Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Bir Yanlış Görünce

Bir Yanlış Görünce

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
Selim GÜNEŞSEMERKAND OCAK 2011

“Sizden biri bir kötülük gördüğünde gücü yetiyorsa eliyle düzeltsin, yetmezse diliyle düzeltsin, onu da yapamazsa, hiç olmazsa kalbiyle buğz etsin Fakat bu, imanın en zayıf mertebesidir (Müslim, Tirmizî, Ebû Dâvûd)

Yukarıdaki hadisi şerif her müslümanın ‘münker’e yani ‘yanlış’a karşı tavrını net bir şekilde belirliyor Buna göre müslüman kişi, her daim ‘münker’in karşısında olmalıdır Bu tavrı başka pek çok hadisi şerifte de görüyoruz

Peki, münker ya da yanlış nedir?

Seyyid Şerif Cürcânî rha Tarîfât adlı eserinde ‘münker’i “içinde Allah’ın rızasının olmadığı söz ve iş olarak tarif ediyor Münker kavramının zıddı “marufdur Bu da Allah’ın rızasına uygun söz, iş ve durumdur Maruf ve münker günlük hayatta her müslümanın muhatap olduğu iki temel unsurdur Bu yüzden ‘emri bi’lmaruf ve nehyi ani’lmünker’ bütün İslâm alimlerince vacip bir görev olarak kabul edilmiştir

Bu hadisi şerife göre, müslümanın münker karşısında alacağı tavır üç derecede sıralanmıştır İlki “gücü yettiği takdirde eliyle düzeltmesidir Yani bilfiil müdahale etmesidir Sahihi Müslim açıklayıcılarından olan Muhammed b Halîfe elVeştânî rha bunu şöyle açıklamıştır:

“İyiliği emretmek, kötülüğü engellemek İslâm’ın direkleridir, bu görev vaciptir ve icma ile sabittir Buna Rafızîler haricinde muhalefet eden olmamıştır Bu yolda çabalayan kişi sadece Allah rızasına itibar etmeli ve ne yöneticiden korkmalı ne de arkadaşından çekinmelidir Gerçek dost, dünyasını harap etse bile arkadaşının ahiretini bayındır kılan kişidir Düşman ise dünyasını mamur kılsa da arkadaşının ahiretini harap edendir Bu açıklamalardan anlaşılacağı gibi, ‘münker’i engellemeden maksat, özelde müslüman kardeşini kurtarmak, genelde ise toplumun düzenini korumaktır Çünkü kötülüğün yayılmasını engellemek İslâm’ın temel prensiplerindendir İnsanlara yahut tabiata, maddi manevi zarar veren her türlü iş yasaklanmıştır

Bu yasak, dünya ve ahiret maslahatı içindir Bu maslahatın sağlanması için de bütün müslümanlar bizzat görevli ve mükelleftir Fakat bu mükelleflik herkesin istediği gibi, keyfince uygulayacağı bir şey değildir Bunun bir sınırı, ölçüsü ve adabı vardır Bunların en başında kişinin keyfî olarak her şeye müdahele etmemesi gelir

İmam Muhammed Veştânî rha bu noktada ölçüyü şöyle belirlemiştir:

“İyiliği emredip kötülüğü nehyetmenin şartı bilgi sahibi olmaktır Sonra ise namaz ve zina gibi hükmü sabit konular gelir Yani müdahale edilecek işin doğruluğu yanlışlığı net ve kesin olmalıdır

İkinci tavır olan “gücü yetmediği takdirde diliyle düzeltmesi ifadesini Veştânî rha şöyle açıklamıştır:

“Müdahalede bulunmak için kişinin işin doğru halini bilmesi gerekir Eğer elle değiştirmekten, düzeltmekten korkuyorsa sözle uyarmalı, nasihat etmelidir Cahil kimseye ve zulmünden korkulan zalime karşı mülayim bir şekilde uyarı yapılmalıdır Çünkü bu daha etkili olur Bu yüzden uyaran kişinin salah ehli, yani kendi halinin düzgün olması tavsiye olunmuştur Çünkü böyle bir kişinin uyarısı daha faydalı olur

Üçüncü tavır olan “en azından kalpte buğzun var olması mümini teyakkuz halinde tutmak içindir Böylece mümin Allah’ın rızasının olmadığı şeylerden kendisini uzak tutmuş olur Nitekim bir başka hadisi şerif “Allah için sevmeyi ve Allah için buğzetmeyi emreder Nitecide müminin her halükârda iyinin, doğrunun yanında olması, bu haldeki kişi ve işleri desteklemesi, daima doğruyu söylemesi lazımdır Aynı şekilde, Allah’ın yasak kıldığı şeyleri elinden geldiğince engellemesi bu noktada insanları uyarması, hiçbirini yapamıyorsa en azından kendi nefsini uzak tutması imanı için gereklidir
 
858,496Konular
982,202Mesajlar
30,126Kullanıcılar
GangStarSon üye
Üst Alt