Canakkale Savaşı'nda asker mektupları
Canakkale Savaşı'nda yazılmış birkac asker mektubu orneği;
Mustafa Kemal ( Cepheden son Mektup )
Mustafa Kemal , 2 Temmuz 1915 yılında Arıburnundan Madam Corinneye yazdığı mektupta şoyle der :
Aziz Madam ,
Karargahımın katiplerinden Hulki Efendinin İstanbula seyehatinden faydalanarak size bu mektubu yazıyorum Birkac gun evvel icinde latife sozleri bulacağınız bir kartpostal yollamıştım Burada hayat , o kadar sakin değil Gece gunduz hergun ceşitli toplardan atılan şarapneller ve diğer mermiler başlarımızın ustunde patlamaktan hali kalmıyor Kurşunlar vızıldıyor ve bomba gurultuleri toplarınkine karışıyor Gercekten bir cehennem hayatı yaşıyoruz Cok şukur , askerlerim pek cesur ve duşmandan daha mukavemetlidirler Bundan başka hususi inancları , cok defa olume sevk eden emirlerimi yerine getirmelerini cok kolaylaştırıyor Filhakika onlara gore iki semavi netice mumkun , Ya gazi veya şehit olmak Bu sonuncusu nedir bilirmisiniz ? Dos doğru cennete gitmek Orada Allahın en guzel kadınları , hurileri onları karşılayacak ve ebediyen onların arzusuna tabi olacaklar Yuce saadet Sizin mantıki nasihatlerinizi bekleyen şimdiki hadiseler yuzunden kazandığım sert karakteri yumuşatacak romanları etud etmeye ve boylece umit ederim ki , hayatın bu hoş ve iyi taraflarını hissedecek hale gelmeye karar verdim ( )
Adres : Miralay Mustafa Kemal , 19 Fırka Kumandanı , Maydos
Yahut : Miralay Mustafa Kemal , Arıburnu Maydos Bu daha emin
Kolağası (On Yuzbaşı) Boluk Komutanı Mehmet TEVFİK 1881 İstanbul
Sebebi hayatım, feyzu refikim,
Sevgili babacığım,valideciğim,
Arıburnunda ilk girdiğim muthiş muharebede sağ yanımdan ve pantolonumdan kurşun gecti, hamdolsun kurtuldumFakat bundan sonra gireceğim muharebelerden kurtulacağımdan umidim olmadığından bir hatıra olmak uzere şu yazılarımı yazıyorum
Hamdu senalar olsun Cenabı Hakka beni bu rutbeye kadar isal ettiYine mukadderatı ilahiye olarak beni asker yaptıSiz de ebeveynim olmak dolayısıyla beni vatan ve millete hizmet etmek icin ne suretle yetiştirmek mumkun ise oylece yetiştirdinizSebebi Feyzu refikim ve hayatım oldunuzCenabı Hakka ve sizlere cok teşekkurler ederim
Şimdiye kadar milletin bana verdiği parayı hak etmek zamanıdırVazifei mukaddesei vataniyeyi ifaya cehdediyorumRutbeişehadete suudedersem Cenabı Hakkınen sevimli kulu olduğuma kanaat edeceğimAsker olduğum icin bu her zaman bana pek yakındır,sevgili babacığım ve valideciğimGoz bebeğim olan zevcem Munevver ve oğlum Nezihciğimi evvele Cenabı Hakkın saniyen sizin himayenize tevdi ediyorumOnlar hakkında ne mumkun ise lutfen yapınız
Oğlumun talim ve terbiyesine siz de refikamla birlikte lutfen sayedinizServetimizin olmadığı malumdurMumkun olandan fazla birşeyi isteyemem,istesem de pek beyhudedirRefikama hitaben yazdığım matuf mektubu lutfen kendi eline verinizFakat cok muteessir olacaktır,o teessuru izale edecek vechile verinizAğlayacak uzulecek tabi teselli edinizMukadderatı ilahiye boyleymişMalumat ve duyunatın hakkında refikam mektubunda laf ettiğim deftere ehemmiyet verinizMunevverin hafızasında ve yahut kendi defterinde mukayyet duyunat da doğrudurMunevvere yazdığım mektubum daha mufassaldırkendisinden sorunuz
