iltasyazilim
FD Üye
Canlılarda İskelet Adale ve Iç Salgı Bezleri Sistemi nedir,
Canlılarda Kas ve Iç Salgı Bezleri Sistemi hakkında bilgi
Canlılarda Hareket sistemi
Hareket sistemi beden şeklinin ortaya çıkmasını ve hayati öneme sahip organların korunmasını sağlar
Hareket, omurgalı hayvanlarda ve insanlarda bir iskelet ve onun etrafındaki adale dokusu yardımı ile gerçekleşir
Hareket sistemi iskelet ve adale sistemi olmak üzere iki kısımda incelenir
İskelet sistemi
Kemiklerden meydana gelen, vücuda şeklini veren, iç organları koruyan ve kaslara tutunma yeri olan yapıya iskelet adı verilir
İskelet sistemi vücudu destekleyen, dış uyaranlara karşı direncini sağlayan dokular bütünüdür
Yerçekimine karşı gelerek kasların da yardımı ile vücudun hareketini sağlar, organları korur İnsanlarda iskelet 206 kemikten oluşur
Kemik kesintisiz değişen ve böylece çok fonksiyonu olan cisim dokusudur Tüm kemikler bir araya gelerek iskeleti oluşturur
İskeleti oluşturan kemikler genellikle 5 grupta incelenir
1 Uzun kemikler
2 Kısa kemikler
3 Yassı kemikler
4 Yamalı kemikler
Kemik yapısı
Yapısında inorganik madde yer alan tek dokudur Dıştaki sert tabaka büyük oranda kollajen proteinlerden ve hidroksiapatitten oluşur
Kollajen teller gerilmeye aleyhinde direnç sağlar Kalsiyum ve diğer minerallerden oluşan hidroksipatit, vücudun kalsiyum deposudur ve kemiğin sağlamlığından sorumludur Kemiğin organik yapısında kalsiyum ve fosforun yanı sıra kalsiyum sülfat, sülfat, sodyum ve magnezyum bulunur Vücutta bulunan kalsiyumun(yaklaşık 1 kg) % 99 ’ u kemikte bulunur
Eksik kalsiyum ve fosfor alımı kemiğin sağlamlığının azalmasına, basit kırılabilir olmasına ve bir takım kemik hastalıklarının oluşmasına sebep olur
Kemiğin içinde yer alan kemik iliğinin yumuşak ve gözenekli bir yapısı vardır; burada kan hücrelerinin üretildiği hücreler bulunur Damarlar kemiklerin içinden geçer ve etrafı sinirlerle çevrilmiştir
Kemik dokusu tipleri
Kompakt kemik dokusu : kemiklerin epeyce sert olan en dış tabakasıdır
Spongioz kemik dokusu : kısa ve uzun kemiklerin metyafiz ve epifizlerinin iç kısımları ve yassı kemiklerin iç yüzeylerinde bulunur
İskeleti oluşturan kemikler 4 grupta incelenir Bunlar baş kemikleri, omurga kemikleri, göğüs kemikleri, daha alçak ve üst taraf kemikleri
Baş kemikleri (ossa cranii)
Baş kemiklerinin en temel fonksiyonu yaşamsal önemi olan beyni korumaktır
Kafatası kemikleri baş ve yüz kemikleri elde etmek üzere 2 kısımda incelenir
Baş kemikleri
Oksipital kemik (artkafa kemiği): Kafatasının daha aşağı ve arkadaki kısmında bulunur
Sphenoid kemiği (temel kemik): Kafatasının tabanında yer alan kemiktir
Frontal kemik (alın kemiği): Kafatasının ön yüzünde ve göz yuvalarının (orbita) üst bölümünde yer almıştır
Parietal kemik (tabi kafa, çeper kemiği): Kafa boşluğunun bağlı bölümlerini kaplayan, geniş yüzeyli bir çift kemiktir
Temporal kemik (şakak kemiği): Parietal, sphenoid ve occipital kemikler aralarında bulunan bir çift kemiktir Bu kemiklerin iç tarafında işitme ve denge organları bulunur
Etmoid kemik (kalbur kemiği) : Sfenoid kemiğin önünde ve frontal kemiğin arkasında arda bulunan kemiktir
Yüz kemikleri
Maxilla ( üst çene kemiği) : Durağan olan çene kemiğidir Ağız boşluğunun üzerinde, göz çukurunun aşağıda bulunur
Os lacrimale (gözyaşı kemiği) : İnce bir kemik olup, göz çukurunun iç duvarının ön parçasını oluşturur
Os palatinum (ağız tadı kemiği) : Burun boşluklarının arkasından yer alır
Os nasale (nazal kemik, burun kemiği) : Apaçık bir çizgi her tarafında bağlanmıştır Üstteki çene kemiğinin alın çıkıntıları aralarında ve dört köşeli yassı bir kemik olup burun sırtının iskeletini yapar
Os zygomaticum (elmacık kemiği) : Göz çukurlarının dış daha aşağı kısımlarında bulunur
Mandibula (alt çene kemiği) : Yüz kemiklerinin en büyüğüdür Çiğneme fonksiyonu ile sindirim sistemine tezgâhtar olur
Os hyoideum (dil kemiği) : Dil kökünün aşağısında ve gırtlağın üstteki kısmında yer alır
Vomer (sapan kemiği) : Burun boşluklarını birbirinden ayıran kemiğin arka ve daha aşağı parçasını yapan, ince dikdörtgen şeklindeki kemiktir
Omurga
