iltasyazilim
FD Üye
Yaş Otuz Beş şiiri desek bilmeyen yoktur Cahit Sıtkı Tarancı'yı Cumhuriyet tarihimizin en önemli şairlerinden birisi olan Cahit Sıtkı Tarancı 4 Ekim 1910 yılında Diyarbakır'da dünyaya gelmiştir
Karışık bir eğitim görmüştür Neden karışık hemencecik açıklayalım İlkokula Diyarbakırda başlayan Cahit Sıtkı aile geleneğini bozmayıp Kadıköy Fransız Saint Joseph Lisesine gönderilir Ordan Galatasaray lisesine geçer 1931 yılanda Mülkiye mektebine başlayan Tarancı okuldan atılınca Yüksek Ticaret Okulu'na girdi ama memuriyet sınavını kazandığı için burayı da yarım bırakarak Sümerbank'ta çalışmaya başlar
Şiir yazmaya lise yıllarında başlayan Tarancının birincil şiirleri dergilerde yayımlandı (yüksekokul dergisi ve Serveti Fünun dergileri) birincil şiir kitabı Ömrümde Ses ÇıkarmamaMülkiye Mektebindeyken yayımlandı
1953 yılında geçirdiği bir krizden sonradan felç oldu Yatağa alt ve sanki bilinçli durumda olan şair; İstanbul ve Ankara ’da farklı alanlara yönlendirilmiş hastanelerde çare gördü; bir yıl dek Diyarbakır ’daki babaevinde bakıldı 1956 yılında çare ettirilmek üzere devlet kadar Avrupa'ya götürüldü; zatülcenp hastalığına yakalanarak 12 Ekim 1956 ’da Viyana'da vefat etti Cenazesi Ankara ’da Cebeci Asri Mezarlığı ’na defnedildi
*
Karışık bir eğitim görmüştür Neden karışık hemencecik açıklayalım İlkokula Diyarbakırda başlayan Cahit Sıtkı aile geleneğini bozmayıp Kadıköy Fransız Saint Joseph Lisesine gönderilir Ordan Galatasaray lisesine geçer 1931 yılanda Mülkiye mektebine başlayan Tarancı okuldan atılınca Yüksek Ticaret Okulu'na girdi ama memuriyet sınavını kazandığı için burayı da yarım bırakarak Sümerbank'ta çalışmaya başlar
Şiir yazmaya lise yıllarında başlayan Tarancının birincil şiirleri dergilerde yayımlandı (yüksekokul dergisi ve Serveti Fünun dergileri) birincil şiir kitabı Ömrümde Ses ÇıkarmamaMülkiye Mektebindeyken yayımlandı
1953 yılında geçirdiği bir krizden sonradan felç oldu Yatağa alt ve sanki bilinçli durumda olan şair; İstanbul ve Ankara ’da farklı alanlara yönlendirilmiş hastanelerde çare gördü; bir yıl dek Diyarbakır ’daki babaevinde bakıldı 1956 yılında çare ettirilmek üzere devlet kadar Avrupa'ya götürüldü; zatülcenp hastalığına yakalanarak 12 Ekim 1956 ’da Viyana'da vefat etti Cenazesi Ankara ’da Cebeci Asri Mezarlığı ’na defnedildi
*