Sevgili baba ve valideciğim ,
Belki bilmeyerek size karşı bircok kusurlarda bulunmuşumdurBeni affediniz,hakkınızı helal ediniz,ruhumu şadediniz,işlerimizi tavsiyesinde refikama muavenet ediniz ve muin olunuz
Sevgili Hemşirem Lutfiyeciğim,
Bilirsiniz ki sizi cok severdimSizin icin vesayemin yettiği nisbette ne yapmak lazımsa yapmak isterdimBelki size karşı da kusur etmişimdir,beni affet ,mukadderatı ilahiye boyle imiş hakkını helal et ruhumu şadet , yengeniz Munevver hanımla oğlum Nezihe sen de yardım et , sizi de Cenabı Hakkın lutuf ve himayesine tevdi ediyorum
Ey akraba ve ehibba ve evda , cumlenize elveda , cumleniz hakkınızı helal edinizBnim tarafımdan cumlenize hakkım helal olsunElveda , elvedaCumlenizi Cenabı Hakka tevdi ve emanet ediyorum
Ebediyen Allaha ısmarladım
Sevgili Babacığım ve Valideciğim
Oğlunuz Mehmet Tevfik
(Mehmet Tevfik , 2 Haziran 1915 gunu yaralanmış ve Canakkale Askeri Hastanesinde şehitlik rutbesine ulaşmıştır)
Hasan Etemin Validesine Son Mektubu
(Kaynak : Kabatepe Milli parklar Muzesi)
Mektubu yazan , ihtiyat zabit ( yedek subay ) namzedi Hasan Etem , İstanbul Hukuk Fakultesi son sınıfına devam ederken aynı zamanda Beyazıt Numune Mektebinde oğretmendi Duşmanın Canakkaleye dayandığını işittiğinde gozunu kırpmadan binlerce akranı gibi cepheye koştu Gonullu yazıldı Bu onun son mektubuydu Bu mektubu yazdıktan iki gun sonra Maydos (Eceabad)da şehit oldu
( Not: Mektuptan mekan ve zaman tam olarak anlaşılamıyor 25Nisan1915 cıkartma oncesi yazıldığı goruluyor Bu da ortam hakkında net bilgi veremiyor Cıkartma oncesi 19Nisan da nasıl şehit olabileceği acık değil RumiMiladi donuşumlere dikkat edilmemiş olabilir )
Valideciğim,
Dort asker doğurmakla muftehir şanlı Turk annesi,
Nasihatamiz mektubunu Divrin Ovası (Nığde) gibi,guzel,yeşillik bir ovacığın ortasından gecen derenin kenarındaki armut ağacının sayesinde otururken aldımTabiatın yeşillikleri icinde mest olmuş ruhumu bir kat daha takviye etti
Okudum, okudukca buyuk dersler aldımTekrar okudumŞoyle guzel ve mukaddes bir vazifenin icinde bulunduğumdan sevindimGozlerimi actım, uzaklara doğru baktımYeşil yeşil ekinlerin ruzgara mukavemet edemiyerek eğilmesi,bana,annemden gelen mektubu selamlıyor gibi geldiHepsi benden tarafa doğru eğilip kalkıyordu ve beni , annenden mektup geldi diyerek tebrik ediyorlardıGozlerimi biraz sağa cevirdim guzel bir yamacın eteklerindeki muhteşem cam ağacları kendilerine mahsus bir seda ile beni tebşir ediyorlardıNazarlarımı sola cevirdim cağıl cağıl akan dere , bana validemden gelen mektuptan dolayı guluyor , oynuyor , kopuruyordu
Başımı kaldırdım , golgesinde istirahat ettiğim ağacın yapraklarına baktımHepsi benim sevincime iştirak ettiğini , yaptıkları rakslarla anlatmak istiyorduDiğer bir dalına baktım , guzel bir bulbul , tatlı sedasıyla beni tebşir ediyor ve hissiyatıma iştirak ettiğini ince gagalarını acarak gostermek istiyordu
İşte bu gecen dakikalar anında , hizmet eri :
Efendim , cayınız , buyrunuz , iciniz , dedi
Pekala dedim,aldım baktım , sutlu cay
Mustafa bu sutu nereden aldın ? dedim
Efendim , şu derenin kenarında yayıla yayıla giden suru yok mu ?
