Gerçeklik testi Sigmund Freud’un psikanalitik teorisi içinde yer alan ve egonun içsel
gerçekliği ve dışsal gerçekliği ayırt edebilme yetisini ifade eden bir kavramdır. Bir başka
deyişle, gerçeklik testi bir durum ya da olayın gerçekte ne olduğu ve neyi içerdiği ile kişinin
ümit ettiği ya da korktuğu, olmasını istediği şeyleri birbirinden ayırabilme becerisidir.
Ego psikolojisinde, gelişimin birincil kazanımı kendiliğin parçalarını, id ve superego da dahil
olmak üzere, birbirine entegre etmek, ve de uyumlu bir ego ve kişilik oluşturmaktır. Bu
süreçte gerçeklik testi önemi azımsanamaz bir rol oynar. Gerçeklik testinde, ego kendisini
dışsal dünya ve dışsal gerçekliklerden ayrıştırmayı, kendinden içsel olarak neler olduğu ile
dışsal dünyada neler olduğunu birbirinden ayırt ederek öğrenir.
İçsel gerçeklik, çoğunlukla dışsal gerçeklikten oldukça farklıdır. Mesela, bir kişi sabah
selamlamasına karşılık vermediği için patronunun ondan nefret ettiğine inanabilir ya da ondan
nefret ediyor olmasından korkuyor olabilir; gerçekte ise, patronu gerçekten o an çok
meşguldür ve bu yüzden çok dalgındır ya da basitçe sadece onu duymamıştır. Gerçeklik testi
yetisi, egonun kendi korkuları, kaygıları, inançları ya da ümitleri ile mevcut dünyada olanlar
arasında ayrımı yapabilmesini sağlar. Freud, gerçeklik testindeki zayıflıkların ve egonun
kendisini dışsal gerçekliklerden ayrıştıramamasının halüsinasyonlar, hezeyanlar ve gerçeklik
algısındaki diğer bozulmalara yol açtığını öne sürmüştür. Ayrıca, ego ciddi düzeyde stres
altında olduğunda içsel gerçeklik ile dışsal gerçeklik arasındaki farkın onun için giderek
azaldığının altını çizmiştir, bu örtüşme de kişiyi sürekli hezeyanlar ve uyumsuz davranışlar
sergilemeye götürdüğünü söylemiştir.
Gerçek ile kendi düşünceleri ve hissiyatının kurmacası olanı birbirinden ayırma becerisi,
bireyin gelişiminin önemli bir boyutudur. Düşüncelerdeki hatalar kişinin davranışlarını
etkileyebilir ve onun anksiyete yaşamasına sebep olaiblir. Gerçeklik testi kişinin
düşüncelerindeki yaygın hataları tespit etmek ve onları düzeltmek üzerinde durur. Bu hatalar;
– Aşırı genelleme, ya da bir bakıma olumsuz olayların beraberinde başka olumsuz olayları da
getireceğini varsaymak.
– Ya hep ya hiç şeklinde düşünmek, bir şeyin tamamıyla iyi ya da tamamıyla kötü olduğunu
düşünmek.
– Kıyaslamak, kişinin kendi kazanım ve başarılarını başkalarınınkiler ile kıyaslayarak sürekli
küçümsemesi.
– Suçlama, birinin başarısızlıklarını ya da yapamayışlarını yek diğerine atfetmek. Hatalı
düşünmenin bir başka biçimi de kişinin kendisinin sorumlu olmadığı bir konuda kendini
suçlaması ya da ona itham edilen suçlamayı kabul etmesidir.
Birkaç farklı şekilde örneklenecek olursa;
– Az önce Ayşe’ye koridorda günaydın dedim, ancak o bana cevap vermedi. Yaptığım bir
şeyden dolayı bana kızgın olmalı, hatta bana küsmüş bile olabilir.
