iltasyazilim
FD Üye
Çanakkale Savaşı İle İlgili Kısa Skeçler,
Çanakkale Savaşı İle İlgili Kısa Tiyatro,
ÇANAKKALE GEÇİLMEZ
(1SAHNE (SEVKİYAT)
DAVULCU : Ey millet! Ecdad yadigarı vatanımıza saldıranlara haddini söylemek için Devlet için, vatan için, ırk için; teninde canı, kalbinde imanı, dizinde dermanı yer alan cümbür cemaat, bugün öğlen vakti Çarşı Caminin avlusunda toplansın (Davul) Sevkiyat vaaaaar! (Davul) Duyduk duymadık demeyin (Davul) Küffar üzerine mukaddes cihad duyuru edilmiştir (Davulcu bağıra çağıra sahneden çıkar)
İHTİY AR : Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaşlarda idik Mukaddes cihad dediler,Galiçya 'ya çağırdılar Süveyş'te, Sina'da vuruştuk Allahüekber dağlarında karlara gömüldük(Duraklar) Acilen de Çanakkale diyorlar (Kükrer) Yaşlıyım lakin yaşlı değilim inanan insan ihtiyarlamaz Kolum Sina çölünde kaldı Canım Çanakkale sırtlarında kalsa fazla mu? (Mahsun) Kabul etmediler (Dirilir)Yerime oğlum gidecek, benden kalan boşluğu Salih'im dolduracak (Asker elbiseli dört genç sahneye girer Biri Salih'tir)
YAŞLI : (Gençlere bakarak) Hepiniz mi?
BiR AGIZDAN: Hepimiz!
YAŞLI : Çanakkale'ye mi?
BİR AGIZDAN: Çanakkale'ye!
İHTİY AR : (Salih'in karşısına doğru yürür)Gelemediğim için üzgünüm oğlum,Salihim
SALİH : Gavura biz yeteriz baba
BiR AGIZDAN : Biz yeteriz!
iHTİYAR Devasa) Yerimi dolduracaksın Salih!
SALİH : Benden sonra da oğlum,baba
BİR AGIZDAN : Oğullarımız
YAŞLI : Sonra da torunlarımız!
BİR AGIZDAN : Torunlarımız
IHTIYAR : Düşmana kabir olacak toprağımız!!!
SALIH : meraklanma baba,mevzileri abes bırakmayacağızSen müsterih ol
YAŞLI : (Salih'e sarılır)A1lah yardımcın olsun(Ayrılır)Benim için de kurşun sık gavura(İç çekerek) Anan da sağ olup görseydi yiğidiniGit artık geç kalma(kucaklaşırlar)
SALİH : Babasnın elini öperHakkını helal et baba
YAŞLI ertli)Helal olsun Hepinize uğurlar olsunGavuru def etmeden dönmeyinBundan sonra köyünüz değil,eviniz değil,aileniz değilHerşeyinizle cephenin malısınız(Ağlar)Uğurlar ola
2SAHNE (EŞLERİN VEDALAŞMASI)
ASKERGELİN DiY ALOGU
EMiNE: Ne var ne değil Bey?
MEMiŞ: (Yalandan söylediği belirlenmiş olacak şekilde durgundur) İyilik,iyilik hanım
EMİNE: Ne oldu Bey? Sende bir hal var söyle hele, ne oldu?
MEMİŞ :Ağlamayacağına,üzülmeyeceğine söz verirsen anlatayım
EMİNE: (telaşlıdır)Ne oldu Bey?Yahut,yahut fena bir şey mi oldu?(Memiş sessizdirEmine,onun kolunu tutar )Söz,ağlamayacağım,tez söyle!
MEMİŞ üşmanlar Düşmanlarımız Boğazımıza sarılmaya Çanakkale 'ye geliyorlarVatan,evlatlarından takviye bekliyor
EMiNE: O Kadar mi? Çok mu görmüşler mut1uluğumuzu?(Emine boynunu büker,hafifçe ağlar,gözyaşını siler) MEMİ: Hani ağlamayacaktın,söz vermiştin?
EMiNE :Ağlamıyorum ki Ne zaman gidecekmişsiniz?
MEMİŞ : Hemen
EMİNE Üzgündür )Allah,size zorlama versin Mehmed'im!
MEMiŞ :Elveda Eminem!
EMİNE :Sağ salim döneceksin inşallah!
MEMİŞ :Benim gitme vaktim geldiHadi Allah'a emanet ol!
