iltasyazilim
FD Üye
çanakkale savaşı şiirleri
Galibiyet Türküsü
Yaşamaz ölümü göze almayan,
Zafer, göz yummadan koşana gider
Bayrağa kanının alı çalmayan,
Gözyaşı boşana boşana gider!
istersen sen de zaferi,
Gürleyen sesinle doldur gökleri,
Zafer dedikleri kahraman peri,
Susandan kaçar da coşana gider
Bu yolda cümbür cemaat bir, ey delikanlı,
Diriler şerefli, ölüler şanlı!
Yurt için dövüşen başı dumanlı,
defalarca bu şandan, o şana gider
Faruk Nafiz ÇAMLIBEL
Çanakkale Şehitlerine
Şu Boğaz Harbi Nedir? Var mı ama dünyada eşi?
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi,
Tepeden yol bularak geçmek için Marmara ’ya
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya,
Ne hayasızca tahaşşüd ki ufuklar kapalı!
Nerdegösterdiği vahşetle “bu: bir Avrupalı
Dediriryırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi
Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yahut kafesi!
Eski Dünya, Yeni Dünya tüm akvamı beşer
Kaynıyor kum gibi, Mahşer mi, hakikat mahşer
Yedi iklimi cihanın duruyor karşında,
Osrtralya ’yla beraber bakıyorsun ; Kanada!
Çehreler başka, lisanlar, deriler rengarenk
Sade bir hadise var besbelli : Vahşetler denk
Kimi Hindu, kimi Yamyam, kimi bilmem ne bela
Hani tauna da zuldür bu rezil istila
Ah o yirminci yüzyıl yok mu, o mahluki asil,
Ne değin gözdesi mevcut ise hakkiyle perişan,
Kustu Mehmetçiğin aylarca durup karşısına;
Döktü karnındaki esrarı hayasızcasına,
Maske yırtılmasa hala bize affetti o yüz
Medeniyet denilen kahbe, realite yüzsüz
Daha Sonra mel ’undaki tahribe müvekkel esbab,
Böylece harikulade ama: Eder her biri bir mülkü harab
Öteden saikalar parçalıyor afakı;
Beriden zelzeleler kaldırıyor a ’makı;
Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;
Sönüyor göğsünün üstünde o aslan neferin
Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam,
Atılan her lağımın yaktığı: Yüzlerce adam
Ölüm indirmede gökler, ölü püskürtme de yer
O ne müthiş tipidir: Savrulur enkaazı beşer
Kafa, göz, beden, etap, kol, çene, parmak, el, ayak,
Boşanır sırtlara, vadilere, sağnak sağnak
Saçıyor zırha bürünmüş de namerd eller,
Yıldırım yaylımı tufanlar, alevden seller
Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere,
Sürü halinde gezerken sayısız tayyare
Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler
Kahraman orduyu seyret fakat bu tehdide güler!
Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;
Alınır kal ’a mı göğsündeki kat kat iman?
Hangi zorlama onu, başa, edecek kahrına ram?
Çünkü te ’sisi ilahi o metin istihkam
Sarılır, indirilir mevki ’i müstahkemler,
Beşerin azmini tevkif edemez sun ’i beşer;
Bir göğüslerse Huda ’nın edebi serhaddi;
“O benim sun ’i bediim, onu çiğnetme dedi
Asım ’ın nesli diyordum ya nesilmiş hakiki:
İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek
Şuheda gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar
O, rukü olmasa, dünyaya eğilmez başlar,
Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilal uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!
Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer
Ne büyüksün fakat, kanın kurtarıyor Tevhid ’i
Bedr ’in aslanları oysa, bu değin şanlı idi
Sana bakımlı gelmeyecek makber ’i kimler kazsın?
“Gömelim gel seni tarihedesem, sığmazsın
Herc ü merc ettiğin edvara da yetmez o kitab
Seni oysa ebediyetler eder istiab
“Bu, taşındır diyerek Ka ’be ’yi diksem başına;
Ruhumun vayhini duysam da geçirsem taşına;
Sonra gök kubbeyi alsam da, rida namıyle;
Kanayan lahdine çeksem tüm ecramıyle;
Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan;
Yedi kandilli Süreyya ’yı uzatsan oradan;
Sen bu avizenin aşağı, bürünmüş kanına;
Uzanırken, gece mehtabı getirsem yanında,
Türbedarın gibi ta fecre değin bekletsem;
Gündüzün fecr ile avizeni lebriz etsem;
Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana
Tekrar bir şey yapabildim diyemem hatırına
Sen ancak, son ehli salibin kırarak savletini,
Şarkın en sevgili sultanını Salahaddin ’i,
Kılıç Arslan gibi iclaline ettin hayran
Sen fakat, İslam ’ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,
O demir çemberi göğsünde kırıp parçaladın;
Sen ki, ruhunla beraber gezer ecramı adın;
Sen ki, a ’epilepsi gömülsen taşacaksın Heyhat,
Sana gelmez bu ufukalar, seni almaz bu cihat
Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber
Mehmet Akif ERSOY
18 Mart Çanakkale
Bulutlar sarmıştı her yanı,
Kapkara bir geceydi,
Yağmur,bardaktan boşalırcasına,
Sağnak gibi yağıyordu,
Yedi düvelin gemilerinden yükselen,
Top,tüfek sesleri,
Her yanı inletiyordu,
Mustafa Kemalin askerleri,
Aslanlar gibi dövüşüyordu,
Ve Çanakkale kahramanca,
Düşmana selamlama veriyordu,
Kükrüyordu tepeden,
Mustafa Kemal,
