(Bir Gazi Yazısı) Ilk BeŞ Dakİka Ve Bİr ÖmÜr gazi yazısı BIRINCIL BEŞ DAKİKA VE BİR ÖMÜR 1548932395 1548932395 birgaziyazisiilkbesdakikavebiromur5c52d532ae170birgaziyazisiilkbesdakikavebiromur5c52d532ae170 http:wwwzevkliorgimagesasker2 ili kırsalında teröristlerin dur ihtarına ateşle karşılık vermesi sonucu meydana çıkan çatışmada emniyet görevlisi şehit oldu ya da ilinde devriye görevini yerine getiren aracına açılan ateş sonucu emniyet görevlisi şehit olduveya ya da ili kırsalında teröristlerce döşenen mayının patlaması sonucu asker yaralandı Bu nasıl başlar biliyor musunuz? Hava öyle sıcaktır fakat beyninizdeki sıvının buharlaşıp uçtuğunu düşünürsünüz Oluştuğu anda kuruyup dışarı giden ter damlacıklarından geriye doğru kalan tuzlar yüzünüzün ve hatta elbisenizin her yanını kaplamıştır Avucunuzun içindeki ter, yüzünüzdeki gibi kolay kurumadığı için elinizdeki tüfeğinizin metal kısmı avucunuzun içinde vıcık, vıcık oynar Ter ile ıslanan çeliğin kokusu avucunuzun içine ve elinizi sürdüğünüz her yere siner Önünüzde yürüyen adamın, ayağının kuru toprakla her bağlantı edişinde çıkan toz, ağzınızın kupkuru olmasına ve baskı nefes almanıza sebep olur Sırt çantanızın askı kayışları yüzünden omuzlarınızı hissetmezsiniz Kült ağrıları fakat çantayı sırtınızdan çıkardığınızda fark edersiniz Bastığınız her taş parçası, her çalı ve bir ayağınızın kaplayabildiği her yeryüzü parçasından meydana çıkan sesi duyarsınız Yürüdüğünüz yerdeki her Ağustos böceğinin sesini, dallardaki kuşları, yüzünüzün etrafında ürkütücü devriye uçuşları yapan arıların kanat seslerini, ağzınıza ve yüzünüze veya herhangi bir yerinizdeki ufak yaraların üzerine konmaya çalışan sineklerin vızıltılarını, ayağınızı bastığınız yerden havalanan yeşil çekirgenin küçücük cüssesine rağmen çıkardığı tok kanat sesini en ince ayrıntısına kadar duyarsınız Sonra, kendi teçhizatınızın ve önünüzdeki arkadaşınızın ve arkanızdaki arkadaşınızın teçhizatlarının çıkardığı baştan savma seslerin her birini ayrı olarak duyarsınız Ve benzer anda önünüzdeki arkadaşınızın nefes alışlarını duyarsınız, öksürmesini ve hapşırmasını da duyarsınız Telsizinizden meydana çıkan seslerin ve cızırtıların her biri ayrı ayrı katılır bu senfoniye Ter ve tozun birleşmesinden oluşan kaygan balçık, postalın içindeki tüm ayağınızı kaplamıştır, çoraplar önce su toplayıp sonradan patlayan yerlere az kalsın bir deri gibi yapışmıştır En fazla gerçekleştirmek istediğiniz şey ayaklarınızı yıkayıp, çoraplarınızı değiştirmektir Lakin bu çok büyük bir lükstür o anda Çünkü id Çünkü hangi çalının dibinde, hangi kayanın gerisinde sizi beklediğini bilmediğiniz ihaneti arayıp bulmanız ve değil etmeniz gerekmektedir Tüm masumların hayatı ve huzuru size itimat diye, öğretmenler bayrak direğine asılmasın diye, kundaktaki bebekler kurşunlanmasın diye, binlerce takvim emanete halel gelmesin diye kahpeliği ve ihaneti yok etmeniz gerekmektedir Çünkü bunun için bayrağın, silahın, namusun ve şerefin üzerine ant etmişsinizdir Çünkü manâlı olan ayağınız yok, ülkeniz, bayrağınız ve onurunuzdur İşte bu yüzden lükstür etap yıkamak, çorap değiştirmek İşte bu yüzden senfoniye dönüşmüştür bütün o baştan savma sesler güruhu Sonra! Sonradan aniden bütün sesler kesilir, bıçağın dalı kestiği gibi, makasın kâğıdı, pensenin bir hoparlör kablosunu kestiği