EMİNE ot gibi yaşama gitme,eksik bekle(Çıkar,derhal elinde küçük bir mendille kazanç Mendili Memişe uzatır)
MEMİŞ :Nedir bu?(Kırpıntı çıkınını açarMendilin içinde küçük üstelik sancak da vardır)
EMİNE :Bu kaba şaka,benim namusumun ve sana bağlılığımın sembolü(Bayrağı gösterir) Bu bayrak yüce milletimizin,bağımsızlığımızın sembolüBunu düşman ayakları altında çiğnetme Beni ve çocuğumuzu merak etmeBiz sabırla senin zaferle ve sağ salim köye dönmeni bekleyeceğiz(Duygulanır)Haydi git,git artıkBir an önce vatanın imdadına yetiş Yolun açık olsun
MEMİŞ :Allah senden razı olsun Hanım! Vatan, böyle analar ve kendine sadık evlatlar isterHoşçakal Hanım, Allah'a itimat ol! (Çıkarlar,perde kapanır)
3SAHNE (MUHAREBECEPHE)
(Cephede beş birey Durmuş, bir kenarda düşünceli düşünmekte Rüstem ayrı bir köşede mektup okumakta Salih Çavuş nöbette Deli Ali ile Memiş, ortak bağdaş kurmuş, konuşmaktadır Çılgın Ali'nin sol gözü sarılıdır Efektten top tüfek sesleri gelir)
MEMİŞ : (Çılgın Ali'ye) Gözün ağrıyor mu hala?
DELI ALi : (Eli kalbinde) Gözüm ağrısa ne oysa,başlıca yüreğim ağrıyorDüşmanın Çanakkale'yi geçmesi ihtimalini düşündükçe, boğulur gibi oluyorum
MEMiş : Hangimiz olmuyoruz ama? Gözünü merak etme, iyileşirsin inşallah
DELi ALİ : (Umursamaz) Çift gözle arkaya bakmaktansa, tek gözle ileriye bakmak iyidir demişler Küffar donanmasının yok olduğunu bir defa göreyim, diğer gözümü de vermeğe razıyım
MEMiş : (Üzücü) Yapma bre çilgin! Ulvi duygularınla eritme beni
DURMUŞ : (Memiş'e) Bizim çilgin içten söyler be Memiş Vatan uğruna yok bir göz, hepimiz can
vermeye geldik Yeter oysa vatan sağ olsun Keza öyle kolay basit vermeyiz bu toprakları Bizi çiğnemeden bir adım öteye gidemezler Alt cephede, Mustafa Kemal'in cephesinde çok zaiyatlar verdirilmiştir gavura
(Patlama sesi)
SALİH ÇAVUŞ Ufka bakarak) Kefereler yine gülle yağmurunu hızlandırdıKim bilir kaç babayiğit şehit
oluyor her güllenin cehennem ateşinde
DELI ALi : Bizim çavuş yeniden kitap gibi laf döşemekte Kötü mı Çavuşum? Alev çemberinden cennete
yol açılıyor Biz tıkandık kaldık şuracıkta
SALiH ÇAVUŞ : Sen sus delilerin delisi! Sana kalsa gülleye karşısında çakıyla yürürsün
DELi ALi : Çakıyla değil çavuşum, yürekle, (sarılı gözüne elini sürer) gavurun şarapneli gözüme
değdi Ama yüreğim sapasağlam hamdolsun Ama, şu ummak yok mu? Yarasız öldürecek beni
MEMİŞ : Pek deme bre çilgin, gözcülük vazifesindeyiz
DELI ALİ : Boşversene İşe yaramayız diye geri hizmete attılar biziAnzak çıkartmasında delilik
etmişim Kumandanın emrinden önce süngüye davranmışım Yahu ne yapacaktım? Zebellah gibi Üç Anzak tepeme dikilince, buyur aslanım, hoş sefa geldiniz mi diyecektim? Sardım kurşunu, bastım süngüyü (ayağa fırlar tüfeğine sarılır) Ben mi çağırdım sizi bre! diye bağırmışım
MEMİş : (Pantolonundan çeker) Çöm hele, çöm hadi, heyecanlanma
DELI ALİ : Heyecanlanmamak ne olası yahu! Bak, Anafartalar'da Conkbayırında, Mustafa
Kemal'in kumandasındaki neferlere bak! Nasıl da vuruşuyorlar, göğüs göğüse? Harp diye buna derim ben üstelik bize bak Sıkışıp kaldık burada gözcülük yapacağız diye Keşke Mustafa Kemal'in cephesinde olsaydım Burada beklemek öldürüyor beni
RÜSTEM : (Mektuptan başını kaldırır) Heey! Sessiz olun yahu, bayramda mısınız Memiş?
Kardaşlık, çek şu delinin ipini, salma üstüme
SALİH ÇAVUŞ : (Kalkar, yanlarına gider, çöker) Şehitlik istediğini biliyorum Fakat cesedin kimsenin işine yaramaz Yaşadıkça savaşabilirsin(Bakınır)Suyu olan var mı?
