Canakkale savaşının bilinmeyen hikayeleri kısaca
BULUTUN KORUMASI
Menkıbelerde bir başka mucizevi yardım da bir İngiliz Alayının bulutların icinde kayboluşu bicimindedir Olay şu şekilde anlatılmaktadır;
O gun Kraliyet Alayı taze kuvvetlerle bu saldırıda gorev aldı Sağ cenahta yer alan bu alay, daha az bir mukavemetle karşılaştığı icin hızla ilerlemeye başlamıştı Alay, Azmak Deresi ’ nin kuru yatağını gecmiş, Kayacık Ağrılı mevkiinden Damakcı Bayırı ’na doğru yuruyordu Karşılarında kucuk bir tepe vardı Tepenin uzerinde garip, soluk renkte bir bulut durmaktaydıalay, sol taraftaki Ağıl Dere ’ ye inmeden tepeye doğru ilerledi ve bulutun icine girip kayboldular Yani alanda askerlerin Mestan Tepe ’ den şaşkın bakışları arasında 78 değişik bulutla daha birleşerek Trakya istikametine doğru ucup gittiler Orada bulunan 267 İngiliz askerinden hicbirinin izine bir daha rastlanamamıştır
imagescanakkalesavasininbilinmeyenhikayeleri5b0e421aa0be5
KINALI HASAN
Canakkale ’de araştırmacıyazar Salim Dağ ile beraberiz Salim Bey ’in hazırlamış olduğu bircok kitabın konusunu Canakkale Muharebeleri teşkil ediyor Edirneli bu muhterem insan, Kayseri ’de de oğretmenlik yapmış Bendeniz de Kayserili bir eğitimci olarak Edirne ’de beş yıl oğretmenlik yaptığım icin ortak taraflarımız da coktu Benim Canakkale ’yi gezmek gibi, onun da anlatmak gibi bir gorevi vardı Boylece onun tatlı dilinden Canakkale ile ilgili birkac hatırayı da dinleme fırsatı buldum
Bunlardan birisi Canakkale ’de şehit olan askerlerimizden Yozgatlı Hasan ’la ilgili Yozgatlı Hasan ’ın lakabı da “Kınalı Hasan olmuş Canakkale ’de
Hasan, Yozgat ilinin Sorgun kazasına bağlı Kara Yakuplar koyunden… Daha bıyıkları terlememiş bu delikanlı, kendisi gibi gencecik arkadaşları ile beraber yayan yapıldak yuruyerek Yozgat ’tan cıkıp Canakkale ’ye ulaşmışlar Burada 64 Piyade Alayı, 1 Tabur, 2 Boluğe intisap edip cakı gibi Mehmetcik olmuşlar Zaten taburlar, alaylar Canakkale ’de eriyip bittiği icin cepheye gelen gonullulere şiddetle ihtiyac vardır
İkinci boluğun komutanı Yuzbaşı Sırrı Bey, askerlerini savaşa hazırlamak icin onların talimlerinden boş kalan istirahat anlarında onlarla tanışıp konuşmaya başlardı Boyle bir vakitte Yuzbaşı Sırrı Bey, Yozgatlı Hasan ’la da tanıştı Hasan ’ın başındaki kına Sırrı Bey ’in dikkatini cekti Cepheye gelen askerlerin sağ ellerinde, sağ elinin uc parmağında ya da sağ ayağının parmaklarında kına gormeye alışıktı Sırrı Bey ama baştaki kınayı ilk defa goruyordu Hasan ’a bunun manasının ne olduğunu sorduğunda Hasan utandı, uzuldu ve dedi ki komutanına:
Komutanım, buraya geleceğim vakit anam yaktı bu kınayı Ben de niye diye sormadım
Sırrı Bey:
Oyleyse bir mektup yaz da sor bakalım, biz de oğrenmiş olalım
Hasan:
Ben yazı yazmasını bilmem ki komutanım
Sırrı Bey:
Oyleyse sen soyle boluk yazıcısı yazsın koyune, bakalım ne cevap gelecek?
