Bizler İslam’ı yaşarken, Allah ne emrediyor diye sorumlu olduğumuz Kur’an’a bakmamız gerekirken, tabi olduğumuz beşeri mezhep inancımız ne diyor diye, ona bakmayı İslam’ı en doğru yaşanacak yol yöntem olarak görüyoruz. Bunun nedeni bizlerin Kur’an ile gereken bağı kurmayıp, Allah’ın emrettiği gibi, YALNIZ KUR’AN’IN İPİNE sarılmamamızdan kaynaklanıyor. Daha doğrusu bizler İSLAM’I DİNİN SAHİBİ ALLAH’IN HÜKÜMLERİ İLE DEĞİL, KENDİ ELLERİMİZLE YARATTIĞIMIZ MEZHEPLERİN KABUL ETTİĞİ, BEŞERİ HÜKÜMLERLE YAŞIYORUZ. Hâlbuki mezhep inancının din olmadığının, yüzlerce yıl önce toplumların İslam’ı kendi düşünceleri, gelenekleri doğrultusunda yaşama şekilleri olduğunun, farkında bile değiliz.
BU HATAYI YAPMAMIZIN NEDENİ, BU YOLUN VE YÖNTEMİN DOĞRU OLDUĞUNA İNANDIRILMAMIZDAN KAYNAKLANIYOR. Çünkü bizlere siz Kur’an’ı anlayamazsınız, Kur’an’ı âlim olanlar anlar. Yüzlerce yıldır din âlimlerimiz bu konu üzerinde çalışmış araştırmış ve bizlere tüm bilgileri sunmuştur diyenlere, ne yazık ki inanmışız. HATA YAPMIŞ OLABİLİRLERMİ DİYE, KUR’AN’DAN SORGULAMA GEREĞİ DUYMAMIŞIZ. Bizler Allah’ın Resulünün rivayet hadisleri olmasaydı, Kur’an’ı anlayamazdık, Kur’an kapalı kalırdı diyenlere inanmakta bir sakınca görmemişiz. Hatta Kur’an’ı anlayarak ve Allah’ın istediği gibi okuyup düşünen Müslümanlar, bize öğretilenler doğru değil, Allah’a ve Resulüne iftira atıyorlar, bizleri ALLAH İLE ALDATIYORLAR diyenleri dışlayıp, bir Müslümana yakışmayacak hakaretleri yaparak onları, SÜNNET İNKÂRCISI İLAN EDİYORLAR. Bizler Allah'ın sünnetinin yanında, Allah'ın Resulünü de dine ortak ederek, onunda Sünneti var anlayışıyla, ŞİRK KOŞARAK BİR İNANÇ YARATTIĞIMIZIN, HALA FARKINDA DEĞİLİZ.
Bu yasakçı zihniyetin foyası meydana çıkmasın diye de, toplumun anladığı dilden Kur’an’ı okumalarının da önüne geçmek için, SAKIN KUR’AN’IN MEALİNİ, TERCÜMESİNİ OKUMAYIN DİNDEN ÇIKARSINIZ diyenleri de duymuşsunuzdur. Bazı çevrelerin toplumu Allah ile aldatmaktan vazgeçmemelerinin, elbette çok önemli bir nedeni vardır. Çevrenize şöyle bir bakın, kendini cemaat tarikat lideri ilan edenler, milyarlarca liraya hükmediyorlar. Kendilerini araştırdığınızda, bu kişilerin hiçbir mesleğinin dahi olmadığını görebilirsiniz. SİZ OLSANIZ HİÇ ÇALIŞMADAN, BÖYLE BÜYÜK BİR KAYNAĞIN KURUMASINI, YOK OLMASINI İSTERMİSİNİZ? Elbette istemezsiniz. Allah birçok ayetinde bu konuda bizleri uyarıyor ve sakın sizleri Allah ile aldatmasınlar diyor.
