Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

çanakkale ile ilgili yazı ve şiir

çanakkale ile ilgili yazı ve şiir

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
Çanakkale ile ilgili yazı ve çook hoş bir şiir yazabilir misiniz?

Cevap: çanakkale ile ilgili yazı ve şiir

ÇANAKKALE DESTANI

Yıl 1915
18'indeyiz Martın
Kendine gel biraz!
Öyle tekin değildi Çanakkale'nin suyu,
Geçilmez bu boğaz
Geçilmez bu boğaz
Bizi
Ne topun yıldırır,
Ne kurşunun
Çünkü artık
Başladı cengimiz
Er meydanında bulunmaz dengimiz
Sen misin Mustafa Kemal'im ileri diyen?
İşte fırladık siperden
Sırtına yüklenmiş kahraman
Seyit 276 kiloluk mermiyi,
Koşuyor bataryasına ateşler içinden
Bu mermi denizlere gömecek Elizabet'i Buvet'i
Yanıyor bugün Anafartalar yanıyor,
Denizler yanıyor,
Dağlar yanıyor
Zafer bizimdir artık
Düşman zırhlıları batıyor
Türk'üm,
Muzaffer olarak doğmuşuz bir defa
Bir karış toprak uğruna Kimimiz şehit oluruz
Kimimiz gazi
Hiç değişmez bu yazı
Dünyada her yer geçilir olur ya
Lâkin geçilmez Çanakkale Boğazı

Fahri ERSAVAŞ

BİR YOLCUYA

Dur yolcu! bilmeden gelip bastığın
Bu toprak, bir devrin battığı yerdir
Eğil de kulak ver, bu sessiz istif
Bir vatan kalbinin attığı yerdir

Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda
Gördüğün bu tümsek, Anadolu'nda
İstiklal uğrunda, namus yolunda
Can veren Mehmet'in yattığı yerdir

Bu tümsek, koparken büyük deprem,
Son vatan parçası geçerken ele,
Mehmed'in düşmanı boğduğu sele
Mübarek kanının akıttığı yerdir

Düşün ki, haşr olan kan, kemik eti
Yaptığı bu tümsek, amansız çetin
Bir harbin sonunda bütün milletin
Hürriyet zevkini tattığı yerdir

Necmettin Halil ONAN

ÇANAKKALE ŞEHİTLERİ

Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin
Sönüyor göğsünün üzerinde o arslan neferin
Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer,
O ne harikulade tipidir, savrulur enkazı beşer

Boşanır sırtlara, vadilere, sağnak sağnak
Kafa göz, beden, etap, kol, çene, parmak, el ayak
Vurulup, tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilal uğruna yarap ne güneşler batıyor

Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker
Gökten soy inerek öpse o pak alnı bedel
Sana bakımlı gelmeyecek makberi kimler kazsın?
Gömelim gel seni tarihe desem sığmazsın

Mehmet Akif ERSOY
ÇANAKKALE DESTANI



YİDİM ŞEHİDİM

Bakmakla agnostik kıymetimkadrim
Her karşısında toprağım kutsaldır benim
Uğruma binlerce şehitler verdin
Al kanla yazıldı tarih defterim

Vurulup koynumda yatan yiğidim
Kıyamette elbet sana şahidim
Bu vatan uğruna gitti gençliğin
Göklerden verildi rütben şehidim

Vatan bir cehennem gibi yanıyor
Dünya bizi mağlup olmuş sanıyor
Sessiz duran insanlar bir uyanıyor
İttifaklar Mehmetçiği tanıyor

Kahramanlar burda çoktur seçilmez
Şehitlik şerbeti basit içilmez
Bir nefes derhal umman geçilir
Bilinir fakat Çanakkale geçilmez

Burası Türklerin baki yurdu
Her Mehmet bir tabur düşman vurdu
Böylece bütün dünya şanın duydu
Yedi Düvel mecbur selama durdu

Dinle beni dinle anla ey gencim
Yiğitler koynumda artar direncim
Atanın yazdı takvime göre
Seninle akranım ben de fazla gencim

Huzurla şad olsun ruhu atanın
Pişman oldu soyu bana çatanın
daima sana tanrısal vatanım
(Bu)Iftihar binlerce kefensiz yatanın

Ey gencim ecdadın değerinde ödedi
Uğratma namerdi yurduma dedi
Üzme sen Atanı incitme emi

Görevi ilahi bilincindendi
Şöhreti saygıyla söylenip geldi

Çanakkale Zaferi

1914 yılında I Dünya Savaşı'nın başlamasıyla İtilaf devletleri bu isteklerini gerçekleştirme fırsatının doğduğuna inandılar Bu inançla İngiltere ve Fransa işbirliği yaparak 3 Kasım 1914 günü alacakaranlıkta Bozcaada'dan Boğaz'ın ağzına içten yaklaştılar Buradan istihkamlarımıza dürüst alev açtılar, İngilizler Seddülbahir ve Ertuğrul tabyalarını, Fransızlar da Anadolu yakasında Kumkale ve Orhaniye tabyalarını havantopu ile dövdüler

