iltasyazilim
FD Üye
Câmi Âdâbı: Allah (cc):
Ey Âdem oğulları, her mescidde zînetlerinizi takının(Araf, 731)
buyurmaktadır Zînetten maksat edeptir Câmilerin ilk yapılış gayesi Allah'a ibadettir Bu bakımdan ibadet esnasında, cemaati rahatsız edecek derecede yüksek sesle konuşmak, soğansarmısak gibi kokusu çirkin görülen şeyler yenilerek câmiye gelmek, safları çiğneyerek ileriye geçmeye çalışmak vb davranışlar hoş karşılanmamıştır
Hz Peygamber (asm) mescidlere girerken sağ ayağı ile girer ve (euzü billahi azimi vebacehehe ekrame vesalihinehü agdıma eşşeydani ercaim) diye dua ederdi Mescidlere girildiğinde iki rekat tahiyyetü'lmescid* (câmiye hürmet) namazı kılmak Hz Peygamber (asm)'in sünnetidir (İbn Kesir, Tefsir, V, 106) (Nebi BOZKURT)
Mescit içinde abdest alınmaya mahsus bir yer yapılmışsa, burada abdest alınabilir
Görevli imam ve müezzini bulunan bir mescidde cemaatle namaz kılındıktan sonra, başka bir cemaatın yeniden ezan ve ikametle namaz kılması mekruhtur Ancak ezan ve ikametsiz olarak, mihraptan başka bir yerde ikinci cemaatin namaz kılmasında bir sakınca yoktur
Bir mescite sağ ayakla girilir, önce Resulullah (sas)'a salâtü selâmdan sonra, Allahümme'ftah aleynâ ebvâbe rahmetike (Allahım, bizlere rahmet kapılarını aç)diye dua edilir Çıkarken de önce sol ayağı dışarıya atarak, Allahûmme'ftah aleynâ ebvâbe fadlike (Allahım, bize lütuf ve kereminin kapılarını aç)diye duada bulunmalıdır Diğer yandan mescite ilk girişte selâmlama anlamında Allah rızası için en az iki rekât Tehıyyatül mescitnamazı kılınması sünnet olup, mescitin manevî havasına intibakı sağlar
Mescitlerde yüksek sesle konuşmak mekruhtur Ancak vaiz, hatib ve öğrencilerine ders vermekte olan üstad sesini duyurmak için yükseltebilir Namaz kılanlara zarar vermemek şartıyla Kur'ânı Kerîm okuyanların veya Allah'ı zikredenlerin seslerini yükseltmeleri caizdir
Namaz için mescite gelenlerin, kendi durumuna göre en temiz ve en güzel giysilerini giyinmeleri, cemaatı nefret ettirecek soğan, sarmısak gibi şeyleri namaz öncesinde yemekten sakınması insan, cemaata ve mescide olan saygının gereğidir Kur'ânı Kerîm'de,
Ey Ademoğulları! Her mescite gidişinizde temiz ve güzel elbiselerinizi giyinin(A'râf, 731) buyuruluyor
Namaz kılanın önünden geçmek caiz değildir Ancak mescitte ön saflarda boş yer varken arka safa namaza duranın önünden geçip ileri safa gidilebilir Burada önünden geçilen kimse cami adabına uymayarak kendi saygınlığını kendisi yitirmiştir
Mescite abdestli olarak girilir Mescitlere namaz için olmaksızın çocukları, akıl hastalarını sokmak veya mescidin içinden zaruret bulunmadıkça yol gibi geçmek uygun görülmemiştir (Geniş bilgi için bk elKâsenî, Bedâyiu'sSanayi, Beyrut 14021982, VI, 220, 221; elFetâvâ'lHindiyye, Beyrut 14001980, II, 454 vd; İbn Âbidîn, Reddü'l Muhtâr, İstanbul 1984 (tıpkı basım), IV, 356 vd, Terceme, Ahmed Davudoğlu, İstanbul 1983, IX, 267 vd; Ö Nasuhi Bilmen, Büyük İslâm İlmihali, İstanbul 1985, s 240 vd), (Mefâil HIZLI)
Ayrıca şu konulara da dikkat edilmesi iyi olur:
Camiye girişte ayakkabılarınızı giriş bölümünde (yerde) bırakmayıp, ayakkabılığa koyunuz Aksi halde cemaat camiden çıkarken ya sizin ayakkabınıza basarak veya ta ileriye atlayarak ayakkabısını giymek zorunda kalmaktadır Camiden çıkışta ayakkabılarınızı yukarıdan, ses ve toz çıkartacak biçimde “Pattt diye bırakmayınız Sessizce ve eğilerek yere koyunuz
Cep telefonlarınızı camiye girmeden önce sessize almayı sakın unutmayınız Velev ki unutmanız halinde, namazda dahi olsanız (Namaz kılanların huşuunu bozmamanız için) tek elinizle hemen kapatınız Eğer beş vakit namaz kılan birisi iseniz telefonunuza oyun havaları yerine, unutulma halinde kimseyi rahatsız etmeyecek tondaki kısa uyarı sesleri yükleyiniz
Camide sessiz olunuz Çok çok gerekmedikçe ve özellikle vaaz verilirken veya namaz kılanlar varken dünya kelamı etmeyiniz Hele hiç tartışmayınız, dedikodu ve gıybet kesinlikle yapmayınız
Camiye girişte imamın arkasından (ortadan) başlayarak sağa ve sola doğru saflaşınız Saflardaki hizalaşmayı, saflarda imamın arkasında duran şahsa doğru ve ayaklarınızı o şahıstan çizilen düz bir çizgiye hizalayarak yapınız Saflarda ileri, geri durmayınız
Müsait yerler var iken cemaatin geçebileceği yerlerde namaza durmayınız ve ön saflarda boşluk var iken arkaya saf olmayınız Eğer ön saf tam dolu ise imamın arkasından itibaren saf tutunuz Mecbur kalmadığınız sürece namaz kılanların önünden geçmeyiniz
