Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Can Dağıt Cansızlara, Huzur Ol Huzursuzlara

Can Dağıt Cansızlara, Huzur Ol Huzursuzlara

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
Selam olsun bütün Mü'minlere
Ey ölümden hoşlanmaz nefis! Eğer Allah, ölümü öldürmüş olsaydı, ölüm
yok olsaydı; kasem ederim Allah'a ki, biz yağmur duasına çıkar
gibi ölümü istemeduasına topluca çıkardık Atalarımızın binlerce
yıldır yerde deri ve kemik olmuş bir halde yanımızda yattığını ve
inlediğini düşünmek kadar büyük bir azap olamaz Allah bize merhamet
etti ve ölümü verdi Ölüm kadar büyük bir rahmet az olsa gerektir
Bize bu âlemde ölümü veren, Rahman ve Rahim olan Allah'a binlerce
hamd olsun
İç sıkıntısı, gönül darlığı gelince çaresine bak, yani sebebi ne ise
onu defet Çünkü dalların hepsi kökten biter İç rahatlığı, huzur ve
neşe duyunca, o rahatlığı, o huzuru sula, yani huzuru arttırmaya
çalış; meyve verince o meyveden dostlara da dağıt (Mevlana,
Mesnevi,C3–4 S49) Hakkı tebliğ et, güzelliği bildir Huzur dağıt
huzursuzlara, can dağıt cansız bedenlere Ruh ol şu gezen, ölülere
İçin sıkılırsa duaya koş, cevşen oku Cevşende rabbinin ululuğunu ve
yüceliğini hisset
Kişi, yayılıp otlayan kuzu gib, hem yer hem kendini yedirtir Kuzu
otlayıp yayıldıkça, kasap yani cehennem; O bizim için yiyip
semiriyordeyip sevinir Sen de yiyip içmede cehennem gibi oburluk
ediyorsun, ama farkında olmadan kendini cehennem için semirtiyorsun
Kasap olan cehennem için kendini besliyorsun
Bizler, hür gibi görünen esirleriz İsteklerimizin, ihtiraslarımızın
esiriyiz Esirliğimizi hürriyet olarak telakki ediyoruz İsteklerine
tapanlar, kendilerini hürler olarak görmekte ve herkesten de
kendileri gibi hür olmalarını istemektedirler Hürriyet, yiyip
içmekte ve davranmakta serbest olmakmış Hayvani bir hürriyet
istiyorlar Dünya bağını kopar, maddeye olan bağlılıktan kendini
kurtar da hür ol Ey oğul ne zamana kadar altının, paranın esiri
olacaksın?(Mevlana, Mesnevi, C:1 S15)
Hastanın nabzı, hangi isim söylendiği zaman hızlanırsa, dünyada
canının o kişiyi, o şeyi istediği anlaşılacaktır (Mevlana, Mesnevi,
C:1 S21) Para ismi anılınca, malayani sözler duyunca, nabzımız bir
başka atar Dünya zevkleri bizi bir başka sarhoş eder Biz maddeyi
istiyoruz Allah teala bizi bildiği için bizi cennetle frenlemek
istemektedir Bakın aradığınız mutluluk burada gelin! Sarhoş
olduğunuz zevkler buradadeyip bizi çağırmaktadır
Bütün insanları yürüyen, gezip dolaşan birer hayal, birer gölge
olarak gör (Mevlana, Mesnevi, C:1 S26) Tüm bu nimet ve varlıkları
da bir gölge olarak bil Çünkü ölüm, tüm bu varlıkları kendine gölge
yapmıştır Bu yaşam adlı rüya, elbet ölüm ile bitmektedir Bir
insanın doğup doğmayacağı kesin değilken, ölüme yakalanacağını sen
kesin bil Hz Ali: insanlar uykudadırlar ve ölünce uyanacaklardır
derken elbet bunun idrakini bilerek konuşmuştur
Ey nefis, Müslümanların hatalarını, bazılarının yaptıkları gibi,
etrafta pazarlama, hata bulmak ve hata bulmak için uğraşmak kadar
kötü bir haslet ben bilmiyorum Müslümanların hatalarını bulmak için
kulak kabartanları; Allah sağır yapsın, Müslümanların günahlarını
araştıran gözleri Allah kör kılsın, yürüyen ayaklarını sakat
bıraksındense yeridir
Fakat hiddet ve şehvet, insanı şaşı yapar (Mevlana, Mesnevi, C:1
