nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
Boyun Şişmesinin Nedenleri,
Boyun neden şişer,
Boyun Şişmesi sebepleri
Boyundaki lenf bezlerinde şişme
Lenf bezlerindeki şişme vücudumuzun tanıdık olmayan bir maddeye karşısında direnç gösterdiğinin belirtisidir Bu kapsamda özellikle üst solunum enfeksiyonlarında boyundaki lenf bezlerinde şişme görülür Sizlere bu konuda daha kapsamlı data vereceğiz
Boyundaki derin ve yüzeyel fasyalar arasında yer alan tonsiler, submandibuler, submental, oksipital, yüzeyel ve derin juguler, nukkal, spinal aksesuar ve transvers servikal lenf bezlerinin enfeksiyonudur Etkenler genellikle viruslar, S aureus, grup A streptokok, diğer streptokoklar, anaerob bakteriler, Bartonella henseleae, atipik mikobakteriler ve Gram olumsuz basillerdir Akut bilateral adenitler daha fazla viruslara ve grup A streptokoka, akut tek yanlı adenitler S aureus, grup A streptokok, anaerob bakteriler ve viruslara, subakut ve kronik adenitler ise atipik mikobakteriler, tüberküloz, toksoplazmozis ve kedi tırmığı hastalığı (Bartonella henseleae) ’na bağlıdır Nadiren M tuberculosis, mantarlar, T gondii, F tularencis, Y pestis, HIV ve C diphtheriae da faktör olarak karşımıza çıkabilir Mikroorganizmalar genellikle üstteki solunum yolu, tonsiller ve dişlerden ya da travma yolu ile, arada bir kan yolu ile lenf bezlerine gelir
Klinik: Lenf bezi büyümesinin süresine ve tek veya iki taraflı olmasına emrindeki olarak değişir Sistemik semptomlar genelde değil veya hafiftir Birlikte etraf dokuda sellülit ya da bakteriyemi varsa, yüksek alev görülebilir Özellikle streptokok adenitlerinde ilk olarak üstteki solunum yolu enfeksiyonu semptomları olabilir Lenf bezi büyüklüğü 26 cm değin olabilir, en sık submandibular (% 5060) ve üstteki servikal bezler (% 2530) etkilenir Kumaş üzerindeki cilt çoğunlukla hiperemiktir ve lokal ısı artımı vardır Vakaların takriben ¼ ’ünde fluktuasyon alınır Daha fazla S aureus ve mikobakteri enfeksiyonlarında süpürasyon olabilir Lenf bezlerinin yoğun olarak bulunduğu diğer bölgeler (klavikula üstü, aksilla ve inguinal bölge) denetim edilmeli, dalak ve karaciğer büyüklüğü araştırılmalıdır Vücutta yaygın lenfadenopati ve hepatosplenomegali varsa, servikal lenfadenopati genelde sistemik bir hastalığa (EBV, CMV gibi viral enfeksiyonlar, toksoplazmozis, verem, kollajen doku hastalıkları, lösemi…) cevap olarak gelişmiştir Ağız boşluğu, farinks, burun, kulak, saçlı deri gibi lenf drenajı boyundan geçen bölgelerin muayenesi ile mümkün primer kaynak ile ilgili veri elde edilir
Komplikasyonlar: Abse formasyonu, sellülit, bakteriyemi, internal juguler ven trombozu, etkene emrindeki komplikasyonlar (akut romatizmal ateş, glomerulonefrit, haşlanmış cilt sendromu…)
Teşhis: Hafif vakalarda klinik teşhis yeterlidir Ancak antibiyotik tedavisine yanıt alınamazsa, iğne aspirasyonu ya da insizyon ile örnek alınıp Gram, Wright ve ZiehlNielsen boyaları ile boyanıp incelenmeli, icabında sitolojik ve patolojik yönden değerlendirilmelidir Ağır vakalarda tedaviye başlamadan örnek alınması uygun olur Persistan, 812 haftada tanı konamamış adenitlerde ve neoplazi ile ahenkli bulgular varsa (daha aşağı servikal ve supraklavikular lenfadenopatiler, kilo kaybı, düşmeyen alev, deriye ve derin dokulara yapışıklık)