Vücudun dorsalinde (arkada, sırtta) omurlardan meydana gelmiş, vücudun ağırlığını içeren ve destekleyen iskelet bölümüdür Boşluğunda sinir sisteminin önemli bir parçası olan omurilik (medulla spinalis) koruma altına alınmıştıromurgayı meydana getiren omurların sayısı 33 tanedir Bu sayı erginde 26 ’dır
Omurga beş bölümde incelenir
Boyun bölgesi (servikal) omurlar : Boyun bölgesi 7 omurdan meydana gelmiştir
Göğüs (torasik) omurlar : Göğüs omurları 12 tanedir
Bel (lumbar) omurları : Bel omurları 5 tanedir Beden ağırlığının taşınmasında manâlı role sahiptir Öteki omurlara tarafından daha büyük ve enine çıkıntılara sahiptirler
Kuyruk sokumu (sakral) omurları : Çocukta 5 ayrı omur, ergenlikte birleşerek tek omur haline kazanç
Kuyruk (koksik) omurları : Sayısı 35 aralarında değişen kuyruk omurları erginde tek kemik haline gelir
Göğüs iskeleti (toraks)
Göğüs iskeleti, kaburgalar (costae) ve göğüs kemiği (sternum) olmak üzere iki kısımda incelenir
Omurga dışarıya göğüste 25 tane kemik bulunur Bunlardan 12 çifti kaburga bir parça başına ise göğüs kemiğidir
Sternum önde ve yassıdır Kaburgalar sağ ve solda 12 ’şer tanedir Kaburgaların hepsi arkada omurga ile bağlantılıdır Önde ise kaburgaların birincil 7 çifti sternuma bağlanır 8,, 9, ve 10 çift kaburgalar 7, çifte bağlanır 11 ve 12 çiftlerin uçları boştadır
Kaburgaların sternuma birleştiği yerde kıkırdak doku yer alır Bu sayede göğüs kafesi esneklik kazanır
Üst taraf kemikleri
Köprücük kemiği (clavicula)
Sternum ve kürek kemiği ile eklem yapar 1517 cm uzunluğunda, 23 cm genişliğinde ve herhengi bir travmada basit kırılabilir bir kemiktir
Kürek kemiği (scapula)
Üçgen şekilli yassı iki kemiktir Ön ve arkadaki elde etmek üzere iki yüzü vardır Ön yüzde omur kaslarının bağlandığı noktalar vardır
Kol yada pazu kemiği (humerus)
Vücudun üstteki kısmına ait en uzun kemiktir Tepede kürek kemiği, altta ise önkol kemikleri ile eklem yapar
Dirsek kemiği (ulna)
Üstteki ucu kalın, alt ucu incedir
Radius (önkol kemiği)
Önkolun dış tabi tarafında yer alan kemiktir Ulnaya paralel uzanır fakat daha kısadır
El kemikleri
Toplam 27 kemikten oluşur El bilek kemikleri , el tarak kemikleri (5) ve el parmak kemikleri (14) olmak üzere 3 grupta incelenir
Alt taraf kemikleri
Kalça kemiği (os coxae)
Kalça kemiği kanadı (os ilii), oturga kemiği (os ischii) ve çatı kemiğinin (os pubis) buluğ çağı çağında birleşmesi ile oluşur
Leğen kemiği (pelvis)
Arkada sakrum ve koksik, yanlarda ise kalça kemiklerinin aralarında eklemleşmesinden meydana kazanç geniş olan üst parçasına pelvis major (büyük pelvis), daha alçak parçasına ise pelvis minör (minik pelvis) denir
Pelvis çapları önemlidir Çünkü doğum sırasında uterus ve karın kaslarının kasılması sonucu aşağıya itilen çocuğun haricen çıkabilmesi için önce ufak pelvisten geçmesi gerekirerkek pelvisi ile kadın pelvisi aralarında farklılıklar vardır Kadın pelvisi daha geniş, yüksekliği daha eksik, sakrum daha kısa ve geniştir
Uyluk kemiği, femur (os femoris)
İskeletin en uzun, en kalın ve en sağlam kemiği olup kalça kemiği ve tibia ile eklem yapar
Diz kapağı kemiği (Patella)
Tabanı yukarda olan bir üçgen gibidir Ön yüzü deri altından hissedilir
Kaval kemiği (tibia)
Vücudun en uzun ikinci kemiğidir Tibianın üstteki ucu daha aşağı uca tarafından daha incedir İnce lakin çok sağlam bir kemiktir
Baldır ,kamış kemiği (fibula)
az kalsın tibia ile aynı boyda ama daha ince olan ayak kemiğidir
Etap kemikleri
Toplam 26 tanedirler Bacak kemikleri iki sıra halinde dizilmişlerdir Arkadaki sırada iki büyük kemik olan eklem kemikleri (talus),ve topuk kemiği bulunur But tarak kemikleri eldeki gibi 5 tanedirler ama daha uzundurlar But parmak kemikleri eldeki gibi 14 tanedir
Eklemler
İskeleti yaratıcı kemikleri birbirine bağlayan anatomik oluşumlardır
Eklemlerde iki kemiğin direk noktaları, yumuşak, yoğun, koruyucu ve sürtünmeyi azaltıcı tayin üstlenen kıkırdakla kaplıdır Eklem kıkırdağı 25 mm kalınlığındadır Kemik yüzeylerini örten eklem kıkırdağının özelliklerinden biri sürtme katsayısının fazla düşük olmasıdır; bu sayede iki yüzey rahatlıkla birbirleri üzerinde kayar Öteki özelliği baskıya karşısında dayanıklılığıdır Ne kan damarları ne de asap uçları kıkırdağa girmez Kıkırdak, sinir ucu içermemesi nedeni ile ağrıya duyarsızdır