Evet dedimEvet ne kadar guzel
İşte onun cobanından 10 paraya aldım
Valideciğim , on paraya yuz dirhem sut , su katılmamışKoyundan şimdi sağılmış , aldım ve ictim Fakat yukarıdaki bulbul bağırıyordu : Validen kaderine kussun , ne yapalımO da erkek olsaydı , bu ciceklerden koklayacak , bu sutten icecek , bu ekinlerin secdelerini gorecek ve derenin aheste akışını tetkik edecek ve cıkardığı sesleri duyacak idi
Şevket merak etmesin o gorur , belki de daha guzellerini gorur
Fakat , valideciğim , sen yine muteessir olmaBen seni , evet seni mutlaka buralara getireceğimVe şu tabii manzarayı gostereceğimŞevket , Hilmi (kardeşleri) de senin sayende gorecekler
O guzel cayırın koyu yeşil bir tarafında , camaşır yıkayan askerler saf saf dizilmişlerGayet guzel sesli biri ezan okuyordu
Ey Allahım , bu ovada onun sesi ne kadar guzeldiBulbul bile sustu, ekinler bile hareketten kesildi ,dere bile sesini cıkarmıyorduEzan bittiO dereden ben de bir abdest aldımCemaat ile namazı kıldıkO guzel yeşil cayırların uzerine diz coktumButun dunyanın dağdağa ve debdebelerini unuttumEllerimi kaldırdım , gozumu yukarı diktim , azımı actım ve dedim :
Ey Turklerin Ulu AllahıEy şu oten kuşun , şu gezen ve meleyen koyunun , şu secde eden yeşil ekin ve otların şu heybetli dağların HalıkıSen butun bunları Turklere verdinYine Turklerde bırakCunku boyle guzel yerler , Seni takdis eden ve Seni ulu tanıyan Turklere mahsustur
Ey benim Rabbim !
Şu kahraman askerlerin butun dilekleri ; ismi Celalini İngilizlere ve Fransızlara tanıtmaktırSen bu şerefli dileği ihsan eyle ve huzurunda titreyerek , boyle guzel ve sakin biryerde sana dua eden biz askerlerin sungulerini keskin , duşmanlarını zaten kahrettin ya , butun butun mahveyle Diyerek dua ettim ve kalktımArtık benim kadar mesut , benim kadar mesrur bir kimse tasavvur edilemezdi
Oğlun
Hasan Etem
4 Nisan 1331
(17 Nisan 1915)
Canakkale Savaşı'nda yazılmış birkac asker mektubu orneği;
Mustafa Kemal ( Cepheden son Mektup )
Mustafa Kemal , 2 Temmuz 1915 yılında Arıburnundan Madam Corinneye yazdığı mektupta şoyle der :
Aziz Madam ,
Karargahımın katiplerinden Hulki Efendinin İstanbula seyehatinden faydalanarak size bu mektubu yazıyorum Birkac gun evvel icinde latife sozleri bulacağınız bir kartpostal yollamıştım Burada hayat , o kadar sakin değil Gece gunduz hergun ceşitli toplardan atılan şarapneller ve diğer mermiler başlarımızın ustunde patlamaktan hali kalmıyor Kurşunlar vızıldıyor ve bomba gurultuleri toplarınkine karışıyor Gercekten bir cehennem hayatı yaşıyoruz Cok şukur , askerlerim pek cesur ve duşmandan daha mukavemetlidirler Bundan başka hususi inancları , cok defa olume sevk eden emirlerimi yerine getirmelerini cok kolaylaştırıyor Filhakika onlara gore iki semavi netice mumkun , Ya gazi veya şehit olmak Bu sonuncusu nedir bilirmisiniz ? Dos doğru cennete gitmek Orada Allahın en guzel kadınları , hurileri onları karşılayacak ve ebediyen onların arzusuna tabi olacaklar Yuce saadet Sizin mantıki nasihatlerinizi bekleyen şimdiki hadiseler yuzunden kazandığım sert karakteri yumuşatacak romanları etud etmeye ve boylece umit ederim ki , hayatın bu hoş ve iyi taraflarını hissedecek hale gelmeye karar verdim ( )
Adres : Miralay Mustafa Kemal , 19 Fırka Kumandanı , Maydos
Yahut : Miralay Mustafa Kemal , Arıburnu Maydos Bu daha emin
Kolağası (On Yuzbaşı) Boluk Komutanı Mehmet TEVFİK 1881 İstanbul