Ayırıcı Teşhis: Kabakulak, bakteriyel parotitis, diş abseleri, konjenital boyun kitleleri (tiroglossal kanal kisti, brankial yarık kisti, kistik higroma, epidermoid kist), boyun tümörleri (lenfoma, nörojenik tümörler, tiroid tümörleri, parotis tümörleri, Kawasaki hastalığı, ilaç reaksiyonları, kollajen doku hastalıkları, sarkoidoz, retiküloendotelyozlar, depo hastalıkları
Tedavi: Lenf bezinin fazla büyümediği, hassasiyetinin eksik olduğu ve primer enfeksiyon odağının bulunmadığı hafif vakalarda antibiyotik tedavisine gerek yoktur, lenf bezi küçülmeye başlayıncaya kadar haftalık kontrollerle izlenmesi yeterlidir
Yükselme devam ederse ya da hasta başvurduğunda lenf bezi büyük (ama 3 cm ’den küçük), hassas, deri kızarık ve primer enfeksiyon odağı yahut oral empirik antibiyotik tedavisi başlanıp, küçülme oluncaya dek izlenir Bu hastalarda antibiyotik olarak flucloxacillin, cephalexin, clindamycin ya da amoxicillinclavulanate kullanılabilir
Lenf bezi 3 cm ya da daha büyükse, inflame ise, birlikte sellülit varsa veveya sistemik semptom ve bulgular varsa, açılış antibiyotik tedavisine cevap vermemişse, hastanın hospitalize edilmesi ve insizyon ya da dreya drenaj ile misal alınıp incelenmesi uygun olur Faktör saptanamamışsa, veya sonuçları beklerken parenteral clindamycin, cefazolin + metronidazole, sulbactamampicillin veya vankomycin (ya da teikoplanin) + metronidazole tedavilerinden biri başlanabilir
Kaynak:mcrgrupcom *
Boyun neden şişer,
Boyun Şişmesi sebepleri
Boyundaki lenf bezlerinde şişme
Lenf bezlerindeki şişme vücudumuzun tanıdık olmayan bir maddeye karşısında direnç gösterdiğinin belirtisidir Bu kapsamda özellikle üst solunum enfeksiyonlarında boyundaki lenf bezlerinde şişme görülür Sizlere bu konuda daha kapsamlı data vereceğiz
Boyundaki derin ve yüzeyel fasyalar arasında yer alan tonsiler, submandibuler, submental, oksipital, yüzeyel ve derin juguler, nukkal, spinal aksesuar ve transvers servikal lenf bezlerinin enfeksiyonudur Etkenler genellikle viruslar, S aureus, grup A streptokok, diğer streptokoklar, anaerob bakteriler, Bartonella henseleae, atipik mikobakteriler ve Gram olumsuz basillerdir Akut bilateral adenitler daha fazla viruslara ve grup A streptokoka, akut tek yanlı adenitler S aureus, grup A streptokok, anaerob bakteriler ve viruslara, subakut ve kronik adenitler ise atipik mikobakteriler, tüberküloz, toksoplazmozis ve kedi tırmığı hastalığı (Bartonella henseleae) ’na bağlıdır Nadiren M tuberculosis, mantarlar, T gondii, F tularencis, Y pestis, HIV ve C diphtheriae da faktör olarak karşımıza çıkabilir Mikroorganizmalar genellikle üstteki solunum yolu, tonsiller ve dişlerden ya da travma yolu ile, arada bir kan yolu ile lenf bezlerine gelir