Hasan:
Baş ustune komutanım
Bir istirahat anında boluk yazıcısı Hasan ’ın yanına gelir Hasan soyler, o yazar Selam kelamdan sonra Hasan, bulunduğu yerin guzelliğinden, ciceklerin kokusundan, arkadaşlarının dostluğundan, komutanının tatlı dilinden bahsettikten sonra, konuyu kınaya getirir
Anacığım, kumandanım sacımdaki kınayı sordu, ben bilemedim Arkadaşlarımın arasında mahcup oldum Kardeşlerimi askere gonderirken sakın onların saclarını kınalama Onlar benim gibi mahcup olmasınlar Kınanın bir manası varsa bildir de kumandanıma soyleyeyim
Mektup Yozgat yollarına cıkar Cevap gelir mi gelmez mi, anasına ulaşsa okur mu, okutur mu belli değil Lakin Canakkale ’de sırtlan gibi saldıran duşmana karşı koymak lazım geldiği icin ihtiyat kuvvetlerinin fazla bekleyecek zamanı yoktur 2 Boluk de savaşın en cetin alanlarında gorev yapar Bu oyle bir harptir ki, dunyada eşi benzeri olmayan bir vahşet yaşanmaktadır Anadolu ’nun kınalı koc yiğitleri, ellerindeki kıt imkanlarla, adeta etten bir duvar orup duşmana gecit vermeden namusları icin, vatan icin buruşmaya başlamışlardır Bu ateş cehenneminde nice kınalı koc yiğitlerimiz, korpecik delikanlılarımız şehit olmakta, Avrupalının kan icen canavar makineleri, gemileri, topları Gelibolu ’yu bir kan golune cevirmektedir
Aradan iki ay gecmiştir Bir gun Yuzbaşı Sırrı Bey ’in boluk karargahına birkac mektup ulaşmıştır Yozgat ’ın Sorgun İlcesi Kara Yakuplar koyunun koy katibi mektubu Hasan ’ın anasına ulaştırmış ve anasının soylediklerini de yazıp cepheye yollamış Mektup da anası şunları yazmış:
“Yavrum, Hasanım, Kınalı Kuzum,
Mektubun geldi, sanki dunyalar benim oldu Koy katibi okudu, ben ağladım Kumandanını pek sevmişsin, ne guzel! O senin babının yarısıdır Sakın ola yavrum kumandanının emrinden cıkma, onunden aykırı gecme Ateşe bas dese basasın yavrum Kars ’tan, Siirt ’ten, Adana ’dan, Uşak ’tan arkadaşların olmuş Birbirinizi cok sevip iyi gecinirmişsiniz Elbette oylesi yakışır yavrum Onlar senin dunya ahret hakiki kardeşlerindir Sakın onları incitme yavrum Sudumu sana helal etmem Kumandanın sacındaki kınayı sormuş Bunda bilmeyecek ne varmış ki yavrum? Bizim burada Allah icin kurban secilen kocların başını kına ile suslerler Ben de dort kardeşin icerisinde en cok seni sevdiğim icin seni Hz İsmail ’e kardeş sectim O da kurban edilmek istendiğinde kınalanmamış mıydı? Yavrum, kıyamet gunu, mahşer yerinde, o kına senin işaretin olacak, o kalabalıkta seni kolayca bulacağım Aha işte benim kınalı kuzum da burada deyip seni bağrına basacağım
Anan Hatce
Sırrı Bey, iki gozu iki ceşme mektubu okur Sonra posta erini cağırır
Şu Yozgatlı Kınalı Hasan ’ı bulun bakalım Mektubunu ona ben okuyacağım, onun okuması yoktu
Cok gecmez posta eri geri doner
Kumandanım Hasan bir hafta once Arıburnu ’ndaki şiddetli muharebede Hakk ’a yurumuş
Sırrı Bey, orada goz yaşarı icerisinde yana yakıla bağırmaya başlar:
Bilmeliydim, bilmeliydim Kurbanların kınalı olması gerek Bu yiğitlerin hepsi de kınalı… vatana kurban secilip gonderildiler Bunların hepsi de kınalı kuzu, hepsi de Hasan gibi… Bilmeliydim, bilmeliydim
SEYİT ONBAŞI (18891939)
