Bu yazım dışarıda çok yiyorum , seyahatim çok , diet yapamıyorum diyenlere

Dışarıda yeme sıklığınızın çok olması diyetinizi sabote etmeyebilir. ‘Ben zayıflayamam, hep dışarıda yiyorum diyip hiç kendinizi kandırmayın’. Dışarıda da doğru seçimler , doğru stratejiler ile sağlıklı beslenip fazla kilolarınızdan kurtulabilir yada kilonuzu koruyabilirsiniz. Danışanlarımın çok büyük bir kısmı yoğun çalışan, sık seyahatleri olan, öğle ve hatta akşamları da dışarıda yemek zorunda olan kişiler. Buna rağmen bu bizim önümüzde bir engel olmuyor. Doğru yönlendirmelerle çok rahatlıkla kilo verebiliyorlar, kilolarını koruyabiliyorlar .

Günümüzde restaurantlarda sağlıklı seçimlere yönelmiş durumda. Her tür talebi karşılayabilecek geniş bir menü içeriğine sahipler. Diyet, vejeteryan, alerji vs… Bu konuda bilinç oldukça arttı. En küçük lokantadan en lüksüne kadar, kebapçısından, küçük bir kafeye kadar neredeyse her yerde sağlıklı bir seçenek bulmak mümkün. İlla diyet yapacaksınız diye yanınızda sefertası ile gezme devri bitti. Tabi gözler menüdeki kremalı makarna seçeneğine kaymayacaksa …

Önerilerim ;

1.) Bir kere yemeğe kurt gibi aç gitmiyor olmanız çok önemli. Mutlaka 2,5 saat öncesinde minik bir ara öğün yapmış olmanız gerekli. Minik bir meyve olabilir. 5-6 adet fındık yada 1 fincan sütlü kahve… Restauranta çok aç giderseniz olacakları size söyleyeyim; yağlı ve karbonhidrat yüklü bir menü seçeceksinizdir. Mantıklı bir seçim yapabilmeniz için iştahınızın kontrol altında olması gerekli.

2.) Önce güzel bir limonlu maden suyu ve su sipariş edin ve yemek öncesi için.

3.) Siparişinizi beklerken garsonun masaya getirdiği lezzetli minik çıtır ekmekleri ve zeytinyağ içinde yüzen zeytinleri, mezeleri hemen geri gönderin. Yemek öncesi lüzumsuz bir kalori almayın.

4.) Seçtiğiniz yemeğin nasıl pişirilmiş olduğunu garsona sorun. Güya salata yiyorum diye içinde kızarmış tavuklar olan bir salata yemek zorunda kalabilirsiniz. Yada yağ içinde yüzen bir yemek ….En doğrusu şudur; ‘ben ızgara tavuk istiyorum. Göğüs kısmından yapılıyor ve kızartılmıyor diymi ?’ diyerek kısa bir bilgi edinebilirsiniz.

5.) Siparişi verirken garsona tabağın yanında garnitür gelen pilav, patatesleri istemediğinizi söyleyin. Çünkü onlar gelirse elinizin tersi ile itmeniz için müthiş bir iradenizin olması gerekli. Boşunada motivasyonunuzu düşürebilir. En doğrusu şudur : ‘ızgara etimin yanında pilav yada patates istemiyorum. Onların yerine ekstra közlenmiş, ızgara yada söğüş sebze ilave edin lütfen.‘

6.) Et sipariş edecekseniz mutlaka garsona gramajını sorun. Bir çok restaurantın menülerinde yanında yazar aslında. Önünüzde 350 gramlık leziz bir bonfile gelirse yarısını tabağınızda bırakmak canınızı acıtır. Baştan neyle karşılaşacağınızı bilin ve müdahale edin.’yarım porsiyon istiyorum ‘ gibi …

7.) Mutlaka ortaya yağsız bir mevsim salata sipariş edin. Her lokmadan sonra 1 çatal da salatadan alın ki bu yeme hızınızı keser. Çabuk doymanızı sağlar.

8.) Yemek sonrası tatlı menüsüne bir göz gezdireyim demeyi aklınızdan bile geçirmeyin. Menüdeki rengaren tatlı fotoğrafları size baştan çıkarabilir. Görmemek en doğrusu. Gözden ırak gönülden ıraktır. Yemeğin üstüne güzel sade bir türk kahvesi sipariş edin ve biran önce hesabı isteyin derim.

9.) Genelde diğer bir yanlış yargı şudur; ev yemeği yapan yerlerde çorba yada sebze yemeği yemek sağlıklıdır ve zayıflatır. Bu koca bir yalan. Dışarıda içtiğiniz çorbaların içinde mutlaka un ve yağ ile meyane yapılır, yağlıdır (ve hatta bir kaç günlük yağlarla yapılır ), sebze yemekleri çok yağlıdır. Bunun yerine dışarıda seçimlerinizi daha doyurucu olan ızgaralardan yana kullanmanızı öneririm.

Dyt.Bahar DEMİRKIRAN