nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
Çanakkale savaşında anzak askeri mektubu
10 AĞUSTOS 1915
GELİBOLU
Sevgili ve çok eskiden mutlu ailem
Gelibolu cehenneminden hepinize merhaba! Bu mektubu size yazmak niyetinde değildim Gerçekten ben bundan böyle kimseyle konuşmak kimsenin, kimsenin yüzünü görmek istediğimden de belirlenmiş değilim Ayrıca siz benim buraya cehennem dediğime bakamayın burası hakikaten güzel bir yer
Üzerleri toz toprakla örtülmeden önce zeytin ağaçlarının bolluğu, savaşa aldırmadan her yanda pıtır pıtır açan kırmızı gelinciklerin neşesi, akşamları yarımadayı kızıla boyayarak batan güneşin insanın içini acıtan güzelliği ve bundan başka Gelibolu bülbülleri Gelibolu ’da hâlâ un ufak olmadan kalan küçük bir ruh parçam mevcutsa bunu bülbüller sağlamıştır
Eğer o sırada bir Türk öldürmüyor veya Türkler tarafından öldürülmüyorsak, Gelibolu ’nun mükemmel gurubunu seyrediyoruz Ege Denizi ’nin içine gömülen güneşin biraz önce Pasifik Okyanusu ’ dan yükselerek Yeni Zelanda ’ da ancak ertesi günü aydınlattığını bilmek insanın canını acıtıyor Ama bu acı hissi çok kısa sürüyor, sonradan bitmiş katılaşıyorum Bundan Böyle saatlerce hiçbir şey hissetmiyor ve duymuyorum bu vesileyle yalnızca bakıyor, saklanıyor, ateş ediyor, süngü takıyor, düşman öldürüyor, bit ayıklıyor, yemek yemek diye verdikleri kuru bisküvi, kraker, kuru et parçalarını kemiriyor, vakit olursa yatıyor, fazla ender olarak da uyuyorum
Ben bundan böyle sadece bir Anzak askeriyim Ne sevdiğim şarkılar, yemekler, kokular ne de sevdiğim ahali Ben artık bir sayıyım Yaşamış bir sayı Ölürsem o zaman da bir rakam olacağım Vatan uğruna kahramanca ölmüş bir rakam Kahramanca ve vatan uğruna! Yiğitlik mı? Hadi yaa Mertlik cebren olmaz Vatana gelince Burası Türklerin vatanı ve bu savaş bizim savaşımız değil Bizler İngilizlerin de söyledikleri gibi yalnızca oğlan çocuklarıyız Asıl kahraman olan Türkler Johnny Türk dediğimiz Türkler vatanlarını müdafaa etmek için bize karşısında fazla ağır koşullar aşağı direniyorlar ve kahramanca ölen belli başlı onlar
Geçen hafta ölüleri gömmek için karşılıklı alev kes duyuru edildiğinde ilk kere Türkleri yakından ve canlıyken gördük Türkler bize anlatılan canavarlara benzemiyorduOnlar da gözlerinde üzüntü ve üzüntü olan genç insanlardıOnlarında arkalarında bekleyen üzüntülü aileleri, ihtiyar annebabaları, karıları belki de sevgileri vardı Onlar da yaralanınca acı çekiyor, onlar da gencecik hayallerini bırakıp ölüyorlar Türkler de insandı
Bana sigara ikram eden iki Türk ’e ben de konserve et verdim, fakat kabul etmediler Bu sığır etidir dediysem de inanmadılar Gerçekte anlamadılar O süre ellerimle kafama boynuz yapıp öküz gibi böğürdüm Güldüler Ben de güldüm Orada savaş meydanında etrafımız askerlerin cesetleriyle doluydu, biz düşmandık ve birbirimize gülüyorduk Bana sigara ikram eden Türklerden bir “sen no İngiliz diye şaşırarak sordu “Ben İngiliz değilim dedim Sonra elini uzattı “ben TÜRK dedi Bana uzatılan eli tuttum Orada, Gelibolu ’nun en kanlı savaşlarının yapıldığı o tepede, el sıkıştık Ben bundan böyle bu adamla nasıl düşman olabilirdim? Ben bu adamla neden düşman olmuştum ancak? Düşmanım o anda artık arkadaş Türk olmuştu
Ben bu savaşta ölmeyi reddediyorum
Bu benim savaşım değil
Lakin yaşamak için de hiç isteğim kalmadı
Tanrım günahlarımı affet
Hepinizi çok seviyorum
Sonsuza Dek sizin oğlunuz