Allah’ın vahyi Kur’an ile buluşanlar, anlatılan İslam’ın Kur’an ile taban tabana zıt olduğunu görenler, elbette bu tuzağa düşmüyorlar ve ellerinden geldiğince, çevresindeki Müslümanları uyarmaya çalışıyorlar. Çıkar çevreleri iman eden Müslümanları yönetebilmek ve her istediklerini onlara yaptırabilmek için, adeta Allah’ın emirlerinin tam tersini, Allah emri diye topluma anlatmaktan çekinmiyorlar. Birkaç örnek vermek isterim. Allah sakın kendinize güvenilecek VELİLER, ŞEFAATÇİLER edinmeyin, çünkü güvenilecek VELİNİZ VE ŞEFAATÇİNİZ YALNIZ BENİM dediği halde, Velisi olmayanın Velisi şeytandır diyenlere inanmakta bir sakınca görmemişiz. Kendilerini Veli, âlim, gavs, şeyh ilan eden bazı kişilerin kendilerine hesap günü, şefaat edeceklerine bile inandırılmışız. BUNLARA İNANLARIN EN BÜYÜK HATASI, ALLAH’IN EMRETTİĞİ GİBİ KUR’AN’I ANLAYARAK VE ÜZERİNDE DÜŞÜNEREK OKUMADIKLARINDAN KAYNAKLANIYOR. BİZLER EVİMİZE ALACAĞIMIZ BİR EŞYAYA GÖSTERDİĞİMİZ İTİNAYI, TİTİZLİĞİ ALLAH’IN DİNİNİ YAŞARKEN GÖSTERMİYORUZ. ÇÜNKÜ AKIL DEVRE DIŞI KALINCA, NEFSİMİZ BİZİ ENGELLİYOR.
Bu yanlışa inanmamızdaki en büyük etkene gelince. Bizlerin Allah’ın Resulü Hz. Muhammed’e karşı olan coşkun sevgimizi bilenler, onun adını kullanarak toplumu aldatmaları, ne yazık ki toplumun bu tuzağa düşmesinde ki en büyük etken olduğunu söyleyebilirim. Allah SİZLERİ KUR’AN’DAN SORUMLU TUTUYORUM, KUR’AN’DAN HESABA ÇEKECEĞİM, YALNIZ KUR’AN’IN İPİNE SARILIN diye hükmünü verince, toplumu çıkarları doğrultusunda Allah ile aldatanlar, tamam anladık Kur’an’a uyalım ama Allah Resulünü postacı diye mi gönderdi aldatmacası ile RESULÜNÜN ASLA SÖYLEMEYECEĞİ, KUR’AN’IN ONAYLAMADIĞI HERŞEYİ, RESULÜN ADINI KULLANARAK SÖYLEYEREK, TOPLUMUDA BU YOLLA ALDATMIŞLARDIR. ALDATMAYADA DEVAM EDİYORLAR. Hâlbuki Allah emin olmadığın bilginin sakın ardına düşmeyin, en emin bilgi Kur’an’dır dediği halde, Kur’an’dan habersiz kardeşlerimiz bu tuzağa ne yazık ki düşmüşleridir. Kur’an ile irtibat Kurabilen bir Müslümanı, hiç kimse bu tuzağa düşüremezdi, çünkü Allah’ın Resulü çok açık birçok ayetinde, BEN SİZLERİ YALNIZ KUR’AN İLE UYARMA GÖREVİ ALDIM, YALNIZ KUR'AN'IN İPİNE SARILIN DİYE UYARDIĞINI BİLİR. Bu Cuma namazında hutbenin sonunda, Diyanetin vaazından bu konu ile ilgili Resule ait olduğu iddia edilen bir hadisini paylaştılar, hatırlatmak isterim. Sizce Allah’ın Resulü Kur’an’ın hiç bahsetmediği, bu sözleri bu şekliyle söylemiş olabilir mi?
“ALLAH, RAMAZAN AYINDA ORUÇ TUTMAYI SİZE FARZ KILDI. RAMAZAN GECELERİNİ NAMAZLA GEÇİRMEK DE BENİM SÜNNETİMDİR. KİM İNANARAK VE SEVABINI YALNIZCA ALLAH’TAN UMARAK RAMAZAN AYINDA ORUÇ TUTUP, GECELERİ DE TERAVİH NAMAZI KILARSA, ANNESİNDEN DOĞDUĞU GÜNKÜ GİBİ GÜNAHLARINDAN ARINMIŞ OLUR.”
