nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
Çanakkale Savaşının Sonuçları Maddeler Halinde
Çanakkale Savaşı, I Dünya Savaşı sırasında 19151916 yılları aralarında Gelibolu Yarımadası'nda Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasında yapılan deniz ve kara muharebeleridir
Çanakkale Cephesi ’nin deniz harekatı (Boğaz ’ın zorlanması), kuşkusuz basmakalıp bir askeri harekat veya muharebe olayı değildir Boğazlar, konumu ve tarihi önemi itibariyle, İstanbul Karadeniz kapısı, Çanakkale de Ege Denizi kapısı olarak, geçmişte taşıdıkları ve çağımızda taşımakta oldukları stratejik ağırlık ve değer açısından her zaman birlikte mütalaa edilmiş ve edilmektedir
Her iki boğaz, klasik ve kuytu çerçevede yalnızca Akdeniz ’i Karadeniz ’e, Avrupa ’yı Asya ’ya bağlayan su geçitleri ya da köprüler yok, Akdeniz ’in öbür önemli su geçitlerinden Cebelitarık ve Süveyş kanalı ile de bütünleşerek, dünyanın büyük denizlerini (Atlas ve Hint okyanusu gibi) ve büyük kıta kara parçalarını birbirine bağlayan, daha geniş anlamdaki jeopolitik konumuyla, dünya siyaset ve iktisadiyatı üzerine olan etkilerini bu gün de korumaktadır
Sahiden tarihin eski dönemlerinden beri ön planda, Avrupa ve Asya ülkeleri arasında başlamış olan ekonomik, ticari ve siyasi ilişkilerle, askeri hareketler, sürekli olarak Boğazlar bölgesinde cereyan etmiştir
Boğazların tarihin akışı içindeki stratejik durumu ve jeopolitik konumuyla ilgili yukarıdaki kısa açıklamaların ışığı altında, Çanakkale Muharebelerinin sonuçları üzerindeki değerlendirmeler, şüphesiz daha bir siklet ve kasıt taşıyacaktır
Birinci Dünya Harbi öncesinin esas büyük devletlerinden Almanya ’nın, Drang Nach Osten (doğuya doğru) politikası Rusya ’nın ılık denizlere varmak emelleri; İngiltere ’nin, denizlere dominant olan dünyaya etken olur teorisine dayanarak, özellikle XIX yüzyıldan bu yanlamasına güttüğü Rusya ’nın Akdeniz ’e çıkmasını engelleme siyaseti, her zaman Türk boğazlarında düğümlenmektedir
Boğazların bu kavga götürmez önemi konusunda Napolyon “İstanbul bir anahtardır Istanbul ’a hakim olan dünyaya hükmedecektir
Eğer Rusya, Çanakkale Boğazı ’nı ele geçirecek olursa, Tulon, Napoli ve Korfu kapılarına dayanmış olacaktır demekle, Fransa ’nın Boğazlar üzerindeki duyarlılığını açık seçik ortaya koymuş olmaktadır
Rusya ’nın görüşüyse, Genelkurmay Başkanı Kropatki ’nin bir raporunda; XX yüzyılda Rusya ’nın en manâlı işinin, Istanbul Boğazı ’nı fethetmek olduğuna işaretle, Osmanlı Devleti ’ni, Boğazı Rusya ’ya bırakmaya hazırlamalı ve Almanya ile anlaşma yapmalıdır biçiminde ifadesini bulmaktadır
Büyük devletlerin Boğazlar üzerindeki kısaca açıklanan bu emelleri, onları kendi aralarında da rahat birtakım mücadelelere yöneltmiştir
Nitekim, Rus Dışişleri Bakanı Sazanof, Çar kadar da onaylanan bir raporunda; Boğazların dinç bir devletin eline geçmesi, bütün Güney Rusya ’nın idareli hayatının, o devletin egemenliği altına girmesidir demekte ve bu durumun önlenmesi için, Istanbul ’un alınmasını önermektedir