Vatanıma üçgenin taban olmayan kenarı basacaksa düşman,
Yaşamanın ne gereği var,
En son nefer ölünceye dek,
Dövüşeceksiniz aslanlar,
Görecek bütün dünya,
Ne aslanlar doğururmuş,
Emineler,Hatçeler,Ayşeler,Fatmalar
Ali Osman Yılmaz
Bir Yolcuya
Dur gezgin! Bilmeden gelip bastığın
Bu toprak, bir devrin battığı yerdir
Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın
Bir vatan kalbinin attığı yerdir
Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda
Gördüğün bu tümsek, Anadolu'nda
İstiklal uğrunda, namus yolunda
Can veren Mehmet'in yattığı yerdir
Bu tümsek, koparken büyük zelzele,
Son vatan parçası geçerken ele,
Mehmed'in düşmanı boğduğu sele
Mübarek kanının akıttığı yerdir
Düşün fakat, haşr olan kan, kemik eti
Yaptığı bu tümsek, amansız çetin
Bir harbin sonunda bütün milletin
Hürriyet zevkini tattığı yerdir
Necmettin Halil ONAN
Çanakkale
Gün geçmiş,yıl geçmiş ne yazan
Her karış torağında bin,şehit bir mezar
Yeryüzünde yaşadıkça,tek kadınsı canavar
Türk milleti benzer destanı yeniden yazan
Sen rahat uyu ey şanlı şehit
Gölgesinde gölgelen al bayrağın
Hangi kem göz sana edebilir nazar
Türk milleti aynı destanı yine yazan
Yedi cihana yeter yazdığın destan
Gök kubbe ay,yıldız sana verir selamlama
Çanakkaleyi düşmana yaptınya mezar
Türk milleti benzer destanı yeniden yazan
Dünya döndükçe Çanakkale yeniden geçilmez
Kanınla suladın toprağı hangi canlı seni bilmez
Sen yazdın cihana şanlı tarihi artık kim bozar
Türk milleti aynı destanı yine yazar
Şefik Aydemir
Çanakkale Destanı
Bir epope yazılmıştı, Çanakkale isminde,
Bin dokuz yüz on beşin, Mart ’ın on sekizinde
O bir destan değildi, masal sayılır epope,
Ölüm kalım savaşı, kurtuluştu kaostan
Bu savaş milletimin, varlık fakirlik savaşı,
Savaşan Mehmetçiğin, koltuğundaydı başı
Üşüştü başımıza, dünyanın yabanisi,
Her birisi sözde de, cehennem zebanisi
Mahşeri aratmıştı, o günde Çanakkale,
Kurdular her cephede, etten, içten kale
Haçlı haçın aşağı, kasıt almış hilali
Geldiyse de top yekun, yaşadı izmihlali
Bir mühür basılmıştı, dünyanın tarihine
Kim oysa şehit düşmezse, küserdi talihine
Düğüne gider gibi, gittiler şahadete,
Koştular içinden gelerek, en büyük ibadete
Vatan uğrunda canlar, fedadır birer birer
Şehittir o yiğitler, ölmezler diridirler,
Cephedeydi neferi, duadaydı hastalar,
Kimi yetmiş den pozitif, kimi çocuk yaştalar
Semadan yağmur gibi, yağıyorken kurşunlar,
Sevindiler giderken, Allah ’a kavuşanlar
Nerde mülk mal sevdası, canlarından geçtiler
Kurşun kurşun, şehadet şerbetini içtiler
Ne Yâr var akıllarda, nede çocuk gerçek dışı,
Niyet tek, canı verip, yüceltmekti hilali
Birkaç gazisi kalan, tek savaştır cihanda,
Kanatlanıp uçtular, cennete defalarca bir anda
Toprak kan kustu o gün, denizler demir yuttu,
Şehitleri O Nebi, kucağında uyuttu
Ne lüzum kabir taşı, ne gerek ona mezar
Bugün tarih onları, altın harflerle yazar
Namazsız ve Kur ’an sız, düşse de bir yanında,
Kefensiz, kanlı yelek, şahittir imanına
Bir damla şehit kanı, bütün dünyaya bedel,
Bir toprak parçasıdır, vatan değilse eğer
Kurtarıp boğazları, şehadete erdiler,
Dünyaya yiğitliğin, bir dersini verdiler
Gafiller ucuz sandı,oysa çok değerli
Sonunda anladılar, Çanakkale geçilmez
Vatana göz dikenler, azdırdıkça azdılar,
Aslanlar savunmanın, destanını yazdılar
Okusun bütün dünya, oturup ezberlesin,
Bundan Böyle ininden çıkıp,yurduma göz dikmesin
Bu vatanın evladı, kurbandır toprağına,
Çakallar rüzgar olsa, değemez yaprağına
Bir Hilal ama bağrında, yaşatır bu milleti,
Binlerce güneş feda, yaşasın Türk Devleti
Kasım KAPLAN
YİĞİDİM ŞEHİDİM
Bakmakla bilinmez kıymetimkadrim
Her aleyhinde toprağım kutsaldır benim
Uğruma binlerce şehitler verdin
Al kanla yazıldı tarih defterim
Vurulup koynumda yatan yiğidim
Kıyamette elbet sana şahidim
Bu vatan uğruna gitti gençliğin
Göklerden verildi rütben şehidim
Vatan bir cehennem gibi yanıyor
Dünya bizi mağlup olmuş sanıyor
Suskun duran halk müziği bir uyanıyor
İttifaklar Mehmetçiği tanıyor
Kahramanlar burda çoktur seçilmez
Şehitlik şerbeti kolay içilmez
Bir nefes hemen umman geçilir
Bilinir fakat Çanakkale geçilmez
Burası Türklerin baki yurdu
Her Mehmet bir tabur düşman vurdu
Böylece tüm dünya şanın duydu
Yedi Düvel mecburi selama durdu
Dinle beni dinle anla ey gencim
Yiğitler koynumda artar direncim
Atanın yazdı takvime kadar
Seninle akranım ben de çok gencim
Huzurla şad olsun ruhu atanın
Pişman oldu soyu bana çatanın
ebediyen sana kutsal vatanım
(Bu)Övünç binlerce kefensiz yatanın
Ey gencim ecdadın layık ödedi
Uğratma namerdi yurduma dedi
Üzme sen Soy ’nı incitme emi
Görevi ilahi bilincindendi
Şöhreti saygıyla söylenip geldi
Zeki İ KIZILIŞIK
Çanakkale Destanı (2)
Yıl 1915
18'indeyiz Martın
Kendine gel azıcık!
