iltasyazilim
FD Üye
çaldıran savaşının nedenleri
çaldıran savaşının sonuçları
çaldıran savaşı tarihi
Çaldıran SavaşıÇaldıran Muharebesi
Çaldıran Muharebesi veya Çaldıran Meydan Muharebesi, Osmanlı padişahı I Selim ile Safevi hükümdarı I İsmail arasında 23 Ağustos 1514'te, günümüzde İran sınırları içinde olan Maku şehri yakınında yer alan Çaldıran Ovası'nda yapılan savaş (Volker Eida'e tarafından Van Gölü'nün anında kuzeyindeki bir yer yok, bugün İran'ın hudut içerisindeki Maku'ya biraz uzak bir yer) Muharebe Osmanlı'nın zaferiyle sonuçlandı
Çaldıran Savaşı neden ve sonuçları
Savaşın nedeni, özellikle uzun süredir Osmanlı Devleti'nin ve Safevi Tarikatı'nın arasında bulunan kötü ilişkilerden kaynaklanmaktadır Osmanlı Devleti'nin II Bayezid döneminden beri Safevilere karşı kötü baktıkları bilinmektedir I İsmail'in babası Şeyh Haydar'ın vefat (1488) haberini duyunca, II Bayezid: Haydar'ın ölümünü işitmiş elde etmek sevincimi kat kat artırdıdemiştir Şeyh Haydar'ın takipçileri olan Kızılbaşlara ise Haydar'ın yolunu şaşırmış sürüsü, Allah onlara lânet etsin!demiştir
Safevi pirlerinin Anadolu'da fazla sayıda talipleri olduğu bilinmektedir Bu taliplerın sıkça pirlerini ziyaret ettikleri, beraberinde hediyeler götürdükleri ve pirlerinden eğitim edinmek için İran'a gittikleri bilinmektedir Fakat II Bayezid, Safevi Devleti'nin kurulmasıyla, 1501 yılından beri Kızılbaşların İran'a gitmesini engellemeye çalışmıştır ve bu nedenle İran'a gittiği tespit edilen tüm Kızılbaşların idam ettirilmesini emretmiştirKızılbaşlara karşı varolan bu ağır şartlar, Kızılbaş toplumu aralarında isyanlara yol açmıştır
Safevi hükümdarı I İsmail'in Şii bir inanışa sahip olması ve Anadolu'da fazla sayıda destekçisi olması, Osmanlı Devleti göre bir korkutma olarak görülmüştür Bu dönemde gerçekleşen Kızılbaş isyanları da Osmanlı Devleti'ne kuvvet anlar yaşatmıştır ve sorunların daha da büyümesine neden olmuştur
Bu dönemlerde millet aralarında Osmanlı yönetimine karşısında derin bir hoşnutsuzluğun yaygın olduğunu bildiren bir belge bulunmaktadır Şikayet şeklinde I Selim'e verilen bu belgede, baskıyla alınan vergilere ve Osmanlı yönetimi göre yapılan adaletsizliklere değinilmiştir
I Selim 1512 yılında tahta geçtikten daha sonra, Safevi Devleti ve Kızılbaşlarla olan sorunları kökünden halletmek için kendini hazırlamıştır ilk olarak dönemin mütfülerine fetva çıkartıp, Kızılbaşların katledilmesini helâl kılmıştır
Bundan daha sonra Safevi Devleti'ne karşı sefer gerçekleştirmek için 200000 karakter bir orduyla Mart 1514'te Edirne'den yola çıktı I Selim ile I İsmail arasında acayip bir mektup düellosunun yaşandığı sefer sırasında I Selim mektuplarını Farsça yazmış, I İsmail ise Türkçe yanıt vermiştir I Selim Anadolu'dan geçerken istihbarat raporlarınca belirlenen takriben 40 bin Kızılbaşı saptama ettirip öldürtmüştür İdrisi Bitlisi'nin Selim Şahname adlı eserinde şu şekilde anlatıldı:
« Her şeyi bilen Sultan, o kavmin etbâını kısım kısım ve ad isim kâğıda dökmek üzere, memleketin her tarafına bilgiç kâtipler gönderdi; yedi yaşından yetmiş yaşına kadar olanların defterleri âna getirilmek üzere emredildi; getirilen defterlere nazaran, ihtiyargenç kırk bin kişi yazılmıştı; ondan daha sonra her memleketin hâkimlerine memurlar defterler getirdiler; bunların gittikleri yerlerde kılıç kullanılarak, bu memleketlerdeki maktullerin adedi kırk bini geçti »