Safları sıkıştırmayı ise imamın arka hizasındaki şahsa (Ortaya) doğru yanaşarak yapınız
Cami görevlilerince sık sık ikaz edildiği halde safları, aranızdan (Hadisi Şerifte belirtildiği üzere) şeytan geçmeyecek bir sıklıkta kapatarak namaza durunuz ve arada boşluk var iken, araya girmek isteyen cemaate ters ters bakmayınız Eğer sıkışmadan, yanlarınızda boşluk bırakarak bir namaz kılmak istiyorsanız cemaatten ayrılınız ve kendi başınıza namaz kılınız
Sadece kendi nefsinizin duyacağı bir ölçüde bir sessizlik içerisinde namaz kılınız ve dua okuyunuz Kulağınız ağır işitse dahi bunları öyle bir sessizlik içinde yapınız ki yanınızdaki ne okuduğunuzu bilmemeli, duymamalı ve dolayısıyla şaşırıp namazını fesat etmemeli Bağırmak ve başkalarının dikkatini çekmek zorunda değilsiniz Namaza başlarken yaptığınız niyetleri, rükû ve secde tekbirlerini, tesbihatı ne kadar içinizden yaparsanız yapın Allah (CC) onu duyar Çünkü bir Hadisi Şerifte Allah (CC): “Siz sağır bir kimseye dua etmiyorsunuz! buyurmaktadır
Temiz elbiseyle ve özellikle kokmayan temiz çoraplarla camiye geliniz Namaz kılarken halılarda secde edilen yerlere değil de, ayak koymak için ayrılmış yerlere ayaklarınızı basmaya gayret ediniz Çünkü ayak kokusu olan bir yere secde etmek sizi de tiksindirebilir
Eğer çiğ sarmısak veya soğan gibi cemaati rahatsız edecek şeyler yemişseniz camiye gelmeyip, evinizde namaz kılmanız sünnete daha uygundur Diğer taraftan, başta gül kokusu olmak üzere güzel kokular sürünerek camiye gelmeniz de sünnete daha uygundur
Camide tesbihat sırasında, kendinizi tesbihata vereceğiniz yerde oradan buradan tesbih toplayıp, caminin ta uzağındaki cemaata atarak tesbih yetiştirmeye kalkmayınız Eğer o cemaat cebinde en az 33’ lük bir tesbih taşıyamıyorsa bırakınız parmaklarını sayarak tesbih çeksin
Secde edilen yer, namazgâh, cami yerine kullanılan namaz yeri Aşırı saygı göstermek, alnını yere koymak, baş eğmek, eğilmek anlamlarına gelen sücûdmasdarından yer ismi Çoğulu mesâcidmescitlerin büyüğüne camidenir Çoğulu cevâmi''dir Cami; toplayan toplayıcı demektir Beş vakit namazda cuma ve bayram namazlarında mü'minleri bir araya topladığı için bu isim verilmiştir İbadet edilen yer, tapınak anlamında ma'bedve çoğulu meâbidde kullanılır Türkler Anadoluda, ibadethanelerin büyük yapıda olanlarına camiküçüklerine ise mescitadını vermişlerdir
Yeryüzünde kurulan ilk mescit Kâbei Muazzama'dır Allahu Teâlâ şöyle buyurur: İnsanlar için yeryüzünde kurulan ilk ev Mekke'de bulunan mübarek ve âlemler için bir hidayet kaynağı olan Kâbedir(Âli İmran, 396)
Ebû Zerr (ra)'den rivayete göre, şöyle demiştir: Resulullah (sas)'a, yeryüzünde ilk defa hangi mescidin tesis edildiğini sordum Cevap olarak; mescidi Harambuyurdu Bundan sonra hangisi inşa olundu, dedim Mescidi Aksâbuyurdu İkisinin inşası arasında ne kadar süre bulunduğunu sordum Kırk yılcevabını verdi Bundan sonra da, Allah'ın elçisi şöyle buyurdu: Ey Ebû Zerr! Namaz vakti nerede girerse, namazını orada kıl Namazın fazileti, vaktinde kılınmasıdır(Buhârî, Enbiyâ, 10, 40; Müslim, Mesacid, 1,2)
Kâbei Muazzama'nın ilk olarak Hz Âdem tarafından inşa edildiği, Hz İbrahim ve oğlu İsmail (as) tarafından aynı temeller üzerine yeniden bina edildiği nakledilmiştir Kâbe ve Mescidi Aksâ'nın inşası arasında bin yıllık bir süre farkının bulunduğu rivayeti dikkate alınınca, Mescidi Aksa'nın da Süleyman (as) tarafından ikinci olarak inşa edilmiş olması muhtemeldir (bk Zebîdî, Sahihi Buhârî Muhtasarı Tecridi Sarih Tercemesi, Kâmil Miras, 7 baskı, Ankara 1984, VI, 2232; KâbeMescidi Aksamaddeleri) Diğer yandan bu en eski iki büyük mescit arasında süre ile ilgili rakamların çokluk bildirmesi de mümkündür
Allah'ın elçisi üç mesciti ziyaret ve orada ibadet için yolculuk yapılabileceğini belirtmiştir Ancak şu üç mescit için yolculuk yapılabilir: Mescid Haram, benim şu mescidim (Mescidi Nebevi) ve Mescidi Aksa(Buhârî, Mescidi Mekke, I, 6, Sayd, 26, Savm, 67; Müslim, Hacc, 415, 511513; Ebû Dâvud, Menâsik, 94; Tirmizi, Salat, 126) Bu üç mescitte yapılacak ibadetin, başka mescitlerde yapılacak olandan üstünlüğünü bildiren çeşitli hadisi şerifler nakledilmiştir (bk Buharî, Mescidi Mekke, 1; Müslim, Hacc, 505510; Tirmizi, Mevâkit, 126, Menâkıb, 67; Nesaî, Mesâcid, 4, 7, Menâsik, 124)
