Milli mucadele yıllarında onemli gorevler ustlenen, işgal yıllarında buyuk yararlılıklar gosteren Kutahyada, 10 Ağustos 1920de imzalanan Sevr Antlaşması sonrasında, Turkiye Buyuk Millet Meclisinin antlaşmayı tanımadığını ilan etmesi uzerine işgal hızlandı
Yunanlar 13 Temmuzda Altıntaşa, 14 Temmuzda Tavşanlıya, 17 Temmuzda Emet, Simav ve Kutahyaya, 3 Eylulde Simava, 5 Eylulde de Gedize girdiler 28 Temmuz 1921de Kutahyaya gelen Yunan Kralı Konstantin, Savaş Konseyini burada toplayıp Ankara uzerine yurume kararı cıkardı Yunan Ordusunun bu ilerleyişi karşısında Turk Ordusu, Sakaryada Başkomutan Mustafa Kemal komutasında dunya savaş tarihinde orneği gorulmeyen bir taktikle buyuk bir zafer kazandı
Sakaryada durdurulan duşman ordusunu tamamen yurttan atmak amacıyla bir yıl kadar suren hazırlık doneminden sonra, Başkomutan Mustafa Kemal Ataturk, 26 Ağustos 1922de Buyuk Taarruzu başlattı Bu carpışmalar sırasında Turk askeri, tarihinin her doneminde gorulen kahramanlık ve fedakarlıklarına yenilerini ekledi
Başkomutan Mustafa Kemalin 30 Ağustos 1922de Zafertepeden bizzat yonettiği Buyuk Taarruzda Allıoren, Keciler, Kızıltaş Deresi yolunun iki yanındaki Yunan birlikleri tamamen sarıldı ve imha edildi Bazı Yunan birlikleri ile General Trikopis ve General Diyenisin de aralarında bulunduğu bircok Yunan komutanı ise Kızıltay Deresi bolgesinde acık kalan alandan kactılar
KIRIK KAĞNI UZERİNDE SAVAŞ PLANI YAPILDI
Calkoyde yıkık bir evin avlusunda kırık bir kağnı arabasının uzerinde durum değerlendirmesi yapan Başkomutan Mustafa Kemal, İsmet Paşa ve Fevzi Cakmak Paşa, Yunan Ordusunun yeniden savunma duzenine gecmesini onlemek ve Yunanları mağlup etmek icin İzmire girmek gerektiği goruşune vardı Mustafa Kemal, burada Batı Cephesindeki tum subay ve erlere okunmak uzere bir bildiri yayınladı Bildiride, şoyle denildi:
Turkiye Buyuk Millet Meclisi Orduları; AfyonkarahisarDumlupınar buyuk meydan muharebesinde, zalim ve mağrur bir ordunun temel varlığını inanılmayacak kadar az bir zamanda yok ettiniz Buyuk ve seckin ulusumuzun fedakarlıklarına layık olduğunuzu kanıtladınız Sahibimiz olan buyuk Turk ulusu geleceğine guvenmekte haklıdır Savaş alanlarındaki başarı ve fedakarlıklarınızı yakından gorup izliyorum Ulusumuzun size olan ovgulerinin iletilmesine aracılık etme gorevinin arkasını bırakmayacak, surekli olarak yerine getireceğim Odullendirme icin Başkumandanlığa oneride bulunulmasını, Cephe kumandanlığına buyurdum Butun arkadaşlarımın, Anadoluda daha başka meydan muharebeleri de verileceğini goz onunde bulundurarak ilerlemesini ve herkesin akıl gucunu ve yurtseverliğinin kaynaklarını kullanarak, yarışmayı butun gucuyle surdurmesini talep ederim Ordular, İlk Hedefiniz Akdenizdir İleri!
