nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
Cahit Sıtkı Tarancı Kimdir? Hakkında Veri
Doğum 4 Ekim 1910Diyarbakır
Ölümü 13 Ekim 1956Viyana
Iş Şair, yazar
EĞİTİM YAŞAMSAL VE IŞ HAYATI
Diyarbakır ’da dünyaya gelen şairimizin babası Diyarbakır'da ticaret ve ziraatla uğraşan köklü Pirinçcizadeler ailesinden Bekir Sıtkı Bey; annesi, babasının amcakızı Arife Hanım'dır Ailesi ona Hüseyin Cahit adını verir ve aile soyadını babası soyadı kanunu çıktığı sıralarda pirinçten fazla zarara uğradığı için değiştirir ve çiftçi anlamına gelen Tarancı soyadını alır Ilk eğitimini Diyarbakır ’da aldı fakat lise eğitimi için ailesinde gelenek haline geldiği için Kadıköy Fransız Saint Joseph Lisesi'ne gönderildi Sonradan liseye Galatasaray Lisesinde devam eder ve çok iyi derecede Fransızca öğrenir Dil öğrenimi Baudelaire, Rimbaud, Mallarme ’i benimsemesine yardımcı olur Yakın dostu Ziya Osman ile de lise yıllarında tanışırlar Lise hayatından daha sonra Mülkiye Mektebinde okumaya başlar ancak okuldan onaylama name alır ve Yüksek Ticaret Okuluna girer Memurluk sınavlarını kazanıp Sümerbank ’ta çalışmaya başlayınca Ticaret Okulunu da bırakır Karabük atamasından sonra Cumhuriyet gazetesinde alıştırma hayatına atılır ve gazete sahipleri Nadir Nadi kadar yükseköğrenimini tamamlamak için Paris ’e gönderilir 19381940 yılları aralarında Sciences Politiques'e devam etti Paris'teyken Paris Radyosu'nda Türkçe yayınlar spikerliği yaptı Paris ’te öğrencilik yıllarında Oktay Rıfat ile tanışır
İkinci Dünya Savaşı sırasında Paris ’in bombalanması nedeniyle eğitimini yarıda bırakarak bisiklet yoluyla yurda geri döner ve askerliğini egenin minik köylerinde yapmaya başlar Askerlik yıllarında ailesi İstanbul ’a taşınır ve babasının iş uygun bir süre çalışır ama bir takım sebeplerden babası ile arası bozulur ve Ankara ’ya gider Sırasıyla Anadolu Ajansı'nda, Toprak Mahsulleri Ofisi'nde ve Egzersiz Bakanlığı'nda tercüman olarak çalıştı Egzersiz Bakanlığı'ndaki görevi esnasında tanıştığı Cavidan Tınaz ile 4 Temmuz 1951 ’de evlendi 1953 yılında geçirdiği bir hastalık sonucu felç kalan Cahit Sıtkı yatağa tabi kalır ve bilinci güya açık olarak yaşamaya devam eder Çeşitli hastanelerde tedavi edilir, bir sene değin baba evinde de tedavisi devamlı Cahit Sıtkı devlet kadar yurt dışına götürülür Çare amaçlı gittiği hastanede zatülcenp hastalığına yakalanarak 12 Ekim 1956 ’da Viyana'da vefat eder ve cenazesi Ankara ’da Cebeci Asri Mezarlığı ’na defnedilir
SANAT YAŞAMSAL
Şiir yazmaya lise yıllarında başlayan Cahit Sıtkı ’nın Fransız okullarında aydınlatılmış olmasının etkisiyle birincil şiirlerinde Fransız şairlerin üsluplarıyla benzerlikler görüldü Birincil şiirlerini Galatasaray Lisesinin dergisi olan Akademide ve Serveti Fünun ’da yayımlanır Ilk kitabı olan Ömrümde Sükûtise Mülkiye ’de okuduğu yıllarda yayımlanır ve Karabük ’e atanmasından daha sonra Cumhuriyet Gazetesinde öyküler yayınlamaya devam eder Öykülerini yayınlamakta ara vermeden devam eden Cahit Sıtkı okumak için gittiği Paris ’ten gazeteye yazılarını yollamaya yeniden devam eder Meşhur “Haydi Abbas şiiri ise askerlik döneminin bir ürünüdür Yurt genelinde tanınmasına vesile olan CHP Şiir Ödülünü ise ünlü Otuz Beş Yaş şiiri ile 1946 yılında alır Evliliğinden sonradan yazdığı şiirleri Düşten Hoşadlı kitapta toplar ve yayımlar Ona tarafından şiir, kelimelerle hoş şekiller kurma sanatıdır Sanat için sanat ilkesine her daim ast kalır Vezin ve kafiyeden kopmamış; lakin ölçülü ya da hür, her türlü şiirin güzel olabileceği inancını taşımıştır Açık ve sade bir üslubu vardır Birçok gerçeğe yan olan mecazları, derin, karışık ve şaşılacak değildir Uzaktan çağrışımlara ve düş oyunlarına öyle asalet etmemiştir ara sıra bazı imaj ve sembollere başvurmuştur *
