iltasyazilim
FD Üye
Çanakkale Zaferinde Yaşanan Olaylar Nelerdir,
Çanakkale Zaferinde Hangi Olaylar Yaşanmıştır,
BENİM GÖZLERİM GÖRECEĞİNİ GÖRDÜ
O gün Boğaz tabyaları aralarında en çok meslek gören ve en çok hasara uğrayan Rumeli Mecidiyesi Bataryası oldu Sabah beri muharebenin en şiddetli anlarında dahi iki sahil aralarında gidip gelmekten çekinmemiş olan Müstahkem Mevki Komutanı Cevat Paşa, tabyanın feci durumunu haber aldığı zaman tekrar motora atlayıp Çimenlik İskelesi'nden karşı sahile hareket etti Cephaneliği berhava olan tabyanın durumu hazindi İstihkam yıkıntıları arasında dolaşmakta olduğu sırada bir ağacın altına uzanmış olan bir askerin hali dikkatini çekti ve yanına gidip
Ne var evlat ?diye sordu
Nefer anında yerinden fırlayıp duruş vaziyeti aldı Çünkü sesi tanımıştı Lakin gözleri başka tarafa bakıyordu
Gözlerine bir şey mi oldu oğlum?
O vakit nefer tok sesiyle Üzülmeyin efendimdiye cevap verdi benim gözlerim göreceğini fark etti( Evet düşman gemilerine tam isabet kaydedilmiş ve Oceandestroyeri hareket edemez hale getirilmişti)
Cevat Paşa sessiz gürültüsüz ağlar
SEYİT ALİ ONBAŞI:
Çanakkale Savaşları'nda Deniz Savaşları sırasında Seddü'l bahir açıklarında bulunan düşman gemileri Morto Koyu ile Seddü' l bahir tepesini sürekli topa tutma altına almışlardı Türk mukavemeti gitgide azalıyordu Kendilerini Allah' ın koruyuculuğuna bırakan Türk birlikleri şehitlik mertebesine ulaşmayı arzu edercesine, kaçmak yerine son gayretleriyle çaba ediyorlardı
Bu sırada bir İngiliz gemisinden atılan büyük bir bomba Morto Koyu sırtlarındaki bir topçu birliğimizi toptan tahrip etti İçlerinden yalnızca Seyid Ali Çavuş kurtulmuştu Çavuş etrafındaki bakış karşı duyduğu ızdırap ile dünyada eşine eksik rastlanacak bir durum gerçekleştirdi
Duyduğu acı ile normalde üç kişinin baskı taşıdığı 257 kiloluk bombayı yerinden kimsesiz kaldırdı, taşıdı, topun namlusuna sürdü ve ateşledi Bu mermi gideceği yeri de biliyordu Queen Elizabeth gemisinin bacasından içeri girdi ve gemi ortadan ikiye ayrılarak battı
Burada, 257 okkalık bir mermiyi kaldırarak olağanüstülük bildiren Seyit Ali Onbaşı ile ilgili menkıbeyi Mehmet İhsan GENİŞÇAN, eserinde şöyle anlatıyor:
Ne hikmetse bataryada tek top ayakta kalabilmiş, fakat onun da vinci kırılmış olduğundan mermileri namluya sürülemiyordu Yüzbaşı Hilmi Bey , etrafından birilerinden takviye alabilmek düşüncesiyle bataryadan uzaklaştığı sırada Niğdeli Ali ile Koca Seyit ümitsiz ve acınacak halde ne yapacaklarını düşünüyorlardı
Ulu ve ulu Allah' tan başka hiçbir güç ve zor yoktur duası Seyit' in ağzından nûr tanesi gibi dökülmeye başladı
Seyit Ali, bu duayı tekrar tekrar okudu Bu yakarış kuşkusuz hiç kimseninkine benzemiyordu Aşk ile kendinden geçmesi ve 257 okkalık top mermisini kucaklayıp omzuna alması bir oldu Demir basamakları bütün üç kere inip çıktı Yanına bulunan Niğdeli Ali, Seyit ' in göğüs ve omuz kemiklerinin çatırtısını duyuyor, şaşma ve korku içinde kalıyordu Topun namlusuna sürülen üçüncü mermi savaşın kaderini böylece değiştiren olayı yaratmış ve İngilizler' e ait Oceanisimli zırhlı, bu merminin isabetiyle korkunç bere almıştır
Aynı gün geç saatlerde Çanakkale Boğazı Müstahkem Mevki Kumandanı Cevat Paşa, ödül olarak Seyit' e onbaşılık rütbesini verdi Merminin bir defada kendi huzurunda kaldırılmasını istedi Bunun üzerine Seyit Onbaşı, Cevat Paşa' ya şu cevabı verdi:
Ben bu mermileri kaldırırken gönlüm, Allah'ın feyziyle doldu Fakat bu kuvvetin sırrı o anda bana Allah' ın ihsan ettiği bir ücret idi Bu ağırlığı kaldıracak dek bir makam varmışsam bu dua ve rıza ile olmuştur Ama derhal kaldırmam olası değildir kumandanım
NUSRET MAYIN GEMİSİNİN MUTLAK YAKALANIŞTAN KURTULMASI