gibi aniden Kuşların sesleri, arıların ve sineklerin vızıltıları, çekirgenin kanat sesleri hepsi aniden biter Gözlerinizi açtığınızda önünüzdeki arkadaşınızı yok, gökyüzünü görürsünüz, yere düşmüş olduğunuzu anlamanız birkaç saniye sürer Tek hissettiğiniz kesif bir barut ve yanık et kokusudur, yüzünüzün toprak parçalarıyla kaplandığını fark edersiniz, temizlemek için çalışmazsınız Arkadaşlarınızın bağırarak koşuşturduğunu görür fakat kulağınızdaki çınlama ve uğultudan seslerini duyamazsınız Sesleri ağır ağır duymaya başladığınızda ayağa kalkmaya çalışırsınız ama başaramazsınız Yeniden birkaç saniye sonradan arkadaşlarınızın sesleri aralarında “mayın kelimesini ayırt eder ve kalkmaya çalıştığınızda ayağınızdaki yoğun ağrıyı ayrım edersiniz Ayağınız yoktur lakin yine de ağrıdığını hissedersiniz Ne olduğunu çakmak için baktığınızda ise parçalanmış pantolonunuzun ve kopmuş ayağınızın farkına varırsınız İşte her şey o anda başlar Avazınız çıktığı dek bağırırsınız Daha Sonra, nefesiniz biter Daha Sonra, tekrar nefes alırsınız ve her tarafta bağırmaya başlarsınız Sonra tekrar nefesiniz biter ve baştan, baştan ve tekrar Yanınıza ilk gelen arkadaşınız size, “artı bir şey değil, sadece minik bir yara gibi telkinlerde bulunur Ama siz arkadaşınız konuşurken de, helikopterle hastaneye götürülürken de bundan böyle bir ayağınızın olmadığını biliyorsunuzdur Daima bir soru çınlar kafanızın içinde “neden ben, niçin ben, niçin ben ? Hastanede geçen aylar, tedavi ve terapilerde geçen yıllar sonunda, dizkapağınızın on iki santim altından takılı olan ve her akşam yatarken ya da banyoya girerken çıkarıp kenara koyduğunuz takma bacak artık bir uzvunuz olmuştur Ama bunun önemi yoktur çünkü bu fedakârlığınız doğruca vatan var olacaktır Sizin bir bacağınızın ne önemi vardır oysa! Bundan Böyle koşamayacak olmanızın, yazın herkes gibi havuza, denize giremeyecek olmanızın da hiç önemi yoktur Vatan sağ olsun yeter Sonradan birilerinin, sizin ödediğiniz vergilerle Fransız televizyonlarında, uğruna yarım kaldığınız vatan hudutlarını hiçe sayan programlara finans sağladığını okursunuz Aynı dillerin bundan vicdan azabı duymadıklarını söylediklerini de okursunuz Pamuk’ları, Dink’leri, okursunuz, Bizans çocuğuyum diyenleri duyar, Ali Kemallere şahit olursunuz, “koçlar gibi satanları görürsünüz Türk Bayraklarının yakıldığını, görürsünüz Başlarına çuvallar geçirilip aşağılanarak elleri arkalarından bağlanan Türk askerlerini görürsünüz Bu aşağılanmaya cevap verecek tankların motor seslerini, helikopterlerin kanat seslerini, piyadelerin intikam yeminlerini duymayı beklersiniz fakat duyamazsınız Onun yerine hainlerin cesetlerinin üstüne örtülen çaputlara “sancak diyenleri görürsünüz, “uçaklarını çek, “valiyi çek diyen başkanları ve karşılarında kekeleyen riyaseti görürsünüz Buda yetmez Türk askerlerinin kendi mahkemeleriniz tarafından,çete diye suçlandığını, yargılandığını görürsünüz Yok, yok bu da yetmez Askere, polise, öğretmene ateş eden, yol kesip soygun yapan, köy yakan, okul yıkan, mayın döşeyen teröristlerin sadece “ben bir şey yapmadım demelerinin kabul edilip, “suçsuz sıfatıyla özgürlük bırakıldığını görürsünüz Susanları, konuşması gerektiği halde susanları görürsünüz, konuşanlar her konuştuğunda, kekeleyenler her kekelediğinde ve susanlar her sustuğunda siz