Cephaneliğimize isabet eden top mermisiyle on bir ton barut havaya uçtu, subay ve erlerimiz şehit düştü, İngiliz Donanma Komutanı Amiral Carden Çanakkale önlerinde gösteriler yaptı, düşman denizaltıları boğazı geçmeye kalktılar

24 Kasım 1914 günü bir Fransız denizaltısı Boğaz sularında görüldü bu denizaltıyı gören topçularımız düşman üzerine alev yağdırmaya başladı 2 Aralık günü İngiliz denizaltısı da bir test yaptı Içten engelleri aşarak Boğaz'a girdi Yediyüzelli metre ilerde yer alan Mesudiye zırhlısına torpil atarak bu gemimizi batırdı Zırhlımızda bulunan subaylardan on'u ve erlerimizden yirmi dördü şehit düştü

19 Şubat 1915 günü düşman savaş gemileri öğleye kadar uzun menzilli bir bombardımana girişti Boğaz'a adamakıllı sokuldular Tabyalarımız akşama dürüst düşman savaş gemilerine karşılık verdi Ertuğrul ve Orhaniye tabyalarından atılan ateş karşı düşman epeyce bocaladı

İtilaf devletleri gemileri diledikleri gibi ilerleyemiyor, amaçlarına ulaşamıyordu Lodos fırtınasını başarısızlıklarının nedeni olarak görüyorlardı Havalar düzelince yeni saldırılar düzenlendi Tekrar sonuç alınamayınca düşman gemilerine komuta eden Amiral Carden görevden alındı Yerine 17 Mart 1915 günü Robeck atandı Yeni komutan 18 Mart 1915 günü donan¤mayla Boğaz'a saldıracağını, yakında İstanbul'da olacağını Londra'ya bildirdi

bu arada Çanakkale Müstahkem Mevki Komutanı Albay Cevat Çobanlı 1718 Mart gecesi boğaz'a mayın hattı döşenmesi emrini verdi Aldığı emir gereği Binbaşı Nazmi Bey Nusret Mayın gemisi ile o gece yirmi altı mayın, Boğaz'a on birinci hat olarak döşendi Boğaz'daki mayın sayısı on bir hat olarak 400'ü aşmıştı

18 Mart 1915: İngiliz ve Fransız savaş gemilerinden oluşan, o dönemin en büyük deniz gücü, üç filo olarak sabahleyin Çanakkale Boğazı'na girdi Bu donanmanın birincil grubunu oluşturan filoda, İngilizlerin Queen Elizabeth zırhlısı ile İnflexible, Lord Nelson ve Agamemnon savaş gemileri bulunuyordu

İkinci grupta İngiliz Kalyon Kaptanı komutasında Ocean, İrresistible, Wengeance Majestic gibi savaş gemileri yer almıştı Üçüncü filo ise Prince, Bouvet, Suffren gibi Fransız savaş gemilerinden oluşuyordu

İngilizler ve Fransızlar çelimsiz Türk savunmasını kolayca susturarak Boğaz'ı zahmetsizce geçebileceklerim umuyorlardı Bu umut ve güvenle 18 Mart 1915 günü düşman savaş gemileri şiddetli bir ateşe başladılar Rumeli Mecidiyesiyle merkez bataryaları şiddetli bir ateşe tutuldu Boğazdaki düşman gemileri Hamidiye istihkamlarına yüklendi Bunu görebilen Dardanos bataryaları ateşi üzerlerine çekmeye çalıştı Az daha sonra, bütün gemiler, Dardanos'a saldırdı Dardanos tabyamız saldırılara kuvvetle karşı koydu giderken Mesudiye tabyası da ateşe başlamıştı Mesudiye üzerine ateş açılınca Hamidiye onun yardımına koştu bu vesileyle kıyı bataryalarımız düşman üzerine alev yağdırmaya başladılar Bunalan düşman firar etmek isterken topçu atışlarıyla karşılaşıyordu Düşman gemilerine göz açtırılmıyordu Karşılıklı bu korkunç topa tutma bir saat dek sürdü Bu iki taraflı bombardımanı bir tanıdık olmayan yazan şöyle anlatıyor:

İnsan manzarayı gözlerinin önünde canlandırabilir Kaleler, toz duman bulutları içinde kaybolmuşlarda Yıkıntıların arasından nadiren alevler yükseliyordu Gemiler, çevrelerinde fışkıran sayısız su kolon¤ları aralarında yavaş yavaş hareket ediyorlar, ara sıra duman ve serpintiler aralarında adamakıllı görünmez oluyorlardı Tepelerden ateş eden havan toplarının alevleri görülüyor, ağır toplar yer sarsıntıları gibi gümbürdüyordu

