Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Burokrasi,Torenler,Soylemler

Burokrasi,Torenler,Soylemler
0
187

ahmet0135

FD Üye
Katılım
Nis 13, 2018
Mesajlar
3,764
Etkileşim
85
Puan
48
F-D Coin
0
Milli bayramlarda soylenen nutuklar, medyanın (şimdilerde de TV spikerlerinin) o milli bayramla ilgili torenleri 'naklen' yayımlarken kullandıkları klişeler, yıllardan beri bir soylem biciminin hic değişmediğini gosteriyor

Ne zaman bir 23 Nisan, 19 Mayıs ya da 29 Ekim torenlerini izlesem, hep aynı kalan hamasi klişelerin tekrarlandığına tanık olmanın bıkkınlığını yaşamışımdır: 'Her karış toprağının şehit kanlarıyla sulandığı vatan'; 'Samsun ufuklarından doğan guneş'; 'menkıbeler yazan şanlı askerlerimiz'! Bu, gercekten burokrasinin tahayyul imkanından mahrum bulunması mıdır; yoksa aynı klişeleri tekrarlayarak milli bayramların, deyiş yerindeyse, 'yasak savma' kabilinden geciştirilmesi istediğinden midir; ya da, artık bu bayramların Cumhuriyet'in ilk yıllarındaki heyecanından cok şey kaybederek sıradanlaşmasından mıdır? Uzerinde durmak gerekiyor

Rahmetli babam, burokrat bir idareciydi Kaymakamlık yaptığı ilcelerdeki milli bayram torenleri kutlamalarında hazırladığı uc ayrı nutku, sadece tarihlerini değiştirerek (ve başka hicbir şeyi değiştirmeden!) tekrarlardı: Diyelim ki, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı mı kutlanıyor; babam, dosyasından '29 teşrinievvel' tarihli nutkunu cıkarır ve mesela Cumhuriyet'in 20 yılı kutlanıyorsa, nutkun uzerindeki 19 tarihini 20 ile değiştirir, kursuye cıktığında onu okurdu Cok sonraları, emekli olduktan sonra, nicin boyle yaptığını sorduğumda, bana şu cevabı vermişti: 'O yıllarda hicbir şey değişmiyordu da ondan!'

Gercekten oyle miydi; bilemiyorum Ama babamın kaymakamlık yaptığı yıllar, Cumhuriyet Halk Partisi'nin tek parti yonetimi yıllarıydı ve burokrasinin hantallığının yaşattığı durgun ve boğucu havanın farkedilmemesi, hele burokrasinin icindekiler tarafından, herhalde mumkun değildi

Malumu ilam kabilinden soyleyeyim: Turkiye Cumhuriyeti'nin gercekleştirdiği donuşumlerin, burokrasinin butun bu donuşumleri despotik bir vesayet altına alması ile bir tıkanmaya, giderek bir atalete goturduğu ortadaydı Ve bu atalet, hic şuphesiz, soylemleri (ve soylevleri!) de burokratik slogan ve klişelere indirgiyor; burokrasinin yetki ve otorite bağlamında iyice genişletilmiş sınırları, o sınırlar icinde soylenebilecek olanı ise iyice daraltıyordu Burokrasinin iktidar sınırları ile burokratik soylemin sınırları arasında, kapatılması veya ortuşturulmesi mumkun olmayan bir acıklık soz konusuydu

Cumhuriyet'in donuşumlerini bu sıradanlaşmış ve klişeleşmiş burokratik soylemlerin icinden kavramayı reddedenlerin (rahmetli babam gibi!) başkaldırısı, ancak ironi ile dışavurulabilme imkanını bulmaktaydı Nutuklarını, sadece tarihlerini değiştirerek okumak, aslında Bu burokratik durağanlığın ironisiydi Babam, sadece tarihleri değiştirerek ve klişe sozleri hic değiştirmeden verdiği nutuklarla, buyuk umutlarla başlanılan donuşumlerin burokratikleşmesi karşısında duştuğu umutsuzluğun ironisini de yapıyordu aslında

Oyle gorunuyor ki, bu klişeleşmiş soylemlerin bugun hala gecerliliğini koruması, Cumhuriyet'in donuşumlerine sahip cıkma iddiasında bulunanların, burokratik maluliyetlerinin devam ettiğini ortaya koyuyor Cumhuriyet mitinglerinde 'Ordu gorev başına, pankartları acanların, Cumhuriyet'in donuşumlerini hangi dar ve burokratik zihin yapısı icinden kavradıklarının soylem duzeyinde ifşasından başka bir şey değildir
 
858,470Konular
981,199Mesajlar
29,543Kullanıcılar
samuray72Son üye
Üst Alt