Rivayet edilen hadis üzerinde birlikte düşünelim. Ne yazık ki doğrularla, doğru olmayan sözleri harmanlayıp, Resulün hadisidir diye işte böyle topluma sunuyorlar. Allah’ın emrettiği gibi Kur’an ışığında düşünelim ki, bizleri hiç kimse Allah ile aldatamasın. İlk cümle çok doğru. Allah Ramazan ayına girdiğinizde, O ayı oruçlu geçirin, çünkü oruç sizlerin sağlık bulmanız, korunmanız için farz kılındı diyor Kur’an’da. Devamındaki cümle çok ilginç. Resulün Ramazan gecelerini, namazla geçirmek benim sünnetimdir dediği söylenmiş. Önce şunu hatırlatmak isterim, Kur’an’ın Ramazan ayında indirilmeye başlandığını söyleyen Kur’an, bu ayda hem bolca Kur’an okunması gerektiğini, hem de ibadet edilmesi konusunda tavsiyeleri zaten vardır. SİZCE ALLAH’IN RESULÜ, ALLAH’IN SÜNNETİNİN DIŞINDA, BUDA BENİM SÜNNETİM, ONUN İÇİN BENDE RAMAZANDA TERAVİH NAMAZINI İLAVE EDİYORUM, DEMİŞ OLABİLİR Mİ? ZİKİR EHLİ ASLA BUNA İNANMAZ, ÇÜNKÜ BUNU SÖYLEMEK ALLAH'IN HÜKMÜNE ORTAK OLMAKTIR VE KUR'ANA'A GÖRE ŞİRKTİR.
Kur’an’ı çok değil, anlayarak dikkatle bir kez okuyan bir Müslümanın, Allah’ın sünnetinin yani izlenmesi gereken yolun, yöntemin kuralların yanına, buda benim sünnetim bu ayda Teravih namazını ilave ediyorum demesi mümkün değil. Çünkü bu ve benzeri hareketlere Allah tekrar etmek istiyorum, KENDİSİNE ŞİRK KOŞULMUŞ KABUL EDİYOR VE HÜKMÜNE HİÇ KİMSEYİ ORTAK ETMEYECEĞİNİ SÖYLÜYOR. Hatırlatırım bu rivayeti ve Resulün ilave ettiği iddia edilen, Ramazanda kılınan TERAVİH NAMAZINI, Allah asla Kur’an’da emretmemiştir. Allah’ın emretmediği bu namazı, Resulünde dine ilave etmesinin mümkün olmadığını, ancak ZİKİR EHLİ ÇOK İYİ BİLİR. ONUN İÇİN LÜTFEN RİVAYET EHLİ DEĞİL ZİKİR EHLİ OLALIM Kİ, ALLAH’A VE RESULÜNE İFTİRA ATANLARIN SAFINDA YER ALMAYALIM.
Rivayet edilen hadisin son kısmına gelince. Resule atfen söylenen bu hadise, Kur’an’dan sorgusuz inanmanın tehlikesine, bu hadisin son bölümü çok güzel işaret ediyor. Bakın Allah’ın Resulünün ne dediğini söylüyorlar. RAMAZAN AYINDA ORUÇ TUTUP, KİM TERAVİH NAMAZI KILARSA, ANNESİNDEN DOĞDUĞU GÜNKÜ GİBİ, GÜNAHLARINDAN ARINMIŞ OLUR DİYEBİLİYORLAR. Hatırlatırım bu sözleri asla Kur’an onaylamaz. Hatta Ramazan ayında normal namazın dışında TERAVİH NAMAZI DİYE BİR NAMAZI ALLAH KUR’AN’DA EMRETMEMİŞTİR. Hâlbuki hesap günü, incir çekirdeği kadar yaptıklarımızın hesabının sorulacağını söyleyen Rabbimiz, sizce Kur’an’ın asla bahsetmediği TERAVİH namazını kılan ve oruç tutanın tüm günahlarından arınacağına nasıl inanırız? KENDİMİZİN BİLE BU DÜNYADA KABUL EDEMEYECEĞİ BÖYLEL BİR ADALAETİ, DÜŞÜNMEDEN ALLAH’A NİSPET ETTİĞİMİZİN FARKINDA MISINIZ? Kur’an’ın ve aklın onaylamadığı şeylere, ne yazık ki inanmakta bir sakınca görmüyoruz. Bizler İslam’ı Kur’an ışığında değil bu bilgiler ve kaynaklar ışığında yaşıyoruz. Rivayetlere kuşku duymadan, Kur’an süzgecinden geçirmeden inanan kardeşlerimize, teravih konusunun bir başka rivayet hadiste, nasıl farklı anlatıldığını, onların anlayacağı rivayet edilen bir hadisi örnek vererek, yaşadıkları çelişkiyi gözler önüne sermek istiyorum.