Üç ay sonra Eleşkirt'e vardığında karşılarında I İsmail'i bulamayan Osmanlı askerleri aralarında tedirginlik başlamıştı Askerlerin bazıları, bilhassa Bektâşî inançlı Yeniçeriler aralarında, I İsmail'e aleyhinde sempati duyanlar vardı I Selim, askerlerini yatıştırarak ilerlemeyi sürdürdü ve I İsmail'i kanına girmek için kendisine bayan takı ve elbiseleri göndermiştir Gerisinde I İsmail komutasındaki Safevi ordusuyla Çaldıran Ovası'nda karşılaştı Bu sırada Osmanlı kaynaklarına tarafından, Osmanlı ordusu 100 bin askerden, Safevi ordusu ise 40 bin askerden olusuyordu Osmanlı Devletini bölgedeki Sünni Kürt halkı da desteklemekteydi Sünni Kürtler Osmanlı ordusuna atlı birlikler ile katıldı Safevi askerleri ise başlıca Anadolu kökenli Kızılbaş yontmak ve aşiretlerinden oluşmaktaydı Bu aşiretlerin büyük kısmı Türkmen olmasına karşısında, Kızılbaş Kürt aşiretlerin de yer aldığı bilinmektedir
Burada yapılan meydan savaşı bir gün boyunca sürdü Osmanlı ordusu askeri baskı bakımından Safevi ordusundan üstündüAynı zamanda Osmanlı dönemin en son savaş teknolojisini kullanmıştır
Savaşı kazanan I Selim, 6 Eylül 1514'te Safevilerin başkenti Tebriz'e girdi I Selim kışı burada dinmek istiyordu, ama yorgunluklarından dolayı Osmanlı askerleri arasında huzursuzluk artınca I Selim İstanbul'a çekilerek ele geçirilen yerlerin bir bölümünü geri ayrılmak zorunda kaldı
Çaldıran Muharebesi'nde yitirdikleri toprakları Safeviler savaşsız geri aldılar Zaten bu savaşın amacı toprak edinmek yok, Safeviler ile Osmanlılar arasında ama şiddet mücadelesinin bir sonuca vardırılmasıydı Savaşın sonunda, Dulkadiroğulları ilk olarak olmak üzere Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki beylikler Osmanlı ya bağlandıklarını bildirdiler Safevilerin Mısır'daki Memlûklarla bağlantılarını kestiler Bu da I Selim'in Darı seferini kolaylaştırdı Osmanlılar ayrıca Ipek Yolu'nun denetimi de ele geçirdiler *
çaldıran savaşının sonuçları
çaldıran savaşı tarihi
Çaldıran SavaşıÇaldıran Muharebesi
Çaldıran Muharebesi veya Çaldıran Meydan Muharebesi, Osmanlı padişahı I Selim ile Safevi hükümdarı I İsmail arasında 23 Ağustos 1514'te, günümüzde İran sınırları içinde olan Maku şehri yakınında yer alan Çaldıran Ovası'nda yapılan savaş (Volker Eida'e tarafından Van Gölü'nün anında kuzeyindeki bir yer yok, bugün İran'ın hudut içerisindeki Maku'ya biraz uzak bir yer) Muharebe Osmanlı'nın zaferiyle sonuçlandı
Çaldıran Savaşı neden ve sonuçları
Savaşın nedeni, özellikle uzun süredir Osmanlı Devleti'nin ve Safevi Tarikatı'nın arasında bulunan kötü ilişkilerden kaynaklanmaktadır Osmanlı Devleti'nin II Bayezid döneminden beri Safevilere karşı kötü baktıkları bilinmektedir I İsmail'in babası Şeyh Haydar'ın vefat (1488) haberini duyunca, II Bayezid: Haydar'ın ölümünü işitmiş elde etmek sevincimi kat kat artırdıdemiştir Şeyh Haydar'ın takipçileri olan Kızılbaşlara ise Haydar'ın yolunu şaşırmış sürüsü, Allah onlara lânet etsin!demiştir
Safevi pirlerinin Anadolu'da fazla sayıda talipleri olduğu bilinmektedir Bu taliplerın sıkça pirlerini ziyaret ettikleri, beraberinde hediyeler götürdükleri ve pirlerinden eğitim edinmek için İran'a gittikleri bilinmektedir Fakat II Bayezid, Safevi Devleti'nin kurulmasıyla, 1501 yılından beri Kızılbaşların İran'a gitmesini engellemeye çalışmıştır ve bu nedenle İran'a gittiği tespit edilen tüm Kızılbaşların idam ettirilmesini emretmiştirKızılbaşlara karşı varolan bu ağır şartlar, Kızılbaş toplumu aralarında isyanlara yol açmıştır
Safevi hükümdarı I İsmail'in Şii bir inanışa sahip olması ve Anadolu'da fazla sayıda destekçisi olması, Osmanlı Devleti göre bir korkutma olarak görülmüştür Bu dönemde gerçekleşen Kızılbaş isyanları da Osmanlı Devleti'ne kuvvet anlar yaşatmıştır ve sorunların daha da büyümesine neden olmuştur