her yerde vurulursunuz, her tarafta ölürsünüz her defasında Gövdenizden o toprağa akan kan, bu kere içinize akar, inandıklarınıza, uğrunda savaşarak kendi kanınızı akıtmak pahasına tertemiz tuttuğunuz değerlerinize akar Sizin kaya arkalarında, çalı diplerinde aradığınız ihanet gelir aklınıza, o mayınları yerleştiren eller kazanç Sorgulamaya başlarsınız: Biz bu ihaneti içten yerde mi aradık, kuyruğunda dolaştığımız yılanın başı, her zaman gözümüzün önünde miydi yoksa?diye sorarsınız kendinize Onlara bahşedilen ücret’ın sizin vergilerinizden ödendiğini, içinize sindiremezsiniz, uykularınız kaçar, neden bu vatanı sizin değin sevmediklerini düşünürsünüz Bu vatan onların da vatanı değil mi? Onlar da, tıpatıp benim gibi namusun ve şerefin üstüne yemin etmedi mi? diye sorarsınız kendi kendinize Sinirlenirsiniz, üzülürsünüz, on beş yaşında bir harp akademisi öğrencisi iken her adımda söylediğiniz, beyninize ve yüreğinize nakşettiğiniz sözler kazanç aklınıza;VATAN, SANA CANIM FEDA Geri kalan bütün hayatınızın ilk beş dakikası, böyle başlayacak işte ve hayatınız böyle devam edecektir Son nefesinize değin savaşacaksınız ihanetle, her şeye ve herkese rağmen, bu yolda ölene ya da bu ihaneti bitirene değin Siz diyorum, çünkü bu vatan için değer ödeyen insanların neler yaşadığını, neler hissettiğini, size karşın ve sizin için neler yaptıklarını, neler yapabileceklerini bilin istiyorum Okuduğunuz veya televizyonda duyduğunuzdan daha fazladır yaşananlar Yani sahiden gazetelerin iç sayfalarındaki, ufacık karelerde okuduğunuz; “ili kırsalında teröristlerce döşenen mayının patlaması sonucu, bir emniyet görevlisi yaralandı! haberi aslında pek da kısa değildir Sizin, daha okuduğunuz gazetenin arkadaki sayfasına geçerken unuttuğunuz, falanca mankenin otel odası maceralarına, ya da uyuşturucu komasından ölen oğluna “şehit deyip Türk bayrağı örten kadının haberine ayırdığınızdan daha uzun zaman ayırmadığınız bu ufak haber, birileri için bir ömür boyu sürecek ve katiyen unutulmayacaktır Ve siz unuttuktan sonradan da diğer birileri, “ne için? dendiğinde “vatan için diyecekleri fedakârlıklarını size karşın yapmaya devam edeceklerdir Sizin uyuşmuşluğunuza, duyarsızlığınıza rağmen, sizin rahatlığınıza, sizin vicdanlarınıza rağmen bu kahramanca fedakârlıklar ve bu birincil beş dakikalar yaşanmaya devam edecektir Asla unutmayınız başınızın üstündeki bağımsızlık örtüsünün payandası kopan bacaklar, bedeli ise size karşın bu vatan için akan kanlar, feda edilen canlar, sıcak yuvalarını, babalarının yüzlerini unutan minicik çocuklarını düşünmeden vakfedilen hayatlardır Ne kadarını anlayabilirsiniz ya da iyi anlamak sizin umurunuzda mı bilmiyorum, ama birileri bunları yaşadı, birileri hala yaşıyor ve belirli olun ihtiyar dünya döndükçe, Türk vatanı ve Türk Bayrağı için birileri daha bütün bunları yaşayacak Gördüğünüz gibi size oldukça uzakta bir yaşam biçimi bu Masalarda oturup “aydınca sohbetler etmeye hiç benzemiyor yok mi? Bir an için bile olsa kendinizi onların yerine koyasınız diye “siz diyerek yazdım, sizin onlardan biri olamayacağınızı biliyorum “Siz kim misiniz? Siz kendinizi mükemmel biliyorsunuz! Biz de, biz de sizi mükemmel biliyoruz “Siz de bilin ancak biz asla unutmayacağız “VARLIĞIM TÜRK VARLIĞINA HEDIYE OLSUN Oktay Şimşek Güneydoğu Gazisi Emekli Astsub