O Kadar tekin değildi Çanakkale'nin suyu,
Geçilmez bu boğaz
Geçilmez bu boğaz
Bizi
Ne topun yıldırır,
Ne kurşunun
Çünkü bundan böyle
Başladı cengimiz
Er meydanında bulunmaz dengimiz
Sen misin Mustafa Kemal'im ileri diyen?
İşte fırladık siperden
Sırtına yüklenmiş kahraman
Seyit 276 kiloluk mermiyi,
Koşuyor bataryasına ateşler içinden
Bu mermi denizlere gömecek Elizabet'i Buvet'i
Yanıyor bugün Anafartalar yanıyor,
Denizler yanıyor,
Dağlar yanıyor
Başarı bizimdir bundan böyle
Düşman zırhlıları batıyor
Türk'üm,
Muzaffer olarak doğmuşuz bir kere
Bir karış toprak uğruna Kimimiz şehit oluruz
Kimimiz gazi
Hiç değişmeyen bu yazı
Dünyada her yer geçilir şayet
Lâkin geçilmez Çanakkale Boğazı
Fahri ERSAVAŞ
Çanakkale Geçilmez
Çanakkale dediğin manasızdır sanma sen
Ordaki şehitlerdir tarihlere şöhret veren
Vatan toprağı için can ile serden geçen
Korkuyor bu kafirler tüyleri diken diken
Su üstü mayın doymuş nusret toplar mayını
Bir yana Elizabeth düşünüyor canını
Komayacağız yerde şehitlerin kanını
Nefret Edilen Şey bilmez bu ırk artıracak şanını
Mehmedoğlu Seyyid'in mermiyi kaldırışı
Dünya durdu, dönmüyor seyreyliyor yarışı
Anlayacak kafirler bucağı ve karışı
Türküm başkaldırdı ancak zaferdir haykırışı
Gaza, cihad nasib et Türk milletine ya Rab!
Anzak, Hindu, İngiliz Hepsi harab ve bitab
Her renk, her dil, her kıta bilsin ki bu kutlu ab
Çanakkale suyu bu ne Rum dinler ne Arab
Anafarta, Dardanos, Boğalı, Seddülbahir
Türktedir bu topraklar dünyada evvel ahir
Kayboldu İngilizler bilinmiyor nerdedir
'Çanakkale Geçilmez' bu da açık gerçektir
Samet Mehmet Bora
Çanakkale Kahramanları
Malım, mülküm
Eşim, dostum
Yarim demediniz
Hiç tereddütsüz
Gidip can verdiniz
Elimde bardağım
Çayımı kuytu içebiliyorsam
Çünkü siz orda öldünüz
Daha onbeşinde, onaltısında
Kurşunlara yürüdünüz
Helal edin hakkınızı
Yapabildiğim tek şey bugün
Bir Elhamla, iki damla gözyaşı
Ruhunuz şadolsun
Çanakkale Kahramanları
Ayşe Adlım
Çanakkale Marşı
Çanakkale içinde aynalı çarşı
Anne ben gidiyorum düşmana aleyhinde
Çanakkale içinde sıra sıra selviler
Binbaşı oturmuş asker öğütler
Çanakkale içinde bir kırık testi
Anneler babalar ümidi kesti
Arı burnundan çıktık tabi basa basa
Düşmanlar kaçıyor, kan kusa kusa
Çanakkale Şehidine
Bir orduya bir bölükle,
Anlamsız karınla, manâsız tüfekle,
Aleyhinde duran yiğidim
Ey benim yalın bacak,
Yama tutmaz libâs giyen şehidim
Aşsız, susuz düşmana saldırıpta,
Aç karnından, kurşun yiyen şehidim
Düşmanın çiğnediği vatanda can,
Bedenime yüktür, diyen şehidim
Senin candan ve cânandan,
Yücede tuttuğun vatan,
Kolyuğa pazarlanıyor
Sığıntılar başa geçti,
Sahipler azarlanıyor
Parçalayıp taksim etmek için,
Sinsice hızarlanıyor
Bizi adam belleyip,
Itimat ettiğin yurt,
Uğruna şehid olup,
Bağrında yattığın yurt,
Soysuzlar eline düştü,
Esaret yoluna düştü
Senin diktirmediğin,
Bayraklar dikiliyor
Tüm temel değerlerim,
Sırayla yıkılıyor,
Hazan vurdu çınarı,
Yapraklar dökülüyor
Biz uyurken düşmanlar,
Etrafımızı sarmış
Meğerki içimizde,
Nice Anzaklar varmış
Hilâlli maskelerle,
Haçlı içime girmiş
Maskeli soysuzlara,
Inananda hakkın var
Tek dişli canavara,
Yamananda hakkın var
Tanıdık Olmayan bayraklarla,
Gönenende hakkın var
Bizi affet demeye,
Bunların yüzleri yok
Bunlar serapa kabuk,
Bomboşlar, özleri yok
Affetme yiğidim, ihânetlerini,
Can verdiklerini, verenlerin
İki elin yakalarında olsun, ahirette,
Bayrağı kumaş,
Vatanı toprak,
Bağımsızlığı manâsız görenlerin
Ergenekon çevirdi, yine dört yanımızı,
Demirdağları bulmak, borcumuzdur şehidim
Nevruz vakti, bu çemberden çıkmaya,
Ateşle geçit delmek, borcumuzdur şehidim
Seni geçilmez eden, Çanakkale ruhunu,
Silkinip, baştan bulmak, borcumuzdur şehidim…
İlhan Esen
Çanakkale Zaferi
Her şeyi hesaplayıp yurdumuzu böldüler
Bizi imha etmek için sürülerle geldiler
Türk ’ü tanımadılar gafletlere daldılar
Mehmetçiği görünce kanı dondu kurudu
Mehmetçik şehit oldu vatanını korudu
Düşmanlar tekniğiyle işini basit sandı
Her taraf cehennemdi alev barut ve kandı
“Çanakkale geçilmez o ne muhteşem destandı
Can verdi Mehmetçikler vatanını korudu
“Ya vefat Ya istiklâl buydu şartı şurutu
Cephede her yer müthiş, kan barut kokuyordu
Mehmetçik mermisizdi süngüyü takıyordu
Ölüme dikte almış dualar okuyordu
Taarruz için değil ölmek için yürüdü