BABA OĞUL DESTANI
Cetmilli Ali Cavuş, yuz binlerce vatan evladı gibi cepheye giden askerlerden biriydi Aradan 11 yıl gecmiş, Cetmilli Ali Cavuş cepheden cepheye koşmuş her mevzide her siperde bağımsızlık gunlerinin hayalini kurarken, cepheye giderken 8 yaşında olan oğlu Mehmet ile karısına kavuşacağı gunleri beklemekteydi
Cetmilli Ali Cavuşun hayalleri, Dumlupınar mevzilerinde gercek oldu 8 yaşındayken bırakıp gittiği Mehmet dağ gibi bir delikanlı olmuş, kader ikisinin yollarını aynı cephede birleştirmişti Alay sancaktarı Mehmet Onbaşı ile Cetmilli Ali Cavuşun cephede karşılaşmaları ve hasret gidermeleri herkesin gozlerini yaşartmış ve bir o kadar da mutlu etmişti Artık baba ile oğul bu vatan icin bir sancağın peşinde omuz omuza carpışacaklar ve Cetmilli Ali Cavuşun hayallerini birlikte gercekleştireceklerdi
Gun bugundu ve baba oğul sıkıca sarıldılar, birbirleriyle helalleştiler Hucum sesiyle yağmur gibi gelen mermilerin onune atıldılar Ali Cavuş bir kurşunla yığıldı yere, ne acı ne de huzun vardı gozlerinde, 11 yılın evlat ozlemi mermi sesleri arasında son bulmuştu Dudaklarından iki kelime dokuldu şahadete ererken; Vatan sağ olsun
Cetmilli Ali Cavuş, 31 Ağustos 1922 gunu şehit duştu, hem de oğlu Mehmetin kollarında Gozyaşını icine attı Mehmet Gun ağıt yakacak gun değildi Kaptı alay sancağını yurudu izmire doğru En onde o koşuyor kanlı siperlere ilk o dalıyordu 9 Eylulde İzmir onlerinde bir kurşun da onu buldu
ALBAY, SOZUNU YERİNE GETİREMEYİNCE KENDİSİNİ VURDU
Buyuk Taarruzda 57 Tumen Komutanı olan Albay Reşat Bey; Ciğiltepenin (Ciyiltepe) alınmasının yarım saat gecikmesi uzerine gorevini yerine getirememenin uzuntusu ile kendisini vurmuştur
Mustafa Kemal Ataturk, Albay Reşatın şehit oluşunu TBMMde şoyle anlatıyor:
Bir taarruz gununde (27 Ağustos 1922) en sol kanatta 57 tumenimiz taarruz ederken, kuvvetlerini biraz birbirinden uzakca bulundurmuştu Bu nedenle duşman uzerinde kalıcı bir etki yapamıyordu O tumenin kumandanı Reşat Bey adında bir albaydı Bu kişiyi cok eskiden tanıyordum ve beraber muharebe yapmıştık Suriyede cok muharebeler yaptık ve cok kıymetli bir askerdi Şahsen bana cok guveni vardı Telefonla sordum: Nicin hedefinize (Ciyiltepe) hakim olamadınız? dedim cevaben dedi ki; Yarım saat sonra bu hedeflere varmış olacağız Halbuki yarım saat sonra bu hedefler elde edilememişti Tekrar sorduğum zaman telefonda Reşat Beyin son bir veda namesini okudular Orada diyordu ki; Yarım saat zarfında size o mevkileri almak icin soz verdiğim halde, sozumu tutamamış olduğumdan dolayı yaşayamam 15 dakika sonra Ciyiltepe alınmış, ancak şehit komutan Albay Reşat Bey bu mustesna anı gorememiştir Ruhu şad olsun
Yunanlar 13 Temmuzda Altıntaşa, 14 Temmuzda Tavşanlıya, 17 Temmuzda Emet, Simav ve Kutahyaya, 3 Eylulde Simava, 5 Eylulde de Gedize girdiler 28 Temmuz 1921de Kutahyaya gelen Yunan Kralı Konstantin, Savaş Konseyini burada toplayıp Ankara uzerine yurume kararı cıkardı Yunan Ordusunun bu ilerleyişi karşısında Turk Ordusu, Sakaryada Başkomutan Mustafa Kemal komutasında dunya savaş tarihinde orneği gorulmeyen bir taktikle buyuk bir zafer kazandı
Sakaryada durdurulan duşman ordusunu tamamen yurttan atmak amacıyla bir yıl kadar suren hazırlık doneminden sonra, Başkomutan Mustafa Kemal Ataturk, 26 Ağustos 1922de Buyuk Taarruzu başlattı Bu carpışmalar sırasında Turk askeri, tarihinin her doneminde gorulen kahramanlık ve fedakarlıklarına yenilerini ekledi
Başkomutan Mustafa Kemalin 30 Ağustos 1922de Zafertepeden bizzat yonettiği Buyuk Taarruzda Allıoren, Keciler, Kızıltaş Deresi yolunun iki yanındaki Yunan birlikleri tamamen sarıldı ve imha edildi Bazı Yunan birlikleri ile General Trikopis ve General Diyenisin de aralarında bulunduğu bircok Yunan komutanı ise Kızıltay Deresi bolgesinde acık kalan alandan kactılar
KIRIK KAĞNI UZERİNDE SAVAŞ PLANI YAPILDI
Calkoyde yıkık bir evin avlusunda kırık bir kağnı arabasının uzerinde durum değerlendirmesi yapan Başkomutan Mustafa Kemal, İsmet Paşa ve Fevzi Cakmak Paşa, Yunan Ordusunun yeniden savunma duzenine gecmesini onlemek ve Yunanları mağlup etmek icin İzmire girmek gerektiği goruşune vardı Mustafa Kemal, burada Batı Cephesindeki tum subay ve erlere okunmak uzere bir bildiri yayınladı Bildiride, şoyle denildi:
Turkiye Buyuk Millet Meclisi Orduları; AfyonkarahisarDumlupınar buyuk meydan muharebesinde, zalim ve mağrur bir ordunun temel varlığını inanılmayacak kadar az bir zamanda yok ettiniz Buyuk ve seckin ulusumuzun fedakarlıklarına layık olduğunuzu kanıtladınız Sahibimiz olan buyuk Turk ulusu geleceğine guvenmekte haklıdır Savaş alanlarındaki başarı ve fedakarlıklarınızı yakından gorup izliyorum Ulusumuzun size olan ovgulerinin iletilmesine aracılık etme gorevinin arkasını bırakmayacak, surekli olarak yerine getireceğim Odullendirme icin Başkumandanlığa oneride bulunulmasını, Cephe kumandanlığına buyurdum Butun arkadaşlarımın, Anadoluda daha başka meydan muharebeleri de verileceğini goz onunde bulundurarak ilerlemesini ve herkesin akıl gucunu ve yurtseverliğinin kaynaklarını kullanarak, yarışmayı butun gucuyle surdurmesini talep ederim Ordular, İlk Hedefiniz Akdenizdir İleri!
