Bostancı Baba Kimdir? Hayatı,
Şemsettin Sultan Kimdir,
Asıl adı Şemsettin Sultan olan ve Bostan yetiştirmesi nedeniyle Bostancı Baba olarak anılan Denizli ve Aydın Bolgelerinde eşkıyalık, Ege Deniz inde korsanlık yapması nedeniyle de Karakesici adı ile bilinen Bostancı Baba, Ahmet Yesevi soyundan olup, Hacıbektaşı velinin verdiği koseviyi (Ense yarısı yanmış odun parcası) bostan ekip yeşertmesi ile tanınır
Torunlarından Av İsmail Metin in yayınladığı Camşık Tarihi ve Huseyin Abdal adlı eserinde Bostancı Baba ile ilgili geniş bilgi ve tarihsel gelişimler yer almaktadır Bu esere gore Aydın Denizli Bolgesinin en meşhur eşkıyalarından biriydi Kutuluklerle mucadele ettiği, yoksulluk, mazlumun, haklının yanında yer aldığı icin yore insanları ona kutulerin kesicisi, karaları kesici anlamında kara kesici adını koydular Zamanla kendisi gibi, zalimlerden mazlumların ocunu almak isteyen kişilerin de yanına katılması ile eşkıya gurubu kurdu Dağlarda yaşadı Cevresinde yaşayanlar bir haksızlık olduğu zaman Karakesici nin yanına gelirler, o da ezilenin hakkını ezenden alır, ona geri verirdi Ege denizinde korsanlıkta yapan Karakesici eşkıyalık doneminde cok canlar yakmış, daha sonra Allahtan gunahlarının arınması icin nasıl hareket edeceğini,ne yapması gerektiğini sormak,Allah yoluna girmek icin Hacıbektaşı Veli ile goruşmek uzere o zaman ki adı ile Suluca Karahoyuke gitti Hacı Bektaşı Veli ile goruşmesinde; AydınDenizli elinden geldiğini, adının Karakesici olduğunu, Hoca Ahmet Yesevi soyundan, Avşar boyundan olduğunu, eşkıyalık yaptığını,dedesinin,babasının Ege denizinde korsanlık yaptığını, kotulere karşı savaştığını, halkı koruduğunu,yoksulun gucsuzun ocunu aldığını, tam doksan dokuz kişiyi oldurduğunu anlatarak artık tovbe ettiğini, bir daha adam oldurmeyeceğini, eşkıyalığı ve dağları bıraktığını bildirmiştir
Bunun uzerine Hacı Bektaşı Veli Bu yanmış cam kosevisi Sen insanlara kotuluk icin adam oldurmedin İnsanlara iyilik icin insan oldurdun Bu koseviyi al gotur, yedi yolun ustune bir bostan kur Koseviyi bostana dik Gelene gidene iyilik et Ne zaman yaptığın sevaplar gunahlarından fazla gelirse bu kosevi yeşerir Bu kosevi yeşerdiği zaman bil ki senin de gunahların af olacak dedi Karakesici Hacı Bektaşı Veliden izin aldıktan sonra bir elinde teberi (silah), bir elinde yanmış cam kosevisi yola duşerek tekrar AydınDenizli toprağında yolların birleştiği ve eşkıyalık yaptığı bu gunku Bahcekoye geldi
Bahcekoy de gunlerce calıştı, bostan ekti,gozedeki suyu bostana taşıdı,kendisinin kalacağı bir kulube yaptı,yanmış cam kosevisini de bostanın bir kenarına dikti Hem bostanı hem de koseliyi sulamayı ihmal etmedi Yoldan gecenlere ve yanına gelenlere devamlı bostan yediriyor, iyilik yapıyor, halk onu, o halkı cok seviyordu Yıllar gecmesine rağmen kosevi hala yeşermemişti Gunun birinde; işinin cok acele olduğunu, koyden şehre gideceğini soyleyen, onemli bir işinin olduğunda ısrar eden, Bostancı babanın bostanından ısrarlarına rağmen yemeyen ustelik onu kolundan tutup iterek yere yuvarlayan ve koye gelip giden alim ve evliya bilinen kişileri devlet adamlarına ispiyon eden kişinin halinden iyi birisi olmadığını anlayınca Doksan dokuz oldu, senide oldureyim yuz olsun diyerek oldurdu Bu son oldurduğu kişi ile pişmanlık duyarak sağa sola perişan halde koşan, ağlayıp sızlayan Bostancı bir de bakar ki kosevi diktiği yerde yeşermiş,dal,yaprak vermiş
Bu sevincle koseviyi yerinden sokup, bostanı bıraktı Bir eline yeşil koseviyi, bir eline teberiyi alarak tekrar Hacı Bektaşı Veliye geldi Hacı Bektaşı Veli Dile benden, gonul erenlerden ola, gittiğin yol Ali yolu ola Sen artık erenlerden birisin sende bu yolun gostericisisin Bu koseviyi atıyorum, Bunu ara bul, gittiğin yere mekanı kur, hak yardımcın ola Dedikten sonra tekrar Aydın Denizli toprağına gelerek bostanının olduğu yere gelerek mekanını kurdu Dergahını actı Hacıbektaş yolunda halka hizmet etti Doğru olmayı oğretti Burada kokleşti, dal budak saldı Bostanının olduğu yere koylulerle beraber bir yaptılar Aş kaynattılar Yoksullara yemek dağıttılar Bostancı Babanın dergahı o civarda uğrak yeri oldu
Asıl adı Şemsettin Sultan olan bostancı babanın yaşadığı donem XIV Y Yıl sonları ile XV Y Yılın ortalarıdır Olumunden sonra soyundan gelenlere Camşehler, Camşehliler, Camşehlioğulları denilir