öte yandan Kasım 1911 ’de Rusya ’nın, Osmanlı Hükümeti ’ne Boğazlar üzerindeki istekleriyle ilgili bir notasından haberdar edilen Ingiltere ve Fransa, Rus isteklerini reddetmişlerdir
Keza Rusya ’nın bu ve buna benzer çeşitli tarihlerdeki yinelenen daha çoğu açlık ve baskılarının birbirini izlemesi, Osmanlı Devleti ’nin Birinci Dünya Savaşı ’nda Merkez Devletleri safına kaymasında büyük bir etmen olmuştu
Işte Boğazlar üzerindeki bu dar çıkar çatışmalarıdır ama, Ingiliz ve Fransızlar ’ı Istanbul ’u almaya ve Ruslar ’dan önce Karadeniz Boğazı ’na el atmaya yöneltmiş ve Çanakkale Cephesi ’nin açılmasında esas etken olmuşturRuslara silah ve araç gereç yardımı sorunuysa, savaşın yalnızca görünüşteki nedenini oluşturmuştur
Bu Nedenle büyük devletlerin Türk Boğazları üzerindeki tarihi emellerini ortaya koyarken, bu devletlerden Ingiltere ’nin bu cephenin açılmasında birinci derecede etkin rol aldığını da belirtmek dürüst olur
Kuşkusuz bu büyük bir yanılgıydı Ingilizler, Çanakkale ’deki Türk savunmasını ve askerini yalnızca matematiksel ölçülere vurup, onun yüksek manevi gücünü görmezlikten gelerek, büyük bir hesap hatasına düştüler ve sonunda, önce denizde, sonradan da karada hiç de beklemedikleri amansız cevabı aldılar
Çanakkale Savaşları, ilgili bütün ulusları içten etkilemiştir Avustralya ve Yeni Zelanda'da Anzak Günü adıyla her yıl uyumlu bir seremoni tekrarlanır *
Çanakkale Savaşı, I Dünya Savaşı sırasında 19151916 yılları aralarında Gelibolu Yarımadası'nda Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasında yapılan deniz ve kara muharebeleridir
Çanakkale Cephesi ’nin deniz harekatı (Boğaz ’ın zorlanması), kuşkusuz basmakalıp bir askeri harekat veya muharebe olayı değildir Boğazlar, konumu ve tarihi önemi itibariyle, İstanbul Karadeniz kapısı, Çanakkale de Ege Denizi kapısı olarak, geçmişte taşıdıkları ve çağımızda taşımakta oldukları stratejik ağırlık ve değer açısından her zaman birlikte mütalaa edilmiş ve edilmektedir
Her iki boğaz, klasik ve kuytu çerçevede yalnızca Akdeniz ’i Karadeniz ’e, Avrupa ’yı Asya ’ya bağlayan su geçitleri ya da köprüler yok, Akdeniz ’in öbür önemli su geçitlerinden Cebelitarık ve Süveyş kanalı ile de bütünleşerek, dünyanın büyük denizlerini (Atlas ve Hint okyanusu gibi) ve büyük kıta kara parçalarını birbirine bağlayan, daha geniş anlamdaki jeopolitik konumuyla, dünya siyaset ve iktisadiyatı üzerine olan etkilerini bu gün de korumaktadır
Sahiden tarihin eski dönemlerinden beri ön planda, Avrupa ve Asya ülkeleri arasında başlamış olan ekonomik, ticari ve siyasi ilişkilerle, askeri hareketler, sürekli olarak Boğazlar bölgesinde cereyan etmiştir
Boğazların tarihin akışı içindeki stratejik durumu ve jeopolitik konumuyla ilgili yukarıdaki kısa açıklamaların ışığı altında, Çanakkale Muharebelerinin sonuçları üzerindeki değerlendirmeler, şüphesiz daha bir siklet ve kasıt taşıyacaktır
