Böyle acınacak halde beklerim dönmeni Ben nice ayrılıklar gördüm ömrümce Kuşlar gördüm; kırılmış kolu, kanadı Ayrı düşmüş sevdiğinden kuşlar gördüm Hiç bir ayrılık bana bu dek komadı Ayrılığın bir ağrıdır vurur şakaklarımda Ve büyür gözlerimde bir okyanus kadar Içten ses verir içimde bir tel Sonradan, ansızın kırılır, kopar Yeryüzü çekilir altından ayaklarımın Geçer başıma çöken bir tavan gibi gökyüzü Defalarca çalınır kulaklarımda Şarkıların en hüzünlüsü Seni alıp uzaklara giden otobüs Benim üzerimden geçer hışımla Devrilir, bakakalırım ardındaki Bir su baskını gibi akan gözyaşımda Artık ne yapsam manâsız, teselliler yararsız Karanlık kademeli olarak en derinlere çeker beni Çaresiz, tüm sokaklarında bu şehrin Böyle perişan beklerim dönmeni Dolaşır birbirine halsiz ayaklarım Ellerimi koyacak bir yer bulamam Nereye gitsem, en koyusu acıların Ne yanlamasına baksam, çıldırtan bir akşam İstemem ben bu ömrü, bu talihi istemem Böyle durup durup senden ayrılmak varsa Orada bir mezar kazılır benim için Ayrılığın nerede başlarsa alinti