BABA OĞUL DESTANI
Cetmilli Ali Cavuş, yuz binlerce vatan evladı gibi cepheye giden askerlerden biriydi Aradan 11 yıl gecmiş, Cetmilli Ali Cavuş cepheden cepheye koşmuş her mevzide her siperde bağımsızlık gunlerinin hayalini kurarken, cepheye giderken 8 yaşında olan oğlu Mehmet ile karısına kavuşacağı gunleri beklemekteydi
Cetmilli Ali Cavuşun hayalleri, Dumlupınar mevzilerinde gercek oldu 8 yaşındayken bırakıp gittiği Mehmet dağ gibi bir delikanlı olmuş, kader ikisinin yollarını aynı cephede birleştirmişti Alay sancaktarı Mehmet Onbaşı ile Cetmilli Ali Cavuşun cephede karşılaşmaları ve hasret gidermeleri herkesin gozlerini yaşartmış ve bir o kadar da mutlu etmişti Artık baba ile oğul bu vatan icin bir sancağın peşinde omuz omuza carpışacaklar ve Cetmilli Ali Cavuşun hayallerini birlikte gercekleştireceklerdi
Gun bugundu ve baba oğul sıkıca sarıldılar, birbirleriyle helalleştiler Hucum sesiyle yağmur gibi gelen mermilerin onune atıldılar Ali Cavuş bir kurşunla yığıldı yere, ne acı ne de huzun vardı gozlerinde, 11 yılın evlat ozlemi mermi sesleri arasında son bulmuştu Dudaklarından iki kelime dokuldu şahadete ererken; Vatan sağ olsun
Cetmilli Ali Cavuş, 31 Ağustos 1922 gunu şehit duştu, hem de oğlu Mehmetin kollarında Gozyaşını icine attı Mehmet Gun ağıt yakacak gun değildi Kaptı alay sancağını yurudu izmire doğru En onde o koşuyor kanlı siperlere ilk o dalıyordu 9 Eylulde İzmir onlerinde bir kurşun da onu buldu
ALBAY, SOZUNU YERİNE GETİREMEYİNCE KENDİSİNİ VURDU
Buyuk Taarruzda 57 Tumen Komutanı olan Albay Reşat Bey; Ciğiltepenin (Ciyiltepe) alınmasının yarım saat gecikmesi uzerine gorevini yerine getirememenin uzuntusu ile kendisini vurmuştur
Mustafa Kemal Ataturk, Albay Reşatın şehit oluşunu TBMMde şoyle anlatıyor:
Bir taarruz gununde (27 Ağustos 1922) en sol kanatta 57 tumenimiz taarruz ederken, kuvvetlerini biraz birbirinden uzakca bulundurmuştu Bu nedenle duşman uzerinde kalıcı bir etki yapamıyordu O tumenin kumandanı Reşat Bey adında bir albaydı Bu kişiyi cok eskiden tanıyordum ve beraber muharebe yapmıştık Suriyede cok muharebeler yaptık ve cok kıymetli bir askerdi Şahsen bana cok guveni vardı Telefonla sordum: Nicin hedefinize (Ciyiltepe) hakim olamadınız? dedim cevaben dedi ki; Yarım saat sonra bu hedeflere varmış olacağız Halbuki yarım saat sonra bu hedefler elde edilememişti Tekrar sorduğum zaman telefonda Reşat Beyin son bir veda namesini okudular Orada diyordu ki; Yarım saat zarfında size o mevkileri almak icin soz verdiğim halde, sozumu tutamamış olduğumdan dolayı yaşayamam 15 dakika sonra Ciyiltepe alınmış, ancak şehit komutan Albay Reşat Bey bu mustesna anı gorememiştir Ruhu şad olsun