iltasyazilim
FD Üye
On dokuz sene evveldi
Stockholm'e gitmiştim Bir otele indim
Geceydi Sabahtan, traş olmak için lavaboya gittiğimde,aynanın yanına ilginç bir anekdot gördüm Lütfen diyordu, trastan sonradan jiletinizi çöpe atmayın Yanda bir kutu var, oraya bırakın Bir tek jiletle deha olsa, İsveç çelik sanayisine asistan olun Doğrusu hayretler içinde kaldım Çocukluğumdan beri çelik eşya denince akla İsveç çeliği kazanç Birçok eşya üstünde İsveç çeliğinden yapılmıştırdiye yazardı İste o ülke, kullanılmış bir tek ufacık jiletin bile çöpe gitmesini istemiyor, ona sahip çıkıyor, gelen turistlere rica yollu uyarıda bulunuyordu İsviçre'de ara sıra, belli periyotlarda, radyolar, televizyonlar, basın bir haberi duyurur Şu tarihte, su saatte, adamlarımız gelecekSiz lütfen hazırlığınızı yapın Okumadığınız, ilgilenmediğiniz, kullanmadığınız ne kadar kitap, dergi, gazete varsa, kâğıt, ambalaj, kutu varsa, velev ki, bir hap prospektüsü zeka olsa, kapının önüne koyun İsviçre'nin kalkınmasına tezgâhtar olun Fazla ağaç ziyanına engel olun
Beş yaşında idimBabaannem rahmetli, pirinç ayıklıyordu Bir tane yere düştü Babaannem eğildi, aramaya başladı Sağa bakıyor, sola bakıyor, bulmaya çalışıyor Çocukluk iste, aman babaanne dedim Bir pirinç adam başına için bu kadar caba harcamaya, yorulmaya layık mi? Rahmetli ilk defa sertleşti bana aleyhinde, öfkeyle doğruldu Sen oturduğun yerden ahkâm kesiyorsun, dedi Hiç pirinç üretilirken gördün mü? Millet ne dek zorluk çekiyorlar Bir pirinç tanesinde kaç insanin göz nuru, alın teri, emeği, çilesi var biliyor musun? Utancımdan kıpkırmızı olmuştum
Aradan yıllar geçti Hukuk Fakültesinde öğrenciyim Alain'in proposlarini okuyorum Birden irkildim Babaannemi hatırladım Alain, bir insan yerde bir iğne görüp de eğilip almazsa,tüm uygarlığa karşı ihanet etmiş olur diyordu Ek ediyordu Bir iğnenin üretiminde binlerce insanin alın teri, göz nuru, el emeği vardır diyordu
Japonlar son derece sade, basit, yalın mütevazı yasayan insanlardırEvlerini mobilya ile eşya ile dolduranlar Japonlara kadar ruhen tekamül edememiş, hayatın manasını anlayamamış, zavallı kimselerdir Böyleleriyle, zavallı, evini mezat salonuna çevirmiş diye eğlenirler Bir insanin göstermelikk eşyanın esiri olması ne değin acıdır hepimizin yaptigi gibi Bir Zamanlar Japon ekonomisi bir darboğazdan geçiyor İç borçlar, dış borçlar gırtlağı aşıyorZamanın başbakanı meclisi toplar Kürsüye çıkarDurumu olanca açıklığı ve tehlikeleri ile anlatır ve su andan itibaren der, Allah şahidim olsun ancak, Japonların iç ve dış borçları son kursuna kadar ödenmeden, pirinçten başka bir şey yemeyeceğimSu üstümdeki elbiseden diğer elbise giymeyeceğim Dediklerini yapar, en üstten en alta bir israftan uzak durma kampanyası açılırJaponya bütün borçlarını öderBu durumun toplumun bütün kesimlerini, tek istisna olmadan kapsadığını söylemeye gerek değil Geçenlerde Japon imparatorunun sarayını gördümYarabbim, ne dek sade, ne kadar mütevazı, ne kadar gösterişten uzakGerekmediği halde elektriği yakmakla, suyu kapamadan bos yere akıtmakta, gece çamurlu ayakkabılarımızı temizlemeden yatmakla, yemek yemek yediğimiz kapları yıkamadan bırakmakla biz de zalimler sınıfına geçmiyor uyuz?