Klinik: Lenf bezi büyümesinin süresine ve tek veya iki taraflı olmasına emrindeki olarak değişir Sistemik semptomlar genelde değil veya hafiftir Birlikte etraf dokuda sellülit ya da bakteriyemi varsa, yüksek alev görülebilir Özellikle streptokok adenitlerinde ilk olarak üstteki solunum yolu enfeksiyonu semptomları olabilir Lenf bezi büyüklüğü 26 cm değin olabilir, en sık submandibular (% 5060) ve üstteki servikal bezler (% 2530) etkilenir Kumaş üzerindeki cilt çoğunlukla hiperemiktir ve lokal ısı artımı vardır Vakaların takriben ¼ ’ünde fluktuasyon alınır Daha fazla S aureus ve mikobakteri enfeksiyonlarında süpürasyon olabilir Lenf bezlerinin yoğun olarak bulunduğu diğer bölgeler (klavikula üstü, aksilla ve inguinal bölge) denetim edilmeli, dalak ve karaciğer büyüklüğü araştırılmalıdır Vücutta yaygın lenfadenopati ve hepatosplenomegali varsa, servikal lenfadenopati genelde sistemik bir hastalığa (EBV, CMV gibi viral enfeksiyonlar, toksoplazmozis, verem, kollajen doku hastalıkları, lösemi…) cevap olarak gelişmiştir Ağız boşluğu, farinks, burun, kulak, saçlı deri gibi lenf drenajı boyundan geçen bölgelerin muayenesi ile mümkün primer kaynak ile ilgili veri elde edilir
Komplikasyonlar: Abse formasyonu, sellülit, bakteriyemi, internal juguler ven trombozu, etkene emrindeki komplikasyonlar (akut romatizmal ateş, glomerulonefrit, haşlanmış cilt sendromu…)
Teşhis: Hafif vakalarda klinik teşhis yeterlidir Ancak antibiyotik tedavisine yanıt alınamazsa, iğne aspirasyonu ya da insizyon ile örnek alınıp Gram, Wright ve ZiehlNielsen boyaları ile boyanıp incelenmeli, icabında sitolojik ve patolojik yönden değerlendirilmelidir Ağır vakalarda tedaviye başlamadan örnek alınması uygun olur Persistan, 812 haftada tanı konamamış adenitlerde ve neoplazi ile ahenkli bulgular varsa (daha aşağı servikal ve supraklavikular lenfadenopatiler, kilo kaybı, düşmeyen alev, deriye ve derin dokulara yapışıklık)
Ayırıcı Teşhis: Kabakulak, bakteriyel parotitis, diş abseleri, konjenital boyun kitleleri (tiroglossal kanal kisti, brankial yarık kisti, kistik higroma, epidermoid kist), boyun tümörleri (lenfoma, nörojenik tümörler, tiroid tümörleri, parotis tümörleri, Kawasaki hastalığı, ilaç reaksiyonları, kollajen doku hastalıkları, sarkoidoz, retiküloendotelyozlar, depo hastalıkları
Tedavi: Lenf bezinin fazla büyümediği, hassasiyetinin eksik olduğu ve primer enfeksiyon odağının bulunmadığı hafif vakalarda antibiyotik tedavisine gerek yoktur, lenf bezi küçülmeye başlayıncaya kadar haftalık kontrollerle izlenmesi yeterlidir
Yükselme devam ederse ya da hasta başvurduğunda lenf bezi büyük (ama 3 cm ’den küçük), hassas, deri kızarık ve primer enfeksiyon odağı yahut oral empirik antibiyotik tedavisi başlanıp, küçülme oluncaya dek izlenir Bu hastalarda antibiyotik olarak flucloxacillin, cephalexin, clindamycin ya da amoxicillinclavulanate kullanılabilir
Lenf bezi 3 cm ya da daha büyükse, inflame ise, birlikte sellülit varsa veveya sistemik semptom ve bulgular varsa, açılış antibiyotik tedavisine cevap vermemişse, hastanın hospitalize edilmesi ve insizyon ya da dreya drenaj ile misal alınıp incelenmesi uygun olur Faktör saptanamamışsa, veya sonuçları beklerken parenteral clindamycin, cefazolin + metronidazole, sulbactamampicillin veya vankomycin (ya da teikoplanin) + metronidazole tedavilerinden biri başlanabilir
Kaynak:mcrgrupcom *