MEMİŞ : Kaç haftadır kavrulmuş süpürge tohumu yiyerek savaşıyoruz
ÇILGIN ALi : Ben aç karnıma savaşmaya hazırım şikayet ettiğin şeye bak
MEMİŞ: Şikayet etmiyorum da fena susatıyorSuyumuz da kalmadıSözüm ona Mehmet Onbaşı su getirecekBir saat oldu gideli,hala dönmedi(Matarasını çavuşa verir)Buyur Çavuşum,dudaklarını ıslatır hiç değilse
SALİH ÇAVUŞ : Ver bakalım
DURMUŞ :Tüfeğini doldurur) Bir gelen vaar!(silaha davranırlar)Durun! Bizim Mehmet Onbaşı geliyor
MEHMET ONBAŞI Sahneye girer,yanında yaralı bir İngiliz subayı vardırKolunu omuzundan geçirmiş,sürüklemektedir) Alıcı, fena yaralanmış,inleyip duruyordu
SALİH ÇAVUŞ Suyu dudaklarına götürmüşken çeker,Mehmet Onbaşıya uzatır)Al,içir şunu,belki azıcık kendine gelir
MEMİŞ : Al başına bir daha! Hiç Olmazsa su buldun mu?
MEHMET ONBAŞI :Ne gezer(İngilizi yere uzatır)Herifi o halde bulmamla sırtladım susyu muyu unuttum
DELI ALİ : Hey büyük Allahım! bir de bana çilgin derlerŞu Onbaşının yaptığına bakın dostlar! Su yerine bir başbelası getirdi
MEHMET ONBAŞI :Mızlanma bre çilgin!Gönlümüz elvermedi işte(Matarayı İngilizin ağzuna dayar)İç lan, iç son suyumuzu!
DELI ALİ : Oldu olacak bir de ağırlama çek bari!
MEHMET ONBAŞI ek ya, içten söylersin,belki karnı das açtır garibin
ÇILGIN ALİ : Hoppalaaaa!üstelik kuştüyü yatak serelim altına; belki uykusuzdurYahu biz mi ziyafet ettik; buyur aslanım memleketimizi al diye?Basın kurşunu gitsin!
SALİH ÇAVUŞ Geri çekilir,Çılgın Aliye İngilizi göstererek)Gel yap dediğini,hadi sık bir kurşun beyinciğine gebert!Hadi durma!Gözünün intikamını da almış olursun böylece
DELI ALİ Tüfeğini İngilizin kafasına doğrulturİngiliz korkuyla büzülür,dehşetle bakar)Geberteceğim seni!Niye geldin lan?Niye ha?
İNGİLİZ (Korkarak) No,no,no !
DELI ALİ Tüfeğini indirir) YapamamGöz tarafından kadar yardıma fakir birini vuramam(Kavgalı)Onlar yapıyor amaBen niye yapamıyorum?
SALİH ÇAVUŞ sırtını sıvazlar) Sen Türk oğlu Türksün be koçum!Yemez,yedirir:içmez,içirirsin(Duraklar)
Yapamayacağını biliyordum(Onbaşıya)Bir Kere de ben gideceğim suyaİnşallah,bir yaralı İngiliz de benim yoluma çıkmaz!(Gülümser)Kumanda sende Mehmet Onbaşı
ÇILGIN ALİ :Bırak da ben gideyim ÇavuşumBelki şehitliğe bir yol bulurumGöz açıp kapayana değin dönerim
RÜSTEMMektubu aceleyle cebine sokup gelir)Sıra bande,bu meslek benim çavuşumHadi izin ver de ben gideyim!
SALİH ÇAVUŞ :Oturun oturduğunuz yerde,gözcülüğünüzü dürüst doğru yapın yeter! Ben,gideceğimVerin mataralarınızı! (Mataraları toplar,çıkarken dönüp hepsine bakarakHakkınızı helâl edin
BİR AĞIZDAN :Helâl olsun! (Çavuş çıkar)
DELI ALİ : Kafese tıkılmış kuş gibiyim
DURMUŞ Gülerek) Kartal gibi
DELI ALİ :Şakanın sırası değil, kafam kaynıyor
MEHMET ONBAŞI eliliğindendir(Arkadaşlarına dönerek)Bağlayın şu deliyi de kuytu edelim(Tabanca sesleri artar)
DURMUŞ Elini gözüne siper ederdürbünle bakar) Bir şeyler oluyor aşağılardaAllah bre! Buve zırhlısı batıyor!
DELI ALİ Yanına fırlar) Dünya gözüyle bir kere göreyim(Dürbünü alır,bakarSeyirciye dönerek)Düşman zırhlısının battığını gördüm ya, değişik gözümü kaybetsem de gam yemem
MEHMET ONBAŞI : (Gidip bakar)Batan yalnız Buve yok arkadaşlar!Haçlı dünyasının emelleri de batıyor
MEMİŞ :Ve Haçlı emellerinin battığı yerde bayrağımız her yerde doğuyorHasta Adam,bitik almaya başladı
Osmanoğlu baştan diriliyor
DURMUŞ :Şu gemi Queen Elizabeth yok mi? Bu koca demir yığını kaçıyor galiba
ÇILGIN ALİ :Hah haaa!Bütün yol tornistan ettiGidinin kâfiri geldiğinden beter dönüyor
MEMİŞ Onbaşıya) Derhal kazandık mı biz bu cengi?