Sebebi hayatım, feyzu refikim,
Sevgili babacığım,valideciğim,
Arıburnunda ilk girdiğim muthiş muharebede sağ yanımdan ve pantolonumdan kurşun gecti, hamdolsun kurtuldumFakat bundan sonra gireceğim muharebelerden kurtulacağımdan umidim olmadığından bir hatıra olmak uzere şu yazılarımı yazıyorum
Hamdu senalar olsun Cenabı Hakka beni bu rutbeye kadar isal ettiYine mukadderatı ilahiye olarak beni asker yaptıSiz de ebeveynim olmak dolayısıyla beni vatan ve millete hizmet etmek icin ne suretle yetiştirmek mumkun ise oylece yetiştirdinizSebebi Feyzu refikim ve hayatım oldunuzCenabı Hakka ve sizlere cok teşekkurler ederim
Şimdiye kadar milletin bana verdiği parayı hak etmek zamanıdırVazifei mukaddesei vataniyeyi ifaya cehdediyorumRutbeişehadete suudedersem Cenabı Hakkınen sevimli kulu olduğuma kanaat edeceğimAsker olduğum icin bu her zaman bana pek yakındır,sevgili babacığım ve valideciğimGoz bebeğim olan zevcem Munevver ve oğlum Nezihciğimi evvele Cenabı Hakkın saniyen sizin himayenize tevdi ediyorumOnlar hakkında ne mumkun ise lutfen yapınız
Oğlumun talim ve terbiyesine siz de refikamla birlikte lutfen sayedinizServetimizin olmadığı malumdurMumkun olandan fazla birşeyi isteyemem,istesem de pek beyhudedirRefikama hitaben yazdığım matuf mektubu lutfen kendi eline verinizFakat cok muteessir olacaktır,o teessuru izale edecek vechile verinizAğlayacak uzulecek tabi teselli edinizMukadderatı ilahiye boyleymişMalumat ve duyunatın hakkında refikam mektubunda laf ettiğim deftere ehemmiyet verinizMunevverin hafızasında ve yahut kendi defterinde mukayyet duyunat da doğrudurMunevvere yazdığım mektubum daha mufassaldırkendisinden sorunuz
Sevgili baba ve valideciğim ,
Belki bilmeyerek size karşı bircok kusurlarda bulunmuşumdurBeni affediniz,hakkınızı helal ediniz,ruhumu şadediniz,işlerimizi tavsiyesinde refikama muavenet ediniz ve muin olunuz
Sevgili Hemşirem Lutfiyeciğim,
Bilirsiniz ki sizi cok severdimSizin icin vesayemin yettiği nisbette ne yapmak lazımsa yapmak isterdimBelki size karşı da kusur etmişimdir,beni affet ,mukadderatı ilahiye boyle imiş hakkını helal et ruhumu şadet , yengeniz Munevver hanımla oğlum Nezihe sen de yardım et , sizi de Cenabı Hakkın lutuf ve himayesine tevdi ediyorum
Ey akraba ve ehibba ve evda , cumlenize elveda , cumleniz hakkınızı helal edinizBnim tarafımdan cumlenize hakkım helal olsunElveda , elvedaCumlenizi Cenabı Hakka tevdi ve emanet ediyorum
Ebediyen Allaha ısmarladım
Sevgili Babacığım ve Valideciğim
Oğlunuz Mehmet Tevfik
(Mehmet Tevfik , 2 Haziran 1915 gunu yaralanmış ve Canakkale Askeri Hastanesinde şehitlik rutbesine ulaşmıştır)
Hasan Etemin Validesine Son Mektubu
(Kaynak : Kabatepe Milli parklar Muzesi)
Mektubu yazan , ihtiyat zabit ( yedek subay ) namzedi Hasan Etem , İstanbul Hukuk Fakultesi son sınıfına devam ederken aynı zamanda Beyazıt Numune Mektebinde oğretmendi Duşmanın Canakkaleye dayandığını işittiğinde gozunu kırpmadan binlerce akranı gibi cepheye koştu Gonullu yazıldı Bu onun son mektubuydu Bu mektubu yazdıktan iki gun sonra Maydos (Eceabad)da şehit oldu
( Not: Mektuptan mekan ve zaman tam olarak anlaşılamıyor 25Nisan1915 cıkartma oncesi yazıldığı goruluyor Bu da ortam hakkında net bilgi veremiyor Cıkartma oncesi 19Nisan da nasıl şehit olabileceği acık değil RumiMiladi donuşumlere dikkat edilmemiş olabilir )
