Forumdas
Modaratör
Çay; tein, kafein, teofilin ve antioksidanlar için doğal bir kaynaktır. Neredeyse hiç karbonhidrat, protein ve yağ içermez. Çay, kahvaltıdan akşam yemeğine kadar sıklıkla tüketilen bir içecektir. Evde, iş yerinde, çarşıda, pazarda, pikniklerde vb. yerlerde vazgeçilmez içecekler arasında yer alır. Türkiye dünyada yılda kişi başına 3,5 kilogramlık çay tüketimiyle birinci sırayı alır.
Fazla çay içmek; tansiyon yüksekliği, kansızlık, sinir bozukluğu, el titremesi, baş ağrısı, stres, mide bulantısı, uykusuzluk, karaciğer hastalıkları, böbrek rahatsızlıkları, demir eksikliği gibi birçok hastalığı ve rahatsızlığı tetikleyebilir.
Uzmanlar, günlük çay tüketiminin maksimum 4 bardak olmasını tavsiye etmektedir. Fazladan içilen her bir bardak çay için bir bardak su içilmesini önermektedir. Çayın özellikle suni bir susuzluk giderici olduğunu ve asla vücudun su ihtiyacını karşılamadığını da bilmek gerekir. Tam tersi fazladan içilen her bir bardak çay, su içme isteğimizi bastırarak vücudun susuz kalmasına neden olur.
Kanda bulunan hemoglobin proteinin normal seviyenin altına düşmesi veya alyuvarların sayısının azalması durumuna anemi (kansızlık) denir. Anemi, vücutta bazı ciddi sorunlara yol açabilir. Dokulara yeterli oksijenin gitmesini engeller. Kansızlıkla birlikte vücudun oksijen ihtiyacı karşılanamadığı için organlar işlevlerini sürdürmekte zorlanır. Çeşitli vücut ağrılarına, unutkanlığa, ayaklarda ve elde uyuşmaya neden olabilir. Yemeklerden hemen önce ve sonra fazla çay içmek, demir eksikliği olanlarda kansızlık yapabilir.
Demir eksikliği, vücutta yeterli miktarda demir minerali bulunmadığı zaman ortaya çıkar. Demir eksikliği, vücuttaki alyuvar sayısının azalmasına yol açıp kansızlığı doğurur. Çayın bileşiminde yer alan kafein, dokulara yeteri derecede oksijen gitmesini engeller. Fazla çay tüketmek demir eksikliğine neden olabilir. Bu da kansızlığı kansızlığa yol açar.
Çaydaki kafein ile tanik asit bağırsaklara ulaştığı zaman yiyeceklerde bulunan demir mineralinin emilmesini yavaşlatır. Yemekten hemen sonra demli çay içmek, yiyecekteki demir mineralin tam sindirilemeden dışarı atılmasına neden olabilir. Bu da demir eksikliğine dolayısıyla kansızlığa neden oluşturabilir.
Yemekten bir süre sonra sınırlı sayıda açık çay içmek daha iyi bir tercih olur. Aynı şekilde yemekten hemen önce de çay içmek aynı sonuçları doğurur. Demir eksikliğinin birden fazla nedeni vardır. Demir eksikliğini sadece çay kaynaklı düşünmek yanlıştır.
Hamile kişiler, emziren anneler, 5 yaş ve altı çocuklarda demir eksikliği daha fazla olduğu için bunlar çok fazla çay tüketmekten kaçınmalıdır. Özellikle yemekten hemen önce ve sonra bu alışkanlığı edinmemelidirler. Çayın içine limon koyup içmek de bilinenin aksine demir oluşumunu desteklememektedir.
Kısacası çay tüketimi, bazı kişilerde risk oluştursa da dengeli ve yeterli beslenen kişilerde demir eksikliğine neden olmaz. Burada risk grubunda olanlar ve çayın tüketme zamanı da önemlidir.
Fazla çay içmek; tansiyon yüksekliği, kansızlık, sinir bozukluğu, el titremesi, baş ağrısı, stres, mide bulantısı, uykusuzluk, karaciğer hastalıkları, böbrek rahatsızlıkları, demir eksikliği gibi birçok hastalığı ve rahatsızlığı tetikleyebilir.
Uzmanlar, günlük çay tüketiminin maksimum 4 bardak olmasını tavsiye etmektedir. Fazladan içilen her bir bardak çay için bir bardak su içilmesini önermektedir. Çayın özellikle suni bir susuzluk giderici olduğunu ve asla vücudun su ihtiyacını karşılamadığını da bilmek gerekir. Tam tersi fazladan içilen her bir bardak çay, su içme isteğimizi bastırarak vücudun susuz kalmasına neden olur.
Kanda bulunan hemoglobin proteinin normal seviyenin altına düşmesi veya alyuvarların sayısının azalması durumuna anemi (kansızlık) denir. Anemi, vücutta bazı ciddi sorunlara yol açabilir. Dokulara yeterli oksijenin gitmesini engeller. Kansızlıkla birlikte vücudun oksijen ihtiyacı karşılanamadığı için organlar işlevlerini sürdürmekte zorlanır. Çeşitli vücut ağrılarına, unutkanlığa, ayaklarda ve elde uyuşmaya neden olabilir. Yemeklerden hemen önce ve sonra fazla çay içmek, demir eksikliği olanlarda kansızlık yapabilir.
Demir eksikliği, vücutta yeterli miktarda demir minerali bulunmadığı zaman ortaya çıkar. Demir eksikliği, vücuttaki alyuvar sayısının azalmasına yol açıp kansızlığı doğurur. Çayın bileşiminde yer alan kafein, dokulara yeteri derecede oksijen gitmesini engeller. Fazla çay tüketmek demir eksikliğine neden olabilir. Bu da kansızlığı kansızlığa yol açar.
Çaydaki kafein ile tanik asit bağırsaklara ulaştığı zaman yiyeceklerde bulunan demir mineralinin emilmesini yavaşlatır. Yemekten hemen sonra demli çay içmek, yiyecekteki demir mineralin tam sindirilemeden dışarı atılmasına neden olabilir. Bu da demir eksikliğine dolayısıyla kansızlığa neden oluşturabilir.
Yemekten bir süre sonra sınırlı sayıda açık çay içmek daha iyi bir tercih olur. Aynı şekilde yemekten hemen önce de çay içmek aynı sonuçları doğurur. Demir eksikliğinin birden fazla nedeni vardır. Demir eksikliğini sadece çay kaynaklı düşünmek yanlıştır.
Hamile kişiler, emziren anneler, 5 yaş ve altı çocuklarda demir eksikliği daha fazla olduğu için bunlar çok fazla çay tüketmekten kaçınmalıdır. Özellikle yemekten hemen önce ve sonra bu alışkanlığı edinmemelidirler. Çayın içine limon koyup içmek de bilinenin aksine demir oluşumunu desteklememektedir.
Kısacası çay tüketimi, bazı kişilerde risk oluştursa da dengeli ve yeterli beslenen kişilerde demir eksikliğine neden olmaz. Burada risk grubunda olanlar ve çayın tüketme zamanı da önemlidir.