MEHMET ONBAŞI :Eli kulağındadır(Yaralı İngiliz,sürünerek Memişin unuttuğu tüfeği alır,üstüste tetiğe basar,önce onbaşı vurulur)
MEHMET ONBAŞI :Yandım Allahım!(düşer)
RÜSTEM :Aman Allahım!(düşer)
ÇILGIN ALİ İngilizi vurur) Kahpeee! İnsanlığı öldürdün
MEMİŞ : Alçaaak!
RÜSTEM :Çanakkaleyi geçemeyecekler,geçirtmeyeceğiz
(Düşer,tüfeğine sımsıkı sarılır,kalır) (Müzik verilir)
(Sahneye Salih Çavuş girer,Elinde su doymuş mataralar vardırManzarayı görünce çarpılırMataralar elinden düşer)
SALİH ÇAVUŞ :Alahım!(Mehmet Onbaşıya gider,nabzını tutar) Ölmüş,şehit olmuş(Sonra ümitle Rüstemin yanına gider,nabzını miktarsevinçle)Yaşıyor!
RÜSTEM Gözlerini açar,gülümsemeye çalışır)Sen misin Salih Çavuşum?
SALİH ÇAVUŞ :Benim kardeşlik,bak,benimSu getirdim sanaNereden aldım suyu biliyor musun?Mus
tafa Kemalin mevzisinden,onun neferlerinden aldım
RÜSTEM :Onbaşının getirdiği İngiliz bitirdi biziBundan sonra suya ihtiyacım yokŞehadet şerbetiyle hararetim dinmekte
SALİH ÇAVUŞ : (Hafifçe sarsar)Vefat Etmek değil ha! Cenkten (data yelpazesinet) kaçmak değil ha! Bu cehennem gibi yerden Cennete
uçmak yok ha!Darılırım bak daha sonra
RÜSTEM :Firar Etmek değil,göçmektir bu Salih ÇavuşumSağ dönersen köye, oğlumuo maviş gözlü ufaklığımıbenim yerime öp olur mu?
SALİH ÇAVUŞ :Olur
RÜSTEM ONBAŞI :Şehit olduğumu söyle ona(Pat Diye kolunu kavrar)Vasiyetimdir Salih Çavuşum,düşmanı Çanakkaleden kovİngiliz kahpeliğine tosladıkOnları burdan öteye geçirmeHadi laf ver!
SALİH ÇAVUŞ Gözlerini silerek)Söz sana,sözlerin en hası sanaOğlunu göreceğimÖpeceğim deLakin
Çanakkaleyi birlikte savunacağızBu işte bizi yalnız bırakamazsınAnladın mı kardeşlik? Köye beraber döneceğizÖlmek basit,şehitlik hepten kolayKolayına kaçmaBir kahpe kurşuna teslim olmaBoşuna mı sana Zaloğlu Rüstem demişiz?Tüfeğini bırakırsan namertsin be!
(Rüstemin başı hafifçe yandan düşer,ölür)
SALİH ÇAVUŞ Hafifçe sarsar)Ölmek değil ha!Cenkten firar etmek değil ha!Sana söylüyorum Zaloğlu Rüstem,gülsene kardeşlik!Baksana Buve battı,Queen Elizabeth kaçıyorZafere yürüyoruzBaksana ha!(Rüsteme bakar,öldüğünü anlar,başını göğsüne çeker,kucaklar,ağlar)Şehidim,vatanım,her şeyim
(Müzik verilirSalih Çavuş,Rüstemi yavaş yavaş yere uzatırĞöğüslerden çıkarılan iki bayrak şehitlere örtülürSalih Çavuş,şehidin yanında otururEliyle bayrağı tutarak aşağıdaki Sancak şiirini bayrağımıza bakarak okur
Kartal gibi duruşun
Şanıma şan katıyor
Dalga dalga vuruşun
Canıma can katıyor
Ey zaferin hür süsü,
Seninle güzel gökler
Şehidimin örtüsü,
Seninle coşar yürekler
Özgürlüğü biz senden
İçeriz ,yudum yudum
Ayrılmayız gölgenden
Seninle mutlu yurdum
Seni gökte buldukça,
Artar şerefim,şanım
Bu diyarlar durdukça
Yoluna kurban canım
Gülmenin en güzeli
Sana bakarak gülümsemek;
Ölmenin en güzeli
Sana sarılıp vefat etmek
Salih Çavuş,yavaşça kalkar;sahnenin önüne kazançSelam durur ve yüzünde istikrarlı,sert bir ifade ile
Bugün kandan,dumandan seçilmez Çanakkale
Yer yerinden oynasa, geçilmez Çanakkale!