Yaşam fazla ince, akil almaz incelikte ipliklerle örülmüştür Her şey pek birbirine bağlıdır ancak,İlkokul okuma kitabımızdaki bir sözü hiç unutmadımBir mıh bir fren balatası kaybettirir Bir pabuç, bir atı, bir beygir bir orduya savası kaybettirir diyorduMaddi durumumuz ne olursa olsun, ister varlıklı olalım, ister yoksul,hepimiz çok dikkat etmek zorundayızBunda parayı da, maddiyatı da aşan büyük bir edep ve incelik vardır *
Stockholm'e gitmiştim Bir otele indim
Geceydi Sabahtan, traş olmak için lavaboya gittiğimde,aynanın yanına ilginç bir anekdot gördüm Lütfen diyordu, trastan sonradan jiletinizi çöpe atmayın Yanda bir kutu var, oraya bırakın Bir tek jiletle deha olsa, İsveç çelik sanayisine asistan olun Doğrusu hayretler içinde kaldım Çocukluğumdan beri çelik eşya denince akla İsveç çeliği kazanç Birçok eşya üstünde İsveç çeliğinden yapılmıştırdiye yazardı İste o ülke, kullanılmış bir tek ufacık jiletin bile çöpe gitmesini istemiyor, ona sahip çıkıyor, gelen turistlere rica yollu uyarıda bulunuyordu İsviçre'de ara sıra, belli periyotlarda, radyolar, televizyonlar, basın bir haberi duyurur Şu tarihte, su saatte, adamlarımız gelecekSiz lütfen hazırlığınızı yapın Okumadığınız, ilgilenmediğiniz, kullanmadığınız ne kadar kitap, dergi, gazete varsa, kâğıt, ambalaj, kutu varsa, velev ki, bir hap prospektüsü zeka olsa, kapının önüne koyun İsviçre'nin kalkınmasına tezgâhtar olun Fazla ağaç ziyanına engel olun
Beş yaşında idimBabaannem rahmetli, pirinç ayıklıyordu Bir tane yere düştü Babaannem eğildi, aramaya başladı Sağa bakıyor, sola bakıyor, bulmaya çalışıyor Çocukluk iste, aman babaanne dedim Bir pirinç adam başına için bu kadar caba harcamaya, yorulmaya layık mi? Rahmetli ilk defa sertleşti bana aleyhinde, öfkeyle doğruldu Sen oturduğun yerden ahkâm kesiyorsun, dedi Hiç pirinç üretilirken gördün mü? Millet ne dek zorluk çekiyorlar Bir pirinç tanesinde kaç insanin göz nuru, alın teri, emeği, çilesi var biliyor musun? Utancımdan kıpkırmızı olmuştum
Aradan yıllar geçti Hukuk Fakültesinde öğrenciyim Alain'in proposlarini okuyorum Birden irkildim Babaannemi hatırladım Alain, bir insan yerde bir iğne görüp de eğilip almazsa,tüm uygarlığa karşı ihanet etmiş olur diyordu Ek ediyordu Bir iğnenin üretiminde binlerce insanin alın teri, göz nuru, el emeği vardır diyordu
Japonlar son derece sade, basit, yalın mütevazı yasayan insanlardırEvlerini mobilya ile eşya ile dolduranlar Japonlara kadar ruhen tekamül edememiş, hayatın manasını anlayamamış, zavallı kimselerdir Böyleleriyle, zavallı, evini mezat salonuna çevirmiş diye eğlenirler Bir insanin göstermelikk eşyanın esiri olması ne değin acıdır hepimizin yaptigi gibi Bir Zamanlar Japon ekonomisi bir darboğazdan geçiyor İç borçlar, dış borçlar gırtlağı aşıyorZamanın başbakanı meclisi toplar Kürsüye çıkarDurumu olanca açıklığı ve tehlikeleri ile anlatır ve su andan itibaren der, Allah şahidim olsun ancak, Japonların iç ve dış borçları son kursuna kadar ödenmeden, pirinçten başka bir şey yemeyeceğimSu üstümdeki elbiseden diğer elbise giymeyeceğim Dediklerini yapar, en üstten en alta bir israftan uzak durma kampanyası açılırJaponya bütün borçlarını öderBu durumun toplumun bütün kesimlerini, tek istisna olmadan kapsadığını söylemeye gerek değil Geçenlerde Japon imparatorunun sarayını gördümYarabbim, ne dek sade, ne kadar mütevazı, ne kadar gösterişten uzakGerekmediği halde elektriği yakmakla, suyu kapamadan bos yere akıtmakta, gece çamurlu ayakkabılarımızı temizlemeden yatmakla, yemek yemek yediğimiz kapları yıkamadan bırakmakla biz de zalimler sınıfına geçmiyor uyuz?
Yaşam fazla ince, akil almaz incelikte ipliklerle örülmüştür Her şey pek birbirine bağlıdır ancak,İlkokul okuma kitabımızdaki bir sözü hiç unutmadımBir mıh bir fren balatası kaybettirir Bir pabuç, bir atı, bir beygir bir orduya savası kaybettirir diyorduMaddi durumumuz ne olursa olsun, ister varlıklı olalım, ister yoksul,hepimiz çok dikkat etmek zorundayızBunda parayı da, maddiyatı da aşan büyük bir edep ve incelik vardır *
Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.