Gerçekte olan; bunun için birçok farklı açıklamada bulunulabilir. Seni görmemiştir, dalgındır
ya da o gün bir şeyden dolayı huysuzluğu üzerindedir.
– Yılın ilk sınavından başarısız oldum. Bu bana gösteriyor ki, eğer yıla böyle başladıysam
kalan sınavlarımdan başarısız olacağım kesin demektir.
Gerçekte olan; bir şeyde başarısız olmak gayet olağandır ve hayatın bir parçasıdır, bir şeyin
bir defa olması ile onun sürekli tekrar ediyor/edecek olması aynı şey değildir. Aynı şekilde bir
şeyin bir defa olması, onun gelecekte hiçbir şekilde değişmeyecek/değiştirilemez olduğu
anlamına da gelmez.
– Yağmur, yürüyerek evine dönerken sokakta bir araba tarafından çarpılmış ve can
çekişmekte olan bir yavru kedi ile karşılaşır. Onu bir veteriner hekime götürür ve tedavi
ettirir. Ancak daha bunu yaşayan ve yaşayacak olan birsürü kedi olduğunu ve onlara yardım
edemediğini düşünür, kendini suçlamaya ve kötü hissetmeye başlar.
Gerçekte olan; şehir yaşantısı ne yazık ki tamamıyla hayvanlara uygun değildir, aynı şekilde
bir şehir, orada yaşanan bir soruna bir kişinin tek başına kökten çözümler bulması için de
büyük bir yerdir. Yağmur elinde geleni yapmıştır, ve esasında bu yeterlidir.
Gerçeklik Testi Neden Önemlidir?
Her insanın çeşitli düşünceleri, tahminleri ya da varsayımları olur; bunlar zaman zaman kişiyi
baskılayabilir, hatta kontrolü altına alabilir ya da bazı şeyleri abartmasına yola açabilir. Hiç
kimse için en kötü senaryoyu tahmin etmek zor değildir. Duyguların, kaygıların, korkuların
yüksek düzeyde, uçlarda yaşandığı zamanlarda; olumsuzluklara odaklanarak düşünmeye
başlamak neredeyse kaçınılmazdır. Bu açılardan düşünülünce; gerçeklik testinin neden önemli
olduğunu birkaç maddede sıralamaya çalışacağım:
– Kişiye kıyaslama ve karşılaştırmalar yapacağında ayaklarını basabileceği sağlam bir zemin
temin eder.
– Durum ve olayların isabetli şekilde yargılanmasını sağlar.
– Gerçekte olan ve olmayan arasındaki ayrımın net bir şekilde yapılabilmesini sağlar.
– Kişinin duyguları, içsel dünyası ile dışsal gerçekliğini birbirinden ayırt ederken; bir yandan
içgörü kazanmasını ve kendiliğine dair olanların farkına varmasını sağlar.
– Belli durum ve olaylara verilen tepkileri kişinin geliştirmesine olanak tanır.
Gerçeklik Testi Nasıl Yapılır?
Gerçekliği test etme yetisi öğrenilebilir bir şeydir, düşüncelere ve duygulara dair yeni bir
kavrayışı bu şekilde temin etmek tamamıyla mümkündür.
Objektif olmak, bakış açısını değiştirmek
– Mevcut duruma ya da olaya olabildiğince farklı açılardan bakmak
– Durumu değerlendirmek ve bir yargıya varmak için kendine zaman tanımak, acele etmek
ve/veya hızlı kararlar almak için kendini baskılamamak.