Komşu eklem yüzleri arasındaki büyüklük ve şekil farklılığı pozitif ise bu yüzlerin birbirine uyumunu karşılayan iki eklem yüzü arasına sokulan menisküs ve disküs denen oluşumlar bulunur
Menisküsler, eklem yüzlerinin yan kısımlarında bulunur ve eklem yüzlerini büyütürler Hem dokuların elastikiyeti bir uçtan bir uca ve hareket sırasında basıncın etkisi ile eklem yüzlerinin şekil ve durumlarını değiştirirler
Diskuslar, şekil ve koşul değişim yeteneği daha artı olan ve değişik hareketlerin meydana gelmesini sağlayan oluşumlardır
Eklemlerin diğer parçaları stabilizasyonu ve kesintisiz kullanımdan oluşabilecek aşınmanın azaltılmasını sağlar
Eklemlerde ayrıca eklem kapsülünü oluşturan ince ve yumuşak bir zar (sinoviyal zar) mevcuttur Sinoviyal dokuda yer alan hücreler eklem kapsülünü dolduran bir akıcı (sinoviyal istikrarsız) üretirler Sinoviyal istikrarsız, proteinler, elektrolitler ve glukozdan oluşan kompleks, çok özelleşmiş bir sıvıdır Eklem daha çabuk hareket ettikçe daha sıvı ayla gelen bir yağ gibidir Bu istikrarsız sürtünmeyi azaltır, kayganlık sağlar, eklem yüzeylerinin hareketini kolaylaştırır
Eklem bağları (ligamentler) eklemleri sarar ve kemikleri birbirine bağlar Bu bağlar açıklanmış yönlere harekete imkan sağlayarak, eklemlerin stabilize olmasına takviye eder
Bursalar, hareket sisteminin komşu yapıları arasında tampon işlevi gören içi istikrarsız doymuş keselerdir Bursalar, hareket sırasında birbirine sürtünen dokuların yıpranmasını önlerler Bir eklemi yaratıcı yapılar hareketi kolaylaştırmak için birlikte çalışırlar
Eklemler fonksiyonlarına kadar 3 sınıfta incelenir
Oynamaz eklemler
Kafatası kemikleri arasında yer alan ve sutura adı bahşedilen eklemler bu türdendir Bu herif eklemler yoğun bir fibröz doku kitlesi ile birleştiklerinden, ara sıra fibröz eklemler adını da alırlar
Yarı oynar eklemler
Bu alıcı eklemlerde hareket değersiz seviyededir Omurga kemikleri arasındaki eklemler bu tipe en keskin örnektir Kemikler arasındaki güya gevşek eklem bir tedarik harekete müsade verir
Oynar eklemler
Bütün oynar eklemler (sinoviyal eklemler): Eller, ayaklar, kollar ve bacaklarda bulunurlar Farklı anatomik tipleri vardır Hepsinde bir eklem boşluğu, bunu örten bir sinoviyal zar ve bu boşluğun içinde sinoviyal değişken mevcuttur Tüm hareketli eklemler sinoviyal eklemler adını da alırlar
Adale Sitemi
Toplam gövde ağırlığının takriben yarısını kas dokusu oluşturur
İskeletin üzerini sararak vücudumuza başlıca şeklini veren ve eklemlerle birlikte hareketi karşılayan yapılara adale denir Kaslar, kasılıp gevşeyebilen liflerden oluşan yapılardır
İnsanlarda yaptıkları işe tarafından büyüklüğü ve şekli değişen 600 ’den artı adale vardır
Kas dokusu uyaranlara tepki verebilme, uyaranları iletebilme, kasılabilme, uzayabilme ve esneyebilme gibi yeteneklere sahiptirler
Kasların fonksiyonları
* Kaslar, değişik organların ya da vücudun tamamının hareketini sağlar Duruş ve hareketten sorumluluk sahibi olan iskeletin üzerindeki kaslar, kemiklere bağlıdır ve eklemlerin civarda toplanan kaslar birbirlerine ters yönlerde hareket ederler
* Vücutta madde taşınmasını sağlarlar
* Kalp kası, kan basıncını ayarlar ve kanı bütün vücuda pompalar
* Düz kaslar, sindirim, boşaltım ve üreme sistemlerinin hareketini sağlar
* İskelet kası lenf akımına tezgâhtar olur
* Kemiklerin civarda yer alan iskelet kasları hareketle beraber, cisim şeklinin oluşmasını sağlarlar
* Kaslar ısı üretiminde atama alırlar İskelet kası bir iş yaptığı vakit aynı zamanda ısı üretir Gövde ısısının takriben %85 ’i adale kontraksiyonundan meydana gelir
Kasların yapısı
Kaslar kas teli denilen çok sayıda ince kas lifinden oluşur Kas liflerinin membranına sarkolemma, sitoplazmasına ise sarkoplazma denir Kas hücrelerinde enerji ihtiyacı fazla olduğu için sitoplazmada kasılmayı sağlayan fazla sayıda mitokondri bulunur
Kasların yapısında aktin ve miyozin denen miyofilamentler bulunur
Miyozin filamenti yaklaşık 200 miyozin molekülünden oluşmuştur Miyozin başı kas kasılmaları esnasında kayda değer görevlere sahiptir Miyozin başı ATPaz işlevine sahiptir
Aktin ise proteinlerden oluşmuştur