"TERAVİH NAMAZINI BAŞLANGIÇTA CEMAATLE BİZZAT KILDIRAN HZ. PEYGAMBER, ÜMMETİNİN YÜKÜNÜ ARTTIRABİLECEĞİ DÜŞÜNCESİYLE BU UYGULAMADAN VAZGEÇMİŞTİR. ONUN BU NAMAZI İKİ VEYA ÜÇ GÜN MESCİDDE KILDIRDIĞI, CEMAATİN GİTTİKÇE ÇOĞALDIĞINI GÖRÜNCE MESCİDE ÇIKMADIĞI VE BUNU ALLAH'IN FARZ KILABİLECEĞİ ENDİŞESİYLE YAPTIĞINI SÖYLEDİĞİ RİVAYET EDİLİR." (Buhârî, Teheccüd 5; Müslim, Salâtü'l-müsâfirin 177–178)
Rivayetlerle Allah’ın dinini yaşamak, işte bu kadar tehlikeli. Bu tehlikeye değermi sizce? Bu rivayette ise Allah’ın Resulünün teravih namazı kılmadığını özellikle söylüyor. Tabi bu rivayette bile hatalı olan düşünce, Allah hükümlerini Resulünün isteklerine ya da yaptıklarına göre değil, kendi hükümlerine göre vereceğidir. TEKRAR HATIRLATMAK İSTERİM ALLAH AYETİNDE, HÜKMÜME HİÇ KİMSEYİ ORTAK ETMEM DİYORDU. Bizlere düşen, din adına anlatılan her şeyi önce Kur’an’a soralım onaylamıyorsa, bu dinin Allah’ın emri değildir diyelim. Yani batılı haktan ayıklayalım ki, Allah’ın arı duru dini İslam’ı yaşayabilelim. Lütfen rivayetlerin, mezheplerin dine ibadetlerimize yaptığı ilaveleri Kur’an da aramayalım. Bulamadığımızda da Kur’an’ı eksik, yetersiz görmeyelim. TEKRAR HATIRLATMAK İSTİYORUM, ŞU GERÇEĞİ LÜTFEN UNUTMAYALIM. MEZHEPLER VE KOYDUĞU KURALLAR DİN DEĞİLDİR. DİN ALLAH’IN EMİRLERİ SORUMLU OLDUĞUMUZ KUR’AN’DIR. MEZHEPLER, DİNİ GEÇMİŞTE MÜSLÜMANLARIN, O ÇAĞIN İLMİYLE GELENEK VE ÖRFLERİYLE YAŞAYIŞ ŞEKLİ VE ANLAYIŞLARIDIR. ŞÖYLE DÜŞÜNELİM MADEM ALLAH BİZLERİ KUR’AN’DAN SORUMLU TUTUYOR, HÜKMÜNÜ YERİNE GETİRMEMİZ İÇİN İZAH ETTİĞİ KADARIYLA HAYATIMIZA GEÇİRMELİYİZ DİYELİM. Allah unutucu değildir, vermediği hiçbir hükümden, detaydan hesap sormaz. Yani Allah’ın Resulü bu hadiste geçen bu sözleri, bu şekilde söylemesi de mümkün değildir.