– Her insanın kendine has düşünceleri ve duyguları olduğunu ve bunların duruma göre
değişebildiğini, herhangi bir kişinin mevcut durumu yanlış bir şekilde algılaması ya da ele
almasının da her zaman mümkün olduğunu hiçbir zaman unutmamak
Önce düşünmek, sonra eylemek geçmek
– Duruma duygusal olarak nasıl tepki verileceğine karar vermek
– Mevcut durum ya da olayın duyguları içine katmaya ne kadar müsait olduğu üzerine
düşünmek
– Hayatta tekrarlanan tema ve örüntülerine dikkat etmek, ve onları dengelemek, işlevsel
kılmak için üzerinde düşünmek
Kendine dışarıdan bakmak, dışarıdan nasıl göründüğüne bakmak
– Bir olay gerçekleşiyorsa, ve ona hangi duygunun uygun olduğuna dair emin olunamıyorsa,
bakış açısına güvenilen bir arkadaşa fikrini sormak
– Sonuç üzerine düşünmeye başlamadan önce, bir durup muhtemel sonuçlar onların anlamı
üzerine düşünmek
– Hemen o an eyleme geçmek zorunda olmadığını unutmamak, ki bazen sessizlik ve
eylemsizlik de bir tepkidir.
Zayıf Gerçeklik Testi Nelere Yol Açar?
– Kendilik algısı zedelenmeye başlar, negatif sonuçlara mantıksız bir biçimde daha odaklı
olunur.
– Düşünceler, hatta duygular normal düzeyde olmasına rağmen fazla gelmeye başlar kişiye.
– Kişi, kendi hataları ya da kendi sorumluluğunda olan şeyler için farkında olmadan
başkalarını suçlamaya daha eğilimli olur.
– Başkalarının düşüncelerine bağımlı olunur, manipüle edilmek hatta kandırılmak kolaylaşır
kişi için. Amiyane tabirle gerçeklik testi yetisi zayıf olan kişiler yönlendirilmek,
“kullanılmak” konusunda “kolay lokma” olurlar.
Davranışlara Dikkat Edip Üzerine Düşünmenin Getirileri
– Kendi içsel dünyası ve kendi içsel gerçekliğine dair daha derin bir farkındalık ve içgörü
temin edilir, böylece gerçek düşüncelere, kendiliğin gerçekliğine erişmek kişi için kolaylaşır.
– Mevcut durumlar üzerinde düşünmek/çalışmak; gelecekte yaşanacak benzer şeyler üzerine
de uygulanabilir.
– Kişi üzerinde stres, rahatsızlık, kaygı ve korkular oluşturan durumlara dair daha isabetli
kararlar verebilir olur.
– Kişi daha geniş bir bakış açısı ile bakmayı öğrenir, bu da onu çaresiz, çözümsüz durumlarda
kalmaktan beri kılar.
– Neye odaklanıldığına dikkat edilirse, gerektiğinde onun üzerinde yeniden durmak ve
düşünmek; daha kompleks ve sağlam çözümler üretmek de bir o kadar mümkün olur.
Psikoterapide Gerçeklik Testi
Terapide, gerçeklik testi kendi yaşamına dair yaşadığı kaygılar yüzünden anksiyete yaşayan
bireylere yardım edebilmek açısında işlevsel bir kavramdır. İnsanlar genellikle bir durumun
olumsuz sonuçlarını hesaba katmaktan kaçınmaya; hatta onu inkar etmeye eğilimlidirler,
bazen bir kişi tam aksine sadece muhtemel olumsuz sonuçlar üzerinde durur. Ancak tüm
muhtemel sonuçlar ve onların muhtemel etkileri üzerinde durmak, kişinin ilgili durumu veya
olayı başa çıkabileceği bir şekilde ele alabilmesine yardım eder; ki bunu bir şeyin göründüğü
kadar kötü olmayabileceğini de hesaba katıyor olmak da sağlar ve karşılaşılabilecek herhangi
bir sonuç ile nasıl başa çıkılabileceğine karar vermeyi kolaylaştırır. Böyle bir yaklaşım ayrıca
kişiye içgörü de sağlar; bunun sonucu olarak da birçok insan olabilecek en kötü şeyi bile
kabullenebilmek, olmadan önce ona dair yaşanan korkuları da kabullenebilmeyi olası kılar.