Cansız Atomları Proteinlere Dönüştüren Tasarım

Atomların Proteine dönüşmesi

CANSIZ ATOMLARI PROTEİNLERE DÖNÜŞTÜREN TASARIM
Bilindiği gibi, tüm canlılar hücrelerden oluşur Mesela insan vücudunu yaratıcı yaklaşık 100 trilyon gözenekli olan vardır Her gözenekli olan ise, defalarca, canlının hayatı boyunca ihtiyaç duyacağı şeyleri üretir Canlıların hücrelerini yüksek teknoloji ile donatılmış birer fabrika olarak kabul edersek, bu kitabın konusu olan proteinler de bu fabrikanın makinaları, duvarları, tavanı, merenleri, kapıları ve hatta vidalarıdır Kısacası proteinler, hücrelerin hem inşaat malzemesini hem de fazla kompleks makinelerini oluştururlar Birbirinden ayrı çoğu görevi üstlenen proteinler bu nedenle canlılığın yapıtaşları olarak kabul edilirler
Örneğin saç, tırnak ve tüylerde yer alan sert yapıyı oluşturan keratin isimli madde bir proteindir Bazı proteinler, kasları kemiğe bağlayan tendonlarda bulunan dayanıklı naylon sanki bir maddeyi oluştururlar Derinin pürüzsüz elastikiyetini ve kemiklerin dayanıklılığını karşılayan ise kolajen isimli bir diğer proteindir Atardamarları çevreleyen kauçuk sözde esnek maddeyi oluşturan da yeniden başka bir proteindir Retinaya ışık çarptığında görme etkisini başlatan ise rodopsin isimli proteindir sırası gelmişken başka proteinler de gözün lensini yaratıcı transparan maddeyi yaparlar Hücrelerin içine moleküllerin giriş çıkışında tekrar özel taşıyıcı proteinler ödev yapar Bütün canlılığın bilgisini içeren DNA molekülü proteinler olmadan kopyalanamaz ve data üretemez, hücre bölünmesini sağlayamaz Yani proteinler canlılardaki en küçük yaşam birimi olan hücrelerin ayrıca yapılarında keza de sayısız işlevlerinde çok çeşitli görevler alırlar Diğer bazı proteinler de hücredeki kimyasal reaksiyonların hızını milyarlarca kere artmak için katalizör görevi görürler Takımlar halinde çalışarak, hücrenin tüm kimyasal parçalarını yapı ederler Inşa etme özelliklerinin yanısıra, parçalama özellikleri de bulunmaktadır Bu özelliklerini kullanarak hücrelerde bulunan büyük molekülleri, hücrenin kullanabileceği kolay bileşiklere ayırırlar Hücreye enerji sağlanması için gereken reaksiyonların oluşmasını sağlarlar Kaslardaki kasılma hareketi için gereken unsurları oluşturanlar da tekrar kas hücrelerindeki özel proteinlerdir
Yukarıda sayılanlar, binlerce protein çeşidinden sadece birkaç tanesine ait özelliklerdir Siz bu satırları okurken deha vücudunuzdaki her protein çeşidi yaşamınızı sağlıklı bir şekilde sürdürebilmeniz için tekrar tekrar faaliyet göstermeye devam etmektedir Baktığınız satırları okuyabilmenizden yemeğinizi yiyebilmenize, vücudunuzun gelişiminden hastalıklara karşısında dayanıklı olmanıza kadar çoğu ihtiyacınız hücrelerinizde tekrar tekrar çalışan proteinler doğru giderilmektedir Sadece insan vücudunda değil, bitkilerden tüm hayvan türlerine, en kolay bakteriye kadar, tüm canlıların yaşamsal faaliyetlerinin tamamı proteinler üstüne kuruludur





Kitap boyunca da üzerinde durulacağı gibi, belirtilmiş sayıda atomun birleşmesinden meydana gelmiş bu mucize moleküller, birbirleriyle kusursuz bir uyum içinde, koskocoman bir us ve şuur göstererek, inanılmaz sorumlulukları yerine getirirler Bundan sonradan anlatılacak her konuda, düşünce ve vicdan sahibi her insanın kendisine sorması gereken kayda değer bir soru vardır: Cansız atomların birleşmesinden meydana gelen şuursuz, bilgi ve beceriden yoksun olması beklenen protein molekülleri nasıl olup da fantastik bir fikir, organizasyon yeteneği ve yükümlülük hissi göstererek bütün bu faaliyetleri gerçekleştirebilmektedir? Dostça düşünen her insan, cevabın, baki bir güç ve ilim sahibi olan Allah'ın kusursuz yaratışı olduğunu görecek, en küçüğünden en büyüğüne kadar evrendeki tüm varlıkların Allah'ın kontrolü ve emri aşağı olduğunu kavrayacaktır Allah'ın tüm varlıkların hakimi olduğu bir ayette şöyle haber verilir:
