ABD Lideri Donald Trump'ın dış siyasette fikir ayrılıkları yaşadığı gerekçesiyle vazifeden aldığı Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, Ankara-Washington çizgisinde yaşanan krizlerde sık sık devreye giren en üst seviye isimlerden biriydi.
ABD Yönetimi’nin en kritik koltuklarından birinde yaklaşık 17 ay oturan John Bolton, geçen hafta Suriye sorununda Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirmişti.
4 Eylül tarihli Bolton-Kalın görüşmesinde Türkiye ile ABD’nin Suriye’nin kuzeyinde oluşturmayı planladığı inançlı bölge konusu başta olmak üzere iki ülke ortasındaki ticari ilgiler, terörle çaba ve Libya’daki son gelişmeler ele alınmıştı.
Trump’ın Bolton’la fikir ayrılığına düştüğü en değerli mevzulardan biri de Türkiye ile alakalıydı. Rusya’dan satın salınan S-400 hava savunma sistemine ilişkin kesimlerin Ankara’ya getirilmesi, ABD’de Türkiye’ye yaptırım uygulanması istikametindeki baskıyı artırmıştı.
Lider Trump, Türkiye’yi ortak üreticileri ortasında yer aldığı F-35 savaş uçağı programından çıkarmıştı, ancak bu atak hem Cumhuriyetçi hem Demokratlar senatörleri ve temsilcileri tatmin etmemişti.
Ankara’ya CAATSA (ABD’nin Hasımlarıyla Yaptırımları Yoluyla Çaba Etme Yasası) kapsamında sert yaptırımlar uygulanmasını savunanlar ortasında başı çeken isimlerden biri de ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile birlikte John Bolton’du.
Ancak ABD Lideri Trump, Türkiye’nin Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi satın almaya selefi Barack Obama devrinde mecbur bırakıldığını savunuyor. Bu sıkıntıyı daima lisana getiren Trump, Ankara’ya CAATSA kapsamında sert yaptırımlar uygulamak yerine, müzakere yolunun izlenmesini istiyor.
Öte yandan, 9 Ocak 2019’da John Bolton, Türkiye’ye resmi ziyaret düzenlemişti. Amerikan askerlerinin Suriye’den çekilmesine yönelik planları masaya yatırmak üzere Ankara’ya gelen Bolton, PKK temaslı Suriye Demokratik Güçleri (SDG) için garanti isteyince, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bolton’la görüşmeyi reddetmişti.
Serdar Aksoy/Sözcü