*
Çanakkale Savaşı İle İlgili Kısa Tiyatro,
ÇANAKKALE GEÇİLMEZ
(1SAHNE (SEVKİYAT)
DAVULCU : Ey millet! Ecdad yadigarı vatanımıza saldıranlara haddini söylemek için Devlet için, vatan için, ırk için; teninde canı, kalbinde imanı, dizinde dermanı yer alan cümbür cemaat, bugün öğlen vakti Çarşı Caminin avlusunda toplansın (Davul) Sevkiyat vaaaaar! (Davul) Duyduk duymadık demeyin (Davul) Küffar üzerine mukaddes cihad duyuru edilmiştir (Davulcu bağıra çağıra sahneden çıkar)
İHTİY AR : Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaşlarda idik Mukaddes cihad dediler,Galiçya 'ya çağırdılar Süveyş'te, Sina'da vuruştuk Allahüekber dağlarında karlara gömüldük(Duraklar) Acilen de Çanakkale diyorlar (Kükrer) Yaşlıyım lakin yaşlı değilim inanan insan ihtiyarlamaz Kolum Sina çölünde kaldı Canım Çanakkale sırtlarında kalsa fazla mu? (Mahsun) Kabul etmediler (Dirilir)Yerime oğlum gidecek, benden kalan boşluğu Salih'im dolduracak (Asker elbiseli dört genç sahneye girer Biri Salih'tir)
YAŞLI : (Gençlere bakarak) Hepiniz mi?
BiR AGIZDAN: Hepimiz!
YAŞLI : Çanakkale'ye mi?
BİR AGIZDAN: Çanakkale'ye!
İHTİY AR : (Salih'in karşısına doğru yürür)Gelemediğim için üzgünüm oğlum,Salihim
SALİH : Gavura biz yeteriz baba
BiR AGIZDAN : Biz yeteriz!
iHTİYAR Devasa) Yerimi dolduracaksın Salih!
SALİH : Benden sonra da oğlum,baba
BİR AGIZDAN : Oğullarımız
YAŞLI : Sonra da torunlarımız!
BİR AGIZDAN : Torunlarımız
IHTIYAR : Düşmana kabir olacak toprağımız!!!
SALIH : meraklanma baba,mevzileri abes bırakmayacağızSen müsterih ol
YAŞLI : (Salih'e sarılır)A1lah yardımcın olsun(Ayrılır)Benim için de kurşun sık gavura(İç çekerek) Anan da sağ olup görseydi yiğidiniGit artık geç kalma(kucaklaşırlar)
SALİH : Babasnın elini öperHakkını helal et baba
YAŞLI ertli)Helal olsun Hepinize uğurlar olsunGavuru def etmeden dönmeyinBundan sonra köyünüz değil,eviniz değil,aileniz değilHerşeyinizle cephenin malısınız(Ağlar)Uğurlar ola
2SAHNE (EŞLERİN VEDALAŞMASI)
ASKERGELİN DiY ALOGU
EMiNE: Ne var ne değil Bey?
MEMiŞ: (Yalandan söylediği belirlenmiş olacak şekilde durgundur) İyilik,iyilik hanım
EMİNE: Ne oldu Bey? Sende bir hal var söyle hele, ne oldu?
MEMİŞ :Ağlamayacağına,üzülmeyeceğine söz verirsen anlatayım
EMİNE: (telaşlıdır)Ne oldu Bey?Yahut,yahut fena bir şey mi oldu?(Memiş sessizdirEmine,onun kolunu tutar )Söz,ağlamayacağım,tez söyle!
MEMİŞ üşmanlar Düşmanlarımız Boğazımıza sarılmaya Çanakkale 'ye geliyorlarVatan,evlatlarından takviye bekliyor
EMiNE: O Kadar mi? Çok mu görmüşler mut1uluğumuzu?(Emine boynunu büker,hafifçe ağlar,gözyaşını siler) MEMİ: Hani ağlamayacaktın,söz vermiştin?
EMiNE :Ağlamıyorum ki Ne zaman gidecekmişsiniz?
MEMİŞ : Hemen
EMİNE Üzgündür )Allah,size zorlama versin Mehmed'im!
MEMiŞ :Elveda Eminem!
EMİNE :Sağ salim döneceksin inşallah!
MEMİŞ :Benim gitme vaktim geldiHadi Allah'a emanet ol!