Nusret Mayın Gemisi Çanakkale savaşına noktayı koyacak olan görevine çıktığı gece Karanlık Liman ile Seddülbahir arasındaki mayınları toplayıp yerini değiştirirken O''nu koruyan Anadolu Feneri de bir İngiliz Gemisi üzerine projektörleri dikmiş ve gemiyi takibe almıştı Fakat pat diye Anadolu Feneri arıza yaptı Nusret Mayın Gemisi telaşla ışıklarını söndürdü İngiliz gemisi bu sefer kendi projektörleriyle denizi taramaya başladı Geçen dakikalar içinde Nusret Mayın Gemisi tam yakalanacağı anda aniden Anadolu Feneri her tarafta çalışmaya başladı İngiliz gemisinin projektörleri üzerine kendi projektörlerini dikti ve iki ışık arasında kalan Nusret kesin bir hezimetten kurtuldu Görevini yerine getirip geri döndüğünde bu heyecana kalbi dayanamayan gemi kaptanı ,Hakkı Bey' in naşını da karaya çıkardı Anadolu Feneri' nin hiçbir tamirat yapılmadan kendiliğinden çalıştığını öğrenen gemi komutanı Nazmi Bey, bu olayın bir mucize olduğunu daha sonraki günlerde yazdığı günlüğünde bildirmektedir
ASKER VE PARMAĞI
Çanakkale savaşı sırasında yaşanan hakiki bir durum
düşman mevzilerden çıkmış saldırıya geçmiştir
türk cephesinde ise her asker ateşe başlamış bu sırada
asker :komutanım!
komutan:noldu asker!
asker :komutanım beş sefer tetiği çektimtüfek ateş almadı:!
komutan :ver bakayım şunu (bakar tüfek çalışıyor)Oğlum bu sağlam!!
asker tüfeği alır mevzisine geçer ama tüfek onca uğraşmasına rağmen her tarafta ateş almazve komutana baştan gider
asker :komutanım bu tüfek tekrar patlamıyor!!
komutan:ver bakayım (komutan bakar tüfek çalışıyordaha sonra askere bakar onu tekrar altında süzer:!! farkaderki askerin bir düşman kurşunuyla tetik çeken parmağı kopmuşhüzünlenir duygulanır)
komutan :Oğlum bu tüfek sağlam ama!! senin tetik çeken parmağın düşman kurşunun dan kopmuş ondan tetiği çekemiyorsun
asker :hay allah hiç hissetmedim komutanım
asker mevzisine döner ve tüfeği değişik eline alarak kahramanca savaşmaya devam eder
SAĞ KOLUMU KAYBETTİM AMA SOL KOLUM VAR
Seddülbahir ve Conkbayır'ın büyük kahramanlarından biride Bombacı Mehmet Çavuş 'tu Bu kahraman Anadolu çocuğu ,İngilizlerin siperlerimize fırlattığı el bombalarını korkusuzca hemen yakalar,aleyhinde tarafa fırlatır ve zararını kendilerine dokundururdu İngilizler bunu anlamış olacaklar ki bombaları bir kaç sayı saydıktan sonradan fırlatarak Mehmet Çavuş 'un iadesini önlemeye çalışmışlardı İşte böyle bir bomba Mehmet Çavuş 'un elinde patlayarak sağ elinin bileğinden kopmasına sebep olmuştu Bu yiğit delikanlı vazife şuuruyla hastahaneden tabur kumandanına yazdığı mektupta şöyle diyordu:
Sağ kolumu kaybettim, zarar değil,sol kolum var Onunla da pekala meslek görebilirim Beni müteessir eden ve yüne kıtama iltihak edip düşmanla çarpışmama mani olan şey yaramın hemen şimdi kapanmamış olmasıdır
Hastahaneden kurtularak halen harbe iştirak edemediğim için beni mazur görünüz ,affedeniz muhterem kumandanım*
Çanakkale Zaferinde Hangi Olaylar Yaşanmıştır,
BENİM GÖZLERİM GÖRECEĞİNİ GÖRDÜ
O gün Boğaz tabyaları aralarında en çok meslek gören ve en çok hasara uğrayan Rumeli Mecidiyesi Bataryası oldu Sabah beri muharebenin en şiddetli anlarında dahi iki sahil aralarında gidip gelmekten çekinmemiş olan Müstahkem Mevki Komutanı Cevat Paşa, tabyanın feci durumunu haber aldığı zaman tekrar motora atlayıp Çimenlik İskelesi'nden karşı sahile hareket etti Cephaneliği berhava olan tabyanın durumu hazindi İstihkam yıkıntıları arasında dolaşmakta olduğu sırada bir ağacın altına uzanmış olan bir askerin hali dikkatini çekti ve yanına gidip
Ne var evlat ?diye sordu
Nefer anında yerinden fırlayıp duruş vaziyeti aldı Çünkü sesi tanımıştı Lakin gözleri başka tarafa bakıyordu
Gözlerine bir şey mi oldu oğlum?
