Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
Alzheimer, özellikle belli bir yaşın üzerindeki insanları vuran ve geldiğinde bir daha tedavi edilemeyen bir hastalık. Başlıca kişinin hafızasında yarattığı etkiyle bilinen alzheimer’ın önlenmesi ve hatta tedavi edilmesi için çalışmalar sürmekte. Bu çalışmalardan biri ise bu yolda avantaj sağlayacak yeni bir bilgiye ışık tuttu.
Yeni bir çalışma, bir bağışıklık hücresi türünün immün savunma dışındaki görevlerinden birinin alzheimer’ın gelişimini engellediğini ortaya çıkardı. Başka birçok sağlık sorunuyla ilişkilendirilebilecek bu hücreye yönelik araştırmalar, alzheimer’ın tedavisine giden yolu açabilir.
Daralması alzheimer'a yol açabilen damarları koruyor
Virginia Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden araştırmacıların yürüttüğü çalışma, beyni hastalık ve hasardan koruyan bir tip hücrenin şu ana kadar bilinmeyen ancak oldukça hayati bir işlevini ortaya çıkardı. Mikroglia olarak bilinen bu hücreler, yeni bilgilere göre beyindeki kan akışını düzenliyor ve hayati kan damarlarını koruyor.
Beyindeki kan damarlarının daralmasının alzheimer, demans, bilişsel zayıflama ve inme gibi hastalık ve sağlık sorunlarına neden olduğu biliniyor. Virginia Üniversitesi Nörobilim Departmanı’ndan Ukpong B. Eyo, sonuçları şu sözlerle açıklıyor: "Bilinen işlevine baktığımızda kan damarları, normal beyin işlevi için beynin aşırı enerji taleplerini karşılamak için kritik öneme sahiptir. Bu bulgular, bu beyin hücrelerinin beyne kan akışının uygun şekilde sürdürülmesinde daha önce bilinmeyen rollerini ortaya koyuyor ve beyne olan kan akışının bozulması takdirinde duruma müdahale ediyor."
Bulguların alzheimer için yeni terapi yöntemleri bulmakta yardımcı olabileceğini ifade eden Eyo, açıklamalarına şu şekilde devam ediyor: "Şu anda bu hastalığa sahip fare deneklerde bu mekanizmanın kan akışını iyileştirecek şekilde artırılıp artırılamayacağını bulmak üzere araştırmayı alzheimer hastalığı yönünde genişletiyoruz. Umudumuz, laboratuvardaki bu bulguların hastaların sonuçlarını iyileştirecek yeni tedavilere dönüşebilmesi yönünde."
