iltasyazilim
FD Üye
Onun hikayesi topluma mâl olmuş bi dehşet!
Delikanlı Ali 24 yaşında En hoş çağlarımızı birlikte geçirdiğimiz, çocukluk arkadaşım
Umulmadık bir ziyaretle dün kapımızı çaldılar
Upuzun, selvi gibi bir genç Birincil görüşte Libyalılar'ı hatırlatan benzi atmış bi benzi var
Çocukluğunda da öyleydi; esmer bi teni vardı Vakit birazcık daha karartmıştı güya onu
Biraz konuştuk Gözleri kayıp kayıp gidiyor ve kollarında çizgi çizgi tıraş bıçağı kesikleri
24 yaşındaki Ali eroin bağımlısı
Bi üşüme geldi!diye başladı söze
Birazcık evvel kurduğumuz sofraya bütün ısrarlara karşın oturmamıştı
Yanıma geldi mutfaktaydım:
Bi parça ekmekisterken ses tonu oldukça çekimserdi
demin utandım, oturmadım sofrayadedi Büyük bir ivedilikle masaya yemekleri koydum ve azıcık sitemkar:
Burası senin de evin, unuttun mu çocukken çok oturduk benzer sofraya
Annem duymasın, kulaklarını çeker!
Gülüş etti bana kan çanağına dönmüş gözleriyle Yemek yerken başladı sohbetimiz
Duymussundur İstanbul'a niçin geldiğimizidedi ve ekmeği göstererek ekledi:
Ekmek gibi, su gibi bi şey Olmayınca istemsiz hareketlere bürünüyor vucüdum fakat kararlıyım Sözünü kestim tam bu esnada:
İşte olay burda çözümleniyor, kafanda bitirmen lüzumlu yoksa sana kimse takviye edemez
Ailem dedi, anladım oysa ailem benim en iyi arkadaşlarımmış Bir tek onlar istiyormuş benim iyiliğimi, arkadaşlarım ise beni bu hale sokanlar Bak babam peşime düştü 1200 km yol geldi Ne için! Sırf benim için Evde ahenk değil, dirlik değil, annem fazla acınacak halde
Babam yeter ancak sen kurtul bu illetten ben defalarca arkandayım diyor
Ben bu zamana dek kız kardeşimden hiç para almadım, evdeki eşyaları satmaya kalkmadım!
Başını önüne eğdi
Utanma Ali senin de suçun yok, şimdi kuvvetli olman gerekli, direnmen Karsı koy benliğine!
Yıldırım gibi şaktı bu sözüm mutfakta
Ellerimi yıkayayım ben dedi kalktı
İşin aslını sonra babası o ve ben otururken öğrendim Çocukken korkulu rüyamız olan alıştırmıştı
Babası isyan ediyordu Koskoca adam eriyip bitmişti az kalsın
Oğluma bunu yapanın da ocağı sönsün güzel hanımı da bırakıp gitti ya zatendedi
sonra bir sürü şey anlattılar: İki kez çare olmuştu Ali 1, 5 ay bırakmıştı
Hayata dönmüştümdiyor bunu söylerken
1, 5 ay kullanmamış ama evlerine döndüğü süre aynı çevrede yeniden başlamış Ordan taşınmamız gerek diye daima söylüyordu
İstanbul'a gelme sebebi AMATEM'de çare bakmak istemeseydi
Çok hevesli görünüyordu, pişmanlığı yüzüne vurmuş konuşmalarıyla her defasında bunu hissettiriyordu insana Ömrünün en çılgın batmış çağında beyaz bir toza kapılıp hayatını söndürmek var mıydı? Böylesine düşüncelere kapıldığım vakit yaşamanın ve yaşamımın ne kadar değerli olduğunu bir kere daha hissettim Bir kez daha şükrettim YARADAN'a
Akranlarım birer birer evlendi, çocukları var ve çalışıyorlar Ben ise
Derdine yanan annesine daha fazla acı çektirmek istemiyordu Babasını ise her seferinde sahiplendiği için taktir ediyordu Kimin arkadaş kimin düşman olduğunu biliyorum diyordu
Bu cümleleri kuracak değin da bilinçliydi Ali!
Sabahın erken saatlerinde düştüler yola baba oğul ve benim babam
Amatem'e gidip görüşmüşler; ancak Amatem kilometrelerce uzak geldiği için kabul etmedi Ali'yi
Onlar ise ben bunu öğrendiğimde Ankara'ya doğru çoktan hareket etmişlerdi
Ömrünün baharında bir genç ve o gencin maddi yapısı almak üzere tüm benliğinin talan edildiği bir toplumda yaşıyoruz
İster iradesiz, suçlu kendisi deyin İsterseniz acıyın Ben gözlerindeki çaresizlikte boğuldum, ona yardım etmek istedim
Yaşama tutunmak için her türlü çabayı harcadığını lüzum konuşmaları gerek dalıp dalıp dışarı giden gözleri yeteri değin gösteriyordu
Küflenmiş beyinlerden ıslah olmuş bir toplum, bir çevre istiyordu
Arzu Etmek onun da hakkıydı O da bu toplumun bir parçasıydı Sonsuzluğa gömülmek istemiyordu böylesine biçare Bir aile yararsız bir toz yüzünden dağılacak mıydı ya da genç Ali bu körpecik yaşında yüksek doza maruz kalıp ölüp kalacak mıydı bi köşede?