Düşmana dehşet saldı vatanını korudu
İşte böyle ölümü sonsuzluk bilmişler
Ne engin iman gücü, ölürkende gülmüşler
Anladı ama düşmanlar yanlış yere gelmişler
Onları benzer anda büyük dehşet bürüdü
Bizim şehitler ölmez onlar öldü çürüdü
Der Mikdatî askerin herkes bil ancak zahit
Cengaverce savaştı vatan uğrunda şehit
Kazanmayı bildiler imanlarıydı ahit
Şadolsun ecdadımız vatanını korudu
Ölen düşmanları da Mehmetçikler kürüdü
Mikdat Bal
Çanakkalede otuzbin şehit
Çanakkalede otuzbin şehit,
Hepsi bir birbirinden yiğit,
Bundan sonrasını tarihler yazar,
Çanakkale de analar ağlar
Derdim derdim ilginç halim,
Kanı içmiş dağlar sözde düşmanım,
Ne analar ne bacılar,
Çanakkalede zaferler yatar
Düşman pusu atmış çanakkale yollarına,
Yol vermiyor dağlar nice yiğit aslanlara,
Yol vermesen küserim bere,
Deli gönlüm gitmek ister şanıyla
Mermiler yağıyordu yağmur gibi yiğitlerimizin üstüne,
Ay yıldızlı bir bayrak dalgalanıyordu gök yüzünde,
Mekanınız cennet olsun ebediyetde,
Çanakkalede şehitler yatar diz dize
Haydar Turan
Çanakkalede Şehadet
Conkbayırında kaldın elbet sana facia
Bir bilseydin burası bizim memleket
Türk cins Türk e tek rakip devlet
Hep dışardan destekli büyük hiyanet
Yedi düvel tümü birdenbire önümde
Unutmayız anarız seni Anzak gününde
Barıştan yanlamasına oldu Çabamız
Yurtta sulh, Cihanda sulh diye nasihat veren Atamız
Tarihten alsaydık ibret
Türkü, Kürdü bir Halk Müziği
Buna şahittir Çanakkale de şehadet
Toprak rengi kızıllara boyandı
Yedi düvel hepsi pat diye dayandı
Bin sene oldu bu topraklar bize yazıldı
Her göz dikene, gürzle mezar kazıldı
Çanakkale benim hoş vatanım
Fedadır su baskını olsa akan kanım
Ayrılık en büyük gaflet
Türkü, Kürdü bir Millet
Buna şahittir Çanakkale de şehadet
İrfan Kayagil
Eski Ordu Marşı
Ceddin deden, neslin baban
Defalarca kahraman Türk Milleti
Ordularin böylece çok süre
Vermiştiler dünyaya şan
Türk Irk Türk Halk Müziği!i
Aşk ile sev milliyeti
Kahret vatan düsmanını
Mehmetçik Çanakkalede
Şahittir boğazın iki yakası,
Cihandan hesabı sordu Mehmetçik
Sırla doymuş,binbir ibret vakası,
Kanıyla,canıyla vardı Mehmetçik
Gelenler İstanbul düşüyle gezer,
Nusretim,demirkap mayını dizer,
Zırhlı gemileri parçalar,ezer,
Zalimin aczini fark etti Mehmetçik
Toplar,ölüm saçan gülleler atar,
Şehit gençler,koyun koyuna yatar,
Etrafta Cennetin kokusu tüter,
Şehitlik düşüne erdi Mehmetçik
Allah Allah diyen aşkı dillerde,
Süngü bellerinde,tüfek ellerde,
Can pazarında,can kalır yollarda,
İmanı yürekte kordu Mehmetçik
Ayağını örten çul ile paçavra,
Soğuktan korumaz yamalı kaput,
Mezarı siperi,gerekmez tabut,
Gül bahçesi gibi girdi Mehmetçik
Onyedi yaşında değiştirme subaylar,
Hayatın baharıselvidir boylar,
Bu günü bekledi seneler,aylar,
Sabırla,metanet serdi Mehmetçik
Bir yudum umutdu yürekte atan,
Anafartalarda sevindi vatan,
İşte ön sezgili,gözü kara komutan,
Mustafa Kemalim derdi Mehmetçik
Yarbay Nail,Teğmen Arif coşunca,
Binbaşım Mahmutla,Sabrim koşunca,
Askerimde mangal yürek taşınca,
İşgale geleni kırdı Mehmetçik
Cesarete amblem Hakkı Binbaşı,
Sırada Nazmiyle,Tahsin Yüzbaşı,
İsmi rahat kalmış nice adaşı,
Zulmün çemberini yardı Mehmetcik
Tefekkürle oldu ruhun bakımı,
Sadakatin kalbe nurlu akımı,
Destan yazdı,Yahya Çavuş takımı,
Savaş alanında sırdı Mehmetçik
Mangası şehitti,kalmadı asker,
Topun mermisini kaldırmak ister,
Allahım bu gücü Seyitte göster,
Düşmanı denizde vurdu Mehmetçik
Şahlandı askerim değmesin nazar,
Gerçeği bilenler Almana kızar,
Kadir,bu savaşta zerreyi yazar,
Hepsini izah etmek zordu Mehmetçik
Ödüllü şiir
Kadir Kaya
Başarı Marşı
Tarihi çevir, nal sesi kısrak sesi bunlar
Delmiş Roma'nın kalbini mızrak gibi Hun'lar
Göktürkler, Uygurlar, Oğuzlar, Peçenekler
Türk'ün tarihine binbir galibiyet ekler
Dünya atımın nalları aşağı ezildi
Kaç haçlı sefer göğsüme çarpınca kesildi
Bir gün gemiler dağlara tırmandı denizden
Kudret ve başarı bizlere servet dedemizden *
Galibiyet Türküsü
Yaşamaz ölümü göze almayan,
Zafer, göz yummadan koşana gider
Bayrağa kanının alı çalmayan,
Gözyaşı boşana boşana gider!
istersen sen de zaferi,
Gürleyen sesinle doldur gökleri,
Zafer dedikleri kahraman peri,
Susandan kaçar da coşana gider
Bu yolda cümbür cemaat bir, ey delikanlı,
Diriler şerefli, ölüler şanlı!
