Bir Günahkârın Cenazesi Malik ibn Dinar Hazretleri ö131748 anlatıyor: Basra’da küçük bir grubun bir cenazeyi taşıdığını gördüm Cenazeyi uğurlayan diğer kimse de yoktu Neden cenazeye katılım olmadığını sordum Dediler ama: Bu adam büyük günahkâr, asi ve ömrünü boş yere harcamış biriydi Ben de cenazenin namazını kıldım ve kabrine indirdim Daha Sonra bir gölgeliğe çekildim Uyuyakalmışım Rüyamda iki meleğin gökten indiğini gördüm Eksik önceki cenazenin kabrini açtılar Biri onun yanına indi ve arkadaşına şöyle dedi: Onu cehennem halkından yaz Bunda isyansız ve masum bir organ yok! Dışarıdaki arkadaşı ona dedi ancak: Ey kardeşim, onun hakkında acele karar verme! Gözlerini bir yokla Gözlerini yokladım İki gözünü de haram bakışlarla dopdolu gördüm Arkadaşı onun kulağını, dilini, ellerini ve ayaklarını yoklamasını söyledi Şu cevabı aldı: Kulağını yokladım Kötü ve çirkin şeyleri dinlemesiyle dolu gördüm Dilini yokladım Yasaklara dalması ve haramları dile getirmesiyle dolu olduğunu anladım Ellerini teftiş ettim İki elinin de haram olan lezzet ve nefsanî isteklerle batmış olduğunu farkettim Ayaklarını da yokladım Ayaklarını çirkinliklerde ve kötü işlerde yürümesiyle dopdolu buldum! Diğeri dedi ama: Ey kardeşim, sen yine telaş etme bundan başka ben onun yanında ineyim İkinci melek cenazenin yanında indi Biraz bekleyip arkadaşına dedi fakat: Ey kardeşim, ben bunun kalbini yokladım ve imanla batmış olduğunu öğrendim Onu rahmete kavuşmuş bahtiyar kimse olarak yaz! Bundan Böyle Allah’ın lütfu, onun günah ve hatalarını tamamen kuşatmaktadır Yafiî Hazretleri diyor fakat: Ancak bu saadet, o kişi için Allah’ın yardımıyla hasıl olmuş demektir Ama bu saadet her günahkâr için ortaya çıkmaz Böylesine de güvenip aldatma! Tüm günahkârlar, güçlerinin yettiği hususlarda tehlikeyle aleyhinde karşıyadırlar İtaatkâr kullar da kendileri için nasıl bir sonuç olacağını bilemezler Yüce Allah’tan dünya ve ahirette hoş son ve bağışlanma, affetme ve afiyet dileriz