Birinci Dünya Harbi öncesinin esas büyük devletlerinden Almanya ’nın, Drang Nach Osten (doğuya doğru) politikası Rusya ’nın ılık denizlere varmak emelleri; İngiltere ’nin, denizlere dominant olan dünyaya etken olur teorisine dayanarak, özellikle XIX yüzyıldan bu yanlamasına güttüğü Rusya ’nın Akdeniz ’e çıkmasını engelleme siyaseti, her zaman Türk boğazlarında düğümlenmektedir
Boğazların bu kavga götürmez önemi konusunda Napolyon “İstanbul bir anahtardır Istanbul ’a hakim olan dünyaya hükmedecektir
Eğer Rusya, Çanakkale Boğazı ’nı ele geçirecek olursa, Tulon, Napoli ve Korfu kapılarına dayanmış olacaktır demekle, Fransa ’nın Boğazlar üzerindeki duyarlılığını açık seçik ortaya koymuş olmaktadır
Rusya ’nın görüşüyse, Genelkurmay Başkanı Kropatki ’nin bir raporunda; XX yüzyılda Rusya ’nın en manâlı işinin, Istanbul Boğazı ’nı fethetmek olduğuna işaretle, Osmanlı Devleti ’ni, Boğazı Rusya ’ya bırakmaya hazırlamalı ve Almanya ile anlaşma yapmalıdır biçiminde ifadesini bulmaktadır
Büyük devletlerin Boğazlar üzerindeki kısaca açıklanan bu emelleri, onları kendi aralarında da rahat birtakım mücadelelere yöneltmiştir
Nitekim, Rus Dışişleri Bakanı Sazanof, Çar kadar da onaylanan bir raporunda; Boğazların dinç bir devletin eline geçmesi, bütün Güney Rusya ’nın idareli hayatının, o devletin egemenliği altına girmesidir demekte ve bu durumun önlenmesi için, Istanbul ’un alınmasını önermektedir
öte yandan Kasım 1911 ’de Rusya ’nın, Osmanlı Hükümeti ’ne Boğazlar üzerindeki istekleriyle ilgili bir notasından haberdar edilen Ingiltere ve Fransa, Rus isteklerini reddetmişlerdir
Keza Rusya ’nın bu ve buna benzer çeşitli tarihlerdeki yinelenen daha çoğu açlık ve baskılarının birbirini izlemesi, Osmanlı Devleti ’nin Birinci Dünya Savaşı ’nda Merkez Devletleri safına kaymasında büyük bir etmen olmuştu
Işte Boğazlar üzerindeki bu dar çıkar çatışmalarıdır ama, Ingiliz ve Fransızlar ’ı Istanbul ’u almaya ve Ruslar ’dan önce Karadeniz Boğazı ’na el atmaya yöneltmiş ve Çanakkale Cephesi ’nin açılmasında esas etken olmuşturRuslara silah ve araç gereç yardımı sorunuysa, savaşın yalnızca görünüşteki nedenini oluşturmuştur
Bu Nedenle büyük devletlerin Türk Boğazları üzerindeki tarihi emellerini ortaya koyarken, bu devletlerden Ingiltere ’nin bu cephenin açılmasında birinci derecede etkin rol aldığını da belirtmek dürüst olur
Kuşkusuz bu büyük bir yanılgıydı Ingilizler, Çanakkale ’deki Türk savunmasını ve askerini yalnızca matematiksel ölçülere vurup, onun yüksek manevi gücünü görmezlikten gelerek, büyük bir hesap hatasına düştüler ve sonunda, önce denizde, sonradan da karada hiç de beklemedikleri amansız cevabı aldılar
Çanakkale Savaşları, ilgili bütün ulusları içten etkilemiştir Avustralya ve Yeni Zelanda'da Anzak Günü adıyla her yıl uyumlu bir seremoni tekrarlanır *