S31) Gören gözleri kör, duyan kulakları sağır kılar Hiddet ve
şehvet ateşini iman suyu ile söndürmek, en azından azaltmak lazımdır
Çarşıda pazarda yâ da evde gözlerini günahtan sakındırmak gerek
Müslüman topluluklara sert ve hiddetvari söz ve davranışlardan
kaçınmak gerekir Nefsin her an bir hilesi vardır ki onun bir hilesi
ile isyan denizinde nice Firavun ve Nemrutlara uyanlar batmaktadır
(Mevlana, Mesnevi, C:1 S50 ) Müslüman'ın dalması gereken deniz,
isyan denizi değil, iman ve İslam denizidir İman da bizden kardeşlik
ve muhabbeti istemektedir
Senin bu bedenin, haset evidir Ey hasut nefis! Müslümanlara karşı bu
hasedin niçin bitmez tükenmez? İslam yüce ve ulu bir yüktür, bir
altın hazinesidir Tek başına hiçbir topluluk yâ da İslam cemaati bu
yükü bir başına taşıyıp hedefe götüremez, hiç kimsenin bu gücü
yoktur O halde İslam ve iman yükünü hep beraber el ele verip taşımak
lazımdır Bu yüke gelen yardım elini, haset ve kin ile geri
çevirmemek gerekir
Yaptığın ibadette bir gönül hoşluğu hissetmiyorsan senin gönül
ambarına fare düşmüş demektir (Şefik Can) Çünkü günahların çoktur ve
vicdan, seni kınamakta seni ayıplamaktadır Haram lokma gönül
kandilini söndüren yağa benzer Haram lokma denizde gemiyi delen
kazmadır Vicdan ise tüm insanların içindeki vahyin sesidir, Allah
ayetidir Gönlünden ve damarların arasında dolaşan şu fareleri yani
günahları sil ve süpür
Ey şekle surete tapan nefis! Şu darı imtihanda, kötülükler güzel
kıyafetlerle ve cazibeli gözükmektedir Cehenneme giden yollar
cazibeli, cilalanmış taşlarla döşelidir Oysa sen bu taşlara aldanma,
sen öze bak, sona ve akıbete bak Seni cennete götürecek yol, zorluk
ve meşakkatlerle doludur Cennet, bela ve musibet duvarlarıyla
çevrilmiştir Çiçekleri de dikenler arasında saklamazlar mı?
Vahdet deryasına dalamayan, hakikat incisini nasıl elde eder?
(Mevlana) Allah'ı bir, Resulünü bir, ümmeti bir, ibadeti bir, gayeyi
bir bil Biri, vahdeti ve hakkı bilmeyen şirk vadilerinde ancak
incinin kabuğunu bulur İnci ise muvahhidlerdedir İslam vahdetini
bilmeyenler Müslümanları ayrı gayrı bilenler, varsın ellerindeki
hakikat kırıntılarıyla avunup dursunlar Tertemiz gönlüne irfan ve
tevhid tohumunu ek
Ey nefis! Başkalarından gördüğüm zulümler, kötülükler, senin kötü
huyunun onlardan sana aksetmesidir Sana yapılanların tümü karşının
işi değildir Bir düşün, sana yapılan bu kötülük tarafından
başkalarına karşı yapılmış mıdır? O sözleri sen başkalarına söylemiş
misindir? Birçok kişiler, adlarının adamı değildir Onlar dahi
yaptıklarını unutmuşturlar
Ey nefsanî arzularını gizlice tazeleyen nefsim! Sen imanını tazele
Nefsanî ve şehvani arzular tazelendikçe iman tazelenmez (Mevlana,
Mesnevi, C:1 S97 ) imandan sonra iman etmek olur mu?deme Yoksa
Allah, Kur'an da; Ya eyyühellezine amenu aminu(ey iman edenler iman
edin) der miydi? Terazinin uhrevi kefesini yüceltmek, dünyevi
kefesini de alçaltmak lazımdır Aksini yapan yani nefsanî duygularını
ihya eden, iman kefesini alçaltacaktır
Sen doymamak hususunda cehennem'in bir cüzüsün Ve tüm cüzler elbet
külün tabiatındandır Ona çok benziyorsun Cehennem, Allah'a ver
bana, beni doyurder Çok yiyen insan, bu iştah ve arzusuyla
cehenneme benzer Cehennem boğazlı kişi cehennem iştahlı kişi,