Yurt için dövüşen başı dumanlı,
defalarca bu şandan, o şana gider
Faruk Nafiz ÇAMLIBEL
Çanakkale Şehitlerine
Şu Boğaz Harbi Nedir? Var mı ama dünyada eşi?
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi,
Tepeden yol bularak geçmek için Marmara ’ya
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya,
Ne hayasızca tahaşşüd ki ufuklar kapalı!
Nerdegösterdiği vahşetle “bu: bir Avrupalı
Dediriryırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi
Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yahut kafesi!
Eski Dünya, Yeni Dünya tüm akvamı beşer
Kaynıyor kum gibi, Mahşer mi, hakikat mahşer
Yedi iklimi cihanın duruyor karşında,
Osrtralya ’yla beraber bakıyorsun ; Kanada!
Çehreler başka, lisanlar, deriler rengarenk
Sade bir hadise var besbelli : Vahşetler denk
Kimi Hindu, kimi Yamyam, kimi bilmem ne bela
Hani tauna da zuldür bu rezil istila
Ah o yirminci yüzyıl yok mu, o mahluki asil,
Ne değin gözdesi mevcut ise hakkiyle perişan,
Kustu Mehmetçiğin aylarca durup karşısına;
Döktü karnındaki esrarı hayasızcasına,
Maske yırtılmasa hala bize affetti o yüz
Medeniyet denilen kahbe, realite yüzsüz
Daha Sonra mel ’undaki tahribe müvekkel esbab,
Böylece harikulade ama: Eder her biri bir mülkü harab
Öteden saikalar parçalıyor afakı;
Beriden zelzeleler kaldırıyor a ’makı;
Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;
Sönüyor göğsünün üstünde o aslan neferin
Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam,
Atılan her lağımın yaktığı: Yüzlerce adam
Ölüm indirmede gökler, ölü püskürtme de yer
O ne müthiş tipidir: Savrulur enkaazı beşer
Kafa, göz, beden, etap, kol, çene, parmak, el, ayak,
Boşanır sırtlara, vadilere, sağnak sağnak
Saçıyor zırha bürünmüş de namerd eller,
Yıldırım yaylımı tufanlar, alevden seller
Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere,
Sürü halinde gezerken sayısız tayyare
Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler
Kahraman orduyu seyret fakat bu tehdide güler!
Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;
Alınır kal ’a mı göğsündeki kat kat iman?
Hangi zorlama onu, başa, edecek kahrına ram?
Çünkü te ’sisi ilahi o metin istihkam
Sarılır, indirilir mevki ’i müstahkemler,
Beşerin azmini tevkif edemez sun ’i beşer;
Bir göğüslerse Huda ’nın edebi serhaddi;
“O benim sun ’i bediim, onu çiğnetme dedi
Asım ’ın nesli diyordum ya nesilmiş hakiki:
İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek
Şuheda gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar
O, rukü olmasa, dünyaya eğilmez başlar,
Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilal uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!
Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer
Ne büyüksün fakat, kanın kurtarıyor Tevhid ’i
Bedr ’in aslanları oysa, bu değin şanlı idi
Sana bakımlı gelmeyecek makber ’i kimler kazsın?
“Gömelim gel seni tarihedesem, sığmazsın
Herc ü merc ettiğin edvara da yetmez o kitab
Seni oysa ebediyetler eder istiab
“Bu, taşındır diyerek Ka ’be ’yi diksem başına;
Ruhumun vayhini duysam da geçirsem taşına;
Sonra gök kubbeyi alsam da, rida namıyle;
Kanayan lahdine çeksem tüm ecramıyle;
Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan;
Yedi kandilli Süreyya ’yı uzatsan oradan;
Sen bu avizenin aşağı, bürünmüş kanına;
Uzanırken, gece mehtabı getirsem yanında,
Türbedarın gibi ta fecre değin bekletsem;
Gündüzün fecr ile avizeni lebriz etsem;
Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana
Tekrar bir şey yapabildim diyemem hatırına
Sen ancak, son ehli salibin kırarak savletini,
Şarkın en sevgili sultanını Salahaddin ’i,
Kılıç Arslan gibi iclaline ettin hayran
Sen fakat, İslam ’ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,
O demir çemberi göğsünde kırıp parçaladın;
Sen ki, ruhunla beraber gezer ecramı adın;
Sen ki, a ’epilepsi gömülsen taşacaksın Heyhat,
Sana gelmez bu ufukalar, seni almaz bu cihat
Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber
Mehmet Akif ERSOY
18 Mart Çanakkale
Bulutlar sarmıştı her yanı,
Kapkara bir geceydi,
Yağmur,bardaktan boşalırcasına,
Sağnak gibi yağıyordu,
Yedi düvelin gemilerinden yükselen,
Top,tüfek sesleri,
Her yanı inletiyordu,
Mustafa Kemalin askerleri,
Aslanlar gibi dövüşüyordu,
Ve Çanakkale kahramanca,
Düşmana selamlama veriyordu,
Kükrüyordu tepeden,
Mustafa Kemal,
Vatanıma üçgenin taban olmayan kenarı basacaksa düşman,
Yaşamanın ne gereği var,
En son nefer ölünceye dek,
Dövüşeceksiniz aslanlar,
Görecek bütün dünya,
Ne aslanlar doğururmuş,