Bombardıman esnasında Türk tabya ve bataryaları büyük hasar görmüştü Amiral Robeck Fransız gemilerini geri çekerek İngiliz savaş gemilerini ileri sürdü Tam bu sırada muhteşem patlamalar oldu Bouvet ve Suffren savaş gemileri mayına çarparak sarsıldılar, manevra kabiliyetini kaybettiler Bir gece önce Nusret mayın gemisinin döşediği mayınlar görevlerini yapmışlardı Boğazın berrak sulan üzerinde bir dev gibi yatan Bouvet ve Suffren'e tarihi Hamidiye bataryamızın bariz nişancıları alev açtılar Çanakkale Geçilmez kitabının yazarı Bölge Moorehead olayı şöyle anlatıyor

Saat 1345'de Suffren'in az gerisindeki Bouvet harikulade bir patla¤mayla sarsıldı Güverteden göğe kesif bir duman yükseldi Gittikçe hızlanarak yanlamasına yattı, devrilip gözden kayboldu Olayı görenlerden birinin ifadesine göre «Bir tabak, suda nasıl kayıp giderse o da öylece kayıp gitti

Türk tabyaları, Boğaz'ı geçmeye çalışan düşman gemilerine tekrar tekrar alev ettiler bu vesileyle düşman Boğazdaki mayınları temizlemek için mayın tarayıcılarını boğaza soktu Tabyalarımız mayın tarayıcılarına alev açtılar Açılan ateş yağmur gibi yağmaya başlayınca düşmanlar panik içinde kaçtılar sırası gelmişken düşman savaş gemilerinden İnflexible, İrressitible büyük zarar fark etti Batanlar oldu sonradan Queen Elisabeth ve Agamemnon yaralandı İtilaf devletleri Çanakkale Boğazı'nı denizden aşamadılar Büyük kayıplar vererek: Çanakkale Boğazı'nın geçilemeyeceğini öğrendiler

İtilaf devletleri Çanakkale Boğazı'nın savaş gemileri ile aşamayınca bu kere sonuç yapmayı planladılar Artık Çanakkale kara savaşları başlı¤yordu Kara savaşında düşmanın nereden çıkarma yapabileceği tartışıldı Mustafa Kemal Kabatepe ve Seddülbahir'den, Alman komutan Von Sanders ise Bolayır ve Anadolu yakasından sonuç yapılabileceği görüşündeydi Alman komutanı Von Sanders'in görüşü ağır bastı, ve askerler o yöreye yerleştirildi

Düşman güçleri 25 Nisan 1918 sabahı Mustafa Kemal'in düşündüğü noktadan saldırdı 19 Tümen Komutanı Mustafa Kemal Kocaçimen'de Conkbayır'da, savaştı Cephanesi biten askerlere:


Süngü tak emrini verdi sonradan

Ben size taarruz emretmiyorum Ölmeyi emrediyorum Biz ölünceye değin geçecek zaman içinde yerimize diğer kuvvetler ve başka komutanlar geçebilir» dedi Tarihin bu en büyük siper savaşı başlamıştı Siperler arası uzaklık sekiz on metre kadardı Türk siperlerinden hiçbir asker ayrılmıyordu Şehit düşenlerin yeri derhal dolduruluyordu Her adım başına bir mermi düşüyor; toprak yaklaşık olarak tüterek kaynıyordu Düşman dalgalar halinde Conkbayır'a dürüst ilerliyordu bu arada Mustafa Kemal, Anafartalar Grup Komutanlığına atandı Anafartalar Savaşı'nda düşmanın attığı şarapnel misketi Mustafa Kemal'in göğsüne isabet etti Oysa cebindeki saate çarptığından bir şey olmadı

Kısa sürede Türk ordusu bitmiş büyük başarılar kazandı Düşman şaşkına döndü, bozguna uğradı Çanakkale kara savaşlarının en önemli cepheleri; Kumkale, Beşike, Bolayır, Seddülbahir, Anbumu, Kabatepe, Conkbayırı ve Anafartalar'dır 19 20 Aralıkta Anafartalar ve Arıburnu cephesi, 8 9 Ocak'ta Seddülbahir düşmanlar göre boşaltıldı Bu Nedenle 1915 baharında aydınlık umutlarla karaya etap basan birleşmiş düşman ordusu 1916 kışında bozguna uğrayarak çekip gitti


Çanakkale savaşlarında 250 binin üstünde askerimiz şehit düştü Düşman kayıpları ise bu rakamın üstündedir

Çanakkale savaşlarının unutulmaz kahramanı, Anafartalar Grup Komutanı Mustafa Kemal'in başarısı ilerde başlayacak Ulusal Kurtuluş Savaşı'mızın kaynağı oldu

Bağımsızlığımızı savunmak, yurt topraklarımızı gözetmek için yapılan savaşlar kutsaldır Çanakkale, Ulusal Kurtuluş Savaşımız tanrısal destan savaşlara birer örnektir *
 
858,496Konular
982,239Mesajlar
30,153Kullanıcılar
hxhdbdbsbdzbSon üye
Üst Alt