Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Candaroğulları Beyliği

Candaroğulları Beyliği
0
180

ahmet0135

FD Üye
Katılım
Nis 13, 2018
Mesajlar
3,764
Etkileşim
85
Puan
48
F-D Coin
0
Candaroğulları Beyliği hakkında bilgi

1301'den sonra eski adı Paflagonya, şimdiki adı Kastamo*nu olan ve Sinop'da kurulmuş bulunan beyliğin adı, Şemseddin Yaman Candar'dan geldiğinden, Candaroğulları den*miştir Şemseddin Bey Selcuklu kumandanlarından idi

Selcuk hukumdarı Mesud, Moğolların yardımıyla kardeşi*nin uzerine gitmiş ancak savaş sonunda kardeşinin adamla*rına esir olmuşsa da, Şemseddin Yaman Candar adlı komu*tanın emrindeki Selcuklu birliği Sultan Mesud'u kurtarmayı başarmışlardı Bu hizmete karşılık adı gecen komutana, Muzafferuddin Yavlak'm elinden alınan Eflani ve civarı verilmiş, Kastamonu'yuda Yavlak Aslan'ın oğlu Mahmud bey'e yar*dımlarının mukafatı olarak vermişlerdi

Şemseddin Candar'm olum tarihi tam bilinmemekle bera*ber, ondorduncu asrın başlarında olduğu tahmin edilmekte*dir Cunku; Babasının yerine Eflani Bey'i olan Suleyman Pa*şayı, 7081308'de ani bir baskın ile Kastamonu Beyliğini basmış, sarayında yakaladığı Mahmud Bey'i katletmiştir Bu bakımdan enaz 1308'den once vefat ettiği duşunulebilir Ya*man Candar'ın Boylece Kastamonuya da sahip olan Can*dar'm oğlu aynı zamanda kurnaz biri olduğundan, hem İl*hanlı hakimiyetini tanımış hem de İlhan Ebu Said han adına para kestirirken, Sinopda Bey'liğini surduren Pervaneoğuliarından Gazi Celebi'yi hakimiyeti altına almış ve Celebinin ve*fatı uzerine Sinop'uda kendi topraklarına katmış ve idaresini buyuk oğlu Giyasuddin İbrahim'e vermiştir

Safranbolu'yuda ele gecirip orayıda ortanca oğlu Ali Bey'in idaresine vermiştir İbni Batuta; 1333'deki Anadolu gezisi esnasında Kastamonuya uğradığında, yetmiş yaşların*daki Suleyman Paşa ile goruşmuştur Suleyman Paşa, İlhan Ebu Said'in olumu uzerine istiklalini ilan etmiş ve kendi adı*na para bastırmıştır

Paşanın oğlu ibrahim Sinop Beyi olarak, isyan etmiş ve Kastamonuyu işgale muvaffak olmuştur Suleyman Paşanın Olumu hakkında bilgi sahibi olunmadığı gibi, oğlu İbrahim Bey hakkında da malumat pek kıttır

Candaroğulları Bolunuyor

Babasına isyan eden İbrahim'in bu davranışı herhalde ictenice bir yara olmuşki, bolunmekten nasibini almışlardır Bunların oğullarından olan Koturum Bayezid adlı bey, hem Sivas hukumdarı Kadı Burhaneddin hem de, Sultan Murad ile didişmekten kendini menedememiştir Kendi yerine oaiu İskender Beyi hazırlarken diğer oğlu, Suleyman Bey kardeşi İskender'i katlettikten sonrada soluğu 1 Murad'ın yanına sı*ğınmakta buldu Burda da rahat durmamış padişahı, babası*nın uzerine sevk etmeğe calışmıştır Bir miktar Osmanlı as*keriyle Kastamonuya gelen Suleyman Bey, babasının Sinopa kacmasını mecbur kılmıştır Kastamonu Bey'i olan İskender Bey, babasının da Sinopda beyliği devam ettirmesi hasebiyle bolunme işi tamamlanmıştır Kastamonu babaoğul arasında bir defa daha el değiştirmiştir Bu arada 2 Suleyman Bey; 1 Murad'ın kardeşi Suleyman Paşanın kızı ile evlenmiştir

Koturum Bayezid 7871385'de vefat etmiş ve Sinop'daki turbesine defnolundu Bu akrabalık, Osmanlı'nın gerek Kosova savaşında gerekse, Yıldırım'ın Anadolu beylikleri uzeri*ne seferinde bu beyliğin yardımını yanında bulduğu gorulur 139 Vde Yıldırım, Suleyman Paşa'nın savaşda olmesi uzerine Candar Beyliğinin Kastamonu ayağını Osmanlıya ilhak et*miştir Sinop'un o sıradaki hukumdarı İzzeddin İsfendiyar Bey, annesi tarafından Osmanlı sulalesine mensubdur ve Ko*turum Bayezid, Orhan Gazi'nin oğlu Suleyman Paşanın kızlarından Sultan Hatun ile evlenmiş ve İsfendiyar Bey bu izdivacdan dunyaya gelmiştir Bu bakımdan Sinop tarafına hu*cumdan istinkaf eden Yıldırım, Kıvrım Yolunu hudud saymış*tır

Ankara savaşı sonrasında Timur'a hurmet sunanlar ara*sında da yer alan İsfendiyar Bey, bunun mukafatını Kastamonuda dahil olmak uzere, butun Candar topraklarının sahi*bi olmak sureti ile gormuştur Devri fetret'de İsfendiyaroğullan İsa ve Musa Celebilere yakınlık duymuş ve desteklemiş*lerdir Ayrıca Karamanoğluna da hayli yakın durmuştur

