
Bir zamanlara damgasını vuran ve mobil sektörün gelişmesine büyük katkı sağlayan HTC, yıllardır yaşadığı kötü günleri geride bırakamadı. Yanlış politikalar sonucunda eskiden adeta hükmettiği pazardan silinme raddesine gelen üretici, bu süreçte neler yaşadı. Gelin bakalım…
1997 yılında Tayvan’da kurulan High Tech Computer Corporation veya bildiğimiz adıyla HTC, ilk etapta dizüstü bilgisayar üretmeye başladı. Kuruluşundan bir yıl sonra dünyanın ilk dokunmatik ve kablosuz avuç içi cihazını tasarlamaya başlayan şirket, sektörde birçok ilke de imza attı.
İlklerin markası: HTC
HTC denildiğinde şüphesiz akıllara dayanıklı ve kendi özgü tasarımlara sahip telefonlar, HTC Sense arayüzü ve tabi ki mobil sektöre kazandırdığı ilkler geliyor. Yıllarca ilklerin markası olan firma; ilk dokunmatik ekranlı akıllı telefonlardan birini 2000’de piyasaya sürdü. Ayrıca ilk Android işletim sistemli, ilk Microsoft işletim sistemli , ilk Microsoft 3G, Birleşik Krallık’taki ilk 4G destekli telefonu ayrı ayrı güçsüz kaldığı mobil sektöre sundu.

2011 yılındaki başarı, o açıklamayı getirdi
ChaCha, Salsa, Sensation XL, Amaze 4G ve Wildfire S de dahil olmak üzere toplam 28 akıllı telefonu 2011 yılında piyasaya süren şirket, her segmentte başarı kazanmıştı. İnsanlar Beats Audio, kutudan çıkan o mükemmel kulaklık ve son derece dayanıklı malzemesi sebebiyle HTC’ye yönelirken, 2012 yılında yapılan bir açıklama tüm gidişatı olumsuz etkilemeye başladı. En azından ilk kıvılcımı yakmış oldu.

HTC, Apple’ın izinden gitmek istedi
Açıklama ile birlikte HTC’nin Apple’ı örnek aldığı düşünülmeye başlamıştı. Nitekim Amerikan devi Apple, en başından beri her yıl az sayıda telefon tanıtıp, bu telefonları 1000 dolar bandından satışa sunuyordu. Bu gelişme sonrasında HTC için iflas çanları çalmaya başladı. Tabi, duyabilene…

Hata, hata; hatalar
Marka itibarını korumak için başlattığı süreçte batmak üzere olan Windows Phone işletim sistemini akıllı telefonlarına adapte etmeye başlayan HTC, ürün gamını fazlasıyla çeşitlendirmeyi başardı. Şirket, 2012 yılında toplam 31 akıllı telefon tanıttı. Bu telefonların 27 tanesi alışılageldiği gibi Android ile kutudan çıkarken, 4 tanesi Windows Phone’u çalıştırıyordu.

Çinli istilası başladı
Bu süreçte Çin’de popülerleşen ve global pazara yavaş yavaş selam veren Huawei ve Xiaomi, HTC’nin hor gördüğü düşük bütçeli insanlara adeta kucak açtı. Bir anda düşüşe geçen HTC, marka değerini korumak için çıktığı yolda bırakın yol kat etmeyi, elindeki itibarı da kaybetti.

Dünyanın tamamı metalden olan ilk telefonu: HTC One
Tanıtılan 18 telefondan yalnızca birisi Windows Phone ile kutudan çıkıyordu. O da HTC 8XT modeliydi. Diğer modeller arasında Desire 700, Butterfly S ve Desire 200 gibi cihazlar yer alıyordu. Ancak içlerinde en popüler olan telefon, malzemesiyle sektörde ilk olan HTC One’dı.

2GB RAM ve 32GB / 64GB depolama seçeneklerine sahip olan telefon, diğer HTC’ler gibi Beats Audio ses sitemine sahipti. Bu telefonla tekrar kendini hatırlatan şirket, en büyük rakiplerinden birini de yakalamıştı. Aynı yıl tanıtılan Galaxy S4 ile HTC One neredeyse aynı performansı veriyordu. Ancak bu durum satış rakamlarına yansımadı.

Performans ve özellik açısından Samsung’un amiraliyle kafa kafaya yarışan, malzeme kalitesi açısındansa rakipsiz olan HTC One, satış rakamlarıyla Galaxy S4’ün yanından dahi geçemedi. Galaxy S4, telefondan tam 7 kat daha fazla satıldı. Ancak HTC önemli bir başarıyı kendi açısından elde etmişti.

Çift arka kameralı ilk telefon: HTC One M8
Yine bir ilk ile 2014 yılına adım atan HTC, One M8 modelini Mart ayında karşımıza çıkardı. Tanıtılan telefon, dünyanın ilk çift arka kameralı akıllı telefonuydu. 5.0 inç FHD çözünürlükte Super LCD3 ekranlı One M8, metal kasa geleneği de sürdürdü. Isınma sorunuyla baş ağrıtan Snapdragon 801 bu telefonda yer alıyordu.


“Ne yaparsam olmuyor, olmuyor eskisi gibi…”
İnsanlar yüksek fiyatlı ve aynı gözüken HTC telefonlarından sıkılmıştı. 2012’de yaşanan politika değişikliği de HTC’nin hayran kitlesini daraltmıştı. Bu sebepten ötürü şirket ne kadar kaliteli telefon üretirse üretsin kimse cihazlarla ilgilenmiyordu. Sürecin sonunda fiyat düşürmeyen ve yeniliklere ayak uyduramayan HTC, pazar payını büyük oranda kaybetti.

1 milyar dolar reklam, 0 kazanç
Aynı yıl sadece Robert Downey’e değil, birçok insana ve reklam çalışmasına servet ödendi. HTC yönetimi o yıl 1 milyar dolarlık reklam bütçesi ayırmıştı. Böylesine bir risk, tahmin edildiği gibi HTC’yi toparlayamadı. Şirketin marka değeri erimeye devam etti.
Her geçen yıl daha az telefon tanıtmaya başlayan ve bu işlerden elini kolunu çeken HTC, 2017 yılına gelindiğinde Ar-Ge departmanının bir kısmını 1.1 milyar dolar karşılığında Google’a sattı. O yıl şirket yalnızca 6 akıllı telefon tanıttı ve hiç biri yankı uyandırmadı.
Hikayenin sonuna gelindi
2018 yılında 7 telefon üreten ve açık açık biz kaybettik diyen firma, 2019 yılında ufak bir atak (!) yapmaya kalktı. HTC, 2019’da tam tamına 8 akıllı telefon tanıttı. Derken bir efsane daha çoktan hayatımızdan çıkmıştı.

Peki siz HTC ile ilgili ne düşünüyorsunuz? Daha önce HTC’nin telefonlarını kullandınız mı? Yorumlarda belirtebilirsiniz…