Alistair John TAYLOR
GELİBOLU 1915 *
10 AĞUSTOS 1915
GELİBOLU
Sevgili ve çok eskiden mutlu ailem
Gelibolu cehenneminden hepinize merhaba! Bu mektubu size yazmak niyetinde değildim Gerçekten ben bundan böyle kimseyle konuşmak kimsenin, kimsenin yüzünü görmek istediğimden de belirlenmiş değilim Ayrıca siz benim buraya cehennem dediğime bakamayın burası hakikaten güzel bir yer
Üzerleri toz toprakla örtülmeden önce zeytin ağaçlarının bolluğu, savaşa aldırmadan her yanda pıtır pıtır açan kırmızı gelinciklerin neşesi, akşamları yarımadayı kızıla boyayarak batan güneşin insanın içini acıtan güzelliği ve bundan başka Gelibolu bülbülleri Gelibolu ’da hâlâ un ufak olmadan kalan küçük bir ruh parçam mevcutsa bunu bülbüller sağlamıştır
Eğer o sırada bir Türk öldürmüyor veya Türkler tarafından öldürülmüyorsak, Gelibolu ’nun mükemmel gurubunu seyrediyoruz Ege Denizi ’nin içine gömülen güneşin biraz önce Pasifik Okyanusu ’ dan yükselerek Yeni Zelanda ’ da ancak ertesi günü aydınlattığını bilmek insanın canını acıtıyor Ama bu acı hissi çok kısa sürüyor, sonradan bitmiş katılaşıyorum Bundan Böyle saatlerce hiçbir şey hissetmiyor ve duymuyorum bu vesileyle yalnızca bakıyor, saklanıyor, ateş ediyor, süngü takıyor, düşman öldürüyor, bit ayıklıyor, yemek yemek diye verdikleri kuru bisküvi, kraker, kuru et parçalarını kemiriyor, vakit olursa yatıyor, fazla ender olarak da uyuyorum
Ben bundan böyle sadece bir Anzak askeriyim Ne sevdiğim şarkılar, yemekler, kokular ne de sevdiğim ahali Ben artık bir sayıyım Yaşamış bir sayı Ölürsem o zaman da bir rakam olacağım Vatan uğruna kahramanca ölmüş bir rakam Kahramanca ve vatan uğruna! Yiğitlik mı? Hadi yaa Mertlik cebren olmaz Vatana gelince Burası Türklerin vatanı ve bu savaş bizim savaşımız değil Bizler İngilizlerin de söyledikleri gibi yalnızca oğlan çocuklarıyız Asıl kahraman olan Türkler Johnny Türk dediğimiz Türkler vatanlarını müdafaa etmek için bize karşısında fazla ağır koşullar aşağı direniyorlar ve kahramanca ölen belli başlı onlar
Geçen hafta ölüleri gömmek için karşılıklı alev kes duyuru edildiğinde ilk kere Türkleri yakından ve canlıyken gördük Türkler bize anlatılan canavarlara benzemiyorduOnlar da gözlerinde üzüntü ve üzüntü olan genç insanlardıOnlarında arkalarında bekleyen üzüntülü aileleri, ihtiyar annebabaları, karıları belki de sevgileri vardı Onlar da yaralanınca acı çekiyor, onlar da gencecik hayallerini bırakıp ölüyorlar Türkler de insandı
Bana sigara ikram eden iki Türk ’e ben de konserve et verdim, fakat kabul etmediler Bu sığır etidir dediysem de inanmadılar Gerçekte anlamadılar O süre ellerimle kafama boynuz yapıp öküz gibi böğürdüm Güldüler Ben de güldüm Orada savaş meydanında etrafımız askerlerin cesetleriyle doluydu, biz düşmandık ve birbirimize gülüyorduk Bana sigara ikram eden Türklerden bir “sen no İngiliz diye şaşırarak sordu “Ben İngiliz değilim dedim Sonra elini uzattı “ben TÜRK dedi Bana uzatılan eli tuttum Orada, Gelibolu ’nun en kanlı savaşlarının yapıldığı o tepede, el sıkıştık Ben bundan böyle bu adamla nasıl düşman olabilirdim? Ben bu adamla neden düşman olmuştum ancak? Düşmanım o anda artık arkadaş Türk olmuştu
Ben bu savaşta ölmeyi reddediyorum
Bu benim savaşım değil
Lakin yaşamak için de hiç isteğim kalmadı
Tanrım günahlarımı affet
Hepinizi çok seviyorum
Sonsuza Dek sizin oğlunuz
Alistair John TAYLOR
GELİBOLU 1915 *