çabuk mu küçüldük dersin?

ivedi mu küçüldük dersin? Geçmiş Yumruğumu masaya vurunca geçmiyormuş acısı ipe sapa gelmez mi biterken, susmuyor işte Dost değil, kırılgan, biraz çocuk, adım adım hasret Şurada bir yerde kalmıştı, kim bilir ne yapıyor derhal Aşk Eyvah mı oldu duymadım, ama anahtar hala kayıp, sitem de gereksiz gülmek de Işıkısz bir gece gibi örtülü hayat, ekonomik yaşam, sahibinden satılık, eksik azıcık doymamış Hemen herşeyi bırakıp ulaşmak var lakin diğer sefere inşallah Sitem Hangi sebep kaldığın yerden uzaksa, sanma ancak sezmedim bir avuç kırık düş yumağını Gitmediğim bütün nedenlerde, adının baş harfinden eser değil Sahi bitmez mi bu yol? Teknemizde bir tane can yeleğimiz bile yok, aramıyoruz da ne olağandışı Uyku mu, caymak mi O da hoş Şikayet Tam 19 yaşındaydım, hüznüm 19 yaşındaydı Adımların yumuşak olsun, o gün bu gündür düşlerime basıyorsun Bir yara bir ömrü ne dek kanatabilir sence? Hala tanyı’ya şikayetimsin, anlamana yetmez, unut gitsin Bir ihtimal daha vardı, hatırlamıyorum şu anda ben öldüğümde 29 yaşındaydımİtiraf Fazla mu, yok mu yok oluşlar bilinmezken, kendine elim yetişmiyor, beş para etmeyen tükenişler almışım, hayat işte Evcil kılıklı bir değer değil bu ödenemeyen Şangur şungur hayal kırıklığı daha aşağı tarafı, dağılan ve yorulan Niye mi kalem kağıt? Sebebi sende saklı bir aptallık Vakitsiz Gürültüsüz bir gürültüyle içimde çınlıyor sensizlik, bağır çağır bir ceza teşebbüsü yarı, en son tekrar kaçtım diye hatırlıyorum ancak “Nerden çıktı şu anda der gibi, etap bastığım kamyon yükü keder Hiç tedbirli değilim, sonradan gelsen ? Sen Bir gülümseyiş ki en sevincinden, korku musun cesaret mi? Biliyorum sende kayıbım Zaman geç yok, belki çok geç, agnostik değil suskun sadece Avuçlarım kanamıyor ancak, Gece ve yaşam hala sihirsel benzeri, bozma Sen Bir gülümseyiş fakat en sevincinden, nefret edilen şey musun yiğitlik mi? Biliyorum sende kayıbım Vakit geç yok, belki fazla geç, bilinmez değil suskun sadece Avuçlarım kanamıyor oysa, Sıkılmış Kesin Olmayan kılıklardayım, unut beni Yangında kurtarılması gereken ilk sebebim bile değil Saklı kalmışsın içimin dibinde Hesap kitap yok, hem dipte, hem sonda, hem depresyonda Boşver abuk subuk sapan olsun burası da Uyak Yaralı temenniler gibi saklıyorum seni, zamansız seçtiğim tuzaklar dil yarası hemen, sığınası imkanları çürüteli, göz görmeyince gönül surat asıyor ortada Gecikme Uzun yokoluşlarda büyümeden susmanın arifesi şimdi, çabuk mu küçüldük dersin? Sen konuşmadan bitersin, biter misin? Güya tüm o şarkıları yazdıran sensin de, zarar görmüş ve ürkek sıradanlıklar kayıpmış gibi Gitme diye dilendim ben, çarenin çözümlere küstüğü andı keşke demediğimde Bir sabahtı uyandım, nerdesin ? Nikotin İçime çekmeden geçmeyen bir iç ağrısı, “Yak bir sigara’nın bastıran tesellisi hayat mı? Hayatla ölüm arasında sarıp sarmaladığım, olmasan duramadığım, yine de basmaya bile kıyamadığım, yapamadığım, ki sıkça yardan da yar dumanına yandığım meret, sen de olmasan Son İhanetlendim, damdan düşer gibiydi Hatta daha çok deyim; kaşla göz arası bir sitem işte Neyse ancak gece hala karanlık ve sen kendinin önünde kör bir telaşla koşmakta Dursan da geç, kalsan da bit! Kafiyelerle anlatılacak gibi de yok ama, dağlar önümde diz çökerken, kayalara eğilmem, git! alinti