dendiğinde bu benzerlik ne kadar da uygundur Ey nefis! Sen
görmemişler gibi ekmek aşığısın
Düzel de kulakların, ilahi ilhamlar duysun,
Harama bakma da, gözlerinden görünmez bir nur akıp dursun,
Hakkı ve iyiliği düşün de, kalp evinden pis şeytanlar kovulsun
Düzel! Söz; sen, yürüyen Kur'an olursun

Şu sedefbeden içinde inci kesilen bir damla ol
Dünya ve şu beden senin kabuğun, senin meskenindir
Özünde kal, söz; sen, cananla olursun
Dostu görmeyen gözü sen göz sayma, dostu görmeyen gözün kör olması
iyidir (Mevlana, Mesnevi, C:1 S107) Allah sevgisi müminlerin yegâne
azığıdır Gönül gözümüzün Allah ile olması, O'nun sevgisiyle dolması
gerekir
Sen de şeytan gibi günah işleyip Lime Eğveyteni?(Niçin saptırdın
beni?) deme Suçunu Allah Teala ya yükleme, suçu kendinden kendi
günahlarından bil Ben saptım, pişmanım affet benide Böyle bir
edepsizlik yapmak insana değil insanın hasmı olan şeytana özgüdür
Kendi düşmanının zulüm ve günahlarına sahip çıkan hiç kimsede, bir
hayır yoktur Eğer âdemoğlu isen, onun soyundansan Onun gibi tevbe
et, Onun yolundan git
Diline sahip çık Çünkü dilden çıkan söz oku bir daha geri dönmez
Söz oku, deldikten sonra sözü çıkarmak af dilemek, onun açtığı yarayı
ve oyuğu kapatmaz Söz var keser başı, söz vardır kestirir savaşları,
söz vardır, kalp kırar bazen de gönül yapar Söz vardır seni, arşı
alaya götürür, söz vardır seni arşı aladan düşürür Konuştuklarını
bir daha ağız yuvasına geri koyamazsın İyisi mi sen, bin düşün bir
konuş Kabuk kalınlaştıkça öz incelir, kelam arttıkça mana zayıflar
Sanatlar, huylar, yapılan işler, kıyamet günü çeyiz gibi kalkar
sahiplerine gelirler (Mevlana, Mesnevi, C:1 S122) Çeyizi günah,
haram ve pisliklerle dolu olanın hali ne yamandır Huylarımız ve
işlerimiz bizi takip ederler Çeyizlerimiz kıyamet adlı düğün
töreninde bize yetişir ve ahaliye kendini gösterir Herkes çeyizinde
ne sakladığına iyi bir baksın Rezil ve rüsva olma tehlikesi çok ama
çok yüksektir
İyiler aynadırlar Kim iyi insanlara kötü nazarla bakıyorsa bilsin ki
kendisini o iyi insanda bulmuştur Yani aynada kendisini ve kötü
huylarını bulmuştur Bir gün Ebu Cehil yolda peygamberimizi gördü
de; Haşim oğullarından çirkin bir yüz belirdidedi Peygamber
ona; haddini geçtin ama doğru bir söz söyledindedi Az bir süre
sonra Hz Ebu Bekir onu gördü; Ey güneş ve nur yüzlümüz…diyerek
peygambere sevgi sundu Peygamber; sen de doğru söyledinbuyurdu
İnsanlar; Ya Resulallah, siz ikisine de `doğru söylediniz' diye
buyurdunuz Oysa birisine yanlış demeniz lazımdıdiye fikir beyan
ettiler Resuli Zişan; ben bir aynayım, kim bana baksa bende
kendini görürdiye buyurdu O halde İslam'a kötü ve çirkin
diyenler İslam'ın aynasında ancak kendi pis ve çirkin yüzlerini
görmüşlerdir
Yanlışı kökten yani tasavvurdan düzeltmek gerekir (M İslamoğlu,
Hayatın Yeniden İnşası İçin, s41) İyilik de kötülük de önce zihinde
başlar daha sonra fiiliyata yansır Biz zihnimizde günahı ve zulmü
yapmaktan çokça bahs ediyorsak bu bizim günah ve rezilliklere daha
fazla bulanmamıza neden olur Bu açıdan zihnimiz içindeki kötü
düşünceleri azaltmalı ve tasavvurumuzda iyiliğe ve hakka daha fazla
yer açmalıyız Esas ve köklü çözüm zihnen ve fikren düzelmektir
Fikir düzeldikçe, zikir de düzelmektedir


 
858,496Konular
981,668Mesajlar
29,740Kullanıcılar
Üst Alt