Emineler,Hatçeler,Ayşeler,Fatmalar
Ali Osman Yılmaz
Bir Yolcuya
Dur gezgin! Bilmeden gelip bastığın
Bu toprak, bir devrin battığı yerdir
Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın
Bir vatan kalbinin attığı yerdir
Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda
Gördüğün bu tümsek, Anadolu'nda
İstiklal uğrunda, namus yolunda
Can veren Mehmet'in yattığı yerdir
Bu tümsek, koparken büyük zelzele,
Son vatan parçası geçerken ele,
Mehmed'in düşmanı boğduğu sele
Mübarek kanının akıttığı yerdir
Düşün fakat, haşr olan kan, kemik eti
Yaptığı bu tümsek, amansız çetin
Bir harbin sonunda bütün milletin
Hürriyet zevkini tattığı yerdir
Necmettin Halil ONAN
Çanakkale
Gün geçmiş,yıl geçmiş ne yazan
Her karış torağında bin,şehit bir mezar
Yeryüzünde yaşadıkça,tek kadınsı canavar
Türk milleti benzer destanı yeniden yazan
Sen rahat uyu ey şanlı şehit
Gölgesinde gölgelen al bayrağın
Hangi kem göz sana edebilir nazar
Türk milleti aynı destanı yine yazan
Yedi cihana yeter yazdığın destan
Gök kubbe ay,yıldız sana verir selamlama
Çanakkaleyi düşmana yaptınya mezar
Türk milleti benzer destanı yeniden yazan
Dünya döndükçe Çanakkale yeniden geçilmez
Kanınla suladın toprağı hangi canlı seni bilmez
Sen yazdın cihana şanlı tarihi artık kim bozar
Türk milleti aynı destanı yine yazar
Şefik Aydemir
Çanakkale Destanı
Bir epope yazılmıştı, Çanakkale isminde,
Bin dokuz yüz on beşin, Mart ’ın on sekizinde
O bir destan değildi, masal sayılır epope,
Ölüm kalım savaşı, kurtuluştu kaostan
Bu savaş milletimin, varlık fakirlik savaşı,
Savaşan Mehmetçiğin, koltuğundaydı başı
Üşüştü başımıza, dünyanın yabanisi,
Her birisi sözde de, cehennem zebanisi
Mahşeri aratmıştı, o günde Çanakkale,
Kurdular her cephede, etten, içten kale
Haçlı haçın aşağı, kasıt almış hilali
Geldiyse de top yekun, yaşadı izmihlali
Bir mühür basılmıştı, dünyanın tarihine
Kim oysa şehit düşmezse, küserdi talihine
Düğüne gider gibi, gittiler şahadete,
Koştular içinden gelerek, en büyük ibadete
Vatan uğrunda canlar, fedadır birer birer
Şehittir o yiğitler, ölmezler diridirler,
Cephedeydi neferi, duadaydı hastalar,
Kimi yetmiş den pozitif, kimi çocuk yaştalar
Semadan yağmur gibi, yağıyorken kurşunlar,
Sevindiler giderken, Allah ’a kavuşanlar
Nerde mülk mal sevdası, canlarından geçtiler
Kurşun kurşun, şehadet şerbetini içtiler
Ne Yâr var akıllarda, nede çocuk gerçek dışı,
Niyet tek, canı verip, yüceltmekti hilali
Birkaç gazisi kalan, tek savaştır cihanda,
Kanatlanıp uçtular, cennete defalarca bir anda
Toprak kan kustu o gün, denizler demir yuttu,
Şehitleri O Nebi, kucağında uyuttu
Ne lüzum kabir taşı, ne gerek ona mezar
Bugün tarih onları, altın harflerle yazar
Namazsız ve Kur ’an sız, düşse de bir yanında,
Kefensiz, kanlı yelek, şahittir imanına
Bir damla şehit kanı, bütün dünyaya bedel,
Bir toprak parçasıdır, vatan değilse eğer
Kurtarıp boğazları, şehadete erdiler,
Dünyaya yiğitliğin, bir dersini verdiler
Gafiller ucuz sandı,oysa çok değerli
Sonunda anladılar, Çanakkale geçilmez
Vatana göz dikenler, azdırdıkça azdılar,
Aslanlar savunmanın, destanını yazdılar
Okusun bütün dünya, oturup ezberlesin,
Bundan Böyle ininden çıkıp,yurduma göz dikmesin
Bu vatanın evladı, kurbandır toprağına,
Çakallar rüzgar olsa, değemez yaprağına
Bir Hilal ama bağrında, yaşatır bu milleti,
Binlerce güneş feda, yaşasın Türk Devleti
Kasım KAPLAN
YİĞİDİM ŞEHİDİM
Bakmakla bilinmez kıymetimkadrim
Her aleyhinde toprağım kutsaldır benim
Uğruma binlerce şehitler verdin
Al kanla yazıldı tarih defterim
Vurulup koynumda yatan yiğidim
Kıyamette elbet sana şahidim
Bu vatan uğruna gitti gençliğin
Göklerden verildi rütben şehidim
Vatan bir cehennem gibi yanıyor
Dünya bizi mağlup olmuş sanıyor
Suskun duran halk müziği bir uyanıyor
İttifaklar Mehmetçiği tanıyor
Kahramanlar burda çoktur seçilmez
Şehitlik şerbeti kolay içilmez
Bir nefes hemen umman geçilir
Bilinir fakat Çanakkale geçilmez
Burası Türklerin baki yurdu
Her Mehmet bir tabur düşman vurdu
Böylece tüm dünya şanın duydu
Yedi Düvel mecburi selama durdu
Dinle beni dinle anla ey gencim
Yiğitler koynumda artar direncim
Atanın yazdı takvime kadar
Seninle akranım ben de çok gencim
Huzurla şad olsun ruhu atanın
Pişman oldu soyu bana çatanın
ebediyen sana kutsal vatanım
(Bu)Övünç binlerce kefensiz yatanın
Ey gencim ecdadın layık ödedi
Uğratma namerdi yurduma dedi
Üzme sen Soy ’nı incitme emi
Görevi ilahi bilincindendi
Şöhreti saygıyla söylenip geldi
Zeki İ KIZILIŞIK
Çanakkale Destanı (2)
Yıl 1915
18'indeyiz Martın
Kendine gel azıcık!