Kaslar kemiklere kirişlerle bağlanmıştır Kiriş; kırmızı kasların ucunda yer alan beyaz renkli, sağlam ve kası kemiğe bağlayan kısımdır
Adale tipleri
3 ana alıcı adale vardır; iskelet kasları, düz kaslar ve yürek kası
İskelet kasları (astarlı kaslar,istemli kaslar)
İskelet civarda yer alan, hareketi karşılayan ve istemli olarak hareket ettirdiğimiz kaslardır Bu kaslar, tüm adale baştan başa uzayan çok sayıda liften oluşmuştur Bu lifler de miyofibrillerden meydana gelir Her miyofibrilde ise yanyana uzayan aktin ve miyozin filamentleri bulunur Bu filamentler, dizilişlerinden nedeniyle bir koyu bir açık bölge oluşturarak miyofibrilin enine dolgun görünmesini sağlarlar
Yüz ve mimik kasları, gövdede bulunan kol kasları, kaburgalar arası kaslar, kol ve ayak kasları isteğimize tabi olarak hareket ettirebildiğimiz kaslardır
Yürek kası
Sadece kalpte bulunur Miyofibrillerin dizilişi yönünden iskelet kasına, istemsiz kasılması açısından düz kasa aynı Yürek kası hücrelerinde bolca bulunan mitokondri, kasın sürekli çalışmasını sağlar Yürek adale lifi dallanmış ve birbiri içine geçmiş şekildedir
Düz Kaslar
İsteğimiz dışında, kendiliğinden çalışırlar Çalışmaları otonomik sinir sistemine bağlıdır Vücutta en çok sindirim, dolaşım, solunum ve ürogenital sistemler gibi içi boşluklu sistemlerde bulunur İskelete yan değildir Düz kaslar barsak duvarı, damar duvarı, rahim kasları gibi iç organlarda yer alan kaslar düz kaslardır Uzun zaman yorulmadan kasılmalarını sürdürebilirler
Kasların kasılması
Kasların kasılmasında kalsiyum ve magnezyumun rolü vardır Kasın kasılması, miyozin moleküllerinin başından oluşan çapraz köprülerin aktin miyofilamentini çekmesi ile ortaya çıkar Kasılan kasın boyu kısalır ve böylece yan bulunduğu kemiği çekerek meslek yapmış olur
Kas kasılması için zorunlu güç kaynağı ATP ’dir Enerjinin çoğu çapraz köprülerin aktin filamentlerini çekmesinde kullanılır
Kasılmada esas güç kaynağı besinlerle alınan karbonhidrat, yağ ve proteinlerin oksidatif yıkımından elde edilen ATP ’dir
ATP ’yi her yerde oluşturabilmek için gerekli enerji kaynağı, kasta depolanmış olan glikojenden gelir
Kasılma tipleri
İzometrik kasılma : Bu kasılma tipinde kasın boyunda kayda değer bir değişiklik olmaz
İzotenik kasılma : Açıklanmış bir yüke aleyhinde yapılan ve adale boyunda kısalmanın görüldüğü kasılma tipidir
Tetanik kasılma : Uyarıların süratli bir şekilde tekrar edilmesi sonucunda kasın gevşemeden aralıksız kasılması durumudur Spazm ve kramp iskelet kasında görülen tetanik kasılmaya örnektir
Karoser kasları
Mimik ve çiğneme kasları
Yüz mimiklerinin belirginleşmesini karşılayan kaslardır Gülümseme, tavır, dudak hareketleri, çiğneme sırasında gerçekleşen bütün hareketler, nefes alıp verme sırasında burun deliklerinin genişlemesini, yüzle ilgili tüm ifadelerin gelişmesini sağlayan kaslardır
Boyun kasları
Başın sağa sola döndürülmesini, öne eğilmesini, arkaya bükülmesini, dikliğini ve boyun derisinin gerginliğini sağlayan kaslardır
Sırt kasları
Omuzu aşağıya ve yukarıya çeken, kolun rotasyonunu (kendi ekseni civarda dönmesini) ve addüksiyonunu (orta hatta yaklaşmasını) karşılayan kaslardır
Göğüs kasları
Mpectoralis major, göğüsteki üstünkörü kastır, kolun addüktörü ve içe rotatörüdür Mpectoralis minör göğsün yukarı kısmında ve derinde bulunan kastır
Diyafram, göğüs kafesini kapatan, göğüs boşluğu ile karın boşluğunu birbirinden ayıran ince bir kastır Nefes alıp vermede kayda değer bir role sahiptir Kasıldığında göğüs boşluğunu genişletip büyüterek nefes alınmasını sağlar
Karın kasları
Diyaframın solunum için iniş çıkışını, işeme, ıkınma ve doğum olayı ile belin öne ve yanlamasına eğilmesi gibi görevleri yerine getiren kaslardır
Omuz ve kol kasları
Kolun orta hatta yaklaştıran, orta hattan uzaklaştıran, kolu büken , eklem açısını azaltan ve genişleten kaslardır
Önkol ve el kasları
Önkolda ele ve bileğe doğru uzanan çok sayıda kas vardır Önkol, el ve parmak hareketlerini karşılayan kaslardır
Leğen ve uyluk kasları
Uyluk kemiğini büken, eklem açısını azaltan ve arttıran, bütün hareketlerini sağlayan kaslardır
Bacak ve etap kasları
Diz eklemini büken, ayak ekleminin içe ve dışa döndüren, bacak ve parmakların hareketlerini karşılayan kaslardır