Seyit Onbaşı, 1889 yılının Eylul ayında Havran İlcesi Camlık (Manastır) koyunde dunyaya geldi Babasının adı Abdurrahman, annesinin ki Emine idi Seyit, 1909 yılının Nisan ayı başlarında askere alındı 1912′de Balkan Savaşları ’na katıldı Savaş bitiğinde terhis edilmedi ve topcu eri olarak Canakkale Cephesi ’nde gorev aldı Canakkale Savaşları ’nda gosterdiği kahramanlıkla adını Turk tarihine yazdırdı 18 Mart Deniz Savaşı sırasında, Rumeli Mecidiye Tabyası ’nda ayakta kalabilen tek top vardı onun da mermi kaldıran vinci bozulmuştu Seyit Onbaşı buyuk bir gucle 215 Okkalık mermiyi uc kez kaldırarak namlunun ucuna surmuş ve bu kahramanlığı ile Ocean gemisi buyuk bir yara almıştı Seyit Onbaşı 1918 sonbaharında koyune dondu Sanatı olan ormancılık ve komurculuğe devam etti 1934 tarihinde yururluğe konan soyadı yasasıyla “Cabuk soyadını aldı 1939 yılında akciğerlerindeki rahatsızlık nedeniyle vefat etti
BULUTUN KORUMASI
Menkıbelerde bir başka mucizevi yardım da bir İngiliz Alayının bulutların icinde kayboluşu bicimindedir Olay şu şekilde anlatılmaktadır;
O gun Kraliyet Alayı taze kuvvetlerle bu saldırıda gorev aldı Sağ cenahta yer alan bu alay, daha az bir mukavemetle karşılaştığı icin hızla ilerlemeye başlamıştı Alay, Azmak Deresi ’ nin kuru yatağını gecmiş, Kayacık Ağrılı mevkiinden Damakcı Bayırı ’na doğru yuruyordu Karşılarında kucuk bir tepe vardı Tepenin uzerinde garip, soluk renkte bir bulut durmaktaydıalay, sol taraftaki Ağıl Dere ’ ye inmeden tepeye doğru ilerledi ve bulutun icine girip kayboldular Yani alanda askerlerin Mestan Tepe ’ den şaşkın bakışları arasında 78 değişik bulutla daha birleşerek Trakya istikametine doğru ucup gittiler Orada bulunan 267 İngiliz askerinden hicbirinin izine bir daha rastlanamamıştır
imagescanakkalesavasininbilinmeyenhikayeleri5b0e421aa0be5
KINALI HASAN
Canakkale ’de araştırmacıyazar Salim Dağ ile beraberiz Salim Bey ’in hazırlamış olduğu bircok kitabın konusunu Canakkale Muharebeleri teşkil ediyor Edirneli bu muhterem insan, Kayseri ’de de oğretmenlik yapmış Bendeniz de Kayserili bir eğitimci olarak Edirne ’de beş yıl oğretmenlik yaptığım icin ortak taraflarımız da coktu Benim Canakkale ’yi gezmek gibi, onun da anlatmak gibi bir gorevi vardı Boylece onun tatlı dilinden Canakkale ile ilgili birkac hatırayı da dinleme fırsatı buldum
Bunlardan birisi Canakkale ’de şehit olan askerlerimizden Yozgatlı Hasan ’la ilgili Yozgatlı Hasan ’ın lakabı da “Kınalı Hasan olmuş Canakkale ’de
Hasan, Yozgat ilinin Sorgun kazasına bağlı Kara Yakuplar koyunden… Daha bıyıkları terlememiş bu delikanlı, kendisi gibi gencecik arkadaşları ile beraber yayan yapıldak yuruyerek Yozgat ’tan cıkıp Canakkale ’ye ulaşmışlar Burada 64 Piyade Alayı, 1 Tabur, 2 Boluğe intisap edip cakı gibi Mehmetcik olmuşlar Zaten taburlar, alaylar Canakkale ’de eriyip bittiği icin cepheye gelen gonullulere şiddetle ihtiyac vardır
İkinci boluğun komutanı Yuzbaşı Sırrı Bey, askerlerini savaşa hazırlamak icin onların talimlerinden boş kalan istirahat anlarında onlarla tanışıp konuşmaya başlardı Boyle bir vakitte Yuzbaşı Sırrı Bey, Yozgatlı Hasan ’la da tanıştı Hasan ’ın başındaki kına Sırrı Bey ’in dikkatini cekti Cepheye gelen askerlerin sağ ellerinde, sağ elinin uc parmağında ya da sağ ayağının parmaklarında kına gormeye alışıktı Sırrı Bey ama baştaki kınayı ilk defa goruyordu Hasan ’a bunun manasının ne olduğunu sorduğunda Hasan utandı, uzuldu ve dedi ki komutanına:
Komutanım, buraya geleceğim vakit anam yaktı bu kınayı Ben de niye diye sormadım
Sırrı Bey:
Oyleyse bir mektup yaz da sor bakalım, biz de oğrenmiş olalım
Hasan:
Ben yazı yazmasını bilmem ki komutanım
Sırrı Bey:
Oyleyse sen soyle boluk yazıcısı yazsın koyune, bakalım ne cevap gelecek?
