Cebirin Tarihi nedir
Cebirin Tarihi hakkında bilgi
Eski Mısırlılar'da Cebir
İnceleyebildiğiniz kaynaklarda; Mısırlılarda, bugunku cebirin herhangi bir şeklinin varlığına dair, kesin bilgiler gorulmemektedir Ancak; Mısırlılarda, bugunku cebir konularına benzeyen, oldukca ilkel cebirin varlığı gorulmektedir Bu konuda a h a h e s a b ı adı verilen bir hesaplama turune raslanlmaktadır Bu hesaplama turu hakkında, Aydın Sayılı Mısırlılarda ve Mezopotamyalılarda Matematik, Astronomi ve Tıp adlı eserinde Berlin ve Rhind Papiruslerine dayanarak şu bilgiyi vermekte;
A h a kelimesi, grup ya da miktar anlamına gelmektedir Boyle adlandırma, bir metot goruşu olarak yapılmış olmakla beraber, a h a hesaplarında, Yanlış ve Deneme yoluyla Yoklayarak cozummetodu kullanılmış olduğu gorulmektedir Ayrıca bu usulle, bazı cozumler cebiri hatırlatıyor Adı gecen eserde; bu tur hesabın nasıl yapıldığına dair, acıklamalı iki ornek verildikten sonra; musteşrik S Gantz'a atfen altı ornek belirtmektedir Bunlar :
1) xy 43 ; xy 12
2) xy 40 ; x (52)y
3) xy 40 ; xy (13) + (115) 25
4) 10xy 120 ; y (34)x
5) x2 + y2 100 ; y (34)x
6) a2 + b2 400 ; a 2x ; b (32)x
Hemen belirtmek gerekir ki; bu ornekler, Mısırlıların a h a hesabında yaptıklarının, bugunku cebrik duşunceye gore duzenlenmiş gosterim ve tertip şekilleridir
Yukarıdaki altı tip ornekte gorulebileceği gibi, problemler hep ozel durumları temsil ediyor Ancak, Aydın Sayılı adı gecen eserinde, bu konuda : Mısırlı matematikcinin zihninde belli cozum yollarının ve genel formullerin bulunduğuna şuphe yoktur Orneğin a h a hesaplarıyla ilgili papiruslerde, herhangi bir metot soz konusu edilmemesine rağmen, bunlarda ozel bir metoda uyulduğu gayet sarih bir şekilde gorulmektedir Problemlerin pedagojik amaclarla bu şekilde tertiplenmiş oldukları soylenebilir
Bizanslılar'da Cebir
Bazı kaynaklar, Bizans'ta ileri bir matematiğin varlığı hakkında geniş bilgi verirler Ortalama 1000 yıllık hayatı olan Bizans, matematik tarihinde eski Yunan matematiğini ilerletip geliştirmesi bakımından pek parlak bir duruma sahip değildi
Bu devir matematikcileri olarak belirtilen ve aynı zamanda Nikomedya (İzmit), rahibi olan Masimus Planudes (İzmit 1260 İstanbul 1310), Diofantos' un birinci ve ikinci kitaplarına dair sadece tefsir yazabilmiştir M Planudes'in en cok bahsedilen eseri, 1300 yılında yazdığı Hint Hesabı'dır Planudes bu eserinde, karekok alma kuralını Diafantos'un eserini esas alarak Hint metodunu tatbik etmişti
14 yuzyılın ikinci yarısından itibaren, 15 yuzyılın ilk yarısına kadar (İstanbul'un fethi yıllarına kadar), Bizans matematiğinde bilim tarihinde isim bırakmış matematikcilere rastlanılmaz Bu tarihlerde, siyasal olaylar yuzunden, bilim ihmal edilmiştir Bu tarihlerin ilginc bir olayı, İstanbul'da gizli kalmış ozel kişisel kitaplıkların dışında, elyazması ne kadar eser varsa İtalya'ya goturulmuştur İstanbul'da el yazmalarına ait hic bir eser bırakmamışlardır Givanni Aurispa'nin (13691460) Bizans'tan Venedik'e 238 el yazması eser goturduğu tarihi bir olay olarak bilinmektedir
Bizans matematiğinin durumunu, ayrıntılarıyla incelemiş olan Hamit Dilgan, Matematik Tarih ve Tekamulune Bir Bakış adlı eserinde şoyle yazar: Bizans'ta tam anlamıyla buyuk matematikci yetişmemiştir Bir coğunun eserleri (birkacı mustesna) mutevazi ve basittir, hatta bazılarının eserlerindeki problemlerin, yazarları tarafından anlaşılamadığı seziliyor Butun bu hususlar, Eski Yunan dehasının gerilemiş ve tukenmiş olduğuna canlı birer ornek teşkil eder Şu kadar var ki, Bizans matematiği, aynı devrelerdeki Roma matematiğinden cok daha ileri bir durumda olmakla beraber, Doğu İslam Dunyası Matematiğine nazaran cok geri kalmıştı
