Burcların Bilimsel,
Burcların Bilimsel mi,
Burcların Bilimsel Acıklaması
İnsanlık, her cağda cevresindeki olayları acıklama gereksinimi duymuştur Şu anda, depremlerin fay kırıklarından, gelgitin ayın konumundan, gokteki ışık hareketlenmelerinin atmosfere giren goktaşlarından olduğunu bilmemiz, olayları acıklama gereksiniminin bilimin ilerlemesini sağlaması sonucundadır 4000 yıl once bunları bilmeyen insanlar, olayları başka gozlemlerle ilişkilendirmişler; yıldızların, gezegenlerin konumu ile olaylar arası neden sonuc ilişkileri kurmaya calışmışlar Tum mitler gibi gokcisimleri ile ilgili de bircok mit ortaya cıkmıştır
Astroloji de aynı gereksinimin bir sonucu olarak, insanlar ile gokcisimleri arasında bağlar kurmaya calışmış Fakat, temel bilimlerin gelişmesiyle dunyanın merkezde olmadığı, evrene ozel olarak yerleştirilmediğimiz, bizim gibi başka dunyaların da olabileceğinin anlaşılması astrolojiye darbe ustune darbe vurmuştur Gokcisimlerinin bizim icin yaratılıp gokyuzune konduğu goruşu yok olunca astrologlar da bilime sarılmak, ve astrolojiyi bilimsel gostermeye calışmak zorunda kalmışlardır Bunun icin artık sevgili unlu(!) astrologlarımız Bu donemde koc erkeği Mars'ın etkisinde kalacak, aman dikkatturunden bilimsel acıklamalarla bilimlerini calışmaya devam etmişlerdir
Burclar, gokyuzunde bulunan takımyıldızlarıdır Diğerlerine gore onları ozel kılan ise dunyanın guneş etrafında donduğu duzlemde gorulmeleridir Yani doğduğunuz gun dunyanın bulunduğu yerden guneşe bir cizgi cizip devam ettirirsek ulaştığımız takımyıldız bizim burcumuz olur Eğer sevgili astrologlar bunu kabul ediyorlarsa bize gazetelerde her gun gosterdikleri burc aralıkları yanlıştır! Evet, onların burc takvimi tam 12'ye bolunmuştur, guneş her burctan yaklaşık eşit surede gecer Oysa bize soylemedikleri yılancıadında başka bir burc takımyıldızı daha vardır, ve her burcun zaman aralığı eşit değildir Dunyanın donuş hızı sabit olmadığı icin burclardan geciş sureleri de farklıdır
Alıntı
Burcların Bilimsel mi,
Burcların Bilimsel Acıklaması
İnsanlık, her cağda cevresindeki olayları acıklama gereksinimi duymuştur Şu anda, depremlerin fay kırıklarından, gelgitin ayın konumundan, gokteki ışık hareketlenmelerinin atmosfere giren goktaşlarından olduğunu bilmemiz, olayları acıklama gereksiniminin bilimin ilerlemesini sağlaması sonucundadır 4000 yıl once bunları bilmeyen insanlar, olayları başka gozlemlerle ilişkilendirmişler; yıldızların, gezegenlerin konumu ile olaylar arası neden sonuc ilişkileri kurmaya calışmışlar Tum mitler gibi gokcisimleri ile ilgili de bircok mit ortaya cıkmıştır
Astroloji de aynı gereksinimin bir sonucu olarak, insanlar ile gokcisimleri arasında bağlar kurmaya calışmış Fakat, temel bilimlerin gelişmesiyle dunyanın merkezde olmadığı, evrene ozel olarak yerleştirilmediğimiz, bizim gibi başka dunyaların da olabileceğinin anlaşılması astrolojiye darbe ustune darbe vurmuştur Gokcisimlerinin bizim icin yaratılıp gokyuzune konduğu goruşu yok olunca astrologlar da bilime sarılmak, ve astrolojiyi bilimsel gostermeye calışmak zorunda kalmışlardır Bunun icin artık sevgili unlu(!) astrologlarımız Bu donemde koc erkeği Mars'ın etkisinde kalacak, aman dikkatturunden bilimsel acıklamalarla bilimlerini calışmaya devam etmişlerdir
Burclar, gokyuzunde bulunan takımyıldızlarıdır Diğerlerine gore onları ozel kılan ise dunyanın guneş etrafında donduğu duzlemde gorulmeleridir Yani doğduğunuz gun dunyanın bulunduğu yerden guneşe bir cizgi cizip devam ettirirsek ulaştığımız takımyıldız bizim burcumuz olur Eğer sevgili astrologlar bunu kabul ediyorlarsa bize gazetelerde her gun gosterdikleri burc aralıkları yanlıştır! Evet, onların burc takvimi tam 12'ye bolunmuştur, guneş her burctan yaklaşık eşit surede gecer Oysa bize soylemedikleri yılancıadında başka bir burc takımyıldızı daha vardır, ve her burcun zaman aralığı eşit değildir Dunyanın donuş hızı sabit olmadığı icin burclardan geciş sureleri de farklıdır
Alıntı