Bu dönemlerde millet aralarında Osmanlı yönetimine karşısında derin bir hoşnutsuzluğun yaygın olduğunu bildiren bir belge bulunmaktadır Şikayet şeklinde I Selim'e verilen bu belgede, baskıyla alınan vergilere ve Osmanlı yönetimi göre yapılan adaletsizliklere değinilmiştir
I Selim 1512 yılında tahta geçtikten daha sonra, Safevi Devleti ve Kızılbaşlarla olan sorunları kökünden halletmek için kendini hazırlamıştır ilk olarak dönemin mütfülerine fetva çıkartıp, Kızılbaşların katledilmesini helâl kılmıştır
Bundan daha sonra Safevi Devleti'ne karşı sefer gerçekleştirmek için 200000 karakter bir orduyla Mart 1514'te Edirne'den yola çıktı I Selim ile I İsmail arasında acayip bir mektup düellosunun yaşandığı sefer sırasında I Selim mektuplarını Farsça yazmış, I İsmail ise Türkçe yanıt vermiştir I Selim Anadolu'dan geçerken istihbarat raporlarınca belirlenen takriben 40 bin Kızılbaşı saptama ettirip öldürtmüştür İdrisi Bitlisi'nin Selim Şahname adlı eserinde şu şekilde anlatıldı:
« Her şeyi bilen Sultan, o kavmin etbâını kısım kısım ve ad isim kâğıda dökmek üzere, memleketin her tarafına bilgiç kâtipler gönderdi; yedi yaşından yetmiş yaşına kadar olanların defterleri âna getirilmek üzere emredildi; getirilen defterlere nazaran, ihtiyargenç kırk bin kişi yazılmıştı; ondan daha sonra her memleketin hâkimlerine memurlar defterler getirdiler; bunların gittikleri yerlerde kılıç kullanılarak, bu memleketlerdeki maktullerin adedi kırk bini geçti »
Üç ay sonra Eleşkirt'e vardığında karşılarında I İsmail'i bulamayan Osmanlı askerleri aralarında tedirginlik başlamıştı Askerlerin bazıları, bilhassa Bektâşî inançlı Yeniçeriler aralarında, I İsmail'e aleyhinde sempati duyanlar vardı I Selim, askerlerini yatıştırarak ilerlemeyi sürdürdü ve I İsmail'i kanına girmek için kendisine bayan takı ve elbiseleri göndermiştir Gerisinde I İsmail komutasındaki Safevi ordusuyla Çaldıran Ovası'nda karşılaştı Bu sırada Osmanlı kaynaklarına tarafından, Osmanlı ordusu 100 bin askerden, Safevi ordusu ise 40 bin askerden olusuyordu Osmanlı Devletini bölgedeki Sünni Kürt halkı da desteklemekteydi Sünni Kürtler Osmanlı ordusuna atlı birlikler ile katıldı Safevi askerleri ise başlıca Anadolu kökenli Kızılbaş yontmak ve aşiretlerinden oluşmaktaydı Bu aşiretlerin büyük kısmı Türkmen olmasına karşısında, Kızılbaş Kürt aşiretlerin de yer aldığı bilinmektedir
Burada yapılan meydan savaşı bir gün boyunca sürdü Osmanlı ordusu askeri baskı bakımından Safevi ordusundan üstündüAynı zamanda Osmanlı dönemin en son savaş teknolojisini kullanmıştır
Savaşı kazanan I Selim, 6 Eylül 1514'te Safevilerin başkenti Tebriz'e girdi I Selim kışı burada dinmek istiyordu, ama yorgunluklarından dolayı Osmanlı askerleri arasında huzursuzluk artınca I Selim İstanbul'a çekilerek ele geçirilen yerlerin bir bölümünü geri ayrılmak zorunda kaldı
Çaldıran Muharebesi'nde yitirdikleri toprakları Safeviler savaşsız geri aldılar Zaten bu savaşın amacı toprak edinmek yok, Safeviler ile Osmanlılar arasında ama şiddet mücadelesinin bir sonuca vardırılmasıydı Savaşın sonunda, Dulkadiroğulları ilk olarak olmak üzere Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki beylikler Osmanlı ya bağlandıklarını bildirdiler Safevilerin Mısır'daki Memlûklarla bağlantılarını kestiler Bu da I Selim'in Darı seferini kolaylaştırdı Osmanlılar ayrıca Ipek Yolu'nun denetimi de ele geçirdiler *