Alıntı *
Canlılarda Kas ve Iç Salgı Bezleri Sistemi hakkında bilgi
Canlılarda Hareket sistemi
Hareket sistemi beden şeklinin ortaya çıkmasını ve hayati öneme sahip organların korunmasını sağlar
Hareket, omurgalı hayvanlarda ve insanlarda bir iskelet ve onun etrafındaki adale dokusu yardımı ile gerçekleşir
Hareket sistemi iskelet ve adale sistemi olmak üzere iki kısımda incelenir
İskelet sistemi
Kemiklerden meydana gelen, vücuda şeklini veren, iç organları koruyan ve kaslara tutunma yeri olan yapıya iskelet adı verilir
İskelet sistemi vücudu destekleyen, dış uyaranlara karşı direncini sağlayan dokular bütünüdür
Yerçekimine karşı gelerek kasların da yardımı ile vücudun hareketini sağlar, organları korur İnsanlarda iskelet 206 kemikten oluşur
Kemik kesintisiz değişen ve böylece çok fonksiyonu olan cisim dokusudur Tüm kemikler bir araya gelerek iskeleti oluşturur
İskeleti oluşturan kemikler genellikle 5 grupta incelenir
1 Uzun kemikler
2 Kısa kemikler
3 Yassı kemikler
4 Yamalı kemikler
Kemik yapısı
Yapısında inorganik madde yer alan tek dokudur Dıştaki sert tabaka büyük oranda kollajen proteinlerden ve hidroksiapatitten oluşur
Kollajen teller gerilmeye aleyhinde direnç sağlar Kalsiyum ve diğer minerallerden oluşan hidroksipatit, vücudun kalsiyum deposudur ve kemiğin sağlamlığından sorumludur Kemiğin organik yapısında kalsiyum ve fosforun yanı sıra kalsiyum sülfat, sülfat, sodyum ve magnezyum bulunur Vücutta bulunan kalsiyumun(yaklaşık 1 kg) % 99 ’ u kemikte bulunur
Eksik kalsiyum ve fosfor alımı kemiğin sağlamlığının azalmasına, basit kırılabilir olmasına ve bir takım kemik hastalıklarının oluşmasına sebep olur
Kemiğin içinde yer alan kemik iliğinin yumuşak ve gözenekli bir yapısı vardır; burada kan hücrelerinin üretildiği hücreler bulunur Damarlar kemiklerin içinden geçer ve etrafı sinirlerle çevrilmiştir
Kemik dokusu tipleri
Kompakt kemik dokusu : kemiklerin epeyce sert olan en dış tabakasıdır
Spongioz kemik dokusu : kısa ve uzun kemiklerin metyafiz ve epifizlerinin iç kısımları ve yassı kemiklerin iç yüzeylerinde bulunur
İskeleti oluşturan kemikler 4 grupta incelenir Bunlar baş kemikleri, omurga kemikleri, göğüs kemikleri, daha alçak ve üst taraf kemikleri
Baş kemikleri (ossa cranii)
Baş kemiklerinin en temel fonksiyonu yaşamsal önemi olan beyni korumaktır
Kafatası kemikleri baş ve yüz kemikleri elde etmek üzere 2 kısımda incelenir
Baş kemikleri
Oksipital kemik (artkafa kemiği): Kafatasının daha aşağı ve arkadaki kısmında bulunur
Sphenoid kemiği (temel kemik): Kafatasının tabanında yer alan kemiktir
Frontal kemik (alın kemiği): Kafatasının ön yüzünde ve göz yuvalarının (orbita) üst bölümünde yer almıştır
Parietal kemik (tabi kafa, çeper kemiği): Kafa boşluğunun bağlı bölümlerini kaplayan, geniş yüzeyli bir çift kemiktir
Temporal kemik (şakak kemiği): Parietal, sphenoid ve occipital kemikler aralarında bulunan bir çift kemiktir Bu kemiklerin iç tarafında işitme ve denge organları bulunur
Etmoid kemik (kalbur kemiği) : Sfenoid kemiğin önünde ve frontal kemiğin arkasında arda bulunan kemiktir
Yüz kemikleri
Maxilla ( üst çene kemiği) : Durağan olan çene kemiğidir Ağız boşluğunun üzerinde, göz çukurunun aşağıda bulunur
Os lacrimale (gözyaşı kemiği) : İnce bir kemik olup, göz çukurunun iç duvarının ön parçasını oluşturur
Os palatinum (ağız tadı kemiği) : Burun boşluklarının arkasından yer alır
Os nasale (nazal kemik, burun kemiği) : Apaçık bir çizgi her tarafında bağlanmıştır Üstteki çene kemiğinin alın çıkıntıları aralarında ve dört köşeli yassı bir kemik olup burun sırtının iskeletini yapar
Os zygomaticum (elmacık kemiği) : Göz çukurlarının dış daha aşağı kısımlarında bulunur
Mandibula (alt çene kemiği) : Yüz kemiklerinin en büyüğüdür Çiğneme fonksiyonu ile sindirim sistemine tezgâhtar olur
Os hyoideum (dil kemiği) : Dil kökünün aşağısında ve gırtlağın üstteki kısmında yer alır
Vomer (sapan kemiği) : Burun boşluklarını birbirinden ayıran kemiğin arka ve daha aşağı parçasını yapan, ince dikdörtgen şeklindeki kemiktir
Omurga