O vakit nefer tok sesiyle Üzülmeyin efendimdiye cevap verdi benim gözlerim göreceğini fark etti( Evet düşman gemilerine tam isabet kaydedilmiş ve Oceandestroyeri hareket edemez hale getirilmişti)
Cevat Paşa sessiz gürültüsüz ağlar
SEYİT ALİ ONBAŞI:
Çanakkale Savaşları'nda Deniz Savaşları sırasında Seddü'l bahir açıklarında bulunan düşman gemileri Morto Koyu ile Seddü' l bahir tepesini sürekli topa tutma altına almışlardı Türk mukavemeti gitgide azalıyordu Kendilerini Allah' ın koruyuculuğuna bırakan Türk birlikleri şehitlik mertebesine ulaşmayı arzu edercesine, kaçmak yerine son gayretleriyle çaba ediyorlardı
Bu sırada bir İngiliz gemisinden atılan büyük bir bomba Morto Koyu sırtlarındaki bir topçu birliğimizi toptan tahrip etti İçlerinden yalnızca Seyid Ali Çavuş kurtulmuştu Çavuş etrafındaki bakış karşı duyduğu ızdırap ile dünyada eşine eksik rastlanacak bir durum gerçekleştirdi
Duyduğu acı ile normalde üç kişinin baskı taşıdığı 257 kiloluk bombayı yerinden kimsesiz kaldırdı, taşıdı, topun namlusuna sürdü ve ateşledi Bu mermi gideceği yeri de biliyordu Queen Elizabeth gemisinin bacasından içeri girdi ve gemi ortadan ikiye ayrılarak battı
Burada, 257 okkalık bir mermiyi kaldırarak olağanüstülük bildiren Seyit Ali Onbaşı ile ilgili menkıbeyi Mehmet İhsan GENİŞÇAN, eserinde şöyle anlatıyor:
Ne hikmetse bataryada tek top ayakta kalabilmiş, fakat onun da vinci kırılmış olduğundan mermileri namluya sürülemiyordu Yüzbaşı Hilmi Bey , etrafından birilerinden takviye alabilmek düşüncesiyle bataryadan uzaklaştığı sırada Niğdeli Ali ile Koca Seyit ümitsiz ve acınacak halde ne yapacaklarını düşünüyorlardı
Ulu ve ulu Allah' tan başka hiçbir güç ve zor yoktur duası Seyit' in ağzından nûr tanesi gibi dökülmeye başladı
Seyit Ali, bu duayı tekrar tekrar okudu Bu yakarış kuşkusuz hiç kimseninkine benzemiyordu Aşk ile kendinden geçmesi ve 257 okkalık top mermisini kucaklayıp omzuna alması bir oldu Demir basamakları bütün üç kere inip çıktı Yanına bulunan Niğdeli Ali, Seyit ' in göğüs ve omuz kemiklerinin çatırtısını duyuyor, şaşma ve korku içinde kalıyordu Topun namlusuna sürülen üçüncü mermi savaşın kaderini böylece değiştiren olayı yaratmış ve İngilizler' e ait Oceanisimli zırhlı, bu merminin isabetiyle korkunç bere almıştır
Aynı gün geç saatlerde Çanakkale Boğazı Müstahkem Mevki Kumandanı Cevat Paşa, ödül olarak Seyit' e onbaşılık rütbesini verdi Merminin bir defada kendi huzurunda kaldırılmasını istedi Bunun üzerine Seyit Onbaşı, Cevat Paşa' ya şu cevabı verdi:
Ben bu mermileri kaldırırken gönlüm, Allah'ın feyziyle doldu Fakat bu kuvvetin sırrı o anda bana Allah' ın ihsan ettiği bir ücret idi Bu ağırlığı kaldıracak dek bir makam varmışsam bu dua ve rıza ile olmuştur Ama derhal kaldırmam olası değildir kumandanım
NUSRET MAYIN GEMİSİNİN MUTLAK YAKALANIŞTAN KURTULMASI