Ben aslında, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a tevekkül ettim O'nun, alnından yakalayıpdenetlemediği hiçbir canlı yoktur Belirli benim Rabbim, doğrudan doğruya bir yol üzerinedir (dosdoğru yolda olanı korumaktadır) (Hud Suresi, 56)
Şuursuz Atomların Inşa Ettiği Kabiliyetli Proteinler
Arkadaki sayfada gördüğünüz şekil, sitokromc isimli bir proteinin atom yapısını göstermektedir Milimetrenin milyonda beşi dek minik olan bu protein yaklaşık 1000 atomun birleşmesinden meydana gelmektedir Resimde de görüldüğü gibi, bu atomların aralarındaki organizasyon ve birbirleriyle birleşme şekilleri son derece komplekstir
Derhal bu resme bakarak düşünelim Evrimciler bu 1000 atomun tesadüfen biraraya gelerek, bu şekilde görüldüğü gibi birbirlerine bağlandıklarını bahis ederler Ve bu tesadüfen birleşmelerin sonucunda raslantıcanlının yaşamı için son derece önemli görevlere sahip sitokromc proteininin meydana geldiğini söylerler Dahası bu 1000 atomun içinde, demir, karbon, nitrojen gibi çoğu çeşitlilik atom bulunmaktadır Yani sitokromc'yi oluşturabilmek için gerekli olan ayrı atomlar, belirtilen bir sayıda, belirtilmiş bir zamanda, belirtilen bir yerde bulunmalı, sonra zorunlu yerlerden birbirleriyle ayrı ayrı, resimde görüldüğü gibi, en yerinde kimyasal bağlarla bağlanmalıdırlar İşte evrimcilerin son derece makul olmayan ve akıl almaz iddialarına tarafından bunların hepsi rastgele gerçekleşmeli, lakin canlılık için son derece kayda değer olan bir protein buna karşın oluşmuş olmalıdır
Bir De evrimciler, sadece sitokromc proteininin oluşması için yok, canlılık için gereken binlerce proteinin oluşması için benzer rastlantı masalını iddia ederler Karbon, nitrojen, demir, fosfor gibi şuursuz, cansız, hiçbir şeyden habersiz atomların, öbür oranlarda ve bambaşka düzenlerde birleşerek canlılık için zorunlu olan tüm proteinleri meydana getirdiklerini iddia etmek akla ve mantığa muhakkak aykırıdır
Milimetrenin milyonda beşi dek yer kaplayan bu küçücük yapıların canlı vücudunda üstlendikleri görevler görüldüğünde ise, şuursuz atomların bu dek önemli yapıları raslantı yapı ettiklerini bahis etmenin daha da büyük bir mantıksızlık ve akılsızlık olduğu anlaşılacaktır
Mesela bir takım proteinler saçları, tırnakları ve hayvan tüylerini oluşturan teflon sanki maddeyi oluşturur Bazıları kasları kemiklere bağlayan tendonları oluşturur Keza hücreye gelen mesajları getirenler de, mesajları bölge ve değerlendirenler de proteinlerdir Hücrenin içine antre çıkışları kontrol eden kapılar ve pompa sistemleri de proteinlerdir Kimyasal reaksiyonları hızlandıranlar tekrar proteinlerdir Hemoglobin adındaki protein kandaki oksijeni dokulara taşır Transferin isimli protein ise kanda yer alan demiri taşır İmmunoglobülinler bakteri ve virüslere karşı vücudu savunan proteinlerdir Fibrinojen ve trombin ise kanın pıhtılaşmasını sağlar İnsülin, vücuttaki şeker metabolizmasını düzenleyen bir protein çeşididir