Doğum 4 Ekim 1910Diyarbakır
Ölümü 13 Ekim 1956Viyana
Iş Şair, yazar
EĞİTİM YAŞAMSAL VE IŞ HAYATI
Diyarbakır ’da dünyaya gelen şairimizin babası Diyarbakır'da ticaret ve ziraatla uğraşan köklü Pirinçcizadeler ailesinden Bekir Sıtkı Bey; annesi, babasının amcakızı Arife Hanım'dır Ailesi ona Hüseyin Cahit adını verir ve aile soyadını babası soyadı kanunu çıktığı sıralarda pirinçten fazla zarara uğradığı için değiştirir ve çiftçi anlamına gelen Tarancı soyadını alır Ilk eğitimini Diyarbakır ’da aldı fakat lise eğitimi için ailesinde gelenek haline geldiği için Kadıköy Fransız Saint Joseph Lisesi'ne gönderildi Sonradan liseye Galatasaray Lisesinde devam eder ve çok iyi derecede Fransızca öğrenir Dil öğrenimi Baudelaire, Rimbaud, Mallarme ’i benimsemesine yardımcı olur Yakın dostu Ziya Osman ile de lise yıllarında tanışırlar Lise hayatından daha sonra Mülkiye Mektebinde okumaya başlar ancak okuldan onaylama name alır ve Yüksek Ticaret Okuluna girer Memurluk sınavlarını kazanıp Sümerbank ’ta çalışmaya başlayınca Ticaret Okulunu da bırakır Karabük atamasından sonra Cumhuriyet gazetesinde alıştırma hayatına atılır ve gazete sahipleri Nadir Nadi kadar yükseköğrenimini tamamlamak için Paris ’e gönderilir 19381940 yılları aralarında Sciences Politiques'e devam etti Paris'teyken Paris Radyosu'nda Türkçe yayınlar spikerliği yaptı Paris ’te öğrencilik yıllarında Oktay Rıfat ile tanışır
İkinci Dünya Savaşı sırasında Paris ’in bombalanması nedeniyle eğitimini yarıda bırakarak bisiklet yoluyla yurda geri döner ve askerliğini egenin minik köylerinde yapmaya başlar Askerlik yıllarında ailesi İstanbul ’a taşınır ve babasının iş uygun bir süre çalışır ama bir takım sebeplerden babası ile arası bozulur ve Ankara ’ya gider Sırasıyla Anadolu Ajansı'nda, Toprak Mahsulleri Ofisi'nde ve Egzersiz Bakanlığı'nda tercüman olarak çalıştı Egzersiz Bakanlığı'ndaki görevi esnasında tanıştığı Cavidan Tınaz ile 4 Temmuz 1951 ’de evlendi 1953 yılında geçirdiği bir hastalık sonucu felç kalan Cahit Sıtkı yatağa tabi kalır ve bilinci güya açık olarak yaşamaya devam eder Çeşitli hastanelerde tedavi edilir, bir sene değin baba evinde de tedavisi devamlı Cahit Sıtkı devlet kadar yurt dışına götürülür Çare amaçlı gittiği hastanede zatülcenp hastalığına yakalanarak 12 Ekim 1956 ’da Viyana'da vefat eder ve cenazesi Ankara ’da Cebeci Asri Mezarlığı ’na defnedilir
SANAT YAŞAMSAL
Şiir yazmaya lise yıllarında başlayan Cahit Sıtkı ’nın Fransız okullarında aydınlatılmış olmasının etkisiyle birincil şiirlerinde Fransız şairlerin üsluplarıyla benzerlikler görüldü Birincil şiirlerini Galatasaray Lisesinin dergisi olan Akademide ve Serveti Fünun ’da yayımlanır Ilk kitabı olan Ömrümde Sükûtise Mülkiye ’de okuduğu yıllarda yayımlanır ve Karabük ’e atanmasından daha sonra Cumhuriyet Gazetesinde öyküler yayınlamaya devam eder Öykülerini yayınlamakta ara vermeden devam eden Cahit Sıtkı okumak için gittiği Paris ’ten gazeteye yazılarını yollamaya yeniden devam eder Meşhur “Haydi Abbas şiiri ise askerlik döneminin bir ürünüdür Yurt genelinde tanınmasına vesile olan CHP Şiir Ödülünü ise ünlü Otuz Beş Yaş şiiri ile 1946 yılında alır Evliliğinden sonradan yazdığı şiirleri Düşten Hoşadlı kitapta toplar ve yayımlar Ona tarafından şiir, kelimelerle hoş şekiller kurma sanatıdır Sanat için sanat ilkesine her daim ast kalır Vezin ve kafiyeden kopmamış; lakin ölçülü ya da hür, her türlü şiirin güzel olabileceği inancını taşımıştır Açık ve sade bir üslubu vardır Birçok gerçeğe yan olan mecazları, derin, karışık ve şaşılacak değildir Uzaktan çağrışımlara ve düş oyunlarına öyle asalet etmemiştir ara sıra bazı imaj ve sembollere başvurmuştur *