nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
Çanakkale savaşının bilinmez yönleri
Çanakkale savaşının bilimeyen birçok yönü vardır işte Çanakkale savaşı hakkında meçhul yönlerden bazıları;
Çanakkale, Birinci Cihan Harbi'nde savaştığımız cephelerden sadece bir parça başına fakat en önemlisiydi Balkan Savaşları'ndan sonra İtilaf devletleri adı altında toplanan İngiltere, Fransa, Rusya, Osmanlı Devleti'nin güçsüzlüğünü görerek savaş açtılar İstanbul, hükümet merkezinin ve tüm cephelerin idare edildiği yer olan Harbiye Nezareti'nin bulunduğu kent olması ve İtilaf devletlerinin Çanakkale Cephesini açmalarındaki yegane niyet olması hasebiyle Çanakkale Savaşı'nı daha bir içten yaşamıştı
Savaşın yapıldığı 1915 senesinde devrin padişahı Sultan 5 Mehmet Reşad Han, Bahriye nazırı ise Cemal Paşa idi Bu savaşta ordu kumandanlarımız Esat Paşa, Vehip Paşa, Mahmut Kamil Paşa, Cemal Paşa, Liman Von Sanders Paşa, Von der Golç Paşa'ydı Mustafa Kemal Paşa, Çanakkale Savaşı'nda hemen şimdi yarbay rütbesinde olduğundan ordu komutanı değildi
25 Nisan 1915'te Arıburnu'na meydana çıkan düşman kuvvetlerini, Mustafa Kemal'in komuta ettiği 19 Tümen Conkbayırı'nda durdurdu Mustafa Kemal, bu başarı üstüne albaylığa yükseldi
İŞGALCİLERİN OSMANLI PARASI BİLE HAZIRDI
İtilaf Devletleri kendilerinden pek emindiler fakat, iki haftada bu savaşı kazanıp İstanbul'a gireceklerine inanıyorlardı Hatta Osmanlı parası yerine kullanılmak üzere, 60 gümüş kuruşa karşılık gelen on şilin bedel para dahi bastırmışlardı
Aynı inanç ve beklenti, o dönemde İstanbul'da yaşamış azınlıklarda da mevcuttu İngiliz ve Fransız askerlerinin şehre girdikleri andaki geçit törenini seyredebilmek için İstiklal Caddesi'ndeki bütün vitrinleri kiralamışlar, İngiliz komutanlarını aklında bulundurmak için özel mekanlar hazırlamışlar, hatta evlerinin pencerelerine İngiliz ve Yunan bayrakları asmışlardı
ÖLÜM İNDİRMEDE GÖKLER, ÖLÜ PÜSKÜRTMEDE YER
Çanakkale Savaşı'nın ilk çarpışması 19 Şubat 1915'te başladı Türk bataryaları, silahlarının kısa menzilli olması hasebiyle karşılık veremiyorlardı Lakin belli başlı büyük harekat 18 Mart 1915'te yapıldı Çanakkale Boğazı'nı geçmeye kalkan İngiliz ve Fransız donanması ağır kayıplar verince, Gelibolu Yarımadası'na asker çıkarmaya karar verdiler Savaş, Çanakkale'nin bütün cephelerinde çok şiddetli geçti Fakat bazılarında göğüs göğüse, süngü süngüye çarpışmalar oluyor, Türk askeri pozitif mermisi olmadığından iki düşman askerini sırt sırta eşit getirip tek kurşunla vurmaya çalışıyordu Buna mukabil düşman askeri, gökten boşanırcasına yağan sağanak yağmurlar gibi, Türk topraklarına kurşun yağdırıyordu Tıpkı Mehmet Akif'in söylediği gibi: Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer O ne mükemmel tipidir: Savrulur enkazı beşer
MEKTEPLİ TALEBELER CEPHEYE KOŞTU
