Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
iltasyazilim
FD Üye
Çağrışımcılık Nedir? Hakkında Data
Görüşler arasındaki mantıksal bağlantıları ve usun işleyişini ansal otomatizme indirgeyen doktrin İngiliz düşünürleri Stuart Mill, David Hume, Herbert Spencer bilginin, tikellerin birbirlerini çağırarak tümelleşmesiyle meydana geldiğini ileri sürmüşlerdir
Çağrışımcılık düşüncesi, antikçağ Yunan düşünürü Aristoteles'le başlamıştır Aristoteles, belleği incelerken çağrışımın bitişiklik, benzerlik, zıtlık ilgileriyle gerçekleştiğini ileri sürmüştü Çağrışım terimini ortaya atan İngiliz düşünürü John Locke'dur
İngiliz özdeksizcisi Berkeley, aslında varolmayan düşüncelerden meydana gelmiş bir âlem öğretisinde çağrışımcılıktan yararlanmaya çalışmıştır Sahiden de bütün veri olgusunu çağrışımla açıklamak immaterialism'e yol açmak demektir, her şey çağrışımlarla bilinçte olup bitiyorsa özdeği yadsımamak için hiç bir neden kalmaz Düşünceci çağrışımcılık David Hume'un fenomenalizmiyle başlamıştır
Hume'a kadar çağrışımı gerçekleştiren özneyle nesnenin iki taraflı etkileşimi değil, intiba demetlerindir Bu görgücü görüşe kadar bütün bilgiler, deneyler sırasında ortaya meydana çıkan us çağrışımlarıyla oluşmuştur Buna karşısında özdekçi çağrışımcılık Thomas Hobbes'un mekanik Özdekçiliğine dayanan David Hartley göre geliştirilmiştir, bütün ruhsal yasam çağrışımlarla oluşmaktadır ve çağrışımlar beyin titreşimlerinden meydana gelmektedir
Tüm bu hatalı sonuçlar, ister düşünceci ister özdekçi yönde olsun, metafizik anlayışın tek taraflı görüşünden doğar Çağrışım ansal bir işlemdir, bu parçalı bilgiyi tek yanıyla ele alıp bütünleştirmek ve bilginin bütününe götürmek soyut ve yanlış sonuçlar verir *
Görüşler arasındaki mantıksal bağlantıları ve usun işleyişini ansal otomatizme indirgeyen doktrin İngiliz düşünürleri Stuart Mill, David Hume, Herbert Spencer bilginin, tikellerin birbirlerini çağırarak tümelleşmesiyle meydana geldiğini ileri sürmüşlerdir
Çağrışımcılık düşüncesi, antikçağ Yunan düşünürü Aristoteles'le başlamıştır Aristoteles, belleği incelerken çağrışımın bitişiklik, benzerlik, zıtlık ilgileriyle gerçekleştiğini ileri sürmüştü Çağrışım terimini ortaya atan İngiliz düşünürü John Locke'dur
İngiliz özdeksizcisi Berkeley, aslında varolmayan düşüncelerden meydana gelmiş bir âlem öğretisinde çağrışımcılıktan yararlanmaya çalışmıştır Sahiden de bütün veri olgusunu çağrışımla açıklamak immaterialism'e yol açmak demektir, her şey çağrışımlarla bilinçte olup bitiyorsa özdeği yadsımamak için hiç bir neden kalmaz Düşünceci çağrışımcılık David Hume'un fenomenalizmiyle başlamıştır
Hume'a kadar çağrışımı gerçekleştiren özneyle nesnenin iki taraflı etkileşimi değil, intiba demetlerindir Bu görgücü görüşe kadar bütün bilgiler, deneyler sırasında ortaya meydana çıkan us çağrışımlarıyla oluşmuştur Buna karşısında özdekçi çağrışımcılık Thomas Hobbes'un mekanik Özdekçiliğine dayanan David Hartley göre geliştirilmiştir, bütün ruhsal yasam çağrışımlarla oluşmaktadır ve çağrışımlar beyin titreşimlerinden meydana gelmektedir
Tüm bu hatalı sonuçlar, ister düşünceci ister özdekçi yönde olsun, metafizik anlayışın tek taraflı görüşünden doğar Çağrışım ansal bir işlemdir, bu parçalı bilgiyi tek yanıyla ele alıp bütünleştirmek ve bilginin bütününe götürmek soyut ve yanlış sonuçlar verir *