İslâm'ın çıkışı sırasında Kâbe putlarla doldurulmuş bir halde, Kureyş müşriklerinin ziyaret yeri idi Hz Peygamber Mekke'de iken müslümanlar önceleri kendilerini gizlemişler, Erkam b Ebî'lErkam'ın evinde toplantılarını gizlice sürdürmüşlerdi Hz Ömer'in İslâm'a girişi ile kendilerini açığa vurdular ve ilk olarak topluca Kâbe'ye kadar giderek burada müşriklere karşı bir gösteri yaptılar Hz Peygamber Mekke'de iken namazlarım Beytullah'ın yanıbaşında, Yemen köşesi ile Haceri Esved arasında kılmaktaydı O, peygamberlikten önce de, Kâbe'ye saygı göstermekte, onu kutsal tanımakta, fırsat olunca ziyaret edip, Haceri Esved'i öpmekteydi
Mekke'de ilk müslüman cemaatin, özel bir ibadet yeri yoktu Hz Peygamber (sas), erkeklerden ilk müslüman olan Hz Ali (ra) ve diğer arkadaşları ile Mekke'nin dar sokaklarında, gizlice namaz kılmıştı Hz Peygamber genellikle namazlarını, Kâbe civarında veya kendi evinde tek başına kılardı Bununla birlikte müslümanlar, cemaat halinde namaz kılabilmek için bir evde toplandıkları da olurdu Bu ev, çoğu zaman ashabdan Erkam'ın evi idi Hz Ömer (ra), islâmiyeti kabul ettikten sonra, müminlerin rahatsız edilmeden Kabe'nin yanında namaz kılmalarını temin etmişti
Hz Peygamber (sas), yeryüzünün bütün müslümanlar için bir mescit olduğunu ve Allah nazarında her yerin bir olduğunu belirtmiştir (Buhârî, Salât56) Ancak namazların mescitlerde kılınmasının daha güzel olacağını bildiren hadislerde mevcuttur (bk Müslim, Mecâcid1)
Mekke'de İslâm'ın çıkışından sonra Kâbe dışında ilk mescit, Ammâr b Yâsir tarafından yapılmıştır Ammar b Yâsir, Mekkeli olmayıp oraya yerleşen bir yabancı idi Müşriklerin bitmeztükenmez eziyetlerine dayanamadığı ve ibadetini Kâbe'de rahat yapamadığı için evini mescid yapmıştır
Hz Ebû Bekir (ra)'in Mekke'de iken yaptırdığı mescit, İslâmın ikinci mescidi olarak kabul edilir O Mekkede iken, evinin avlusunda kapı yanında özel bir mescit yapmıştı Kureyşliler, onu görecek olan kadınların ve çocukların heyecana kapılıp yoldan çıkacakları endişesiyle itiraz etmiş ve bu şekil söz konusu mescitte açıkça namaz kılmasını yasaklamıştı (Buhâri, Salât86)
Medine'ye hicret etmeden önce Hz Peygamber (sas)'in emri ile orada Cuma namazı kılınmıştı Cuma namazının kılındığı bu yer, İslâm tarihinin üçüncü mescitidir Hz Muhammed (sas), Medine'ye hicret ederken Kubada birkaç hafta geçirdi Burada bir mescit inşasına başladı Bu hususta şu ayeti kerime nazil oldu: İlk gününden beri Allah'a karşı gelmekten sakınmak için kurulan mescitte bulunman daha uygundur(etTevbe, 9108) İşte bu mescit, İslâm âleminde dördüncü mescittir: Beşinci mescit ise, Hz Peygamber (sas)'in, Medine'ye vardıktan sonra yaptığı mescittir Hz Ebu Bekir (ra) ile Medine'ye giren Resulullah (sas) devesini salıverir Devesi, nerede durursa orada misafir olacağını belirtir Deve, bugün Mescidi Nevevî'nin olduğu yerde durur Boş bir arazi olan bu yeri, Hz Muhammed (sas), mescit ve kendi ev halkı için oturacak yer yaptırmak üzere satın alır O zamandan beri bu mescit, Medine'nin belli başlı mescidi olarak zamanımıza kadar gelmiştir Medine mescidinde, ashabını dinî ve dünyevî konularda aydınlatma amacıyla oturmaları Resulullah'ın âdetleri idi
Bu ilk mescitlerden sonra, İslâm âleminde mescitler çığ gibi çoğaldı Müslümanlar kurdukları bütün köy ve kasabalarda, fethettikleri her yerleşim merkezinde bir veya birden fazla mescit yapmayı prensip haline getirdi
Mescitler, başlangıçta ibadet yeri, ilim müessesesi, kaza dairesi (mahkeme), ordu karargâhı, elçilerin kabul edildiği bir makam ve hatta gerektiğinde hapishane olarak kullanılmıştır Mescitler son zamanlara kadar, ibadet yeri olarak görev yapmanın yanı sıra, eğitimöğretim faaliyetlerinin de icra edildiği bir yer olmuştur Mescitlerde göze çarpan yapı unsurları olarak şunlar sıralanabilir: Mihrab, minber, vaaz kürsüsü, padişahların yaptıkları mescitlerde hünkâr mahfili, müezzinlerin namaz sırasında oturduğu müezzin mahfili, son cemaat mahalli, minare, imam ve müezzin odaları, hükümdarlara yapılabilecek suikastleri engellemek için inşa edilen maksûre, şadırvan ve avlu, gasilhane ve tuvaletler, son olarak da Kur'an okutmaya yarayan ve kurs binası niteliği taşıyan bölmeler
Kur'ânı Kerim'de bir ayette, mescitleri yapacak olanlarda dört ana vasfın arandığı görülmektedir Allah Teâlâ şöyle buyurur: Allah'ın mescitlerini, ancak Allah'a ve ahiret gününe inanan, namazı gereği üzere kılan, zekâtı veren ve Allah'tan başka kimseden korkmayanlar imâr eder İşte bunların doğru yolda olup başarıya ulaşacakları umulur(etTevbe, 98)