EMİNE ot gibi yaşama gitme,eksik bekle(Çıkar,derhal elinde küçük bir mendille kazanç Mendili Memişe uzatır)
MEMİŞ :Nedir bu?(Kırpıntı çıkınını açarMendilin içinde küçük üstelik sancak da vardır)
EMİNE :Bu kaba şaka,benim namusumun ve sana bağlılığımın sembolü(Bayrağı gösterir) Bu bayrak yüce milletimizin,bağımsızlığımızın sembolüBunu düşman ayakları altında çiğnetme Beni ve çocuğumuzu merak etmeBiz sabırla senin zaferle ve sağ salim köye dönmeni bekleyeceğiz(Duygulanır)Haydi git,git artıkBir an önce vatanın imdadına yetiş Yolun açık olsun
MEMİŞ :Allah senden razı olsun Hanım! Vatan, böyle analar ve kendine sadık evlatlar isterHoşçakal Hanım, Allah'a itimat ol! (Çıkarlar,perde kapanır)
3SAHNE (MUHAREBECEPHE)
(Cephede beş birey Durmuş, bir kenarda düşünceli düşünmekte Rüstem ayrı bir köşede mektup okumakta Salih Çavuş nöbette Deli Ali ile Memiş, ortak bağdaş kurmuş, konuşmaktadır Çılgın Ali'nin sol gözü sarılıdır Efektten top tüfek sesleri gelir)
MEMİŞ : (Çılgın Ali'ye) Gözün ağrıyor mu hala?
DELI ALi : (Eli kalbinde) Gözüm ağrısa ne oysa,başlıca yüreğim ağrıyorDüşmanın Çanakkale'yi geçmesi ihtimalini düşündükçe, boğulur gibi oluyorum
MEMiş : Hangimiz olmuyoruz ama? Gözünü merak etme, iyileşirsin inşallah
DELi ALİ : (Umursamaz) Çift gözle arkaya bakmaktansa, tek gözle ileriye bakmak iyidir demişler Küffar donanmasının yok olduğunu bir defa göreyim, diğer gözümü de vermeğe razıyım
MEMiş : (Üzücü) Yapma bre çilgin! Ulvi duygularınla eritme beni
DURMUŞ : (Memiş'e) Bizim çilgin içten söyler be Memiş Vatan uğruna yok bir göz, hepimiz can
vermeye geldik Yeter oysa vatan sağ olsun Keza öyle kolay basit vermeyiz bu toprakları Bizi çiğnemeden bir adım öteye gidemezler Alt cephede, Mustafa Kemal'in cephesinde çok zaiyatlar verdirilmiştir gavura
(Patlama sesi)
SALİH ÇAVUŞ Ufka bakarak) Kefereler yine gülle yağmurunu hızlandırdıKim bilir kaç babayiğit şehit
oluyor her güllenin cehennem ateşinde
DELI ALi : Bizim çavuş yeniden kitap gibi laf döşemekte Kötü mı Çavuşum? Alev çemberinden cennete
yol açılıyor Biz tıkandık kaldık şuracıkta
SALiH ÇAVUŞ : Sen sus delilerin delisi! Sana kalsa gülleye karşısında çakıyla yürürsün
DELi ALi : Çakıyla değil çavuşum, yürekle, (sarılı gözüne elini sürer) gavurun şarapneli gözüme
değdi Ama yüreğim sapasağlam hamdolsun Ama, şu ummak yok mu? Yarasız öldürecek beni
MEMİŞ : Pek deme bre çilgin, gözcülük vazifesindeyiz
DELI ALİ : Boşversene İşe yaramayız diye geri hizmete attılar biziAnzak çıkartmasında delilik
etmişim Kumandanın emrinden önce süngüye davranmışım Yahu ne yapacaktım? Zebellah gibi Üç Anzak tepeme dikilince, buyur aslanım, hoş sefa geldiniz mi diyecektim? Sardım kurşunu, bastım süngüyü (ayağa fırlar tüfeğine sarılır) Ben mi çağırdım sizi bre! diye bağırmışım
MEMİş : (Pantolonundan çeker) Çöm hele, çöm hadi, heyecanlanma
DELI ALİ : Heyecanlanmamak ne olası yahu! Bak, Anafartalar'da Conkbayırında, Mustafa
Kemal'in kumandasındaki neferlere bak! Nasıl da vuruşuyorlar, göğüs göğüse? Harp diye buna derim ben üstelik bize bak Sıkışıp kaldık burada gözcülük yapacağız diye Keşke Mustafa Kemal'in cephesinde olsaydım Burada beklemek öldürüyor beni
RÜSTEM : (Mektuptan başını kaldırır) Heey! Sessiz olun yahu, bayramda mısınız Memiş?
Kardaşlık, çek şu delinin ipini, salma üstüme
SALİH ÇAVUŞ : (Kalkar, yanlarına gider, çöker) Şehitlik istediğini biliyorum Fakat cesedin kimsenin işine yaramaz Yaşadıkça savaşabilirsin(Bakınır)Suyu olan var mı?
