Çalıştığın İnsanlara Kazandıracaksın

Çalıştığın İnsanlara Kazandıracaksın 37 yıl süren profesyonel meslek hayatını, Koç''ta başlayıp tekrar benzer grupta tamamlayan Cengiz Solakoğlu, emekli olduktan sonra isim ve soyadının baş harflerini içeren CS Danışmanlık''ı kurdu Geçen günlerde, Ülker''in idare kuruluna girmesi ile gündeme gelen Solakoğlu, gerçekten emekliliğin tadına varmak isterken yeniden kayda değer sorumluluklar üstlenmesinin nedenini, Beyin zekâtımdiyerek açıklıyor Meslek hayatına 1967 yılında Beko Ticaret''te satmak mümessili olarak başlayan Cengiz Solakoğlu, Koç''tan 2003 yılında, Dayanıklı Tüketim Grubu Başkanı iken emekli oldu Solakoğlu, danışmanlık işlerine başlamasını şöyle anlatıyor: Piyasa bırakmadı Beni tanıyanlar, ''Bu dek veri birikimi ve deneyimini mezara götüremezsin Böyle bir lüksün yok Sen beyninin zekatını atamak zorundasın Yarın değişik gün Allah senden hesap sorar'' dediler Benim de aklıma yattı ve danışmanlık yapmaya başladım Birincil başlarda para almadım Danışmanlık verdiğim şirketler bu nedenle müşkül durumda kaldı Böyle olunca bir danışmanlık şirketi kurmaya karar verdim Adını da lakabım olan CS olarak koydum Uzmanlığını konuşturuyor derhal dört firmaya danışmanlık verdiğini anlatan Solakoğlu, aile şirketlerinde kurumsallaşma, satmak ve dağılım kanalının geliştirilmesi ve verimliliğinin artırılması, şirket alım satım ve birleşmelerle ilgili firma değerlendirme gibi konularda, uzmanı olduğu dayanıklı tüketim ürünleri, hayvancılık ve gıda sektörlerinde danışmanlık veriyor Solakoğlu, Şirketler, muhakkak bir büyüklüğe kendi metodolojileri ile gelmişler Bu firma sahipleri artık sıkı bir rekabetle karşı karşıyalar Eski metotlar artık, o büyüklüğü yönetmeye yeterli yok Şahısların dominant olduğu bir yapıdan sistemin dominant olduğu bir yapıya aşmak gerekiyordiyor Minimum bir ücretle Ülker''de SPK''nın, halka açık bir şirket olarak öngördüğü objektif idare heyeti üyesi statüsüyle görev yaptığını söyleyen Solakoğlu, Bu şirkette hiçbir akçeli görevim yok Halka açık olduğu için yönetim kurulu üyelerine bahşedilen asgari bir ücret tahakkuk ettiriliyor Durum budiye anlatıyor ''Çok zengin adamım; baklavam, balım gelir'' Koç Grubu''ndaki görevi gereği 81 il, 600 ilçeyi dolaştığını söyleyen Solakoğlu, kendisini ''Türkiye''nin en varlıklı kişilerinden biri'' olarak tanımlıyor Bu zenginliğin para ile bir ilgisi değil Şöyle diyor: Arçelik bayileri ile ilişkilerde faal rol oynadım Türkiye''nin her yerinde tanıdıklarım var Aramızda sevgiye dayalı bir bono kuruldu Bu açıdan bakıldığında ülkenin en zengin adamlarından birisiyim Bu değer zenginliği Bu da Koç Grubu baştan sona oldu Bayilerle ilişkim hiç bitmedi Hâlâ ararlar, sorarlar Bayramlarda baklavam, balım, pastırmam, sucuğum gelir Dostluklar kolay oluşmadı Vehbi Bey tekrar tekrar, ''Çalıştığın insanlara para kazandıracaksın'' derdi Fazla dürüstBir nevi boşanma avukatı CS Danışmanlık''ı birincil kurduğu günlerde, Anadolu''dan bir firmanın ortaklarını ayırma görevi üstlendiğini gösteren Solakoğlu, Bir aile şirketiydi Kardeşler terketmek istiyordu Hakemlik yapmamı istediler Beş altı aylık çalışmadan sonra ilişkileri bozmadan ve adil bir ayrılık gerçekleştirdim Acilen mutlu ve mesutlar Dost olduk Bir nevi şirketin boşanma avukatlığına soyundumdiyor Manevi mevduat hesabı Emeklilikten sonradan, akçeli işlerle uğraşmama kararı aldığını söyleyen Solakoğlu, Eğitim Gönülleri Vakfı''nın Idare Heyeti üyesiyim Oraya hizmet benim sosyal sorumluluğum Buna ben manevi vadeli hesap derim Kalbimde, vicdanımda manevi vadeli hesap açtım ve birikime başladım Kader diye adlandırılan o çocukların yaşamlarını, bilgiyle mutlu bir geleceğe taşımanın hazzını bu hesapta biriktiriyorumdiyor Musiki toplantıları yapıyor Türk Musıkisi Vakfı''nın ikinci başkanı olan Solakoğlu, şöyle anlatıyor: Alaaddin Yavaş Yavaş, İnci Çayırlı gibi birçok dostum var Toplanıp müzik yapıyoruz Yavaş Yavaş, enfes sesiyle, Fahrettin Çimenli gibi bir saz üstadı eşliğinde güftelerinin öykülerini anlatıyor Ben de klip çeker gibi kameraya alıyorum Olağanüstü şen Danışman fıkrası Cengiz Solakoğlu, çok şen, fıkralarıyla meşhur Bu görüşmemizde diğer taraftan ''danışman fıkrası'' anlattı Şöyle: Yolda cipiyle dışarı giden bir kişi aniden yol kenarında koyun otlatan bir çoban görür Aracını durdurur ve çobana seslenerek, ''Sana şimdi kaç koyun otlattığını söylersem bana bir koyun verir misin? Eğer bilemezsem sana cipimi vereceğim'' der Genç çoban bu teklifi kabul eder Adam, çobanın 348 koyun otlattığını söyler ve bahsi kazanır Bir koyunu cipinin arkasına atar Azıcık yol aldıktan daha sonra bitmiş döner ve gence ikinci iddia sorusunu sorar ''Bil bakalım benim mesleğim ne? Eğer bilirsen cip de senin, koyun da'' Genç duraksamadan yanıtlar ''Siz bir danışmansınız'' Adam şaşırarak, ''Nereden bildin?'' diye sorar Genç çoban, ''Çünkü çağrılmadan geldiniz Benim bildiğimi bana söylediniz Üstelik diğer taraftan koyunumu aldınız'' diye yanıtlar Birazcık duraksayıp şöyle devam eder: ''Galiba siz yurtdışından geldiniz Adam şaşırarak, ''Peki bunu nasıl bildin?'' diye sorar Çobanın yanıtı şöyle olur: ''Şeyy, koyun yerine koyun köpeğini cipinize attınız da ondan'' Kaynak : uyruk