Bazı canlılarda insan vücudunda bulunmayan, ama o canlının hayatı için son derece büyük önemi olan diğer proteinler de bulunur Mesela bazı balıkların kanında yer alan antifriz proteini bu balıkların kanını donmaya aleyhinde korumaktadır Böcek kanatlarının hareketini sağlayan rezilin proteini neredeyse çok iyi bir esnek özelliğe sahiptir Sadece 20 amino asitin, diğer bir deyişle birkaç yüz atomun birleşmesinden meydana gelen bu moleküllerin bu dek farklı özelliklere sahip olmaları olağanüstü bir olaydır Atomların biraraya gelerek bu değin çok kayda değer meslek başaran, fikir belirten, organize olabilen, en zorunlu yerde en gerekli kararı verip, bunu uygulayabilen yapıları raslantı inşa etmiş olmaları elbette imkansızdır Üzerinde düşünülmesi gereken bir konu da, aşağı yukarı aynı atomlardan oluşan proteinlerin tahsis ve işlevlerinin bu dek farklılık göstermesidir Proteinler çoğu vakit aynı atomlardan oluşurlar Ancak bu atomların ayrı sayılarda ve bambaşka dizilimlerde olması o protein molekülüne bambaşka atama ve yetenekler yükler Bu gerçekleri tesadüflerle anlatmak şüphesiz imkansızdır Gerçekten evrimciler de bunu itiraf ederler Örneğin ülkemizin önde gelen evrimcilerinden Prof Ali Demirsoy, sitokromc proteininin oluşumu için şöyle der:
Bir SitokromC'nin dizilimini oluşturmak için olanak sıfır denilecek değin azdır ya da oluşumunda bizim tanımlayamayacağımız doğaüstü güçler atama yapmıştır Bu sonuncusunu benimsemek bilimsel amaca uygun değildir O halde birinci varsayımı irdelemek gerekiyor3
Demirsoy kitabının diğer bir bölümünde ise, sitokromc'nin raslantı oluşması ihtimali için bir maymunun daktiloda hiç hatalı yapmadan insanlık tarihini yazma olasılığı kadar azdırder4
Bir maymun daktiloda hiç yanlış yapmadan insanlık tarihini yazamayacağına tarafından, sitokromc proteini de elbette raslantı oluşamaz Ama Demirsoy'un birincil alıntısında belirttiği gibi, evrimciler için mucizevi güçlerin varlığını benimsemek bilimsel uygundeğildir Yani evrimci bilim adamlarının bilimsel niyetları (!) Allah'ın varlığını yalanlamak ve materyalizmi savunmak olduğu için, sitokromc proteininin tesadüfen oluştuğunu kabul etmek zorunda olduklarını öne sürmektedir Bu pek saçma bir iddiadır ama, üzerinde biraz düşünüldüğünde evrimcilerin ne değin büyük bir yanlışlık içinde olduklarını bakmak için tek başına yeterlidir Örneğin biri size gelse ve Taksim Meydanı'ndaki bir taş yığınının şiddetli rüzgarın etkisiyle mükemmel bir insan heykeline dönüştüğünü söylese Ya Da bir kayalığa çarpan dev dalgaların bu kayalıkta raslantı ÜrdünPetra'daki taş işçiliğinin en hoş örnekleri olan yapıları oluşturduğunu söylese, o kişinin aklı ve samimiyeti hakkında ne düşünürdünüz? Görüldüğü gibi evrimciler, tüm bu olanaksızlıklardan daha da olanaksızını kabul edebilecek dek büyük bir mantık ve hafıza çöküntüsü içindedirler Çok açık gerçeklere gözlerini kapatıyor olmaları, büyük bir bölümünün anlayışını ve kavrayışını kapatmıştır Protein moleküllerinin canlılık için, üstün bir akla, bilgiye ve güce sahip olan Allah kadar tasarlandıkları ve yaratıldıkları çok açık bir gerçektir
Tesadüfler hiçbir zaman karışık bir tasarım meydana getiremezler Proteinler gibi üstün bir tasarıma sahip moleküllerin tesadüfen oluştuğunu söylemek, taş yığınlarının rüzgarlar tamamen bir heykele veya kayalara vuran dalgalar bir uçtan bir uca tesadüfen mimari bir harikaya dönüştüğünü iddia etmekten çok daha anlamsız ve hafıza dışıdır

*