Şemsettin Sultan Kimdir,
Asıl adı Şemsettin Sultan olan ve Bostan yetiştirmesi nedeniyle Bostancı Baba olarak anılan Denizli ve Aydın Bolgelerinde eşkıyalık, Ege Deniz inde korsanlık yapması nedeniyle de Karakesici adı ile bilinen Bostancı Baba, Ahmet Yesevi soyundan olup, Hacıbektaşı velinin verdiği koseviyi (Ense yarısı yanmış odun parcası) bostan ekip yeşertmesi ile tanınır
Torunlarından Av İsmail Metin in yayınladığı Camşık Tarihi ve Huseyin Abdal adlı eserinde Bostancı Baba ile ilgili geniş bilgi ve tarihsel gelişimler yer almaktadır Bu esere gore Aydın Denizli Bolgesinin en meşhur eşkıyalarından biriydi Kutuluklerle mucadele ettiği, yoksulluk, mazlumun, haklının yanında yer aldığı icin yore insanları ona kutulerin kesicisi, karaları kesici anlamında kara kesici adını koydular Zamanla kendisi gibi, zalimlerden mazlumların ocunu almak isteyen kişilerin de yanına katılması ile eşkıya gurubu kurdu Dağlarda yaşadı Cevresinde yaşayanlar bir haksızlık olduğu zaman Karakesici nin yanına gelirler, o da ezilenin hakkını ezenden alır, ona geri verirdi Ege denizinde korsanlıkta yapan Karakesici eşkıyalık doneminde cok canlar yakmış, daha sonra Allahtan gunahlarının arınması icin nasıl hareket edeceğini,ne yapması gerektiğini sormak,Allah yoluna girmek icin Hacıbektaşı Veli ile goruşmek uzere o zaman ki adı ile Suluca Karahoyuke gitti Hacı Bektaşı Veli ile goruşmesinde; AydınDenizli elinden geldiğini, adının Karakesici olduğunu, Hoca Ahmet Yesevi soyundan, Avşar boyundan olduğunu, eşkıyalık yaptığını,dedesinin,babasının Ege denizinde korsanlık yaptığını, kotulere karşı savaştığını, halkı koruduğunu,yoksulun gucsuzun ocunu aldığını, tam doksan dokuz kişiyi oldurduğunu anlatarak artık tovbe ettiğini, bir daha adam oldurmeyeceğini, eşkıyalığı ve dağları bıraktığını bildirmiştir
Bunun uzerine Hacı Bektaşı Veli Bu yanmış cam kosevisi Sen insanlara kotuluk icin adam oldurmedin İnsanlara iyilik icin insan oldurdun Bu koseviyi al gotur, yedi yolun ustune bir bostan kur Koseviyi bostana dik Gelene gidene iyilik et Ne zaman yaptığın sevaplar gunahlarından fazla gelirse bu kosevi yeşerir Bu kosevi yeşerdiği zaman bil ki senin de gunahların af olacak dedi Karakesici Hacı Bektaşı Veliden izin aldıktan sonra bir elinde teberi (silah), bir elinde yanmış cam kosevisi yola duşerek tekrar AydınDenizli toprağında yolların birleştiği ve eşkıyalık yaptığı bu gunku Bahcekoye geldi
Bahcekoy de gunlerce calıştı, bostan ekti,gozedeki suyu bostana taşıdı,kendisinin kalacağı bir kulube yaptı,yanmış cam kosevisini de bostanın bir kenarına dikti Hem bostanı hem de koseliyi sulamayı ihmal etmedi Yoldan gecenlere ve yanına gelenlere devamlı bostan yediriyor, iyilik yapıyor, halk onu, o halkı cok seviyordu Yıllar gecmesine rağmen kosevi hala yeşermemişti Gunun birinde; işinin cok acele olduğunu, koyden şehre gideceğini soyleyen, onemli bir işinin olduğunda ısrar eden, Bostancı babanın bostanından ısrarlarına rağmen yemeyen ustelik onu kolundan tutup iterek yere yuvarlayan ve koye gelip giden alim ve evliya bilinen kişileri devlet adamlarına ispiyon eden kişinin halinden iyi birisi olmadığını anlayınca Doksan dokuz oldu, senide oldureyim yuz olsun diyerek oldurdu Bu son oldurduğu kişi ile pişmanlık duyarak sağa sola perişan halde koşan, ağlayıp sızlayan Bostancı bir de bakar ki kosevi diktiği yerde yeşermiş,dal,yaprak vermiş
Bu sevincle koseviyi yerinden sokup, bostanı bıraktı Bir eline yeşil koseviyi, bir eline teberiyi alarak tekrar Hacı Bektaşı Veliye geldi Hacı Bektaşı Veli Dile benden, gonul erenlerden ola, gittiğin yol Ali yolu ola Sen artık erenlerden birisin sende bu yolun gostericisisin Bu koseviyi atıyorum, Bunu ara bul, gittiğin yere mekanı kur, hak yardımcın ola Dedikten sonra tekrar Aydın Denizli toprağına gelerek bostanının olduğu yere gelerek mekanını kurdu Dergahını actı Hacıbektaş yolunda halka hizmet etti Doğru olmayı oğretti Burada kokleşti, dal budak saldı Bostanının olduğu yere koylulerle beraber bir yaptılar Aş kaynattılar Yoksullara yemek dağıttılar Bostancı Babanın dergahı o civarda uğrak yeri oldu
Asıl adı Şemsettin Sultan olan bostancı babanın yaşadığı donem XIV Y Yıl sonları ile XV Y Yılın ortalarıdır Olumunden sonra soyundan gelenlere Camşehler, Camşehliler, Camşehlioğulları denilir