Hasan:
Baş ustune komutanım
Bir istirahat anında boluk yazıcısı Hasan ’ın yanına gelir Hasan soyler, o yazar Selam kelamdan sonra Hasan, bulunduğu yerin guzelliğinden, ciceklerin kokusundan, arkadaşlarının dostluğundan, komutanının tatlı dilinden bahsettikten sonra, konuyu kınaya getirir
Anacığım, kumandanım sacımdaki kınayı sordu, ben bilemedim Arkadaşlarımın arasında mahcup oldum Kardeşlerimi askere gonderirken sakın onların saclarını kınalama Onlar benim gibi mahcup olmasınlar Kınanın bir manası varsa bildir de kumandanıma soyleyeyim
Mektup Yozgat yollarına cıkar Cevap gelir mi gelmez mi, anasına ulaşsa okur mu, okutur mu belli değil Lakin Canakkale ’de sırtlan gibi saldıran duşmana karşı koymak lazım geldiği icin ihtiyat kuvvetlerinin fazla bekleyecek zamanı yoktur 2 Boluk de savaşın en cetin alanlarında gorev yapar Bu oyle bir harptir ki, dunyada eşi benzeri olmayan bir vahşet yaşanmaktadır Anadolu ’nun kınalı koc yiğitleri, ellerindeki kıt imkanlarla, adeta etten bir duvar orup duşmana gecit vermeden namusları icin, vatan icin buruşmaya başlamışlardır Bu ateş cehenneminde nice kınalı koc yiğitlerimiz, korpecik delikanlılarımız şehit olmakta, Avrupalının kan icen canavar makineleri, gemileri, topları Gelibolu ’yu bir kan golune cevirmektedir
Aradan iki ay gecmiştir Bir gun Yuzbaşı Sırrı Bey ’in boluk karargahına birkac mektup ulaşmıştır Yozgat ’ın Sorgun İlcesi Kara Yakuplar koyunun koy katibi mektubu Hasan ’ın anasına ulaştırmış ve anasının soylediklerini de yazıp cepheye yollamış Mektup da anası şunları yazmış:
“Yavrum, Hasanım, Kınalı Kuzum,
Mektubun geldi, sanki dunyalar benim oldu Koy katibi okudu, ben ağladım Kumandanını pek sevmişsin, ne guzel! O senin babının yarısıdır Sakın ola yavrum kumandanının emrinden cıkma, onunden aykırı gecme Ateşe bas dese basasın yavrum Kars ’tan, Siirt ’ten, Adana ’dan, Uşak ’tan arkadaşların olmuş Birbirinizi cok sevip iyi gecinirmişsiniz Elbette oylesi yakışır yavrum Onlar senin dunya ahret hakiki kardeşlerindir Sakın onları incitme yavrum Sudumu sana helal etmem Kumandanın sacındaki kınayı sormuş Bunda bilmeyecek ne varmış ki yavrum? Bizim burada Allah icin kurban secilen kocların başını kına ile suslerler Ben de dort kardeşin icerisinde en cok seni sevdiğim icin seni Hz İsmail ’e kardeş sectim O da kurban edilmek istendiğinde kınalanmamış mıydı? Yavrum, kıyamet gunu, mahşer yerinde, o kına senin işaretin olacak, o kalabalıkta seni kolayca bulacağım Aha işte benim kınalı kuzum da burada deyip seni bağrına basacağım
Anan Hatce
Sırrı Bey, iki gozu iki ceşme mektubu okur Sonra posta erini cağırır
Şu Yozgatlı Kınalı Hasan ’ı bulun bakalım Mektubunu ona ben okuyacağım, onun okuması yoktu
Cok gecmez posta eri geri doner
Kumandanım Hasan bir hafta once Arıburnu ’ndaki şiddetli muharebede Hakk ’a yurumuş
Sırrı Bey, orada goz yaşarı icerisinde yana yakıla bağırmaya başlar:
Bilmeliydim, bilmeliydim Kurbanların kınalı olması gerek Bu yiğitlerin hepsi de kınalı… vatana kurban secilip gonderildiler Bunların hepsi de kınalı kuzu, hepsi de Hasan gibi… Bilmeliydim, bilmeliydim
SEYİT ONBAŞI (18891939)
Seyit Onbaşı, 1889 yılının Eylul ayında Havran İlcesi Camlık (Manastır) koyunde dunyaya geldi Babasının adı Abdurrahman, annesinin ki Emine idi Seyit, 1909 yılının Nisan ayı başlarında askere alındı 1912′de Balkan Savaşları ’na katıldı Savaş bitiğinde terhis edilmedi ve topcu eri olarak Canakkale Cephesi ’nde gorev aldı Canakkale Savaşları ’nda gosterdiği kahramanlıkla adını Turk tarihine yazdırdı 18 Mart Deniz Savaşı sırasında, Rumeli Mecidiye Tabyası ’nda ayakta kalabilen tek top vardı onun da mermi kaldıran vinci bozulmuştu Seyit Onbaşı buyuk bir gucle 215 Okkalık mermiyi uc kez kaldırarak namlunun ucuna surmuş ve bu kahramanlığı ile Ocean gemisi buyuk bir yara almıştı Seyit Onbaşı 1918 sonbaharında koyune dondu Sanatı olan ormancılık ve komurculuğe devam etti 1934 tarihinde yururluğe konan soyadı yasasıyla “Cabuk soyadını aldı 1939 yılında akciğerlerindeki rahatsızlık nedeniyle vefat etti