DEĞERLİ DOSTLARIM, LÜTFEN ALLAH’IN DİNİNİ, ALLAH’IN HESAP SORACAĞI KAYNAKTAN, YANİ KUR’AN’DAN DERSİMİZİ ÇALIŞARAK YAŞAYALIM. İNANIN BU HATAYI YAPMAYA DEVAM EDERSEK, HESAP GÜNÜ PİŞMAN OLANLARIN SAFINDA YÜZLERİMİZ SİMSİYAH, GÖZLERİMİZ KÖR HAŞREDİLECEĞİMİZİ UNTMAYALIM. HANGİMİZ BÖYLE KÖTÜ BİR DURUMLA KARŞILAŞMAK İSTER?
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK
BU HATAYI YAPMAMIZIN NEDENİ, BU YOLUN VE YÖNTEMİN DOĞRU OLDUĞUNA İNANDIRILMAMIZDAN KAYNAKLANIYOR. Çünkü bizlere siz Kur’an’ı anlayamazsınız, Kur’an’ı âlim olanlar anlar. Yüzlerce yıldır din âlimlerimiz bu konu üzerinde çalışmış araştırmış ve bizlere tüm bilgileri sunmuştur diyenlere, ne yazık ki inanmışız. HATA YAPMIŞ OLABİLİRLERMİ DİYE, KUR’AN’DAN SORGULAMA GEREĞİ DUYMAMIŞIZ. Bizler Allah’ın Resulünün rivayet hadisleri olmasaydı, Kur’an’ı anlayamazdık, Kur’an kapalı kalırdı diyenlere inanmakta bir sakınca görmemişiz. Hatta Kur’an’ı anlayarak ve Allah’ın istediği gibi okuyup düşünen Müslümanlar, bize öğretilenler doğru değil, Allah’a ve Resulüne iftira atıyorlar, bizleri ALLAH İLE ALDATIYORLAR diyenleri dışlayıp, bir Müslümana yakışmayacak hakaretleri yaparak onları, SÜNNET İNKÂRCISI İLAN EDİYORLAR. Bizler Allah'ın sünnetinin yanında, Allah'ın Resulünü de dine ortak ederek, onunda Sünneti var anlayışıyla, ŞİRK KOŞARAK BİR İNANÇ YARATTIĞIMIZIN, HALA FARKINDA DEĞİLİZ.
Bu yasakçı zihniyetin foyası meydana çıkmasın diye de, toplumun anladığı dilden Kur’an’ı okumalarının da önüne geçmek için, SAKIN KUR’AN’IN MEALİNİ, TERCÜMESİNİ OKUMAYIN DİNDEN ÇIKARSINIZ diyenleri de duymuşsunuzdur. Bazı çevrelerin toplumu Allah ile aldatmaktan vazgeçmemelerinin, elbette çok önemli bir nedeni vardır. Çevrenize şöyle bir bakın, kendini cemaat tarikat lideri ilan edenler, milyarlarca liraya hükmediyorlar. Kendilerini araştırdığınızda, bu kişilerin hiçbir mesleğinin dahi olmadığını görebilirsiniz. SİZ OLSANIZ HİÇ ÇALIŞMADAN, BÖYLE BÜYÜK BİR KAYNAĞIN KURUMASINI, YOK OLMASINI İSTERMİSİNİZ? Elbette istemezsiniz. Allah birçok ayetinde bu konuda bizleri uyarıyor ve sakın sizleri Allah ile aldatmasınlar diyor.
Allah’ın vahyi Kur’an ile buluşanlar, anlatılan İslam’ın Kur’an ile taban tabana zıt olduğunu görenler, elbette bu tuzağa düşmüyorlar ve ellerinden geldiğince, çevresindeki Müslümanları uyarmaya çalışıyorlar. Çıkar çevreleri iman eden Müslümanları yönetebilmek ve her istediklerini onlara yaptırabilmek için, adeta Allah’ın emirlerinin tam tersini, Allah emri diye topluma anlatmaktan çekinmiyorlar. Birkaç örnek vermek isterim. Allah sakın kendinize güvenilecek VELİLER, ŞEFAATÇİLER edinmeyin, çünkü güvenilecek VELİNİZ VE ŞEFAATÇİNİZ YALNIZ BENİM dediği halde, Velisi olmayanın Velisi şeytandır diyenlere inanmakta bir sakınca görmemişiz. Kendilerini Veli, âlim, gavs, şeyh ilan eden bazı kişilerin kendilerine hesap günü, şefaat edeceklerine bile inandırılmışız. BUNLARA İNANLARIN EN BÜYÜK HATASI, ALLAH’IN EMRETTİĞİ GİBİ KUR’AN’I ANLAYARAK VE ÜZERİNDE DÜŞÜNEREK OKUMADIKLARINDAN KAYNAKLANIYOR. BİZLER EVİMİZE ALACAĞIMIZ BİR EŞYAYA GÖSTERDİĞİMİZ İTİNAYI, TİTİZLİĞİ ALLAH’IN DİNİNİ YAŞARKEN GÖSTERMİYORUZ. ÇÜNKÜ AKIL DEVRE DIŞI KALINCA, NEFSİMİZ BİZİ ENGELLİYOR.