Vücudun dorsalinde (arkada, sırtta) omurlardan meydana gelmiş, vücudun ağırlığını içeren ve destekleyen iskelet bölümüdür Boşluğunda sinir sisteminin önemli bir parçası olan omurilik (medulla spinalis) koruma altına alınmıştıromurgayı meydana getiren omurların sayısı 33 tanedir Bu sayı erginde 26 ’dır
Omurga beş bölümde incelenir
Boyun bölgesi (servikal) omurlar : Boyun bölgesi 7 omurdan meydana gelmiştir
Göğüs (torasik) omurlar : Göğüs omurları 12 tanedir
Bel (lumbar) omurları : Bel omurları 5 tanedir Beden ağırlığının taşınmasında manâlı role sahiptir Öteki omurlara tarafından daha büyük ve enine çıkıntılara sahiptirler
Kuyruk sokumu (sakral) omurları : Çocukta 5 ayrı omur, ergenlikte birleşerek tek omur haline kazanç
Kuyruk (koksik) omurları : Sayısı 35 aralarında değişen kuyruk omurları erginde tek kemik haline gelir
Göğüs iskeleti (toraks)
Göğüs iskeleti, kaburgalar (costae) ve göğüs kemiği (sternum) olmak üzere iki kısımda incelenir
Omurga dışarıya göğüste 25 tane kemik bulunur Bunlardan 12 çifti kaburga bir parça başına ise göğüs kemiğidir
Sternum önde ve yassıdır Kaburgalar sağ ve solda 12 ’şer tanedir Kaburgaların hepsi arkada omurga ile bağlantılıdır Önde ise kaburgaların birincil 7 çifti sternuma bağlanır 8,, 9, ve 10 çift kaburgalar 7, çifte bağlanır 11 ve 12 çiftlerin uçları boştadır
Kaburgaların sternuma birleştiği yerde kıkırdak doku yer alır Bu sayede göğüs kafesi esneklik kazanır
Üst taraf kemikleri
Köprücük kemiği (clavicula)
Sternum ve kürek kemiği ile eklem yapar 1517 cm uzunluğunda, 23 cm genişliğinde ve herhengi bir travmada basit kırılabilir bir kemiktir
Kürek kemiği (scapula)
Üçgen şekilli yassı iki kemiktir Ön ve arkadaki elde etmek üzere iki yüzü vardır Ön yüzde omur kaslarının bağlandığı noktalar vardır
Kol yada pazu kemiği (humerus)
Vücudun üstteki kısmına ait en uzun kemiktir Tepede kürek kemiği, altta ise önkol kemikleri ile eklem yapar
Dirsek kemiği (ulna)
Üstteki ucu kalın, alt ucu incedir
Radius (önkol kemiği)
Önkolun dış tabi tarafında yer alan kemiktir Ulnaya paralel uzanır fakat daha kısadır
El kemikleri
Toplam 27 kemikten oluşur El bilek kemikleri , el tarak kemikleri (5) ve el parmak kemikleri (14) olmak üzere 3 grupta incelenir
Alt taraf kemikleri
Kalça kemiği (os coxae)
Kalça kemiği kanadı (os ilii), oturga kemiği (os ischii) ve çatı kemiğinin (os pubis) buluğ çağı çağında birleşmesi ile oluşur
Leğen kemiği (pelvis)
Arkada sakrum ve koksik, yanlarda ise kalça kemiklerinin aralarında eklemleşmesinden meydana kazanç geniş olan üst parçasına pelvis major (büyük pelvis), daha alçak parçasına ise pelvis minör (minik pelvis) denir
Pelvis çapları önemlidir Çünkü doğum sırasında uterus ve karın kaslarının kasılması sonucu aşağıya itilen çocuğun haricen çıkabilmesi için önce ufak pelvisten geçmesi gerekirerkek pelvisi ile kadın pelvisi aralarında farklılıklar vardır Kadın pelvisi daha geniş, yüksekliği daha eksik, sakrum daha kısa ve geniştir
Uyluk kemiği, femur (os femoris)
İskeletin en uzun, en kalın ve en sağlam kemiği olup kalça kemiği ve tibia ile eklem yapar
Diz kapağı kemiği (Patella)
Tabanı yukarda olan bir üçgen gibidir Ön yüzü deri altından hissedilir
Kaval kemiği (tibia)
Vücudun en uzun ikinci kemiğidir Tibianın üstteki ucu daha aşağı uca tarafından daha incedir İnce lakin çok sağlam bir kemiktir
Baldır ,kamış kemiği (fibula)
az kalsın tibia ile aynı boyda ama daha ince olan ayak kemiğidir
Etap kemikleri
Toplam 26 tanedirler Bacak kemikleri iki sıra halinde dizilmişlerdir Arkadaki sırada iki büyük kemik olan eklem kemikleri (talus),ve topuk kemiği bulunur But tarak kemikleri eldeki gibi 5 tanedirler ama daha uzundurlar But parmak kemikleri eldeki gibi 14 tanedir
Eklemler
İskeleti yaratıcı kemikleri birbirine bağlayan anatomik oluşumlardır
Eklemlerde iki kemiğin direk noktaları, yumuşak, yoğun, koruyucu ve sürtünmeyi azaltıcı tayin üstlenen kıkırdakla kaplıdır Eklem kıkırdağı 25 mm kalınlığındadır Kemik yüzeylerini örten eklem kıkırdağının özelliklerinden biri sürtme katsayısının fazla düşük olmasıdır; bu sayede iki yüzey rahatlıkla birbirleri üzerinde kayar Öteki özelliği baskıya karşısında dayanıklılığıdır Ne kan damarları ne de asap uçları kıkırdağa girmez Kıkırdak, sinir ucu içermemesi nedeni ile ağrıya duyarsızdır
