iltasyazilim
FD Üye
Bir halk müziği için dil ve tarih niçin önemlidir
Halk Müziği arasında anlaşmayı karşılayan natürel bir araç, kendisine bilerek kanunları olan ve fakat bu kanunlar çerçevesinde büyüyen canlı bir varlık, temeli meçhul zamanlarda atılmış bir kuytu anlaşmalar sistemi, seslerden oluşmuş içtimai bir sistemdir
Dilini kaybeden biri; kendisini, özünü, milliyetini kaybeder'' Eğer kelimeler içten söylenmezse ağızdan çıkan sözlerle, anlatılmak istenen sözler birbirini tutmaz Ağızdan çıkan sözlerle, anlatılmak istenen sözler bir olmayınca yapılması gerekenler yapılmaz Yapılması gerekenler yapılmayınca ahlak ve sanat soysuzlaşır Etik ve sanat soysuzlaşınca adaletsizlik başlar ve halk müziği ne yapacağını bilememenin çaresizliği içinde bocalar durur
Dil dek da tarihte bir halk için tartı verilmesi gereken konulardandır Osmanlı Devleti, Türk milletinin tarihi ile hiç ilgilenmemişti
Bu dönemde Osmanlı Devletini Türk milletinin kurup ayakta tuttuğu, bu devletin bir Türk Devleti olduğu yaklaşık olarak unutulmuştu Türkiye Cumhuriyetini kuran Türk milleti, uzun ve şerefli bir tarihe sahiptir
Bu köklü milletin tarihi aydınlığa çıkarılmalıydı, bu da ancak ulusal ve ilmi tarihçilik döneminin açılması ile olası olabilirdi Atatürk'ün tarih konusuna eğilmeye sevk eden birinci sebep bu idi
Atatürk, Türk vatanı ile ilgili haksız bahis ve taleplerin çürütülmesi maksadı ile tarih çalışmalarına büyük siklet veriyordu Türk Milletine zor kullanarak kabul ettirilmek istenen ve Türk'ün kahramanlığı ile yırtılıp atılan Sevr Anlaşmasının hatalı ve çarpıtılmış tarih bilgileri üstüne kurulu olduğunu biliyordu
Atatürk çarpıtılmış tarih bilgileri ile Türklüğe düşmanlık edenlerin temelsiz iddialarını yeniden tarih silahı ile çürütmenin yararlı olacağını görmüştür1931 yılında Türk Tarih Kurumu kuruldu Bu kuruluş çoğu bilimsel egzersiz ve yayınlar ile Türk Tarihçiliğine büyük hizmetler yaptı *
Halk Müziği arasında anlaşmayı karşılayan natürel bir araç, kendisine bilerek kanunları olan ve fakat bu kanunlar çerçevesinde büyüyen canlı bir varlık, temeli meçhul zamanlarda atılmış bir kuytu anlaşmalar sistemi, seslerden oluşmuş içtimai bir sistemdir
Dilini kaybeden biri; kendisini, özünü, milliyetini kaybeder'' Eğer kelimeler içten söylenmezse ağızdan çıkan sözlerle, anlatılmak istenen sözler birbirini tutmaz Ağızdan çıkan sözlerle, anlatılmak istenen sözler bir olmayınca yapılması gerekenler yapılmaz Yapılması gerekenler yapılmayınca ahlak ve sanat soysuzlaşır Etik ve sanat soysuzlaşınca adaletsizlik başlar ve halk müziği ne yapacağını bilememenin çaresizliği içinde bocalar durur
Dil dek da tarihte bir halk için tartı verilmesi gereken konulardandır Osmanlı Devleti, Türk milletinin tarihi ile hiç ilgilenmemişti
Bu dönemde Osmanlı Devletini Türk milletinin kurup ayakta tuttuğu, bu devletin bir Türk Devleti olduğu yaklaşık olarak unutulmuştu Türkiye Cumhuriyetini kuran Türk milleti, uzun ve şerefli bir tarihe sahiptir
Bu köklü milletin tarihi aydınlığa çıkarılmalıydı, bu da ancak ulusal ve ilmi tarihçilik döneminin açılması ile olası olabilirdi Atatürk'ün tarih konusuna eğilmeye sevk eden birinci sebep bu idi
Atatürk, Türk vatanı ile ilgili haksız bahis ve taleplerin çürütülmesi maksadı ile tarih çalışmalarına büyük siklet veriyordu Türk Milletine zor kullanarak kabul ettirilmek istenen ve Türk'ün kahramanlığı ile yırtılıp atılan Sevr Anlaşmasının hatalı ve çarpıtılmış tarih bilgileri üstüne kurulu olduğunu biliyordu
Atatürk çarpıtılmış tarih bilgileri ile Türklüğe düşmanlık edenlerin temelsiz iddialarını yeniden tarih silahı ile çürütmenin yararlı olacağını görmüştür1931 yılında Türk Tarih Kurumu kuruldu Bu kuruluş çoğu bilimsel egzersiz ve yayınlar ile Türk Tarihçiliğine büyük hizmetler yaptı *