MEMİŞ : Kaç haftadır kavrulmuş süpürge tohumu yiyerek savaşıyoruz
ÇILGIN ALi : Ben aç karnıma savaşmaya hazırım şikayet ettiğin şeye bak
MEMİŞ: Şikayet etmiyorum da fena susatıyorSuyumuz da kalmadıSözüm ona Mehmet Onbaşı su getirecekBir saat oldu gideli,hala dönmedi(Matarasını çavuşa verir)Buyur Çavuşum,dudaklarını ıslatır hiç değilse
SALİH ÇAVUŞ : Ver bakalım
DURMUŞ :Tüfeğini doldurur) Bir gelen vaar!(silaha davranırlar)Durun! Bizim Mehmet Onbaşı geliyor
MEHMET ONBAŞI Sahneye girer,yanında yaralı bir İngiliz subayı vardırKolunu omuzundan geçirmiş,sürüklemektedir) Alıcı, fena yaralanmış,inleyip duruyordu
SALİH ÇAVUŞ Suyu dudaklarına götürmüşken çeker,Mehmet Onbaşıya uzatır)Al,içir şunu,belki azıcık kendine gelir
MEMİŞ : Al başına bir daha! Hiç Olmazsa su buldun mu?
MEHMET ONBAŞI :Ne gezer(İngilizi yere uzatır)Herifi o halde bulmamla sırtladım susyu muyu unuttum
DELI ALİ : Hey büyük Allahım! bir de bana çilgin derlerŞu Onbaşının yaptığına bakın dostlar! Su yerine bir başbelası getirdi
MEHMET ONBAŞI :Mızlanma bre çilgin!Gönlümüz elvermedi işte(Matarayı İngilizin ağzuna dayar)İç lan, iç son suyumuzu!
DELI ALİ : Oldu olacak bir de ağırlama çek bari!
MEHMET ONBAŞI ek ya, içten söylersin,belki karnı das açtır garibin
ÇILGIN ALİ : Hoppalaaaa!üstelik kuştüyü yatak serelim altına; belki uykusuzdurYahu biz mi ziyafet ettik; buyur aslanım memleketimizi al diye?Basın kurşunu gitsin!
SALİH ÇAVUŞ Geri çekilir,Çılgın Aliye İngilizi göstererek)Gel yap dediğini,hadi sık bir kurşun beyinciğine gebert!Hadi durma!Gözünün intikamını da almış olursun böylece
DELI ALİ Tüfeğini İngilizin kafasına doğrulturİngiliz korkuyla büzülür,dehşetle bakar)Geberteceğim seni!Niye geldin lan?Niye ha?
İNGİLİZ (Korkarak) No,no,no !
DELI ALİ Tüfeğini indirir) YapamamGöz tarafından kadar yardıma fakir birini vuramam(Kavgalı)Onlar yapıyor amaBen niye yapamıyorum?
SALİH ÇAVUŞ sırtını sıvazlar) Sen Türk oğlu Türksün be koçum!Yemez,yedirir:içmez,içirirsin(Duraklar)
Yapamayacağını biliyordum(Onbaşıya)Bir Kere de ben gideceğim suyaİnşallah,bir yaralı İngiliz de benim yoluma çıkmaz!(Gülümser)Kumanda sende Mehmet Onbaşı
ÇILGIN ALİ :Bırak da ben gideyim ÇavuşumBelki şehitliğe bir yol bulurumGöz açıp kapayana değin dönerim
RÜSTEMMektubu aceleyle cebine sokup gelir)Sıra bande,bu meslek benim çavuşumHadi izin ver de ben gideyim!
SALİH ÇAVUŞ :Oturun oturduğunuz yerde,gözcülüğünüzü dürüst doğru yapın yeter! Ben,gideceğimVerin mataralarınızı! (Mataraları toplar,çıkarken dönüp hepsine bakarakHakkınızı helâl edin
BİR AĞIZDAN :Helâl olsun! (Çavuş çıkar)
DELI ALİ : Kafese tıkılmış kuş gibiyim
DURMUŞ Gülerek) Kartal gibi
DELI ALİ :Şakanın sırası değil, kafam kaynıyor
MEHMET ONBAŞI eliliğindendir(Arkadaşlarına dönerek)Bağlayın şu deliyi de kuytu edelim(Tabanca sesleri artar)
DURMUŞ Elini gözüne siper ederdürbünle bakar) Bir şeyler oluyor aşağılardaAllah bre! Buve zırhlısı batıyor!
DELI ALİ Yanına fırlar) Dünya gözüyle bir kere göreyim(Dürbünü alır,bakarSeyirciye dönerek)Düşman zırhlısının battığını gördüm ya, değişik gözümü kaybetsem de gam yemem
MEHMET ONBAŞI : (Gidip bakar)Batan yalnız Buve yok arkadaşlar!Haçlı dünyasının emelleri de batıyor
MEMİŞ :Ve Haçlı emellerinin battığı yerde bayrağımız her yerde doğuyorHasta Adam,bitik almaya başladı
Osmanoğlu baştan diriliyor
DURMUŞ :Şu gemi Queen Elizabeth yok mi? Bu koca demir yığını kaçıyor galiba
ÇILGIN ALİ :Hah haaa!Bütün yol tornistan ettiGidinin kâfiri geldiğinden beter dönüyor
MEMİŞ Onbaşıya) Derhal kazandık mı biz bu cengi?