Ne yazık ama sadece soru işaretleri kaldı aklımda dahası konuşurken iç çekmeleri
Toplumumuzdan soyutladığımız nice Aliler'i topluma bitmiş kazandırmamızı umuyorum Bİr şeyler yapılmalı, birileri bi şey yapmalı
Yoksa
Alıntıdır *
Delikanlı Ali 24 yaşında En hoş çağlarımızı birlikte geçirdiğimiz, çocukluk arkadaşım
Umulmadık bir ziyaretle dün kapımızı çaldılar
Upuzun, selvi gibi bir genç Birincil görüşte Libyalılar'ı hatırlatan benzi atmış bi benzi var
Çocukluğunda da öyleydi; esmer bi teni vardı Vakit birazcık daha karartmıştı güya onu
Biraz konuştuk Gözleri kayıp kayıp gidiyor ve kollarında çizgi çizgi tıraş bıçağı kesikleri
24 yaşındaki Ali eroin bağımlısı
Bi üşüme geldi!diye başladı söze
Birazcık evvel kurduğumuz sofraya bütün ısrarlara karşın oturmamıştı
Yanıma geldi mutfaktaydım:
Bi parça ekmekisterken ses tonu oldukça çekimserdi
demin utandım, oturmadım sofrayadedi Büyük bir ivedilikle masaya yemekleri koydum ve azıcık sitemkar:
Burası senin de evin, unuttun mu çocukken çok oturduk benzer sofraya
Annem duymasın, kulaklarını çeker!
Gülüş etti bana kan çanağına dönmüş gözleriyle Yemek yerken başladı sohbetimiz
Duymussundur İstanbul'a niçin geldiğimizidedi ve ekmeği göstererek ekledi:
Ekmek gibi, su gibi bi şey Olmayınca istemsiz hareketlere bürünüyor vucüdum fakat kararlıyım Sözünü kestim tam bu esnada:
İşte olay burda çözümleniyor, kafanda bitirmen lüzumlu yoksa sana kimse takviye edemez
Ailem dedi, anladım oysa ailem benim en iyi arkadaşlarımmış Bir tek onlar istiyormuş benim iyiliğimi, arkadaşlarım ise beni bu hale sokanlar Bak babam peşime düştü 1200 km yol geldi Ne için! Sırf benim için Evde ahenk değil, dirlik değil, annem fazla acınacak halde
Babam yeter ancak sen kurtul bu illetten ben defalarca arkandayım diyor
Ben bu zamana dek kız kardeşimden hiç para almadım, evdeki eşyaları satmaya kalkmadım!
Başını önüne eğdi
Utanma Ali senin de suçun yok, şimdi kuvvetli olman gerekli, direnmen Karsı koy benliğine!
Yıldırım gibi şaktı bu sözüm mutfakta
Ellerimi yıkayayım ben dedi kalktı
İşin aslını sonra babası o ve ben otururken öğrendim Çocukken korkulu rüyamız olan alıştırmıştı
Babası isyan ediyordu Koskoca adam eriyip bitmişti az kalsın
Oğluma bunu yapanın da ocağı sönsün güzel hanımı da bırakıp gitti ya zatendedi
sonra bir sürü şey anlattılar: İki kez çare olmuştu Ali 1, 5 ay bırakmıştı
Hayata dönmüştümdiyor bunu söylerken
1, 5 ay kullanmamış ama evlerine döndüğü süre aynı çevrede yeniden başlamış Ordan taşınmamız gerek diye daima söylüyordu
İstanbul'a gelme sebebi AMATEM'de çare bakmak istemeseydi
Çok hevesli görünüyordu, pişmanlığı yüzüne vurmuş konuşmalarıyla her defasında bunu hissettiriyordu insana Ömrünün en çılgın batmış çağında beyaz bir toza kapılıp hayatını söndürmek var mıydı? Böylesine düşüncelere kapıldığım vakit yaşamanın ve yaşamımın ne kadar değerli olduğunu bir kere daha hissettim Bir kez daha şükrettim YARADAN'a
Akranlarım birer birer evlendi, çocukları var ve çalışıyorlar Ben ise
Derdine yanan annesine daha fazla acı çektirmek istemiyordu Babasını ise her seferinde sahiplendiği için taktir ediyordu Kimin arkadaş kimin düşman olduğunu biliyorum diyordu
Bu cümleleri kuracak değin da bilinçliydi Ali!
Sabahın erken saatlerinde düştüler yola baba oğul ve benim babam
Amatem'e gidip görüşmüşler; ancak Amatem kilometrelerce uzak geldiği için kabul etmedi Ali'yi
Onlar ise ben bunu öğrendiğimde Ankara'ya doğru çoktan hareket etmişlerdi
Ömrünün baharında bir genç ve o gencin maddi yapısı almak üzere tüm benliğinin talan edildiği bir toplumda yaşıyoruz
İster iradesiz, suçlu kendisi deyin İsterseniz acıyın Ben gözlerindeki çaresizlikte boğuldum, ona yardım etmek istedim
Yaşama tutunmak için her türlü çabayı harcadığını lüzum konuşmaları gerek dalıp dalıp dışarı giden gözleri yeteri değin gösteriyordu
Küflenmiş beyinlerden ıslah olmuş bir toplum, bir çevre istiyordu
Arzu Etmek onun da hakkıydı O da bu toplumun bir parçasıydı Sonsuzluğa gömülmek istemiyordu böylesine biçare Bir aile yararsız bir toz yüzünden dağılacak mıydı ya da genç Ali bu körpecik yaşında yüksek doza maruz kalıp ölüp kalacak mıydı bi köşede?
Ne yazık ama sadece soru işaretleri kaldı aklımda dahası konuşurken iç çekmeleri
Toplumumuzdan soyutladığımız nice Aliler'i topluma bitmiş kazandırmamızı umuyorum Bİr şeyler yapılmalı, birileri bi şey yapmalı
Yoksa
Alıntıdır *