Komşu eklem yüzleri arasındaki büyüklük ve şekil farklılığı pozitif ise bu yüzlerin birbirine uyumunu karşılayan iki eklem yüzü arasına sokulan menisküs ve disküs denen oluşumlar bulunur
Menisküsler, eklem yüzlerinin yan kısımlarında bulunur ve eklem yüzlerini büyütürler Hem dokuların elastikiyeti bir uçtan bir uca ve hareket sırasında basıncın etkisi ile eklem yüzlerinin şekil ve durumlarını değiştirirler
Diskuslar, şekil ve koşul değişim yeteneği daha artı olan ve değişik hareketlerin meydana gelmesini sağlayan oluşumlardır
Eklemlerin diğer parçaları stabilizasyonu ve kesintisiz kullanımdan oluşabilecek aşınmanın azaltılmasını sağlar
Eklemlerde ayrıca eklem kapsülünü oluşturan ince ve yumuşak bir zar (sinoviyal zar) mevcuttur Sinoviyal dokuda yer alan hücreler eklem kapsülünü dolduran bir akıcı (sinoviyal istikrarsız) üretirler Sinoviyal istikrarsız, proteinler, elektrolitler ve glukozdan oluşan kompleks, çok özelleşmiş bir sıvıdır Eklem daha çabuk hareket ettikçe daha sıvı ayla gelen bir yağ gibidir Bu istikrarsız sürtünmeyi azaltır, kayganlık sağlar, eklem yüzeylerinin hareketini kolaylaştırır
Eklem bağları (ligamentler) eklemleri sarar ve kemikleri birbirine bağlar Bu bağlar açıklanmış yönlere harekete imkan sağlayarak, eklemlerin stabilize olmasına takviye eder
Bursalar, hareket sisteminin komşu yapıları arasında tampon işlevi gören içi istikrarsız doymuş keselerdir Bursalar, hareket sırasında birbirine sürtünen dokuların yıpranmasını önlerler Bir eklemi yaratıcı yapılar hareketi kolaylaştırmak için birlikte çalışırlar
Eklemler fonksiyonlarına kadar 3 sınıfta incelenir
Oynamaz eklemler
Kafatası kemikleri arasında yer alan ve sutura adı bahşedilen eklemler bu türdendir Bu herif eklemler yoğun bir fibröz doku kitlesi ile birleştiklerinden, ara sıra fibröz eklemler adını da alırlar
Yarı oynar eklemler
Bu alıcı eklemlerde hareket değersiz seviyededir Omurga kemikleri arasındaki eklemler bu tipe en keskin örnektir Kemikler arasındaki güya gevşek eklem bir tedarik harekete müsade verir
Oynar eklemler
Bütün oynar eklemler (sinoviyal eklemler): Eller, ayaklar, kollar ve bacaklarda bulunurlar Farklı anatomik tipleri vardır Hepsinde bir eklem boşluğu, bunu örten bir sinoviyal zar ve bu boşluğun içinde sinoviyal değişken mevcuttur Tüm hareketli eklemler sinoviyal eklemler adını da alırlar
Adale Sitemi
Toplam gövde ağırlığının takriben yarısını kas dokusu oluşturur
İskeletin üzerini sararak vücudumuza başlıca şeklini veren ve eklemlerle birlikte hareketi karşılayan yapılara adale denir Kaslar, kasılıp gevşeyebilen liflerden oluşan yapılardır
İnsanlarda yaptıkları işe tarafından büyüklüğü ve şekli değişen 600 ’den artı adale vardır
Kas dokusu uyaranlara tepki verebilme, uyaranları iletebilme, kasılabilme, uzayabilme ve esneyebilme gibi yeteneklere sahiptirler
Kasların fonksiyonları
* Kaslar, değişik organların ya da vücudun tamamının hareketini sağlar Duruş ve hareketten sorumluluk sahibi olan iskeletin üzerindeki kaslar, kemiklere bağlıdır ve eklemlerin civarda toplanan kaslar birbirlerine ters yönlerde hareket ederler
* Vücutta madde taşınmasını sağlarlar
* Kalp kası, kan basıncını ayarlar ve kanı bütün vücuda pompalar
* Düz kaslar, sindirim, boşaltım ve üreme sistemlerinin hareketini sağlar
* İskelet kası lenf akımına tezgâhtar olur
* Kemiklerin civarda yer alan iskelet kasları hareketle beraber, cisim şeklinin oluşmasını sağlarlar
* Kaslar ısı üretiminde atama alırlar İskelet kası bir iş yaptığı vakit aynı zamanda ısı üretir Gövde ısısının takriben %85 ’i adale kontraksiyonundan meydana gelir
Kasların yapısı
Kaslar kas teli denilen çok sayıda ince kas lifinden oluşur Kas liflerinin membranına sarkolemma, sitoplazmasına ise sarkoplazma denir Kas hücrelerinde enerji ihtiyacı fazla olduğu için sitoplazmada kasılmayı sağlayan fazla sayıda mitokondri bulunur
Kasların yapısında aktin ve miyozin denen miyofilamentler bulunur
Miyozin filamenti yaklaşık 200 miyozin molekülünden oluşmuştur Miyozin başı kas kasılmaları esnasında kayda değer görevlere sahiptir Miyozin başı ATPaz işlevine sahiptir
Aktin ise proteinlerden oluşmuştur