O Kadar tekin değildi Çanakkale'nin suyu,
Geçilmez bu boğaz
Geçilmez bu boğaz
Bizi
Ne topun yıldırır,
Ne kurşunun
Çünkü bundan böyle
Başladı cengimiz
Er meydanında bulunmaz dengimiz
Sen misin Mustafa Kemal'im ileri diyen?
İşte fırladık siperden
Sırtına yüklenmiş kahraman
Seyit 276 kiloluk mermiyi,
Koşuyor bataryasına ateşler içinden
Bu mermi denizlere gömecek Elizabet'i Buvet'i
Yanıyor bugün Anafartalar yanıyor,
Denizler yanıyor,
Dağlar yanıyor
Başarı bizimdir bundan böyle
Düşman zırhlıları batıyor
Türk'üm,
Muzaffer olarak doğmuşuz bir kere
Bir karış toprak uğruna Kimimiz şehit oluruz
Kimimiz gazi
Hiç değişmeyen bu yazı
Dünyada her yer geçilir şayet
Lâkin geçilmez Çanakkale Boğazı
Fahri ERSAVAŞ
Çanakkale Geçilmez
Çanakkale dediğin manasızdır sanma sen
Ordaki şehitlerdir tarihlere şöhret veren
Vatan toprağı için can ile serden geçen
Korkuyor bu kafirler tüyleri diken diken
Su üstü mayın doymuş nusret toplar mayını
Bir yana Elizabeth düşünüyor canını
Komayacağız yerde şehitlerin kanını
Nefret Edilen Şey bilmez bu ırk artıracak şanını
Mehmedoğlu Seyyid'in mermiyi kaldırışı
Dünya durdu, dönmüyor seyreyliyor yarışı
Anlayacak kafirler bucağı ve karışı
Türküm başkaldırdı ancak zaferdir haykırışı
Gaza, cihad nasib et Türk milletine ya Rab!
Anzak, Hindu, İngiliz Hepsi harab ve bitab
Her renk, her dil, her kıta bilsin ki bu kutlu ab
Çanakkale suyu bu ne Rum dinler ne Arab
Anafarta, Dardanos, Boğalı, Seddülbahir
Türktedir bu topraklar dünyada evvel ahir
Kayboldu İngilizler bilinmiyor nerdedir
'Çanakkale Geçilmez' bu da açık gerçektir
Samet Mehmet Bora
Çanakkale Kahramanları
Malım, mülküm
Eşim, dostum
Yarim demediniz
Hiç tereddütsüz
Gidip can verdiniz
Elimde bardağım
Çayımı kuytu içebiliyorsam
Çünkü siz orda öldünüz
Daha onbeşinde, onaltısında
Kurşunlara yürüdünüz
Helal edin hakkınızı
Yapabildiğim tek şey bugün
Bir Elhamla, iki damla gözyaşı
Ruhunuz şadolsun
Çanakkale Kahramanları
Ayşe Adlım
Çanakkale Marşı
Çanakkale içinde aynalı çarşı
Anne ben gidiyorum düşmana aleyhinde
Çanakkale içinde sıra sıra selviler
Binbaşı oturmuş asker öğütler
Çanakkale içinde bir kırık testi
Anneler babalar ümidi kesti
Arı burnundan çıktık tabi basa basa
Düşmanlar kaçıyor, kan kusa kusa
Çanakkale Şehidine
Bir orduya bir bölükle,
Anlamsız karınla, manâsız tüfekle,
Aleyhinde duran yiğidim
Ey benim yalın bacak,
Yama tutmaz libâs giyen şehidim
Aşsız, susuz düşmana saldırıpta,
Aç karnından, kurşun yiyen şehidim
Düşmanın çiğnediği vatanda can,
Bedenime yüktür, diyen şehidim
Senin candan ve cânandan,
Yücede tuttuğun vatan,
Kolyuğa pazarlanıyor
Sığıntılar başa geçti,
Sahipler azarlanıyor
Parçalayıp taksim etmek için,
Sinsice hızarlanıyor
Bizi adam belleyip,
Itimat ettiğin yurt,
Uğruna şehid olup,
Bağrında yattığın yurt,
Soysuzlar eline düştü,
Esaret yoluna düştü
Senin diktirmediğin,
Bayraklar dikiliyor
Tüm temel değerlerim,
Sırayla yıkılıyor,
Hazan vurdu çınarı,
Yapraklar dökülüyor
Biz uyurken düşmanlar,
Etrafımızı sarmış
Meğerki içimizde,
Nice Anzaklar varmış
Hilâlli maskelerle,
Haçlı içime girmiş
Maskeli soysuzlara,
Inananda hakkın var
Tek dişli canavara,
Yamananda hakkın var
Tanıdık Olmayan bayraklarla,
Gönenende hakkın var
Bizi affet demeye,
Bunların yüzleri yok
Bunlar serapa kabuk,
Bomboşlar, özleri yok
Affetme yiğidim, ihânetlerini,
Can verdiklerini, verenlerin
İki elin yakalarında olsun, ahirette,
Bayrağı kumaş,
Vatanı toprak,
Bağımsızlığı manâsız görenlerin
Ergenekon çevirdi, yine dört yanımızı,
Demirdağları bulmak, borcumuzdur şehidim
Nevruz vakti, bu çemberden çıkmaya,
Ateşle geçit delmek, borcumuzdur şehidim
Seni geçilmez eden, Çanakkale ruhunu,
Silkinip, baştan bulmak, borcumuzdur şehidim…
İlhan Esen
Çanakkale Zaferi
Her şeyi hesaplayıp yurdumuzu böldüler
Bizi imha etmek için sürülerle geldiler
Türk ’ü tanımadılar gafletlere daldılar
Mehmetçiği görünce kanı dondu kurudu
Mehmetçik şehit oldu vatanını korudu
Düşmanlar tekniğiyle işini basit sandı
Her taraf cehennemdi alev barut ve kandı
“Çanakkale geçilmez o ne muhteşem destandı
Can verdi Mehmetçikler vatanını korudu