Çanakkale, İstanbul'un selameti için fazla önemliydi İşte bu yüzden tüm imkanlar seferber edilmiş, askere alınma yaşı on beşe değin düşmüş, bir fazla lise talebesi okulu yarıda bırakıp, öğretmenleriyle birlikte cepheye koşmuştu Ülkemizin en eğitimli ve en nezih insanları, bu savaşta mukaddes değerlerimiz uğruna canlarını feda ettiler Buna en hoş örnek İstanbul Erkek Lisesi ve İstanbul Tıp Fakültesi'dir Savaşa gönüllü dışarı giden buöğrencilerin hiçbiri okullarına geri dönemedi Tıbbiye, bu sebeple 1921 yılında mezun veremedi
Türk milleti için böylesine mühim bir savaş için hanedan da bîgane kalamamış, şehzadeler bilfiil cepheye artan bir şekilde savaşa iştirak etmişler, orduya moral vermişlerdi Padişah çocuklarını yanlarında bakmak Türk ordusuna öyle büyük bir şevk verdi ki, tüm mahrumiyet ve imkansızlıklara karşın büyük bir azimle savaştılar düşman sürüleriyle
ŞEHZADELER DE CEPHEDE
Ordumuzla bilfiil hizmet eden şehzadelerimiz:
Sahra topçu binbaşı Şehzade Abdurrahim Efendi (Sultan 2 Abdülhamid'in oğlu) Süvari Sınıfı yüzbaşı Şehzade Osman Fuat Efendi (Sultan 5 Murat'ın torunu) Piyade kaymakamı (yarbay) Abdülhalim Efendi (Sultan Abdülmecit'in torunu, Şehzade Süleyman Efendi'nin oğlu) Piyade Mülazımı evvel (üsteğmen) Şehzade Ömer Faruk Efendi (Son halîfe Abdülmecid Efendi'nin oğlu) Mülazımı sanî (Teğmen) Şehzade Şerafeddin Efendi (Sultan Abdülmecit'in torunu, Şehzade Süleyman Efendi'nin oğlu) Süvari Sınıfı Mülazımı evvel (üsteğmen) Şehzade Ahmet Nûreddin Efendi (Sultan 2 Abdülhamid'in oğlu) *
Çanakkale savaşının bilimeyen birçok yönü vardır işte Çanakkale savaşı hakkında meçhul yönlerden bazıları;
Çanakkale, Birinci Cihan Harbi'nde savaştığımız cephelerden sadece bir parça başına fakat en önemlisiydi Balkan Savaşları'ndan sonra İtilaf devletleri adı altında toplanan İngiltere, Fransa, Rusya, Osmanlı Devleti'nin güçsüzlüğünü görerek savaş açtılar İstanbul, hükümet merkezinin ve tüm cephelerin idare edildiği yer olan Harbiye Nezareti'nin bulunduğu kent olması ve İtilaf devletlerinin Çanakkale Cephesini açmalarındaki yegane niyet olması hasebiyle Çanakkale Savaşı'nı daha bir içten yaşamıştı
Savaşın yapıldığı 1915 senesinde devrin padişahı Sultan 5 Mehmet Reşad Han, Bahriye nazırı ise Cemal Paşa idi Bu savaşta ordu kumandanlarımız Esat Paşa, Vehip Paşa, Mahmut Kamil Paşa, Cemal Paşa, Liman Von Sanders Paşa, Von der Golç Paşa'ydı Mustafa Kemal Paşa, Çanakkale Savaşı'nda hemen şimdi yarbay rütbesinde olduğundan ordu komutanı değildi
25 Nisan 1915'te Arıburnu'na meydana çıkan düşman kuvvetlerini, Mustafa Kemal'in komuta ettiği 19 Tümen Conkbayırı'nda durdurdu Mustafa Kemal, bu başarı üstüne albaylığa yükseldi
İŞGALCİLERİN OSMANLI PARASI BİLE HAZIRDI
İtilaf Devletleri kendilerinden pek emindiler fakat, iki haftada bu savaşı kazanıp İstanbul'a gireceklerine inanıyorlardı Hatta Osmanlı parası yerine kullanılmak üzere, 60 gümüş kuruşa karşılık gelen on şilin bedel para dahi bastırmışlardı