MEHMET ONBAŞI :Eli kulağındadır(Yaralı İngiliz,sürünerek Memişin unuttuğu tüfeği alır,üstüste tetiğe basar,önce onbaşı vurulur)
MEHMET ONBAŞI :Yandım Allahım!(düşer)
RÜSTEM :Aman Allahım!(düşer)
ÇILGIN ALİ İngilizi vurur) Kahpeee! İnsanlığı öldürdün
MEMİŞ : Alçaaak!
RÜSTEM :Çanakkaleyi geçemeyecekler,geçirtmeyeceğiz
(Düşer,tüfeğine sımsıkı sarılır,kalır) (Müzik verilir)
(Sahneye Salih Çavuş girer,Elinde su doymuş mataralar vardırManzarayı görünce çarpılırMataralar elinden düşer)
SALİH ÇAVUŞ :Alahım!(Mehmet Onbaşıya gider,nabzını tutar) Ölmüş,şehit olmuş(Sonra ümitle Rüstemin yanına gider,nabzını miktarsevinçle)Yaşıyor!
RÜSTEM Gözlerini açar,gülümsemeye çalışır)Sen misin Salih Çavuşum?
SALİH ÇAVUŞ :Benim kardeşlik,bak,benimSu getirdim sanaNereden aldım suyu biliyor musun?Mus
tafa Kemalin mevzisinden,onun neferlerinden aldım
RÜSTEM :Onbaşının getirdiği İngiliz bitirdi biziBundan sonra suya ihtiyacım yokŞehadet şerbetiyle hararetim dinmekte
SALİH ÇAVUŞ : (Hafifçe sarsar)Vefat Etmek değil ha! Cenkten (data yelpazesinet) kaçmak değil ha! Bu cehennem gibi yerden Cennete
uçmak yok ha!Darılırım bak daha sonra
RÜSTEM :Firar Etmek değil,göçmektir bu Salih ÇavuşumSağ dönersen köye, oğlumuo maviş gözlü ufaklığımıbenim yerime öp olur mu?
SALİH ÇAVUŞ :Olur
RÜSTEM ONBAŞI :Şehit olduğumu söyle ona(Pat Diye kolunu kavrar)Vasiyetimdir Salih Çavuşum,düşmanı Çanakkaleden kovİngiliz kahpeliğine tosladıkOnları burdan öteye geçirmeHadi laf ver!
SALİH ÇAVUŞ Gözlerini silerek)Söz sana,sözlerin en hası sanaOğlunu göreceğimÖpeceğim deLakin
Çanakkaleyi birlikte savunacağızBu işte bizi yalnız bırakamazsınAnladın mı kardeşlik? Köye beraber döneceğizÖlmek basit,şehitlik hepten kolayKolayına kaçmaBir kahpe kurşuna teslim olmaBoşuna mı sana Zaloğlu Rüstem demişiz?Tüfeğini bırakırsan namertsin be!
(Rüstemin başı hafifçe yandan düşer,ölür)
SALİH ÇAVUŞ Hafifçe sarsar)Ölmek değil ha!Cenkten firar etmek değil ha!Sana söylüyorum Zaloğlu Rüstem,gülsene kardeşlik!Baksana Buve battı,Queen Elizabeth kaçıyorZafere yürüyoruzBaksana ha!(Rüsteme bakar,öldüğünü anlar,başını göğsüne çeker,kucaklar,ağlar)Şehidim,vatanım,her şeyim
(Müzik verilirSalih Çavuş,Rüstemi yavaş yavaş yere uzatırĞöğüslerden çıkarılan iki bayrak şehitlere örtülürSalih Çavuş,şehidin yanında otururEliyle bayrağı tutarak aşağıdaki Sancak şiirini bayrağımıza bakarak okur
Kartal gibi duruşun
Şanıma şan katıyor
Dalga dalga vuruşun
Canıma can katıyor
Ey zaferin hür süsü,
Seninle güzel gökler
Şehidimin örtüsü,
Seninle coşar yürekler
Özgürlüğü biz senden
İçeriz ,yudum yudum
Ayrılmayız gölgenden
Seninle mutlu yurdum
Seni gökte buldukça,
Artar şerefim,şanım
Bu diyarlar durdukça
Yoluna kurban canım
Gülmenin en güzeli
Sana bakarak gülümsemek;
Ölmenin en güzeli
Sana sarılıp vefat etmek
Salih Çavuş,yavaşça kalkar;sahnenin önüne kazançSelam durur ve yüzünde istikrarlı,sert bir ifade ile
Bugün kandan,dumandan seçilmez Çanakkale
Yer yerinden oynasa, geçilmez Çanakkale!
*