Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Bu Kadar Sevebİlİr Mİsİnİz!!!!

Bu Kadar Sevebİlİr Mİsİnİz!!!!
0
100

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
14
Bir otobüs durağında karşılaşmışlardı ilk kez
Biri tıpta okuyordu, öbürü mimarlıkta
O ilk karşılaşmadan sonra, bir kere, bir kere, bir kere daha
karşılaşabilmek için, hep aynı saatte, aynı duraktan,
aynı otobüse bindiler Gençtiler, çok genç
Birbirileriyle konuşacak cesareti bulmaları biraz
zaman aldı ama sonunda başardılar İkisi de her sabah
otobüse bindikleri semtte oturmuyorlardı aslında
Delikanlı arkadaşında kaldığı için o duraktan binmişti
otobüse, kız ise ablasında
Sırf birbirilerini görebilmek için, her sabah erkenden
evlerinden çıkıp, şehrin öbür ucundaki o durağa,
onların durağına geldiklerini, gülerek
İtiraf ettiler bir süre sonra
Okullarını bitirince hemen evlendiler
Mutluydular hem de çok mutlu
Bazen işsiz, bazen parasız kaldılar
ama öylesine sıkı kenetlenmişti ki yürekleri ve elleri
hiçbir şeyi umursamadılar
Ayın sonunu zor getirdikleri günlerde de ünlü bir doktor ve ünlü
bir mimar olduklarında da hep mutluydular
Zaman aşımına uğrayan, alışkanlıklara yenik düşen,
banka hesabında para kalmadığı için ya da tam tersine
o hesabı daha da kabarık hale getirmek uğuruna
bitiptükeniveren sevgilerden değildi onlarınki
Günler günleri, yıllar yılları kovaladıkça sevgileri
de büyüdü, büyüdü
Tek eksikleri çocuklarının olmamasıydı
Zorlu bir tedavi sürecine rağmen çocuk
sahibi olmayınca,
bütün mutlulukların bizim olmasını beklemek, bencillik olur
diyerek devam ettiler hayatlarına
Çocuk yerine, sevgilerini büyüttüler
Senin için ölürümderdi kadın, sımsıkı sarılıp adama
ve Hayır, ben senin için ölürümdiye yanıt verirdi hep
Bazen eve geldiğinde, aynanın üzerinde bir not
görürdü kadın,
Bir tanem, kütüphanenin ikinci rafına bak
Kütüphanenin ikinci rafında başka bir not olurdu,
Mutfaktaki masanın üzerine bak ve seni çok
sevdiğimi sakın unutmaMutfaktaki masadan, salondaki
dolaba sevgi dolu notları okuya
Okuya koşturan kadın, sonunda kimi zaman bir demet
çiçek, kimi zaman en Sevdiği çikolatalar,
kimi zaman da pahalı armağanlarla karşılaşırdı
Aldığı hediyenin ne olduğu önemli değildi zaten
Hayat ne kadar hızlı akarsa aksın, işleri ne
kadar yoğun olursa olsun hep birbirlerine ayıracak
zaman buluyorlardı bulmasına ama kırklı yaşların
ortalarına geldiklerinde, daha az çalışmaya karar
verdiler Adam, hastaneden ayrıldı ve muayenehanesinde
hasta kabul etmeye başladı Kadın da mimarlık bürosunu
kapadı ve sadece özel projelerde görev aldı Artık
daha fazla beraber olabiliyorlardı Bir gün sahilde
dolaşırken, harap durumda bir ev gördü kadın, üzerinde
satılıklevhası asılı olan
Ne dersin, bu evi alalım mı?dedi adama
Bu viraneyi yıktırır, harika bir ev yaparız
Projeyi kafamda çizdim bile Kocaman terası olan, martıları
kahvaltıya davet edeceğimiz bir deniz evi yapalım burayı
Sen istersin de ben hiç hayır diyebilir miyim?diye
yanıt verdi adam
Amerika'daki tıp kongresinden döner dönmez ararım emlakçıyı
Kaç para olursa olsun burası bizimdir artık
Sadece bir hafta ayrı kalacaklarını bildikleri halde,
ayrılmaları zor oldu adam Amerika'ya giderken
Her gün, her saat konuştular telefonla
Gözyaşları içinde kucaklaştılar havaalanında
Fakat birkaç gün sonra,
kocasında bir tuhaflık olduğunu fark etti kadın
Eskisi kadar mutlu görünmüyor, konuşmaktan kaçınıyordu
Onu neşelendirmek için, sahildeki Evi hatırlattı
ve çizdiği projeyi verdi kadın ama hiç
beklemediği bir cevap aldı:
Canım, o ev bizim bütçemizi aşıyor Sen en iyisi o evi unut
Mutsuzluk, mutluluğun tadına alışmış insanlara daha
da acı, daha da çekilmez gelir
