C İle Başlayan Deyimler ve Hikayeleri
CİZMEDEN YUKARI CIKMAK
(Bilmediği işe, yetkisi dışındaki konuya karışmak anlamında bir deyim)
19yuzyılda, Fransız ressamlarından Delacroix Pariste bir resim sergisi acmıştı Sergiyi gezenlerden bir kişi, buyukce bir şovalye tablosunun onunde uzun sure durarak, yakından uzaktan ciddi ciddi seyreder, beğenmediğini belirten bir bicimde de başını sallarmış Bu durum ilgisini ceken ressam yanına gelerek sormuş
Bu tablo ile cok ilgilendiğiniz belli oluyor
Evet demiş adam Şovalyenin cizmesindeki koruk kıvrımlarında hatalar var
Pekiyi nasıl anladınız, işiniz bu mu?
Ben kunduracıyım, cizme dikerim deyince ressam hemen tuvalini ve boyalarını getirerek adamın soylediği bicimde cizmeyi duzeltmiş ve gercekten daha iyi olduğunu gormekten memnun olarak adama teşekkur etmiş Fakat adam yine tablonun başından ayrılmadan, bu kez de şovalyenin pantolonunda ve kemerinde de hatalar olduğunu belirtince bu cok bilmişliğe dayanamayan ressam,
Bak dostum demiş, sen kunduracısın, cizmeden yukarı cıkma!
CAM DEVİRMEK , POT KIRMAK
(Başkalarını kızdıracak, uzecek, gereksiz, munasebetsiz soz soyleme anlamında bir deyim)
Zengin bir adamın, Goztepe Erenkoy taraflarında, sekiz on donum bahceli, buyuk bir koşku varmış
Adam bu bahcenin bir koşesine bir bina daha yaptırmaya karar vermiş
Eski binalar hep ahşap yapıldığı icin, gereken keresteyi tomruk halinde getirtmiş ve inşaat yaptıracağı yere istif ettirmiş
Bu tomrukların icinde cam, gurgen, meşe ve ceviz ağacları da bulunuyormuş Sayfiye mevsimi olmadığı icin Nişantaşındaki konağında oturan zengin adam bir sabah, koşkune gitmiş ve koşkun saf bekcisine emir vermiş:
Bir hızarcı bul, bahcedeki ağacların arasındaki camları bictir, tahta ve kalas yaptır demiş
Saf uşak da efendisinin emri uzerine hızarcıları bulmuş Cam tomrukları yerine, koşkun bahcesinde ne kadar kıymetli cam ağacı varsa kestirip devirmiş Bu akılsız uşağın adı, cam deviren uşak kalmış
CİZMEDEN YUKARI CIKMAK
(Bilmediği işe, yetkisi dışındaki konuya karışmak anlamında bir deyim)
19yuzyılda, Fransız ressamlarından Delacroix Pariste bir resim sergisi acmıştı Sergiyi gezenlerden bir kişi, buyukce bir şovalye tablosunun onunde uzun sure durarak, yakından uzaktan ciddi ciddi seyreder, beğenmediğini belirten bir bicimde de başını sallarmış Bu durum ilgisini ceken ressam yanına gelerek sormuş
Bu tablo ile cok ilgilendiğiniz belli oluyor
Evet demiş adam Şovalyenin cizmesindeki koruk kıvrımlarında hatalar var
Pekiyi nasıl anladınız, işiniz bu mu?
Ben kunduracıyım, cizme dikerim deyince ressam hemen tuvalini ve boyalarını getirerek adamın soylediği bicimde cizmeyi duzeltmiş ve gercekten daha iyi olduğunu gormekten memnun olarak adama teşekkur etmiş Fakat adam yine tablonun başından ayrılmadan, bu kez de şovalyenin pantolonunda ve kemerinde de hatalar olduğunu belirtince bu cok bilmişliğe dayanamayan ressam,
Bak dostum demiş, sen kunduracısın, cizmeden yukarı cıkma!
CAM DEVİRMEK , POT KIRMAK
(Başkalarını kızdıracak, uzecek, gereksiz, munasebetsiz soz soyleme anlamında bir deyim)
Zengin bir adamın, Goztepe Erenkoy taraflarında, sekiz on donum bahceli, buyuk bir koşku varmış
Adam bu bahcenin bir koşesine bir bina daha yaptırmaya karar vermiş
Eski binalar hep ahşap yapıldığı icin, gereken keresteyi tomruk halinde getirtmiş ve inşaat yaptıracağı yere istif ettirmiş
Bu tomrukların icinde cam, gurgen, meşe ve ceviz ağacları da bulunuyormuş Sayfiye mevsimi olmadığı icin Nişantaşındaki konağında oturan zengin adam bir sabah, koşkune gitmiş ve koşkun saf bekcisine emir vermiş:
Bir hızarcı bul, bahcedeki ağacların arasındaki camları bictir, tahta ve kalas yaptır demiş
Saf uşak da efendisinin emri uzerine hızarcıları bulmuş Cam tomrukları yerine, koşkun bahcesinde ne kadar kıymetli cam ağacı varsa kestirip devirmiş Bu akılsız uşağın adı, cam deviren uşak kalmış