Mescitlere ait hükümler
Mescitler Allahu Teâlâ'ya ibadet amacıyla yapıldığı için büyük bir şerefe sahiptir Bu yüzden her mescite Beytullah (Allah'ın evi)denir Bir mescit kıyamete kadar mescittir Mescite saygısızlık veya tecavüz, Allahu Teâlâ'nın hukukuna tecavüz anlamı taşıyacağı için uhrevî sorumluluğu gerektirir
Bir mescitin içi ve arsası mescit olduğu gibi gökyüzüne kadar üstü de mescit hükmündedir Bu yüzden mescitte yapılması mekruh olan şeyin, üstünde yapılması da mekruh olur Mescidlerin araya yol girmeyen çevresi de (finâı mescid) namaz konusunda mescit hükmündedir Fakat başka konularda mescit hükmünde değildir Bu nedenle, oralardan geçip gitmek veya oraya abdestsiz girmek caizdir
Bir kimsenin kendi mahallesi veya köyü camiinde namaz kılması daha faziletlidir Ancak imamının daha salih ve daha fakih olması bir tercih sebebidir Bu konuda Mescidi Haram ile Mescidi Nebevi'de ayrı bir üstünlük vardır
Bir mescit, cemaata dar gelmeye başlamışsa yanlarından arsa satın alarak genişletilebilir Arsa sahipleri razı olmasa da bedeli ödenerek alınabilir Çünkü buna toplumun ihtiyacı vardır
Bir kimse, Allah rızası için yaptırdığı bir mescitin idaresine, tamir, tefriş ve aydınlatılmasına ve ehilse imamlık veya müezzinliğine başkalarından daha fazla hak sahibidir Kendisinden sonra ehil olan çocukları ve aşireti de başkalarından önde gelir
Bir mescitin duvarları veya kubbesi bir takım nakış ve yaldızlarla süslenebilir Ancak mescitin sade olması daha uygundur Özellikle namaz kılanların dikkatini dağıtacak şekilde kıble tarafına yapılacak süslemeler mekruh sayılmıştır Bununla birlikte bir kimse kendi malından mesciti süsleyebilir Fakat vakıf mütevellisi bu nakış ve süsleri vakfın malından yapamaz, yaparsa bedelini tazmin etmesi gerekir Çünkü bunlar mescitin binasına, devamına ait şeyler değildir Ancak vakıf gelir fazlasının kötü yöneticilerin eline geçip zayi olmasından korkulursa böyle bir harcama yapılabilir
Mescit içinde abdest alınmaya mahsus bir yer yapılmışsa, burada abdest alınabilir
Görevli imam ve müezzini bulunan bir mescidde cemaatle namaz kılındıktan sonra, başka bir cemaatın yeniden ezan ve ikametle namaz kılması mekruhtur Ancak ezan ve ikametsiz olarak, mihraptan başka bir yerde ikinci cemaatin namaz kılmasında bir sakınca yoktur
Bir mescite sağ ayakla girilir, önce Resulullah (sas)'a salâtü selâmdan sonra, Allahümme'ftah aleynâ ebvâbe rahmetike (Allahım, bizlere rahmet kapılarını aç)diye dua edilir Çıkarken de önce sol ayağı dışarıya atarak,
Allahûmme'ftah aleynâ ebvâbe fadlike (Allahım, bize lütuf ve kereminin kapılarını aç)diye duada bulunmalıdır Diğer yandan mescite ilk girişte selâmlama anlamında Allah rızası için en az iki rekât Tehıyyatül mescitnamazı kılınması sünnet olup, mescitin manevî havasına intibakı sağlar
Mescitlerde yüksek sesle konuşmak mekruhtur Ancak vaiz, hatib ve öğrencilerine ders vermekte olan üstad sesini duyurmak için yükseltebilir Namaz kılanlara zarar vermemek şartıyla Kur'ânı Kerîm okuyanların veya Allah'ı zikredenlerin seslerini yükseltmeleri caizdir
Namaz için mescite gelenlerin, kendi durumuna göre en temiz ve en güzel giysilerini giyinmeleri, cemaatı nefret ettirecek soğan, sarmısak gibi şeyleri namaz öncesinde yemekten sakınması insan, cemaata ve mescide olan saygının gereğidir Kur'ânı Kerîm'de Ev Ademoğulları! Her mescite gidişinizde temiz ve güzel elbiselerinizi giyinin(elA'râf, 731)
Namaz kılanın önünden geçmek caiz değildir Ancak mescitte ön saflarda boş yer varken arka safa namaza duranın önünden geçip ileri safa gidilebilir Burada önünden geçilen kimse cami adabına uymayarak kendi saygınlığını kendisi yitirmiştir
Mescite abdestli olarak girilir Mescitlere namaz için olmaksızın çocukları, akıl hastalarını sokmak veya mescidin içinden zaruret bulunmadıkça yol gibi geçmek uygun görülmemiştir (Geniş bilgi için bk elKâsenî, Bedâyiu'sSanayi, Beyrut 14021982, VI, 220, 221; elFetâvâ'lHindiyye, Beyrut 14001980, II, 454 vd; İbn Âbidîn, Reddü'l Muhtâr, İstanbul 1984 (tıpkı basım), IV, 356 vd, Terceme, Ahmed Davudoğlu, İstanbul 1983, IX, 267 vd; Ö Nasuhi Bilmen, Büyük İslâm İlmihali, İstanbul 1985, s 240 vd)
Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız
