Boyun ağrıları son yıllarda modern toplumun başlıca sorunlarından biri olma yolundadır. Boynumuz, kafamızı taşıyan ve onu gövdemize bağlayan önemli bir organdır. Boyun bölgesi hem yaşamsal merkezlerin bağlandığı geçiş bölgesi hem de omurganın uzantısı olarak her türlü dış etkenden kolayca etkilenebilir.
En çok suçlanan nedenler üç ana başlık altında toplanabilir.
1-Omurgadan kaynaklanmayan fakat boyun çevresinde hissedilen bazı ağrılar vardır. Göğüs kafesinden çıkan adale ve sinirlerin sıkışmasına bağlı ağrılardır (Buna “Torasik Çıkış Sendromları“ adı verilir.).
2-Boyun omurunun kendisinden kaynaklanan ağrılar olabilir. Travmalar ağrıya neden olabilir. Günlük yaşamda karşılaştığımız küçük darbelerden daha büyük kazalara kadar boynumuzun travmalardan çok kolayca etkilendiği unutulmamalıdır. Trafik kazaları ve spor yaralanmaları bu sınıfta değerlendirilebilir. İş kazalarında boyun ağrılarına yol açabilecek çeşitli sorunlar ortaya çıkabilir.
Kırklı yaşlardan sonra boyunda yıpranmalar başlar. Bu yıpranma kireçlenme olarak ifade edilir. Boynun en hareketli omurları özellikle risk altındadır. İlk bozukluklar omurgalar arasındaki disklerden başlar. Disklerin içerdiği sıvı miktarı azalır ve giderek kurumaya ve elastikiyetini kaybetmeye başlar. Elbette bunun sonucu dar ve hassas kanallardan geçen sinir kökleri yıpranan disk dokusu tarafından çeşitli baskılara uğrarlar.
Boyunda fıtıklarında kola yayılan ağrılar ön plandadır. Öksürme ve ıkınmada ağrının artması, başın tepesinden aşağı doğru basmakla boyunda ağrı oluşması fıtık şüphesini artırır. Fıtığın şiddetine göre kolda uyuşukluklar, kas gücü kaybı ve zamanla etkilenen taraf kolda incelme olabilir.
3-Nedeni boyunda olmadığı halde ağrının hissedildiği yer boyun olabilir. Biz buna yansıyan ağrılar diyoruz. Bu ağrılar; strese bağlı, adele kaynaklı, duruş bozukluğu nedenli, romatizmal kaynaklı, göz hastalıklarına bağlı, iç organlardan yansıyan ağrılar olabilir.