Aynı inanç ve beklenti, o dönemde İstanbul'da yaşamış azınlıklarda da mevcuttu İngiliz ve Fransız askerlerinin şehre girdikleri andaki geçit törenini seyredebilmek için İstiklal Caddesi'ndeki bütün vitrinleri kiralamışlar, İngiliz komutanlarını aklında bulundurmak için özel mekanlar hazırlamışlar, hatta evlerinin pencerelerine İngiliz ve Yunan bayrakları asmışlardı
ÖLÜM İNDİRMEDE GÖKLER, ÖLÜ PÜSKÜRTMEDE YER
Çanakkale Savaşı'nın ilk çarpışması 19 Şubat 1915'te başladı Türk bataryaları, silahlarının kısa menzilli olması hasebiyle karşılık veremiyorlardı Lakin belli başlı büyük harekat 18 Mart 1915'te yapıldı Çanakkale Boğazı'nı geçmeye kalkan İngiliz ve Fransız donanması ağır kayıplar verince, Gelibolu Yarımadası'na asker çıkarmaya karar verdiler Savaş, Çanakkale'nin bütün cephelerinde çok şiddetli geçti Fakat bazılarında göğüs göğüse, süngü süngüye çarpışmalar oluyor, Türk askeri pozitif mermisi olmadığından iki düşman askerini sırt sırta eşit getirip tek kurşunla vurmaya çalışıyordu Buna mukabil düşman askeri, gökten boşanırcasına yağan sağanak yağmurlar gibi, Türk topraklarına kurşun yağdırıyordu Tıpkı Mehmet Akif'in söylediği gibi: Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer O ne mükemmel tipidir: Savrulur enkazı beşer
MEKTEPLİ TALEBELER CEPHEYE KOŞTU
Çanakkale, İstanbul'un selameti için fazla önemliydi İşte bu yüzden tüm imkanlar seferber edilmiş, askere alınma yaşı on beşe değin düşmüş, bir fazla lise talebesi okulu yarıda bırakıp, öğretmenleriyle birlikte cepheye koşmuştu Ülkemizin en eğitimli ve en nezih insanları, bu savaşta mukaddes değerlerimiz uğruna canlarını feda ettiler Buna en hoş örnek İstanbul Erkek Lisesi ve İstanbul Tıp Fakültesi'dir Savaşa gönüllü dışarı giden buöğrencilerin hiçbiri okullarına geri dönemedi Tıbbiye, bu sebeple 1921 yılında mezun veremedi
Türk milleti için böylesine mühim bir savaş için hanedan da bîgane kalamamış, şehzadeler bilfiil cepheye artan bir şekilde savaşa iştirak etmişler, orduya moral vermişlerdi Padişah çocuklarını yanlarında bakmak Türk ordusuna öyle büyük bir şevk verdi ki, tüm mahrumiyet ve imkansızlıklara karşın büyük bir azimle savaştılar düşman sürüleriyle
ŞEHZADELER DE CEPHEDE
Ordumuzla bilfiil hizmet eden şehzadelerimiz:
Sahra topçu binbaşı Şehzade Abdurrahim Efendi (Sultan 2 Abdülhamid'in oğlu) Süvari Sınıfı yüzbaşı Şehzade Osman Fuat Efendi (Sultan 5 Murat'ın torunu) Piyade kaymakamı (yarbay) Abdülhalim Efendi (Sultan Abdülmecit'in torunu, Şehzade Süleyman Efendi'nin oğlu) Piyade Mülazımı evvel (üsteğmen) Şehzade Ömer Faruk Efendi (Son halîfe Abdülmecid Efendi'nin oğlu) Mülazımı sanî (Teğmen) Şehzade Şerafeddin Efendi (Sultan Abdülmecit'in torunu, Şehzade Süleyman Efendi'nin oğlu) Süvari Sınıfı Mülazımı evvel (üsteğmen) Şehzade Ahmet Nûreddin Efendi (Sultan 2 Abdülhamid'in oğlu) *