Ey Âdem oğulları, her mescidde zînetlerinizi takının(Araf, 731)
buyurmaktadır Zînetten maksat edeptir Câmilerin ilk yapılış gayesi Allah'a ibadettir Bu bakımdan ibadet esnasında, cemaati rahatsız edecek derecede yüksek sesle konuşmak, soğansarmısak gibi kokusu çirkin görülen şeyler yenilerek câmiye gelmek, safları çiğneyerek ileriye geçmeye çalışmak vb davranışlar hoş karşılanmamıştır
Hz Peygamber (asm) mescidlere girerken sağ ayağı ile girer ve (euzü billahi azimi vebacehehe ekrame vesalihinehü agdıma eşşeydani ercaim) diye dua ederdi Mescidlere girildiğinde iki rekat tahiyyetü'lmescid* (câmiye hürmet) namazı kılmak Hz Peygamber (asm)'in sünnetidir (İbn Kesir, Tefsir, V, 106) (Nebi BOZKURT)
Mescit içinde abdest alınmaya mahsus bir yer yapılmışsa, burada abdest alınabilir
Görevli imam ve müezzini bulunan bir mescidde cemaatle namaz kılındıktan sonra, başka bir cemaatın yeniden ezan ve ikametle namaz kılması mekruhtur Ancak ezan ve ikametsiz olarak, mihraptan başka bir yerde ikinci cemaatin namaz kılmasında bir sakınca yoktur
Bir mescite sağ ayakla girilir, önce Resulullah (sas)'a salâtü selâmdan sonra, Allahümme'ftah aleynâ ebvâbe rahmetike (Allahım, bizlere rahmet kapılarını aç)diye dua edilir Çıkarken de önce sol ayağı dışarıya atarak, Allahûmme'ftah aleynâ ebvâbe fadlike (Allahım, bize lütuf ve kereminin kapılarını aç)diye duada bulunmalıdır Diğer yandan mescite ilk girişte selâmlama anlamında Allah rızası için en az iki rekât Tehıyyatül mescitnamazı kılınması sünnet olup, mescitin manevî havasına intibakı sağlar
Mescitlerde yüksek sesle konuşmak mekruhtur Ancak vaiz, hatib ve öğrencilerine ders vermekte olan üstad sesini duyurmak için yükseltebilir Namaz kılanlara zarar vermemek şartıyla Kur'ânı Kerîm okuyanların veya Allah'ı zikredenlerin seslerini yükseltmeleri caizdir
Namaz için mescite gelenlerin, kendi durumuna göre en temiz ve en güzel giysilerini giyinmeleri, cemaatı nefret ettirecek soğan, sarmısak gibi şeyleri namaz öncesinde yemekten sakınması insan, cemaata ve mescide olan saygının gereğidir Kur'ânı Kerîm'de,
Ey Ademoğulları! Her mescite gidişinizde temiz ve güzel elbiselerinizi giyinin(A'râf, 731) buyuruluyor
Namaz kılanın önünden geçmek caiz değildir Ancak mescitte ön saflarda boş yer varken arka safa namaza duranın önünden geçip ileri safa gidilebilir Burada önünden geçilen kimse cami adabına uymayarak kendi saygınlığını kendisi yitirmiştir
Mescite abdestli olarak girilir Mescitlere namaz için olmaksızın çocukları, akıl hastalarını sokmak veya mescidin içinden zaruret bulunmadıkça yol gibi geçmek uygun görülmemiştir (Geniş bilgi için bk elKâsenî, Bedâyiu'sSanayi, Beyrut 14021982, VI, 220, 221; elFetâvâ'lHindiyye, Beyrut 14001980, II, 454 vd; İbn Âbidîn, Reddü'l Muhtâr, İstanbul 1984 (tıpkı basım), IV, 356 vd, Terceme, Ahmed Davudoğlu, İstanbul 1983, IX, 267 vd; Ö Nasuhi Bilmen, Büyük İslâm İlmihali, İstanbul 1985, s 240 vd), (Mefâil HIZLI)
Ayrıca şu konulara da dikkat edilmesi iyi olur:
Camiye girişte ayakkabılarınızı giriş bölümünde (yerde) bırakmayıp, ayakkabılığa koyunuz Aksi halde cemaat camiden çıkarken ya sizin ayakkabınıza basarak veya ta ileriye atlayarak ayakkabısını giymek zorunda kalmaktadır Camiden çıkışta ayakkabılarınızı yukarıdan, ses ve toz çıkartacak biçimde “Pattt diye bırakmayınız Sessizce ve eğilerek yere koyunuz
Cep telefonlarınızı camiye girmeden önce sessize almayı sakın unutmayınız Velev ki unutmanız halinde, namazda dahi olsanız (Namaz kılanların huşuunu bozmamanız için) tek elinizle hemen kapatınız Eğer beş vakit namaz kılan birisi iseniz telefonunuza oyun havaları yerine, unutulma halinde kimseyi rahatsız etmeyecek tondaki kısa uyarı sesleri yükleyiniz
Camide sessiz olunuz Çok çok gerekmedikçe ve özellikle vaaz verilirken veya namaz kılanlar varken dünya kelamı etmeyiniz Hele hiç tartışmayınız, dedikodu ve gıybet kesinlikle yapmayınız
Camiye girişte imamın arkasından (ortadan) başlayarak sağa ve sola doğru saflaşınız Saflardaki hizalaşmayı, saflarda imamın arkasında duran şahsa doğru ve ayaklarınızı o şahıstan çizilen düz bir çizgiye hizalayarak yapınız Saflarda ileri, geri durmayınız
Müsait yerler var iken cemaatin geçebileceği yerlerde namaza durmayınız ve ön saflarda boşluk var iken arkaya saf olmayınız Eğer ön saf tam dolu ise imamın arkasından itibaren saf tutunuz Mecbur kalmadığınız sürece namaz kılanların önünden geçmeyiniz