Bu yanlışa inanmamızdaki en büyük etkene gelince. Bizlerin Allah’ın Resulü Hz. Muhammed’e karşı olan coşkun sevgimizi bilenler, onun adını kullanarak toplumu aldatmaları, ne yazık ki toplumun bu tuzağa düşmesinde ki en büyük etken olduğunu söyleyebilirim. Allah SİZLERİ KUR’AN’DAN SORUMLU TUTUYORUM, KUR’AN’DAN HESABA ÇEKECEĞİM, YALNIZ KUR’AN’IN İPİNE SARILIN diye hükmünü verince, toplumu çıkarları doğrultusunda Allah ile aldatanlar, tamam anladık Kur’an’a uyalım ama Allah Resulünü postacı diye mi gönderdi aldatmacası ile RESULÜNÜN ASLA SÖYLEMEYECEĞİ, KUR’AN’IN ONAYLAMADIĞI HERŞEYİ, RESULÜN ADINI KULLANARAK SÖYLEYEREK, TOPLUMUDA BU YOLLA ALDATMIŞLARDIR. ALDATMAYADA DEVAM EDİYORLAR. Hâlbuki Allah emin olmadığın bilginin sakın ardına düşmeyin, en emin bilgi Kur’an’dır dediği halde, Kur’an’dan habersiz kardeşlerimiz bu tuzağa ne yazık ki düşmüşleridir. Kur’an ile irtibat Kurabilen bir Müslümanı, hiç kimse bu tuzağa düşüremezdi, çünkü Allah’ın Resulü çok açık birçok ayetinde, BEN SİZLERİ YALNIZ KUR’AN İLE UYARMA GÖREVİ ALDIM, YALNIZ KUR'AN'IN İPİNE SARILIN DİYE UYARDIĞINI BİLİR. Bu Cuma namazında hutbenin sonunda, Diyanetin vaazından bu konu ile ilgili Resule ait olduğu iddia edilen bir hadisini paylaştılar, hatırlatmak isterim. Sizce Allah’ın Resulü Kur’an’ın hiç bahsetmediği, bu sözleri bu şekliyle söylemiş olabilir mi?
“ALLAH, RAMAZAN AYINDA ORUÇ TUTMAYI SİZE FARZ KILDI. RAMAZAN GECELERİNİ NAMAZLA GEÇİRMEK DE BENİM SÜNNETİMDİR. KİM İNANARAK VE SEVABINI YALNIZCA ALLAH’TAN UMARAK RAMAZAN AYINDA ORUÇ TUTUP, GECELERİ DE TERAVİH NAMAZI KILARSA, ANNESİNDEN DOĞDUĞU GÜNKÜ GİBİ GÜNAHLARINDAN ARINMIŞ OLUR.”