Kaslar kemiklere kirişlerle bağlanmıştır Kiriş; kırmızı kasların ucunda yer alan beyaz renkli, sağlam ve kası kemiğe bağlayan kısımdır
Adale tipleri
3 ana alıcı adale vardır; iskelet kasları, düz kaslar ve yürek kası
İskelet kasları (astarlı kaslar,istemli kaslar)
İskelet civarda yer alan, hareketi karşılayan ve istemli olarak hareket ettirdiğimiz kaslardır Bu kaslar, tüm adale baştan başa uzayan çok sayıda liften oluşmuştur Bu lifler de miyofibrillerden meydana gelir Her miyofibrilde ise yanyana uzayan aktin ve miyozin filamentleri bulunur Bu filamentler, dizilişlerinden nedeniyle bir koyu bir açık bölge oluşturarak miyofibrilin enine dolgun görünmesini sağlarlar
Yüz ve mimik kasları, gövdede bulunan kol kasları, kaburgalar arası kaslar, kol ve ayak kasları isteğimize tabi olarak hareket ettirebildiğimiz kaslardır
Yürek kası
Sadece kalpte bulunur Miyofibrillerin dizilişi yönünden iskelet kasına, istemsiz kasılması açısından düz kasa aynı Yürek kası hücrelerinde bolca bulunan mitokondri, kasın sürekli çalışmasını sağlar Yürek adale lifi dallanmış ve birbiri içine geçmiş şekildedir
Düz Kaslar
İsteğimiz dışında, kendiliğinden çalışırlar Çalışmaları otonomik sinir sistemine bağlıdır Vücutta en çok sindirim, dolaşım, solunum ve ürogenital sistemler gibi içi boşluklu sistemlerde bulunur İskelete yan değildir Düz kaslar barsak duvarı, damar duvarı, rahim kasları gibi iç organlarda yer alan kaslar düz kaslardır Uzun zaman yorulmadan kasılmalarını sürdürebilirler
Kasların kasılması
Kasların kasılmasında kalsiyum ve magnezyumun rolü vardır Kasın kasılması, miyozin moleküllerinin başından oluşan çapraz köprülerin aktin miyofilamentini çekmesi ile ortaya çıkar Kasılan kasın boyu kısalır ve böylece yan bulunduğu kemiği çekerek meslek yapmış olur
Kas kasılması için zorunlu güç kaynağı ATP ’dir Enerjinin çoğu çapraz köprülerin aktin filamentlerini çekmesinde kullanılır
Kasılmada esas güç kaynağı besinlerle alınan karbonhidrat, yağ ve proteinlerin oksidatif yıkımından elde edilen ATP ’dir
ATP ’yi her yerde oluşturabilmek için gerekli enerji kaynağı, kasta depolanmış olan glikojenden gelir
Kasılma tipleri
İzometrik kasılma : Bu kasılma tipinde kasın boyunda kayda değer bir değişiklik olmaz
İzotenik kasılma : Açıklanmış bir yüke aleyhinde yapılan ve adale boyunda kısalmanın görüldüğü kasılma tipidir
Tetanik kasılma : Uyarıların süratli bir şekilde tekrar edilmesi sonucunda kasın gevşemeden aralıksız kasılması durumudur Spazm ve kramp iskelet kasında görülen tetanik kasılmaya örnektir
Karoser kasları
Mimik ve çiğneme kasları
Yüz mimiklerinin belirginleşmesini karşılayan kaslardır Gülümseme, tavır, dudak hareketleri, çiğneme sırasında gerçekleşen bütün hareketler, nefes alıp verme sırasında burun deliklerinin genişlemesini, yüzle ilgili tüm ifadelerin gelişmesini sağlayan kaslardır
Boyun kasları
Başın sağa sola döndürülmesini, öne eğilmesini, arkaya bükülmesini, dikliğini ve boyun derisinin gerginliğini sağlayan kaslardır
Sırt kasları
Omuzu aşağıya ve yukarıya çeken, kolun rotasyonunu (kendi ekseni civarda dönmesini) ve addüksiyonunu (orta hatta yaklaşmasını) karşılayan kaslardır
Göğüs kasları
Mpectoralis major, göğüsteki üstünkörü kastır, kolun addüktörü ve içe rotatörüdür Mpectoralis minör göğsün yukarı kısmında ve derinde bulunan kastır
Diyafram, göğüs kafesini kapatan, göğüs boşluğu ile karın boşluğunu birbirinden ayıran ince bir kastır Nefes alıp vermede kayda değer bir role sahiptir Kasıldığında göğüs boşluğunu genişletip büyüterek nefes alınmasını sağlar
Karın kasları
Diyaframın solunum için iniş çıkışını, işeme, ıkınma ve doğum olayı ile belin öne ve yanlamasına eğilmesi gibi görevleri yerine getiren kaslardır
Omuz ve kol kasları
Kolun orta hatta yaklaştıran, orta hattan uzaklaştıran, kolu büken , eklem açısını azaltan ve genişleten kaslardır
Önkol ve el kasları
Önkolda ele ve bileğe doğru uzanan çok sayıda kas vardır Önkol, el ve parmak hareketlerini karşılayan kaslardır
Leğen ve uyluk kasları
Uyluk kemiğini büken, eklem açısını azaltan ve arttıran, bütün hareketlerini sağlayan kaslardır
Bacak ve etap kasları
Diz eklemini büken, ayak ekleminin içe ve dışa döndüren, bacak ve parmakların hareketlerini karşılayan kaslardır
Alıntı *