Kadın, hiç sevmedi bu beklenmedik misafiri
Derdini söylemesi için yalvardı adama,
Senin için ölürüm, biliyorsun, ne olur anlat
diye dil döktü boş yere
Yıllardır sevdiği adam, duyarsız ve sevgisiz biriyle
yer değiştirmişti sanki
Ona ulaşmaya çalıştıkça, beton duvarlara çarpıyordu kadın,
her çarpmada daha fazla kanıyordu yüreği
Bir gün, çocukluğunun, gençliğinin ve bütün hayatının
birlikte geçtiği arkadaşına dert yanarken,
Artık dayanamıyorum, sana söylemek zorundayım
diye sözünü kesti arkadaşı
O, seni aldatıyor İş yerimin tam karşısındaki restoranda
genç bir kadınla yemek yiyor her öğlen
Sonra sarmaş dolaş biniyorlar arabaya
Sus, sus çabuk, duymak istemiyorum bu yalanları
Diye bağırdı kadın
Onca yıllık arkadaşını, kendisini kıskanmakla suçladı
Ertesi gün, öğle vakti o restoranın hemen karşısında
bir köşeye sindi sessizce ve peri masallarının sadece
masal olduğunu anladı Kocasının eskiden aynı
hastanede çalıştığı genç çocuk doktorunu tanıdı hemen
Bazen evlerinde ağırladıkları kadına
nasıl sarıldığını gördü adamın
Akşam kocası eve gelir gelmez, bazen bağırıp, bazen
ağlayarak, bazen ona sımsıkı sarılıp bazen de
yumruklayarak haykırdı suratına her şeyi
İnkar etmedi adam Zamanla duyguların değişebildiği,
İnsanların orta yaşa geldiklerinde farklılık aradığı gibi bir
şeyler geveledi ağzında ve bavulunu alıp gitti evden
Kapıdan çıkarken,
son bir kez kucaklamak isterim senidiyecek oldu ama
kadın, defoldedi nefretle
İlk celsede boşandılar Modern bir aşk hikayesinin
böyle son bulmasına kimse inanamadı Arkadaşlarının
desteğiyle ayakta kalmaya çalıştı kadın Adamın,
sevgilisiyle birlikte Amerika'ya yerleştiğini öğrendi
Bazen yalnız kaldığında, onu hala sevdiğini hissedince,
ağlama nöbetleri geçiriyor, aşkın yerini,
en az onun kadar yoğun bir duygu olan nefretin alması
için dua ediyordu
Aradan bir yıl geçti
Her şeyin ilacı olduğu söylenen zaman bile,
Kadının derdine çare olamamıştı
Bir sabah, ısrarla çalan zilin sesiyle uyandı
Kapıyı açtığında, karşısında o kadını gördü
Sen, buraya ne yüzle geliyorsundiye
bağırmak istedi ama sesi çıkmadı
Lütfen, içeri girmeme izin ver, mutlaka konuşmamız gerekiyor
Dedi genç kadın Kanepeye ilişti ve zor duyulan bir sesle
konuşmaya başladı:
Hiçbir şey göründüğü gibi değil aslında Çok üzgünüm
ama o bir saat önce öldü Geçen yıl Amerika'daki
kongre sırasında öğrendi hastalığını ve yaklaşık bir
senelik ömrü kaldığını Buna dayanamayacağını, hep
söylediğin gibi onunla birlikte ölmek isteyeceğini
biliyordu Seni kendinden uzaklaştırmak için, benden
sevgilisi rolünü oynamamı istedi Ailesine de haber
vermedi Birlikte Amerika'ya yerleştiğimiz yalanını
yaydı Oysa sizin ilk karşılaştığınız otobüs durağının
karşısında bir ev tutmuştu Tedavi görüyor ve
kurtulacağına inanıyordu ama olmadı
Gece fenalaşmış, bakıcısı beni aradı, son anda yetiştim
Sana bu kutuyu vermemi istedi
Gözlerinden akan yaşları durduramayacağını biliyordu kadın
Hemen oracıkta ölmek istiyordu
Eline tutuşturulan kutuyu açmayı ancak sonra akıl edebildi
İtinayla katlanmış bir sürü kağıt duruyordu kutuda
İlk kağıtta,
Lütfen bütün notları sırayla oku bir tanemdiyordu
Sırayla okudu;
Seni çok sevdim,
Seni sevmekten hiç vazgeçmedim,
Senin için ölürüm derdin hep, doğru söylediğini bilirdim
Fakat benim için ölmeni istemedim
Şimdi bana söz vermeni istiyorum
Benim için yaşayacaksın, anlaştık mı?
son kağıdı eline alırken, kutuda bir anahtar olduğunu gördü
kadın
ve son kağıtta şunlar yazılıydı:
Sahildeki evimizi senin çizdiğin projeye göre yaptırdım
Kocaman terasta martılarla kahvaltı ederken,
ben hep seni izliyor olacağım
 
858,505Konular
982,725Mesajlar
33,057Kullanıcılar
yaramaz61Son üye
Üst Alt