Rivayet edilen hadis üzerinde birlikte düşünelim. Ne yazık ki doğrularla, doğru olmayan sözleri harmanlayıp, Resulün hadisidir diye işte böyle topluma sunuyorlar. Allah’ın emrettiği gibi Kur’an ışığında düşünelim ki, bizleri hiç kimse Allah ile aldatamasın. İlk cümle çok doğru. Allah Ramazan ayına girdiğinizde, O ayı oruçlu geçirin, çünkü oruç sizlerin sağlık bulmanız, korunmanız için farz kılındı diyor Kur’an’da. Devamındaki cümle çok ilginç. Resulün Ramazan gecelerini, namazla geçirmek benim sünnetimdir dediği söylenmiş. Önce şunu hatırlatmak isterim, Kur’an’ın Ramazan ayında indirilmeye başlandığını söyleyen Kur’an, bu ayda hem bolca Kur’an okunması gerektiğini, hem de ibadet edilmesi konusunda tavsiyeleri zaten vardır. SİZCE ALLAH’IN RESULÜ, ALLAH’IN SÜNNETİNİN DIŞINDA, BUDA BENİM SÜNNETİM, ONUN İÇİN BENDE RAMAZANDA TERAVİH NAMAZINI İLAVE EDİYORUM, DEMİŞ OLABİLİR Mİ? ZİKİR EHLİ ASLA BUNA İNANMAZ, ÇÜNKÜ BUNU SÖYLEMEK ALLAH'IN HÜKMÜNE ORTAK OLMAKTIR VE KUR'ANA'A GÖRE ŞİRKTİR.
Kur’an’ı çok değil, anlayarak dikkatle bir kez okuyan bir Müslümanın, Allah’ın sünnetinin yani izlenmesi gereken yolun, yöntemin kuralların yanına, buda benim sünnetim bu ayda Teravih namazını ilave ediyorum demesi mümkün değil. Çünkü bu ve benzeri hareketlere Allah tekrar etmek istiyorum, KENDİSİNE ŞİRK KOŞULMUŞ KABUL EDİYOR VE HÜKMÜNE HİÇ KİMSEYİ ORTAK ETMEYECEĞİNİ SÖYLÜYOR. Hatırlatırım bu rivayeti ve Resulün ilave ettiği iddia edilen, Ramazanda kılınan TERAVİH NAMAZINI, Allah asla Kur’an’da emretmemiştir. Allah’ın emretmediği bu namazı, Resulünde dine ilave etmesinin mümkün olmadığını, ancak ZİKİR EHLİ ÇOK İYİ BİLİR. ONUN İÇİN LÜTFEN RİVAYET EHLİ DEĞİL ZİKİR EHLİ OLALIM Kİ, ALLAH’A VE RESULÜNE İFTİRA ATANLARIN SAFINDA YER ALMAYALIM.
Rivayet edilen hadisin son kısmına gelince. Resule atfen söylenen bu hadise, Kur’an’dan sorgusuz inanmanın tehlikesine, bu hadisin son bölümü çok güzel işaret ediyor. Bakın Allah’ın Resulünün ne dediğini söylüyorlar. RAMAZAN AYINDA ORUÇ TUTUP, KİM TERAVİH NAMAZI KILARSA, ANNESİNDEN DOĞDUĞU GÜNKÜ GİBİ, GÜNAHLARINDAN ARINMIŞ OLUR DİYEBİLİYORLAR. Hatırlatırım bu sözleri asla Kur’an onaylamaz. Hatta Ramazan ayında normal namazın dışında TERAVİH NAMAZI DİYE BİR NAMAZI ALLAH KUR’AN’DA EMRETMEMİŞTİR. Hâlbuki hesap günü, incir çekirdeği kadar yaptıklarımızın hesabının sorulacağını söyleyen Rabbimiz, sizce Kur’an’ın asla bahsetmediği TERAVİH namazını kılan ve oruç tutanın tüm günahlarından arınacağına nasıl inanırız? KENDİMİZİN BİLE BU DÜNYADA KABUL EDEMEYECEĞİ BÖYLEL BİR ADALAETİ, DÜŞÜNMEDEN ALLAH’A NİSPET ETTİĞİMİZİN FARKINDA MISINIZ? Kur’an’ın ve aklın onaylamadığı şeylere, ne yazık ki inanmakta bir sakınca görmüyoruz. Bizler İslam’ı Kur’an ışığında değil bu bilgiler ve kaynaklar ışığında yaşıyoruz. Rivayetlere kuşku duymadan, Kur’an süzgecinden geçirmeden inanan kardeşlerimize, teravih konusunun bir başka rivayet hadiste, nasıl farklı anlatıldığını, onların anlayacağı rivayet edilen bir hadisi örnek vererek, yaşadıkları çelişkiyi gözler önüne sermek istiyorum.