Artık İsfendiyaroğullanyla, Osmanlı arasında daima zıddi*yet olmuştur Fatih Sultan Mehmed'in 8651461'de Sinop ve Kastamonu'yu zapt ederek bu beyliğin kol ve kanadını budamıştır Ellerinden beylikler alınmış fakat İsmail Bey'e Yenişe*hir, İnegol tarafları verilmişse de, bu zatın Rumeli tarafında bir bolgeye talib olması yerine getirilmişti Filibe hukumranlı*ğı verildi Burada pek guzel hizmetler ve vakfiyeler meydana getirdi Bunun oğlu Hasan'a da, Bolu sancağı ihsan olunduydu Kardeşinin yerine Candar Beyi oian Kızıl Ahmed Bey, Trabzon seferinden avdeti esnasında elinden Candar Beyliği alınmış ve Mora sancağı kendisine tevcih olunmuştur Boyle*ce Candaroğulları, dolaysıyla İsfendiyaroğulları tarih sayfala*rında bir ad olarak yerlerini almışlar ve saltanatları sukUt et*miştir

Candaroğulları Cizelgesi

Melik Arslan ı Şemseddin Yaman Candar Şucauddin Su*leyman Paşa Emir Yakub Ali Bey Coban Bey Gıyasuddin İbrahim Emir Adil Bey Celaluddin Bayezid İzzeddin İsfen*diyar Bey 2 Suleyman Paşa Kasım Bey Tacuddin İbrahim Bey Kemaleddin İsmail Bey Hatice Sultan Kızıl Ahmed Bey Hasan Bey Şehzade Ahmed Mehmed Mirza Paşa Muhterem okurlarım; yukarıya ozetlemek suretiyle kendi*lerinden bahsettiğimiz Anadolu Beylikleri, bu gun milletimi*zin varlığının ve butunluğunun ozunu teşkil ederler Bu ba*kımdan beyliklerin rekabeti her nekadar insanın yaradılışın*da var olan ben, değilde neden osorusunu sorduran man*tık, ahaliden ziyade, beyliği kuranların ve ona yakın olan ust derecedeki ulema, umera vuzera, yani bu gunku dille soyler*sek, alimler, kumandanlar vede bakanların kendilerine aittir Tabiler, tabi olduklarının yonetiminde yaşarlar Bu yaşama savaşlarda veya sulh zamanlarında acı ve tatlı olarak gecer, ancak boyle millet olunur Her bir beylik, bu hususda elinden geleni yapmış, Anadolu Selcuklu İslam devletinin uzerine bir cekirge surusu gibi musallat olan Moğol orduları, daha once*leri, Cengiz'in yok ediciler topluluğu, Buhara ve diğer islam topraklarını ve muslumanları hunharca oldurup, işkencelere gark etmişse ve koskoca bir medeniyetin bel kemiği olan il*im adamlarını ve onların değerli calışmalarının sergilendiği alan olan kutuphaneleri yakıp, yıkan nice kitapları, tek nus*ha yazılmış ve yazarının artık dunyadan elinin eteğinin cekil*miş olmasından, belki bulunmuş bir tiryakı (ilacı) haber ve*ren formulu yok eden fahiş zihniyet gibi, daha ziyade işi, is*lam duşmanı Bizansı kontrol etmek ve onun izmihlalini bek*lemek ve mujdei peygamberiyi hakikat kılma gozcusu olma şerefini yaşamak isteyen Selcuklu ecdadımızı yol kesen hay*dut gibi haraca verip, yurdunu ateşe salan hain Moğolun ta*sallutundan kurtulmak icin bir araya gelmektense, biribirileriyle mucadele etmeyi tercihleri yukarıdaki sorunun zebunu olmuş, ustteki beylik yonetim kadrosunun hatasıdır

Cunku; o soru bunların basiretini, ferasetini iğdiş etmiş oluyordu Dikkat buyrulursa; Hz Mevlana (Mollai RUm)'un torunu Glu Arif Celebi'nin, her beylikden bahsedişimizde o beyliği ziyaret ettiğini ve konuşmaların munderecatı hakkında, bir bilgiye hususen temas edildiğini goremiyoruz İşte bu seyahati ben toparlanışı goz onune aldığımda, milletimizin islam buyuklerine, veli ve dervişlerin nasihatlarına olan ita*atini, goz onune aldığımızda bir organizasyonun tezahuru olarak duşunuyor ve Osmanlı Beyi, Sultan Osman Gazi'nin, Şeyh Edebali'nin evindeki gorduğu rahmani ruyanın, bu yu*ce veli'nin tebliğ turuyla birlikte mutalaa olunduğunda, ta*savvuf dunyasının, otelerin otesinin inancından bir nebze olan ani maneviyyeden irade buyrulan tebşiri maneviyi Arif Celebinin bir hizmetkarı din olarak yaptığını ileri surdu*ğumde, karşı cıkacak hususlar ne kadar onemlidirki?

Butun bunların karşısında, takdiri tecelli devleti islamiyenin temsilcisi olarak Osman Gazi evladları, Kayı Boyu men*suplarına teveccuh etmişse, kul'a duşen, bu vazifeliye omuz vermektir ki, boyle olmayı da Kosova sahrasında asakıri muslimin ve beylikler hamdolsun gercekleştirmişlerdir

1319'da ekilen beraberlik tohumlan, kafirlerin karşısında hayatmemat meselesini teşkil eden Kosova savaşı, seksen sene sonra zaferle gercekleşirken, tohumların, inanc ormanı*na donduğunu gosteren bir İspat vesikası olarak kabul edil*melidir Her beylik, bu kutsal gorevi taşıma hissiyle yapaca*ğını yapmış, temsiliyyet yukarıda dediğimiz gibi, ali Osmana nasib olmuştur
 
858,465Konular
981,137Mesajlar
29,532Kullanıcılar
Üst Alt