Nusret Mayın Gemisi Çanakkale savaşına noktayı koyacak olan görevine çıktığı gece Karanlık Liman ile Seddülbahir arasındaki mayınları toplayıp yerini değiştirirken O''nu koruyan Anadolu Feneri de bir İngiliz Gemisi üzerine projektörleri dikmiş ve gemiyi takibe almıştı Fakat pat diye Anadolu Feneri arıza yaptı Nusret Mayın Gemisi telaşla ışıklarını söndürdü İngiliz gemisi bu sefer kendi projektörleriyle denizi taramaya başladı Geçen dakikalar içinde Nusret Mayın Gemisi tam yakalanacağı anda aniden Anadolu Feneri her tarafta çalışmaya başladı İngiliz gemisinin projektörleri üzerine kendi projektörlerini dikti ve iki ışık arasında kalan Nusret kesin bir hezimetten kurtuldu Görevini yerine getirip geri döndüğünde bu heyecana kalbi dayanamayan gemi kaptanı ,Hakkı Bey' in naşını da karaya çıkardı Anadolu Feneri' nin hiçbir tamirat yapılmadan kendiliğinden çalıştığını öğrenen gemi komutanı Nazmi Bey, bu olayın bir mucize olduğunu daha sonraki günlerde yazdığı günlüğünde bildirmektedir
ASKER VE PARMAĞI
Çanakkale savaşı sırasında yaşanan hakiki bir durum
düşman mevzilerden çıkmış saldırıya geçmiştir
türk cephesinde ise her asker ateşe başlamış bu sırada
asker :komutanım!
komutan:noldu asker!
asker :komutanım beş sefer tetiği çektimtüfek ateş almadı:!
komutan :ver bakayım şunu (bakar tüfek çalışıyor)Oğlum bu sağlam!!
asker tüfeği alır mevzisine geçer ama tüfek onca uğraşmasına rağmen her tarafta ateş almazve komutana baştan gider
asker :komutanım bu tüfek tekrar patlamıyor!!
komutan:ver bakayım (komutan bakar tüfek çalışıyordaha sonra askere bakar onu tekrar altında süzer:!! farkaderki askerin bir düşman kurşunuyla tetik çeken parmağı kopmuşhüzünlenir duygulanır)
komutan :Oğlum bu tüfek sağlam ama!! senin tetik çeken parmağın düşman kurşunun dan kopmuş ondan tetiği çekemiyorsun
asker :hay allah hiç hissetmedim komutanım
asker mevzisine döner ve tüfeği değişik eline alarak kahramanca savaşmaya devam eder
SAĞ KOLUMU KAYBETTİM AMA SOL KOLUM VAR
Seddülbahir ve Conkbayır'ın büyük kahramanlarından biride Bombacı Mehmet Çavuş 'tu Bu kahraman Anadolu çocuğu ,İngilizlerin siperlerimize fırlattığı el bombalarını korkusuzca hemen yakalar,aleyhinde tarafa fırlatır ve zararını kendilerine dokundururdu İngilizler bunu anlamış olacaklar ki bombaları bir kaç sayı saydıktan sonradan fırlatarak Mehmet Çavuş 'un iadesini önlemeye çalışmışlardı İşte böyle bir bomba Mehmet Çavuş 'un elinde patlayarak sağ elinin bileğinden kopmasına sebep olmuştu Bu yiğit delikanlı vazife şuuruyla hastahaneden tabur kumandanına yazdığı mektupta şöyle diyordu:
Sağ kolumu kaybettim, zarar değil,sol kolum var Onunla da pekala meslek görebilirim Beni müteessir eden ve yüne kıtama iltihak edip düşmanla çarpışmama mani olan şey yaramın hemen şimdi kapanmamış olmasıdır
Hastahaneden kurtularak halen harbe iştirak edemediğim için beni mazur görünüz ,affedeniz muhterem kumandanım*