"TERAVİH NAMAZINI BAŞLANGIÇTA CEMAATLE BİZZAT KILDIRAN HZ. PEYGAMBER, ÜMMETİNİN YÜKÜNÜ ARTTIRABİLECEĞİ DÜŞÜNCESİYLE BU UYGULAMADAN VAZGEÇMİŞTİR. ONUN BU NAMAZI İKİ VEYA ÜÇ GÜN MESCİDDE KILDIRDIĞI, CEMAATİN GİTTİKÇE ÇOĞALDIĞINI GÖRÜNCE MESCİDE ÇIKMADIĞI VE BUNU ALLAH'IN FARZ KILABİLECEĞİ ENDİŞESİYLE YAPTIĞINI SÖYLEDİĞİ RİVAYET EDİLİR." (Buhârî, Teheccüd 5; Müslim, Salâtü'l-müsâfirin 177–178)
Rivayetlerle Allah’ın dinini yaşamak, işte bu kadar tehlikeli. Bu tehlikeye değermi sizce? Bu rivayette ise Allah’ın Resulünün teravih namazı kılmadığını özellikle söylüyor. Tabi bu rivayette bile hatalı olan düşünce, Allah hükümlerini Resulünün isteklerine ya da yaptıklarına göre değil, kendi hükümlerine göre vereceğidir. TEKRAR HATIRLATMAK İSTERİM ALLAH AYETİNDE, HÜKMÜME HİÇ KİMSEYİ ORTAK ETMEM DİYORDU. Bizlere düşen, din adına anlatılan her şeyi önce Kur’an’a soralım onaylamıyorsa, bu dinin Allah’ın emri değildir diyelim. Yani batılı haktan ayıklayalım ki, Allah’ın arı duru dini İslam’ı yaşayabilelim. Lütfen rivayetlerin, mezheplerin dine ibadetlerimize yaptığı ilaveleri Kur’an da aramayalım. Bulamadığımızda da Kur’an’ı eksik, yetersiz görmeyelim. TEKRAR HATIRLATMAK İSTİYORUM, ŞU GERÇEĞİ LÜTFEN UNUTMAYALIM. MEZHEPLER VE KOYDUĞU KURALLAR DİN DEĞİLDİR. DİN ALLAH’IN EMİRLERİ SORUMLU OLDUĞUMUZ KUR’AN’DIR. MEZHEPLER, DİNİ GEÇMİŞTE MÜSLÜMANLARIN, O ÇAĞIN İLMİYLE GELENEK VE ÖRFLERİYLE YAŞAYIŞ ŞEKLİ VE ANLAYIŞLARIDIR. ŞÖYLE DÜŞÜNELİM MADEM ALLAH BİZLERİ KUR’AN’DAN SORUMLU TUTUYOR, HÜKMÜNÜ YERİNE GETİRMEMİZ İÇİN İZAH ETTİĞİ KADARIYLA HAYATIMIZA GEÇİRMELİYİZ DİYELİM. Allah unutucu değildir, vermediği hiçbir hükümden, detaydan hesap sormaz. Yani Allah’ın Resulü bu hadiste geçen bu sözleri, bu şekilde söylemesi de mümkün değildir.
DEĞERLİ DOSTLARIM, LÜTFEN ALLAH’IN DİNİNİ, ALLAH’IN HESAP SORACAĞI KAYNAKTAN, YANİ KUR’AN’DAN DERSİMİZİ ÇALIŞARAK YAŞAYALIM. İNANIN BU HATAYI YAPMAYA DEVAM EDERSEK, HESAP GÜNÜ PİŞMAN OLANLARIN SAFINDA YÜZLERİMİZ SİMSİYAH, GÖZLERİMİZ KÖR HAŞREDİLECEĞİMİZİ UNTMAYALIM. HANGİMİZ BÖYLE KÖTÜ BİR DURUMLA KARŞILAŞMAK İSTER?
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK
Ziyaretçiler için gizlenmiş link , görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link , görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link , görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link , görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link , görmek için
Giriş yap veya üye ol.