Cebirin Tarihi hakkında bilgi
Eski Mısırlılar'da Cebir
İnceleyebildiğiniz kaynaklarda; Mısırlılarda, bugunku cebirin herhangi bir şeklinin varlığına dair, kesin bilgiler gorulmemektedir Ancak; Mısırlılarda, bugunku cebir konularına benzeyen, oldukca ilkel cebirin varlığı gorulmektedir Bu konuda a h a h e s a b ı adı verilen bir hesaplama turune raslanlmaktadır Bu hesaplama turu hakkında, Aydın Sayılı Mısırlılarda ve Mezopotamyalılarda Matematik, Astronomi ve Tıp adlı eserinde Berlin ve Rhind Papiruslerine dayanarak şu bilgiyi vermekte;
A h a kelimesi, grup ya da miktar anlamına gelmektedir Boyle adlandırma, bir metot goruşu olarak yapılmış olmakla beraber, a h a hesaplarında, Yanlış ve Deneme yoluyla Yoklayarak cozummetodu kullanılmış olduğu gorulmektedir Ayrıca bu usulle, bazı cozumler cebiri hatırlatıyor Adı gecen eserde; bu tur hesabın nasıl yapıldığına dair, acıklamalı iki ornek verildikten sonra; musteşrik S Gantz'a atfen altı ornek belirtmektedir Bunlar :
1) xy 43 ; xy 12
2) xy 40 ; x (52)y
3) xy 40 ; xy (13) + (115) 25
4) 10xy 120 ; y (34)x
5) x2 + y2 100 ; y (34)x
6) a2 + b2 400 ; a 2x ; b (32)x
Hemen belirtmek gerekir ki; bu ornekler, Mısırlıların a h a hesabında yaptıklarının, bugunku cebrik duşunceye gore duzenlenmiş gosterim ve tertip şekilleridir
Yukarıdaki altı tip ornekte gorulebileceği gibi, problemler hep ozel durumları temsil ediyor Ancak, Aydın Sayılı adı gecen eserinde, bu konuda : Mısırlı matematikcinin zihninde belli cozum yollarının ve genel formullerin bulunduğuna şuphe yoktur Orneğin a h a hesaplarıyla ilgili papiruslerde, herhangi bir metot soz konusu edilmemesine rağmen, bunlarda ozel bir metoda uyulduğu gayet sarih bir şekilde gorulmektedir Problemlerin pedagojik amaclarla bu şekilde tertiplenmiş oldukları soylenebilir
Bizanslılar'da Cebir
Bazı kaynaklar, Bizans'ta ileri bir matematiğin varlığı hakkında geniş bilgi verirler Ortalama 1000 yıllık hayatı olan Bizans, matematik tarihinde eski Yunan matematiğini ilerletip geliştirmesi bakımından pek parlak bir duruma sahip değildi
Bu devir matematikcileri olarak belirtilen ve aynı zamanda Nikomedya (İzmit), rahibi olan Masimus Planudes (İzmit 1260 İstanbul 1310), Diofantos' un birinci ve ikinci kitaplarına dair sadece tefsir yazabilmiştir M Planudes'in en cok bahsedilen eseri, 1300 yılında yazdığı Hint Hesabı'dır Planudes bu eserinde, karekok alma kuralını Diafantos'un eserini esas alarak Hint metodunu tatbik etmişti
14 yuzyılın ikinci yarısından itibaren, 15 yuzyılın ilk yarısına kadar (İstanbul'un fethi yıllarına kadar), Bizans matematiğinde bilim tarihinde isim bırakmış matematikcilere rastlanılmaz Bu tarihlerde, siyasal olaylar yuzunden, bilim ihmal edilmiştir Bu tarihlerin ilginc bir olayı, İstanbul'da gizli kalmış ozel kişisel kitaplıkların dışında, elyazması ne kadar eser varsa İtalya'ya goturulmuştur İstanbul'da el yazmalarına ait hic bir eser bırakmamışlardır Givanni Aurispa'nin (13691460) Bizans'tan Venedik'e 238 el yazması eser goturduğu tarihi bir olay olarak bilinmektedir
Bizans matematiğinin durumunu, ayrıntılarıyla incelemiş olan Hamit Dilgan, Matematik Tarih ve Tekamulune Bir Bakış adlı eserinde şoyle yazar: Bizans'ta tam anlamıyla buyuk matematikci yetişmemiştir Bir coğunun eserleri (birkacı mustesna) mutevazi ve basittir, hatta bazılarının eserlerindeki problemlerin, yazarları tarafından anlaşılamadığı seziliyor Butun bu hususlar, Eski Yunan dehasının gerilemiş ve tukenmiş olduğuna canlı birer ornek teşkil eder Şu kadar var ki, Bizans matematiği, aynı devrelerdeki Roma matematiğinden cok daha ileri bir durumda olmakla beraber, Doğu İslam Dunyası Matematiğine nazaran cok geri kalmıştı