Blog yazılarım için en önce duygularla başlamalıyım diye geçti içimden. Sizler için internet sitemi hazırlarken ve tüm sosyal medya paylaşımlarımda, profesyonel olma kaygısı taşımadan kalpten olmaya niyet ettim. Okuyacağınız bu yazılar, bir terapi tadında size iyi gelsin diliyorum. Sitede yer alan hakkımda kısmını hazırlarken de bahsettiğim gibi; her insanın yeryüzünde bir görevi olduğuna inanmışımdır hep. Ben de kendi görevimi, yolculuğumda keşfettim ve bunun için her an şükür doluyum. Yolunuza ışık tutmak, size eşlik etmek için buradayım. Ruhunuza, zihninize, yalnızca sizin şifanıza vesile olmak niyetindeyim. Yaşamım boyunca dinlemeyi, yardım etmeyi, yüreklere dokunmayı hep sevdim. Yaradılışım gereği, kendi içimde yaşadıklarımı ve bana anlatılanları saklamakta hep ketum oldum. Küçük yaşlarımdan bu yana insanları dinlerken, duygularını anlamaya çalışmışımdır hep. Kendimde yaşam yolculuğumda ilerlerken sık sık durup “şu an ne hissediyorsun?” diye sorarım kendime.
Peki siz kendinize sorar mısınız? Uyandığınızda, gün içinde, günü tamamlayıp uykuya geçerken…Şu an nasılım? Ne hissediyorum? İçimize dönmek, yaşamı içten yaşamak ve duygularımızın dilini bilmek ne iyidir. Şifalı olan şey, kendi kendinize iyi gelebilmenizdir. Ama bazen yaşamın içinde bazı anlar vardır ve o anlarda ileriyi göremiyor gibi hissederiz. Şimdiye kadar yüzlerce danışanım ile çok anlamlı yolculuklardan geçtik. Karanlık gibi görünen yollardan, yolun ışıklı kısmına gelene kadar onlara eşlik ettiğim her an, kendime çok kutsal bir görevde olduğumu fısıldıyorum. Belki bu yazıyı okuyorsan senin içinde yol karanlık görünüyordur. Umudun hep var olduğunu hatırlatıyor olacağım bu blog yazılarında. Bireysel terapilerde, danışan ile sürecimden bahsetmek isterim size. Bazı danışanlarımdan şöyle itiraflar alırım; başvururken çekindim, erteledim hatta ama şimdi iyi ki diyorum. Hepimiz insanız ve bazılarımızın içinde, olmak istediği birden fazla benler olabilir. Duygu ve düşüncelerimiz için geminin rotasını belirleyen bir dümen olarak benzetmede bulunmak isterim. Zihin bu duygu ve düşüncelerle, içinde bulunduğu benler arasında seçim yaparken bazen olumsuz dalgalanmalara kapılabilir. Yaşamın getirdiği ve karşı koyamayacağımız bazı durumlar söz konusudur. Baş etmekte zorlandığımız, acı, kayıp, yas, kariyer yaşamında başarısızlık gibi durumlar yaşıyor olabiliriz. Tüm bunların sonucunda; depresyon, kaygı bozuklukları, travma sonrası stres bozukluğu, panik atak, anksiyete, cinsel sorunlar, evlilik ve çift sorunları, ölüm ve yas sürecinde başa çıkma, obsesif kompulsif bozukluk, sosyal fobi, fobiler, kişilik bozuklukları, yeme bozuklukları, uyku bozuklukları, özgüven eksikliği, çatışma çözememe, iletişim sorunları gibi sorunlar yaşayabiliriz. Size şunu temin edebilirim ki; bu durumları yaşayan birçok insan var. Genelde insanlar, yaşamda bir sorun ile karşılaştığında ve bununla baş edemediğinde, kendisini dünyanın bir ucunda zor durumda ve diğer tüm insanları ise diğer ucunda ve harika bir yaşama sahip olduğunu varsayar. Yalnız hisseder. Durumun öyle olmadığını bilin lütfen. Birlikte ilerleyeceğimiz terapiden sonra tüm bu sorunları geride bırakabilmeniz için buradayım. Kendinizi sevmek, sorunların oluştuğu gibi çözümlerinin de içimizde olduğunu bilmek, içimize bakabilmek... Yaşamda karşılaştığınız durumlarda lütfen kendinize sorun! Şu an ne hissediyorum? Sorunun yaşanma şekli ve dahil olan kişilerden ziyade ne hissettiğinizi ifade edebilmek. Bu durum bana nasıl hissettirdi?
Sevinç, neşe, zevk, rahatlama, haz, gurur, heyecan, keyif ve coşku gibi şeyler hissediyorsanız siz mutlusunuz. Acı, keder, melankoli, umutsuzluk, kasvetli, yalnız ve depresyonda hissediyorsanız siz üzgünsünüz. Kaygı, sinirlilik, ürkeklik, panik, endişe ve dehşet hissediyorsanız siz korkuyorsunuz. Meraklı, şaşkın, hayret içinde, şok olduysanız siz şaşkınlık duyuyorsunuz. Kızgın ve hiddetli iseniz, şiddet ve hınç, sinirlilik hissediyorsanız siz öfkelisiniz. Dost, güven, şevkatli, sevgi dolu, bağlılık içinde ve meraklı iseniz ilgi duyuyorsunuz. Eğer tiksinme, küçümseme, kibir, nefret, hoşlanmama, sevmeme gibi şeyler hissediyorsanız iğrenme yaşıyorsunuz. Hayal kırıklığı, vicdan azabı, üzüntü, pişmanlık, suçluluk taşıyorsanız da utanç duyuyorsunuz. Duygularımızı bilmek, onları iyi tanımak bizim için önemli. İnsan olarak bu duyguların hepsinden geçiyoruz. Bizi iyi hissettiren şey ise onları iyi tanıyabilmek, farkında olmak, içinde bulunduğumuz duygular arasında geçişlerimizi görebilmek. Bir de şunu eklemek isterim ki; geliyor ve geçiyorlar.
Diğer blog yazılarında görüşmek dileğiyle…