Safları sıkıştırmayı ise imamın arka hizasındaki şahsa (Ortaya) doğru yanaşarak yapınız
Cami görevlilerince sık sık ikaz edildiği halde safları, aranızdan (Hadisi Şerifte belirtildiği üzere) şeytan geçmeyecek bir sıklıkta kapatarak namaza durunuz ve arada boşluk var iken, araya girmek isteyen cemaate ters ters bakmayınız Eğer sıkışmadan, yanlarınızda boşluk bırakarak bir namaz kılmak istiyorsanız cemaatten ayrılınız ve kendi başınıza namaz kılınız
Sadece kendi nefsinizin duyacağı bir ölçüde bir sessizlik içerisinde namaz kılınız ve dua okuyunuz Kulağınız ağır işitse dahi bunları öyle bir sessizlik içinde yapınız ki yanınızdaki ne okuduğunuzu bilmemeli, duymamalı ve dolayısıyla şaşırıp namazını fesat etmemeli Bağırmak ve başkalarının dikkatini çekmek zorunda değilsiniz Namaza başlarken yaptığınız niyetleri, rükû ve secde tekbirlerini, tesbihatı ne kadar içinizden yaparsanız yapın Allah (CC) onu duyar Çünkü bir Hadisi Şerifte Allah (CC): “Siz sağır bir kimseye dua etmiyorsunuz! buyurmaktadır
Temiz elbiseyle ve özellikle kokmayan temiz çoraplarla camiye geliniz Namaz kılarken halılarda secde edilen yerlere değil de, ayak koymak için ayrılmış yerlere ayaklarınızı basmaya gayret ediniz Çünkü ayak kokusu olan bir yere secde etmek sizi de tiksindirebilir
Eğer çiğ sarmısak veya soğan gibi cemaati rahatsız edecek şeyler yemişseniz camiye gelmeyip, evinizde namaz kılmanız sünnete daha uygundur Diğer taraftan, başta gül kokusu olmak üzere güzel kokular sürünerek camiye gelmeniz de sünnete daha uygundur
Camide tesbihat sırasında, kendinizi tesbihata vereceğiniz yerde oradan buradan tesbih toplayıp, caminin ta uzağındaki cemaata atarak tesbih yetiştirmeye kalkmayınız Eğer o cemaat cebinde en az 33’ lük bir tesbih taşıyamıyorsa bırakınız parmaklarını sayarak tesbih çeksin
Secde edilen yer, namazgâh, cami yerine kullanılan namaz yeri Aşırı saygı göstermek, alnını yere koymak, baş eğmek, eğilmek anlamlarına gelen sücûdmasdarından yer ismi Çoğulu mesâcidmescitlerin büyüğüne camidenir Çoğulu cevâmi''dir Cami; toplayan toplayıcı demektir Beş vakit namazda cuma ve bayram namazlarında mü'minleri bir araya topladığı için bu isim verilmiştir İbadet edilen yer, tapınak anlamında ma'bedve çoğulu meâbidde kullanılır Türkler Anadoluda, ibadethanelerin büyük yapıda olanlarına camiküçüklerine ise mescitadını vermişlerdir
Yeryüzünde kurulan ilk mescit Kâbei Muazzama'dır Allahu Teâlâ şöyle buyurur: İnsanlar için yeryüzünde kurulan ilk ev Mekke'de bulunan mübarek ve âlemler için bir hidayet kaynağı olan Kâbedir(Âli İmran, 396)
Ebû Zerr (ra)'den rivayete göre, şöyle demiştir: Resulullah (sas)'a, yeryüzünde ilk defa hangi mescidin tesis edildiğini sordum Cevap olarak; mescidi Harambuyurdu Bundan sonra hangisi inşa olundu, dedim Mescidi Aksâbuyurdu İkisinin inşası arasında ne kadar süre bulunduğunu sordum Kırk yılcevabını verdi Bundan sonra da, Allah'ın elçisi şöyle buyurdu: Ey Ebû Zerr! Namaz vakti nerede girerse, namazını orada kıl Namazın fazileti, vaktinde kılınmasıdır(Buhârî, Enbiyâ, 10, 40; Müslim, Mesacid, 1,2)
Kâbei Muazzama'nın ilk olarak Hz Âdem tarafından inşa edildiği, Hz İbrahim ve oğlu İsmail (as) tarafından aynı temeller üzerine yeniden bina edildiği nakledilmiştir Kâbe ve Mescidi Aksâ'nın inşası arasında bin yıllık bir süre farkının bulunduğu rivayeti dikkate alınınca, Mescidi Aksa'nın da Süleyman (as) tarafından ikinci olarak inşa edilmiş olması muhtemeldir (bk Zebîdî, Sahihi Buhârî Muhtasarı Tecridi Sarih Tercemesi, Kâmil Miras, 7 baskı, Ankara 1984, VI, 2232; KâbeMescidi Aksamaddeleri) Diğer yandan bu en eski iki büyük mescit arasında süre ile ilgili rakamların çokluk bildirmesi de mümkündür
Allah'ın elçisi üç mesciti ziyaret ve orada ibadet için yolculuk yapılabileceğini belirtmiştir Ancak şu üç mescit için yolculuk yapılabilir: Mescid Haram, benim şu mescidim (Mescidi Nebevi) ve Mescidi Aksa(Buhârî, Mescidi Mekke, I, 6, Sayd, 26, Savm, 67; Müslim, Hacc, 415, 511513; Ebû Dâvud, Menâsik, 94; Tirmizi, Salat, 126) Bu üç mescitte yapılacak ibadetin, başka mescitlerde yapılacak olandan üstünlüğünü bildiren çeşitli hadisi şerifler nakledilmiştir (bk Buharî, Mescidi Mekke, 1; Müslim, Hacc, 505510; Tirmizi, Mevâkit, 126, Menâkıb, 67; Nesaî, Mesâcid, 4, 7, Menâsik, 124)