Valideciğim,
Dort asker doğurmakla muftehir şanlı Turk annesi,
Nasihatamiz mektubunu Divrin Ovası (Nığde) gibi,guzel,yeşillik bir ovacığın ortasından gecen derenin kenarındaki armut ağacının sayesinde otururken aldımTabiatın yeşillikleri icinde mest olmuş ruhumu bir kat daha takviye etti
Okudum, okudukca buyuk dersler aldımTekrar okudumŞoyle guzel ve mukaddes bir vazifenin icinde bulunduğumdan sevindimGozlerimi actım, uzaklara doğru baktımYeşil yeşil ekinlerin ruzgara mukavemet edemiyerek eğilmesi,bana,annemden gelen mektubu selamlıyor gibi geldiHepsi benden tarafa doğru eğilip kalkıyordu ve beni , annenden mektup geldi diyerek tebrik ediyorlardıGozlerimi biraz sağa cevirdim guzel bir yamacın eteklerindeki muhteşem cam ağacları kendilerine mahsus bir seda ile beni tebşir ediyorlardıNazarlarımı sola cevirdim cağıl cağıl akan dere , bana validemden gelen mektuptan dolayı guluyor , oynuyor , kopuruyordu
Başımı kaldırdım , golgesinde istirahat ettiğim ağacın yapraklarına baktımHepsi benim sevincime iştirak ettiğini , yaptıkları rakslarla anlatmak istiyorduDiğer bir dalına baktım , guzel bir bulbul , tatlı sedasıyla beni tebşir ediyor ve hissiyatıma iştirak ettiğini ince gagalarını acarak gostermek istiyordu
İşte bu gecen dakikalar anında , hizmet eri :
Efendim , cayınız , buyrunuz , iciniz , dedi
Pekala dedim,aldım baktım , sutlu cay
Mustafa bu sutu nereden aldın ? dedim
Efendim , şu derenin kenarında yayıla yayıla giden suru yok mu ?
Evet dedimEvet ne kadar guzel
İşte onun cobanından 10 paraya aldım
Valideciğim , on paraya yuz dirhem sut , su katılmamışKoyundan şimdi sağılmış , aldım ve ictim Fakat yukarıdaki bulbul bağırıyordu : Validen kaderine kussun , ne yapalımO da erkek olsaydı , bu ciceklerden koklayacak , bu sutten icecek , bu ekinlerin secdelerini gorecek ve derenin aheste akışını tetkik edecek ve cıkardığı sesleri duyacak idi
Şevket merak etmesin o gorur , belki de daha guzellerini gorur
Fakat , valideciğim , sen yine muteessir olmaBen seni , evet seni mutlaka buralara getireceğimVe şu tabii manzarayı gostereceğimŞevket , Hilmi (kardeşleri) de senin sayende gorecekler
O guzel cayırın koyu yeşil bir tarafında , camaşır yıkayan askerler saf saf dizilmişlerGayet guzel sesli biri ezan okuyordu
Ey Allahım , bu ovada onun sesi ne kadar guzeldiBulbul bile sustu, ekinler bile hareketten kesildi ,dere bile sesini cıkarmıyorduEzan bittiO dereden ben de bir abdest aldımCemaat ile namazı kıldıkO guzel yeşil cayırların uzerine diz coktumButun dunyanın dağdağa ve debdebelerini unuttumEllerimi kaldırdım , gozumu yukarı diktim , azımı actım ve dedim :
Ey Turklerin Ulu AllahıEy şu oten kuşun , şu gezen ve meleyen koyunun , şu secde eden yeşil ekin ve otların şu heybetli dağların HalıkıSen butun bunları Turklere verdinYine Turklerde bırakCunku boyle guzel yerler , Seni takdis eden ve Seni ulu tanıyan Turklere mahsustur
Ey benim Rabbim !
Şu kahraman askerlerin butun dilekleri ; ismi Celalini İngilizlere ve Fransızlara tanıtmaktırSen bu şerefli dileği ihsan eyle ve huzurunda titreyerek , boyle guzel ve sakin biryerde sana dua eden biz askerlerin sungulerini keskin , duşmanlarını zaten kahrettin ya , butun butun mahveyle Diyerek dua ettim ve kalktımArtık benim kadar mesut , benim kadar mesrur bir kimse tasavvur edilemezdi
Oğlun
Hasan Etem
4 Nisan 1331
(17 Nisan 1915)