CARDATA: 'Araç Fiyatlarında Yılbaşına Kadar Yüzde 12 Artış Bekleniyor'

Türkiye’de araç satış fiyatları yaşanan uluslararası krizler ve döviz kurunun yükselmesi ile birlikte artmaya devam ediyor. CARDATA Genel Müdürü Hüsamettin Yalçın, Sputnik’e yaptığı değerlendirmede, 2022’nin Ocak ayında, sıfır kilometre araç fiyatlarının bugünden yüzde 12 daha yüksek olmasını beklediklerini söyledi.





Sputnik'ten Turan Salcı'nın haberine göre, CARDATA Genel Müdürü Yalçın, sıfır kilometre araç fiyatlarındaki artışta en büyük etkenin döviz kurundaki yükseliş olduğunu söyleyerek şunları kaydetti:

Ancak döviz kurunun yanı sıra çok büyük sorunlar da var. Çip krizinin yarattığı önemli bir tedarik sıkıntısı var. Buna son 3 aydır çok farklı tedarik sıkıntıları da eklendi. Bunlardan biri alüminyum ve magnezyum sıkıntısı. Otomobil üretiminde kullanılan bu elementlerin tedarikinde global çapta çok büyük sorunlar oluştu. Buna bir de limanlardaki sıkışıklık ve pandemiden dolayı özellikle Uzakdoğu’daki liman işletmelerinin kapanma eğilimindeki sıkıntıları baş göstermesi sebebiyle lojistik anlamında da çok önemli sorunlar oluştu. Bunlar sıfır kilometre araç üretimini ve lojistiğini etkileyen faktörler oldu. 

Çip krizi devam ederken özellikle ülkemizde döviz artışı da devam ediyor. Bunlara bağlı olarak da otomobil fiyatları yukarı doğru gidiyor. Türkiye’de özellikle son 3 ay otomobil satışlarının en yoğun olduğu dönemdir. Ancak bu dönemde araç tedarik sıkıntısı olacağından yaklaşık 50-60 bine oturan aylık sıfır kilometre araç satışı daha düşecek.


"İkinci el araç fiyatları da etkilenecek"




Yalçın, “Bizim yapmış olduğumuz pazar ve bütçe analizlerinde bu sebeplerden dolayı Ocak 2022’ye şu anki fiyatlardan sıfır kilometre araçlarda yüzde 12 daha fazla bedelle girileceği öngörülüyor” diye de ekledi.

Sıfır kilometre araç fiyatlarındaki artışın ikinci el araç fiyatlarını da etkileyeceğini ifade eden Yalçın, “Sıfır kilometre araç bulunamadığı için talep ikinci el araçlara kayacak. Bu da ikinci eldeki talebi canlandıracak. İkinci eldeki talebin canlanması demek ikinci el araç fiyatlarının çok yükselmesi anlamına geliyor. Temmuz sonundan itibaren bunun etkilerini görüyoruz” dedi.

İkinci el araç satışlarından fırsatçılığın çok olduğunu kaydeden Yalçın, “Aracın fiyatı 100 birimse eğer bunu 120-130 birime artıran satıcılar oldu. Bu da piyasayı yükseltti. Şu an ikinci el araç fiyatlarındaki artışın en büyük sebebi bu olarak görülüyor” ifadelerini kullandı.


Fiyatlara denetim getirilebilir mi?




Peki, ikinci elde yaşanan fiyat artışlarına bir denetim getirilebilir mi? Yalçın’ın bu konudaki görüşleri şu şekilde oldu:

'İkinci el araçlardaki fiyat artışlarının legal olarak denetlenmesi mümkün değil. Çünkü serbest pazar var, herkes istediği fiyatı yazabilir. Piyasayı bilmeyen araç satıcıları, bu tür sitelerdeki araç fiyatlarına bakıyor. Aracı 90 bin TL değerinde ise ‘benim aracım kıymetli’ diyerek 120-130 TL yazabiliyor. Nasıl olsa pazarlık yapılır diye düşünülüyor.

 Bunun yanı sıra galericiler de piyasayı yükseltiyor. Sıfır kilometre araç pazarından tedarik zor olduğu için bayilerden bir şekilde sıfır kilometre araç satın alan galeriler, araç sıfır olmasına rağmen bayideki fiyattan daha daha fazla yazıyor. Biz gördük 150 bin TL daha fazla fiyat yazan galericiler var. Bunlar tabii ki fırsatçı diye nitelendirdiğimiz kişiler. Bunlara denetim legal olarak mümkün değil ancak satış yapılan internet siteleri çeşitli algoritmalarla ilan verenleri yönlendirebilir.'


Yakıt zamları araç satışlarına nasıl yansıyacak?




Bunların yanı sıra yakıt fiyatlarında da artış sürüyor. LPG’ye son yapılan 71 kuruşluk zammın ardından benzin ve mazot zamları da gündemde. Yalçın, bu durumun araç satışlarını etkileyeceğini ifade ederek, “LPG’nin avantajı düşük fiyat olmasıydı ama bu avantajını kaybettiği zaman ve fiyatlar benzin ve mazot seviyesine yükseldiği zaman insanlar LPG’li araç da almaz. Dolayısıyla otomobil satışları açısından Türkiye’de zor günler bekleniyor” dedi.