“Ya vefat Ya istiklâl buydu şartı şurutu
Cephede her yer müthiş, kan barut kokuyordu
Mehmetçik mermisizdi süngüyü takıyordu
Ölüme dikte almış dualar okuyordu
Taarruz için değil ölmek için yürüdü
Düşmana dehşet saldı vatanını korudu
İşte böyle ölümü sonsuzluk bilmişler
Ne engin iman gücü, ölürkende gülmüşler
Anladı ama düşmanlar yanlış yere gelmişler
Onları benzer anda büyük dehşet bürüdü
Bizim şehitler ölmez onlar öldü çürüdü
Der Mikdatî askerin herkes bil ancak zahit
Cengaverce savaştı vatan uğrunda şehit
Kazanmayı bildiler imanlarıydı ahit
Şadolsun ecdadımız vatanını korudu
Ölen düşmanları da Mehmetçikler kürüdü
Mikdat Bal
Çanakkalede otuzbin şehit
Çanakkalede otuzbin şehit,
Hepsi bir birbirinden yiğit,
Bundan sonrasını tarihler yazar,
Çanakkale de analar ağlar
Derdim derdim ilginç halim,
Kanı içmiş dağlar sözde düşmanım,
Ne analar ne bacılar,
Çanakkalede zaferler yatar
Düşman pusu atmış çanakkale yollarına,
Yol vermiyor dağlar nice yiğit aslanlara,
Yol vermesen küserim bere,
Deli gönlüm gitmek ister şanıyla
Mermiler yağıyordu yağmur gibi yiğitlerimizin üstüne,
Ay yıldızlı bir bayrak dalgalanıyordu gök yüzünde,
Mekanınız cennet olsun ebediyetde,
Çanakkalede şehitler yatar diz dize
Haydar Turan
Çanakkalede Şehadet
Conkbayırında kaldın elbet sana facia
Bir bilseydin burası bizim memleket
Türk cins Türk e tek rakip devlet
Hep dışardan destekli büyük hiyanet
Yedi düvel tümü birdenbire önümde
Unutmayız anarız seni Anzak gününde
Barıştan yanlamasına oldu Çabamız
Yurtta sulh, Cihanda sulh diye nasihat veren Atamız
Tarihten alsaydık ibret
Türkü, Kürdü bir Halk Müziği
Buna şahittir Çanakkale de şehadet
Toprak rengi kızıllara boyandı
Yedi düvel hepsi pat diye dayandı
Bin sene oldu bu topraklar bize yazıldı
Her göz dikene, gürzle mezar kazıldı
Çanakkale benim hoş vatanım
Fedadır su baskını olsa akan kanım
Ayrılık en büyük gaflet
Türkü, Kürdü bir Millet
Buna şahittir Çanakkale de şehadet
İrfan Kayagil
Eski Ordu Marşı
Ceddin deden, neslin baban
Defalarca kahraman Türk Milleti
Ordularin böylece çok süre
Vermiştiler dünyaya şan
Türk Irk Türk Halk Müziği!i
Aşk ile sev milliyeti
Kahret vatan düsmanını
Mehmetçik Çanakkalede
Şahittir boğazın iki yakası,
Cihandan hesabı sordu Mehmetçik
Sırla doymuş,binbir ibret vakası,
Kanıyla,canıyla vardı Mehmetçik
Gelenler İstanbul düşüyle gezer,
Nusretim,demirkap mayını dizer,
Zırhlı gemileri parçalar,ezer,
Zalimin aczini fark etti Mehmetçik
Toplar,ölüm saçan gülleler atar,
Şehit gençler,koyun koyuna yatar,
Etrafta Cennetin kokusu tüter,
Şehitlik düşüne erdi Mehmetçik
Allah Allah diyen aşkı dillerde,
Süngü bellerinde,tüfek ellerde,
Can pazarında,can kalır yollarda,
İmanı yürekte kordu Mehmetçik
Ayağını örten çul ile paçavra,
Soğuktan korumaz yamalı kaput,
Mezarı siperi,gerekmez tabut,
Gül bahçesi gibi girdi Mehmetçik
Onyedi yaşında değiştirme subaylar,
Hayatın baharıselvidir boylar,
Bu günü bekledi seneler,aylar,
Sabırla,metanet serdi Mehmetçik
Bir yudum umutdu yürekte atan,
Anafartalarda sevindi vatan,
İşte ön sezgili,gözü kara komutan,
Mustafa Kemalim derdi Mehmetçik
Yarbay Nail,Teğmen Arif coşunca,
Binbaşım Mahmutla,Sabrim koşunca,
Askerimde mangal yürek taşınca,
İşgale geleni kırdı Mehmetçik
Cesarete amblem Hakkı Binbaşı,
Sırada Nazmiyle,Tahsin Yüzbaşı,
İsmi rahat kalmış nice adaşı,
Zulmün çemberini yardı Mehmetcik
Tefekkürle oldu ruhun bakımı,
Sadakatin kalbe nurlu akımı,
Destan yazdı,Yahya Çavuş takımı,
Savaş alanında sırdı Mehmetçik
Mangası şehitti,kalmadı asker,
Topun mermisini kaldırmak ister,
Allahım bu gücü Seyitte göster,
Düşmanı denizde vurdu Mehmetçik
Şahlandı askerim değmesin nazar,
Gerçeği bilenler Almana kızar,
Kadir,bu savaşta zerreyi yazar,
Hepsini izah etmek zordu Mehmetçik
Ödüllü şiir
Kadir Kaya
Başarı Marşı
Tarihi çevir, nal sesi kısrak sesi bunlar
Delmiş Roma'nın kalbini mızrak gibi Hun'lar
Göktürkler, Uygurlar, Oğuzlar, Peçenekler
Türk'ün tarihine binbir galibiyet ekler
Dünya atımın nalları aşağı ezildi
Kaç haçlı sefer göğsüme çarpınca kesildi
Bir gün gemiler dağlara tırmandı denizden
Kudret ve başarı bizlere servet dedemizden *