Bıraz tebessüm ettırebıldıysem ne mutlu bana....

Soğuk ve karlı bir gecede tipiden yolunu kaybeden bir işadamı ve sekreteri arabalarını terketmek zorunda kalırlar ve uzun bir yürüyüşten sonradan üşümüş ve ıslanmış durumdayken bir kulube bulurlar

Kulubede bir yatak, bir uyku tulumu ve birsürü battaniye bulunmaktadır Geceyi geçirmeye hazırlanırlar ve işadamı bir centilmen olarak, yatağı sekreterine verir

Ben yerde uyku tulumunda uyurum, der

Sekreter yatağa yatar, adam uyku tulumunun içine girerek fermuarı çeker Bir vakit sonra bütün uyumak üzereyken, sekreterinin sesini duyar:

Efendim, ben fazla üşüyorum Adam fermuarı açar, uyku tulumundan çıkar, bir battaniye alıp kadının üstüne örter, her yerde uyku tulumuna girer, bütün uyumak üzereyken yeniden sekreterinin sesini duyar:

Efendim, ben hala fazla üşüyorum Adam yine fermuarı indirir, tulumdan çıkar, bir battaniye daha alıp kadının üzerine örter, uyku tulumuna girerek fermuarı çeker Bütün uykuya dalacağı sırada yeniden duyar:

Ben yeniden çoooook üşüyorum

Adam yattığı yerden:

Bir fikrim var, der Burası ıssız bir yer Neler olduğunu kimse göremez, istersen evliymişiz gibi davranabiliriz

Genç bayan kıkırdar:

Tamamlanmış, bana kadar hava güzel Adam yattığı yerden avazı çıktığı kadar bağırır:

Öyleyse kalk ve kahrolası battaniyeyi kendin al! *