İslâm'ın çıkışı sırasında Kâbe putlarla doldurulmuş bir halde, Kureyş müşriklerinin ziyaret yeri idi Hz Peygamber Mekke'de iken müslümanlar önceleri kendilerini gizlemişler, Erkam b Ebî'lErkam'ın evinde toplantılarını gizlice sürdürmüşlerdi Hz Ömer'in İslâm'a girişi ile kendilerini açığa vurdular ve ilk olarak topluca Kâbe'ye kadar giderek burada müşriklere karşı bir gösteri yaptılar Hz Peygamber Mekke'de iken namazlarım Beytullah'ın yanıbaşında, Yemen köşesi ile Haceri Esved arasında kılmaktaydı O, peygamberlikten önce de, Kâbe'ye saygı göstermekte, onu kutsal tanımakta, fırsat olunca ziyaret edip, Haceri Esved'i öpmekteydi
Mekke'de ilk müslüman cemaatin, özel bir ibadet yeri yoktu Hz Peygamber (sas), erkeklerden ilk müslüman olan Hz Ali (ra) ve diğer arkadaşları ile Mekke'nin dar sokaklarında, gizlice namaz kılmıştı Hz Peygamber genellikle namazlarını, Kâbe civarında veya kendi evinde tek başına kılardı Bununla birlikte müslümanlar, cemaat halinde namaz kılabilmek için bir evde toplandıkları da olurdu Bu ev, çoğu zaman ashabdan Erkam'ın evi idi Hz Ömer (ra), islâmiyeti kabul ettikten sonra, müminlerin rahatsız edilmeden Kabe'nin yanında namaz kılmalarını temin etmişti
Hz Peygamber (sas), yeryüzünün bütün müslümanlar için bir mescit olduğunu ve Allah nazarında her yerin bir olduğunu belirtmiştir (Buhârî, Salât56) Ancak namazların mescitlerde kılınmasının daha güzel olacağını bildiren hadislerde mevcuttur (bk Müslim, Mecâcid1)
Mekke'de İslâm'ın çıkışından sonra Kâbe dışında ilk mescit, Ammâr b Yâsir tarafından yapılmıştır Ammar b Yâsir, Mekkeli olmayıp oraya yerleşen bir yabancı idi Müşriklerin bitmeztükenmez eziyetlerine dayanamadığı ve ibadetini Kâbe'de rahat yapamadığı için evini mescid yapmıştır
Hz Ebû Bekir (ra)'in Mekke'de iken yaptırdığı mescit, İslâmın ikinci mescidi olarak kabul edilir O Mekkede iken, evinin avlusunda kapı yanında özel bir mescit yapmıştı Kureyşliler, onu görecek olan kadınların ve çocukların heyecana kapılıp yoldan çıkacakları endişesiyle itiraz etmiş ve bu şekil söz konusu mescitte açıkça namaz kılmasını yasaklamıştı (Buhâri, Salât86)
Medine'ye hicret etmeden önce Hz Peygamber (sas)'in emri ile orada Cuma namazı kılınmıştı Cuma namazının kılındığı bu yer, İslâm tarihinin üçüncü mescitidir Hz Muhammed (sas), Medine'ye hicret ederken Kubada birkaç hafta geçirdi Burada bir mescit inşasına başladı Bu hususta şu ayeti kerime nazil oldu: İlk gününden beri Allah'a karşı gelmekten sakınmak için kurulan mescitte bulunman daha uygundur(etTevbe, 9108) İşte bu mescit, İslâm âleminde dördüncü mescittir: Beşinci mescit ise, Hz Peygamber (sas)'in, Medine'ye vardıktan sonra yaptığı mescittir Hz Ebu Bekir (ra) ile Medine'ye giren Resulullah (sas) devesini salıverir Devesi, nerede durursa orada misafir olacağını belirtir Deve, bugün Mescidi Nevevî'nin olduğu yerde durur Boş bir arazi olan bu yeri, Hz Muhammed (sas), mescit ve kendi ev halkı için oturacak yer yaptırmak üzere satın alır O zamandan beri bu mescit, Medine'nin belli başlı mescidi olarak zamanımıza kadar gelmiştir Medine mescidinde, ashabını dinî ve dünyevî konularda aydınlatma amacıyla oturmaları Resulullah'ın âdetleri idi
Bu ilk mescitlerden sonra, İslâm âleminde mescitler çığ gibi çoğaldı Müslümanlar kurdukları bütün köy ve kasabalarda, fethettikleri her yerleşim merkezinde bir veya birden fazla mescit yapmayı prensip haline getirdi
Mescitler, başlangıçta ibadet yeri, ilim müessesesi, kaza dairesi (mahkeme), ordu karargâhı, elçilerin kabul edildiği bir makam ve hatta gerektiğinde hapishane olarak kullanılmıştır Mescitler son zamanlara kadar, ibadet yeri olarak görev yapmanın yanı sıra, eğitimöğretim faaliyetlerinin de icra edildiği bir yer olmuştur Mescitlerde göze çarpan yapı unsurları olarak şunlar sıralanabilir: Mihrab, minber, vaaz kürsüsü, padişahların yaptıkları mescitlerde hünkâr mahfili, müezzinlerin namaz sırasında oturduğu müezzin mahfili, son cemaat mahalli, minare, imam ve müezzin odaları, hükümdarlara yapılabilecek suikastleri engellemek için inşa edilen maksûre, şadırvan ve avlu, gasilhane ve tuvaletler, son olarak da Kur'an okutmaya yarayan ve kurs binası niteliği taşıyan bölmeler
Kur'ânı Kerim'de bir ayette, mescitleri yapacak olanlarda dört ana vasfın arandığı görülmektedir Allah Teâlâ şöyle buyurur: Allah'ın mescitlerini, ancak Allah'a ve ahiret gününe inanan, namazı gereği üzere kılan, zekâtı veren ve Allah'tan başka kimseden korkmayanlar imâr eder İşte bunların doğru yolda olup başarıya ulaşacakları umulur(etTevbe, 98)
Mescitlere ait hükümler
Mescitler Allahu Teâlâ'ya ibadet amacıyla yapıldığı için büyük bir şerefe sahiptir Bu yüzden her mescite Beytullah (Allah'ın evi)denir Bir mescit kıyamete kadar mescittir Mescite saygısızlık veya tecavüz, Allahu Teâlâ'nın hukukuna tecavüz anlamı taşıyacağı için uhrevî sorumluluğu gerektirir
Bir mescitin içi ve arsası mescit olduğu gibi gökyüzüne kadar üstü de mescit hükmündedir Bu yüzden mescitte yapılması mekruh olan şeyin, üstünde yapılması da mekruh olur Mescidlerin araya yol girmeyen çevresi de (finâı mescid) namaz konusunda mescit hükmündedir Fakat başka konularda mescit hükmünde değildir Bu nedenle, oralardan geçip gitmek veya oraya abdestsiz girmek caizdir
Bir kimsenin kendi mahallesi veya köyü camiinde namaz kılması daha faziletlidir Ancak imamının daha salih ve daha fakih olması bir tercih sebebidir Bu konuda Mescidi Haram ile Mescidi Nebevi'de ayrı bir üstünlük vardır
Bir mescit, cemaata dar gelmeye başlamışsa yanlarından arsa satın alarak genişletilebilir Arsa sahipleri razı olmasa da bedeli ödenerek alınabilir Çünkü buna toplumun ihtiyacı vardır
Bir kimse, Allah rızası için yaptırdığı bir mescitin idaresine, tamir, tefriş ve aydınlatılmasına ve ehilse imamlık veya müezzinliğine başkalarından daha fazla hak sahibidir Kendisinden sonra ehil olan çocukları ve aşireti de başkalarından önde gelir
Bir mescitin duvarları veya kubbesi bir takım nakış ve yaldızlarla süslenebilir Ancak mescitin sade olması daha uygundur Özellikle namaz kılanların dikkatini dağıtacak şekilde kıble tarafına yapılacak süslemeler mekruh sayılmıştır Bununla birlikte bir kimse kendi malından mesciti süsleyebilir Fakat vakıf mütevellisi bu nakış ve süsleri vakfın malından yapamaz, yaparsa bedelini tazmin etmesi gerekir Çünkü bunlar mescitin binasına, devamına ait şeyler değildir Ancak vakıf gelir fazlasının kötü yöneticilerin eline geçip zayi olmasından korkulursa böyle bir harcama yapılabilir
Mescit içinde abdest alınmaya mahsus bir yer yapılmışsa, burada abdest alınabilir
Görevli imam ve müezzini bulunan bir mescidde cemaatle namaz kılındıktan sonra, başka bir cemaatın yeniden ezan ve ikametle namaz kılması mekruhtur Ancak ezan ve ikametsiz olarak, mihraptan başka bir yerde ikinci cemaatin namaz kılmasında bir sakınca yoktur
Bir mescite sağ ayakla girilir, önce Resulullah (sas)'a salâtü selâmdan sonra, Allahümme'ftah aleynâ ebvâbe rahmetike (Allahım, bizlere rahmet kapılarını aç)diye dua edilir Çıkarken de önce sol ayağı dışarıya atarak,
Allahûmme'ftah aleynâ ebvâbe fadlike (Allahım, bize lütuf ve kereminin kapılarını aç)diye duada bulunmalıdır Diğer yandan mescite ilk girişte selâmlama anlamında Allah rızası için en az iki rekât Tehıyyatül mescitnamazı kılınması sünnet olup, mescitin manevî havasına intibakı sağlar
Mescitlerde yüksek sesle konuşmak mekruhtur Ancak vaiz, hatib ve öğrencilerine ders vermekte olan üstad sesini duyurmak için yükseltebilir Namaz kılanlara zarar vermemek şartıyla Kur'ânı Kerîm okuyanların veya Allah'ı zikredenlerin seslerini yükseltmeleri caizdir
Namaz için mescite gelenlerin, kendi durumuna göre en temiz ve en güzel giysilerini giyinmeleri, cemaatı nefret ettirecek soğan, sarmısak gibi şeyleri namaz öncesinde yemekten sakınması insan, cemaata ve mescide olan saygının gereğidir Kur'ânı Kerîm'de Ev Ademoğulları! Her mescite gidişinizde temiz ve güzel elbiselerinizi giyinin(elA'râf, 731)
Namaz kılanın önünden geçmek caiz değildir Ancak mescitte ön saflarda boş yer varken arka safa namaza duranın önünden geçip ileri safa gidilebilir Burada önünden geçilen kimse cami adabına uymayarak kendi saygınlığını kendisi yitirmiştir
Mescite abdestli olarak girilir Mescitlere namaz için olmaksızın çocukları, akıl hastalarını sokmak veya mescidin içinden zaruret bulunmadıkça yol gibi geçmek uygun görülmemiştir (Geniş bilgi için bk elKâsenî, Bedâyiu'sSanayi, Beyrut 14021982, VI, 220, 221; elFetâvâ'lHindiyye, Beyrut 14001980, II, 454 vd; İbn Âbidîn, Reddü'l Muhtâr, İstanbul 1984 (tıpkı basım), IV, 356 vd, Terceme, Ahmed Davudoğlu, İstanbul 1983, IX, 267 vd; Ö Nasuhi Bilmen, Büyük İslâm İlmihali, İstanbul 1985, s 240 vd)
Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız