iltasyazilim
FD Üye
rag Şehid Komutan Hattab (ra)
Şehidimiz Ibnul HATTAP
Hepimiz Allah'ın elindeyiz Burada ki 3 kişiden birimizin tek eli yok birimizin tek gözü yok diğerimizin de tek ayağı Üçümüz de bir şekilde yaralı veya sakatız Biz diger mücahidlerin arasındayız Operasyonlarda bizzat yer alıyoruz Aynı diğer mücahidler gibi ön cephelerde ağır silahlarla çatışıyoruz Bir operasyona çıkarken Allah'ın bize şehadet nasip etmesi için dualar ediyoruz Allah'a bizim canımızı kendi yolunda alması için yalvarıyoruz Allah'ın yolunda ölmek bir şereftir ve biri Allah'a hizmet etmek istiyorsa bırakın etsinIbnul Hattab2001
O hayatının yarısını cephelerde silah başında geçirdi O ailesınden sevdiklerinden ülkesinden lüks hayattan çok uzaklarda şehadeti aradı Daha 15 yaşındayken zengin ve varlıklı olan ailesi onu okuması için ABD'ye yollamıştı Onun gözü ise cihaddaydı Bir fırsatını bulup o zamanların en büyük cihadı olan Afgan cihadına katıldığında daha 17 yaşına yeni girmişti Cephede büyümüştü Hattab Savaşın sonuna kadar da ayrılmadı Afganistan'dan Afgan cihadı bitince Tacikistan'a cihada gitmisti Hattab ve onun bir sonraki durağı da Çeçenya olmuştu
Televizyon'da alnında La İlahe İlallah yazan bantlar ve tekbir getiren çocukları görünce orada cihad olduğunu anlamıştım ve oraya gitmeye karar verdimdiyordu Hattab 1995 yılında 8 Arap arkadaş ile birlikte Çeçenistan'a gidiyorduOnun söylediği bir başka sey ise
Bizi cihada gitmekten alıkoyan şey ailelerimiz Buraya gelen hiç kimse ailesinden izin alıp gelmiyor Eğer ailemizi dinleyip geri dönseydik bu cihadı kim üstlenecekti Bazen anneme telefon açarım hâla benim dönmem için adeta yalvarır fakat eğer biz annelerimizi ziyaret etmek için bile dönsek bu görevi kim devam ettirecekdiyordu Hattab
Baska bir gün de
Allah bize kafirlere karşı onların silahlarıyla savaşmamızı emrediyor bugün kafirlerin en büyük silahı ise medya ve propaganda Öyleyse biz de kendi medyamızı kendi propogandamız için kullanmalıyızdiyordu Hattab Çeçenistan'a ilk geldiğinde hemen kendi grubunu kurmuştu Özellikle 1996 yılının nisan ayında yaptığı ünlü Shatoi baskınından sonra adını duyurdu ve Rusya'nın en çok aranan isimleri arasında yerini aldı Bu baskında yaklaşık 50 mücahid bir Rus konvoyuna pusu kurarak köşeye sıkıştırmıstı ve 30 askeri kamyon ve 20 tanktan olusan dev konvoyu tamamen imha ederek 2 saat içinde çoğu subay 350 Rus askerini öldürdükten sonra neredeyse bir mucizeyi başarıyordu Çatışmanın sonunda mücahidler sadece 3 şehid vermişlerdi Savaş bittikten sonra Şamil Basayev'le beraber askeri bir kamp açan Hattab burada 600 mücahide askeri eğitim veriyordu
1997 yılı geldiğinde komsu cumhuriyet Dağıstan'daki Rus askeri karargahına saldıran mücahidler burada birkaç saat içinde yüzlerce Rus askerini öldürdükten sonra geri çekildiler Ruslar gerçekten büyük bir darbe yemişlerdi ve mücahidlerden de Hattab'ın yakın arkadaşlarından biri Ebu Bekir şehid düşüyordu Bu operasyon çok kısa sürede bir Rus karargahının büyük bir kısmının imha edilmesiyle sonuçlanıyordu fakat Hattab'ın yeni amacı da ortaya çıkıyordu Bağımsızlığını kazanan Çeçenistan'dan sonra sıra Dağıstan'a gelmışti ve simdi bir avuç mücahid bu işi üstlenecekti 1999 yılında ikinci defa Dağıstan'a giren Hattab ve arkadaşları bu kez birkaç saatte geri dönmemeye kararlıydılar Dağıstan'ın içlerine doğru ilerleyen mücahidler 14 tane köyü ele geçirmişlerdi Bir avuç mücahid gerçekten de büyük işler başarıyordu
Dagıstan'daki tüm Rus askerleri alarm durumuna geçmışti Yaklaşık 600 mücahidin karşısında 12000 Rus askeri vardı fakat mücahidler halkın desteğini arkalarına almayı umuyorlardı Ruslar'a beklemedikleri zamanda saldıran mücahidler Dağıstan içlerinde ilerlerken onları durdurmak isteyen Ruslar ise çaresizce bölgedeki dağları ve köyleri bombalıyordu Bunun üzerine Dağıstan halkı savaş korkusuyla köyleri boşaltmaya başlamıştı Çatışmalarda büyük kahramanlıklar gösteren mücahidler Hattab'ın en iyi arkadaşının şehadetiyle yıkılıyordu Hakeem Al Madani bir Arap komutandı ve Hattab'ın Çeçen savaşının başından beri çok yakın arkadası ve yardımcı komutanıydı Dagıstan'da bir başka önemli şehid daha verilmışti bu da Hattab'ın askeri kamplarında üst düzey görev alan mücahid komutan Musab'dı Ruslar Dağıstan'da yenilmeye başlamıstı Operasyonun 10 günü geride kalırken Ruslar geride 500'den fazla ceset 25 kadar tank hurdası onlarca askeri aracın yığıntıları bırakıyordu Savaşın ilk günleri sadece havadan saldırmayı tercih eden Ruslar bu esnada 1 savaş uçağı ile 8 helikopterlerini kaybediyorlardı
Halktan beklediği desteği alamayan mücahidler geri çekilmişlerdi fakat 34 gün sonra bu kez 1000 kişi olarak dönmüşlerdi Dağıstan'a Mücahidlere birkaç yüz Çeçen ve Dağıstan'lı daha katılmıştı Bu kez çıkan çatışmalar çok daha ağırdı ve Ruslar 700 asker daha kaybediyorlardı Hemen ardından önce Dağıstan'da bir sivil yerleşim biriminde daha sonra da Moskova'da meydana gelen patlamalar 280 Rus sivilin canını alıyordu Ruslar bunun suçunu Hattab'a atarak kendisinin başına 1 milyon dolar koydular Mücahidler zaten Dağıstan'da aradıkları halk desteğini bulamamışlardı ve bu olaylar onları iyice sarsmıştı Bir de bu yetmezmış gibi Ruslar Çeçenıstan'ı yeniden kusatmıştı ve yeni savaş başlıyordu Böylece Ağustos 1999'da başlayan Dağıstan macerası mücahidler için 1 ay sonra sona ererken yeni bir savas da baslıyordu Hattab ise her zamanki gibi bu operasyonu da kameraya almıştı ve Dünya'ya dağıtmıştı Kendi evinde yüzlerce operasyonun çekilmiş video kasedi vardı ve medyanın çok önemli olduğuna inanırdı Dagıstan'dan döner dönmez komutanın başına geçerek Çeçenya savunmasına katıldı
Çeçenya'daki Arap ve yabancı mücahidlerın komutasını kendisi almıştı Çeçenya'da 19992002 yılları arasında birçok başarılı operasyona liderlık etti ve 19 mart 2002'de hain bir saldırı sonucu şehid oldu Mücahidlerın arasına karışıp güvenlerini kazanan bir Dağıstanlı hain Hattab'a başka bir komutandan mektup taşıyordu Mektubu Rus gizli servisinden aldığı zehirle zehirledi ve mektubu alan Hattab 5 dakıka içinde cennete kanatlandı Hattab'ın gerçek ismi bilinmiyor ve bu ismi kod adı olarak kullanıyordu İngilizce pestuca, Arapça ve Rusça bilen Hattab oldukça kültürlü bir mücahid olarak biliniyordu
Yıllar önce Afganistan'day ken eğer bir gün gelip bana Ruslar'la tekrar Rusya'nın içinde savaşacağımızı söyleseydiniz size asla inanmazdımdiyordu fakat Ruslar'la Dağıstan'da müthış bir mücadeleye giriyordu büyük mücahid Hattab Afganistan'a gittiği zaman daha çok genç olmasına rağmen hemen dikkat çekiyordu Bir mücahid, Hattabın ilk kez Celalabad daki eğitim kampına geldiğinde gördüğü zamanki izlenimlerini söyle anlatıyor
Celalabad daki eğitim kampı hemen hergün gelen ve gidenlerle dolup boşalıyordu Ruslara karşı büyük bir operasyon hazırlığı içindeydik, eğitimini tamamlayanlar esyalarını alıp cepheye gidiyorlardı Biz cepheye gitmek için yola çıkarken yeni bir grup geldi Hattabı ilk kez o zaman gördüm 1617 yaslarında henüz sakalları yeni yeni çıkan uzun saçlı bir genç? Henüz gelmişti, ilk yaptığı şey kamp komutanlarına gidip kendisini cepheye göndermesi için yalvarmak oldu Komutanlar gitmesine müsade etmediler Yanına gidip kendisini tebrik ettim ve adını sordum IbnulHattabla böylece tanışmıs oldum Başka bir mücahid, Hattab'ın Afganistan'da karnından 127 mm'lik ağır bir makinali mermisi ile yaralanmasını söyle anlatıyor (127 mm 'lik bu silah zirh delici olarak kullanılmaktadır ve insan vücuduna isabet etse onu kıyma haline getirir, bunu her askeri uzman tasdik edecektir)
Operasyon sırasında biz cephe gerisinde ufak bir evde idik Akşam olmuştu ve savaş çok çetin bir şekilde devam ediyordu Hattab birden odadan içeri girdi, yüzü solgundu, birşey olmamış gibi davranmaya çalışıyordu Yavasça yürüyerek bize doğru geldi ve yanımıza oturdu Herhangi bir acı ifadesi göstermiyordu ama birşeylerin ters gittiğini anlamıştık, genellikle suskun birisi olmayan Hattab, oldukça sessizdi Yaralanıp yaralanmadığını sorduk Ufak bir sıyrık, önemli birşey yok, dedi Bir kardeş yanına gidip yarasına bakmak istediğinde önemli birşeyin olmadığını tekrar ederek onu geri çevirmeye çalışti ama kardeş Hattabı zorlayarak yaraya baktı, elini karnına koydu Hattabın yarası şiddetli bir şekilde kanıyordu, elbisesi tamamen kana bulanmıştı Hemen bir araç çağırarak onu bir an önce en yakın hastaneye ulaştırmak için harekete geçtiğimizde halen bunun hafif bir yara olduğıunu önemli bir durumun olmadığını söylüyordu
Afganistanda el yapımı bir el bombasını atarken elinde patlaması sonucu sağ elinin iki parmağını kaybetti Mücahidler Pesavara gidip orada tedavi olması için ikna etmeye çalıştılar isede o, HzMuhammed (SAV) efendimizin sünneti üzere yarasını biraz bal ile sarmiş ve arkadaşlarının teklifini reddedmiş, bunun için Pesavar'a kadar gitmeye gerek yok demiştir Parmaklarını halen benzer bir şekilde bandajlıdır Hattab birçok müslüman tarafından zamanımızın Halid Bin Velidi olarak görülmektedir Ölümün Allahın önceden takdir ettiği bir zamanda, 'ne bir dakika önce nede bir dakika sonra' geleceğine inanmaktaydı Birçok kez ölüm tehlikesi atlatmış ve suikast girişimlerinden kurtulmuştu En yakını, 4 tonluk bir Rus kamyonunu kullanırken Ruslar tarafından kamyon bombalanmış, parça parça olan kamyondan Hattab, Allah'ın izniyle burnu bile kanamadan kurtulmuştu Zeki, cesur ve güçlü bir kişilige sahipti Dağıstan'lı bır bayanla evlı olan Hattab'ın 2 kız çocuğu bulunmaktadır Askerleri tarafından çok sevilen Hattab,kendisi ile oyun oynanmayacak birisi olarak tanınırdı Askerleri ile yakından ilgilenir, onların kişisel problemlerini çözmelerinde yardımcı olur, onlara kendileri için alişveriş yapmaları için para verirdi Herbiri ilerde kendisinin yerini alabilecek kadar iyi yetişmis bir kumandan kadrosu vardı Hattab, Ruslar Kafkasyadan Orta Asya'ya kadar bütün müslüman topraklarını tamamen terk edip gidinceye kadar onlarla savaşmaya azmetmiştir Rusları ve taktiklerini biliyoruz Zayıf yönlerini de bildiğimiz Rus Ordusuna karşı savaşmak bizim için başka bir orduyla savasmaktan daha kolaydemişti Hattab Ruslar her ne kadar onu terörist ilan etse de yüzyılın en büyük mücahidlerinden biriydi ve Ruslar onu öldüremediler sadece cennete kanatlanmasını ve hakettiği nimetlerden faydalanmasını sağladılar
Yazan: Akkus Basayev
hattab kardeşimizin cenazesi Allah şehadetini kabul etsinAmin
Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız
Şehidimiz Ibnul HATTAP
Hepimiz Allah'ın elindeyiz Burada ki 3 kişiden birimizin tek eli yok birimizin tek gözü yok diğerimizin de tek ayağı Üçümüz de bir şekilde yaralı veya sakatız Biz diger mücahidlerin arasındayız Operasyonlarda bizzat yer alıyoruz Aynı diğer mücahidler gibi ön cephelerde ağır silahlarla çatışıyoruz Bir operasyona çıkarken Allah'ın bize şehadet nasip etmesi için dualar ediyoruz Allah'a bizim canımızı kendi yolunda alması için yalvarıyoruz Allah'ın yolunda ölmek bir şereftir ve biri Allah'a hizmet etmek istiyorsa bırakın etsinIbnul Hattab2001
O hayatının yarısını cephelerde silah başında geçirdi O ailesınden sevdiklerinden ülkesinden lüks hayattan çok uzaklarda şehadeti aradı Daha 15 yaşındayken zengin ve varlıklı olan ailesi onu okuması için ABD'ye yollamıştı Onun gözü ise cihaddaydı Bir fırsatını bulup o zamanların en büyük cihadı olan Afgan cihadına katıldığında daha 17 yaşına yeni girmişti Cephede büyümüştü Hattab Savaşın sonuna kadar da ayrılmadı Afganistan'dan Afgan cihadı bitince Tacikistan'a cihada gitmisti Hattab ve onun bir sonraki durağı da Çeçenya olmuştu
Televizyon'da alnında La İlahe İlallah yazan bantlar ve tekbir getiren çocukları görünce orada cihad olduğunu anlamıştım ve oraya gitmeye karar verdimdiyordu Hattab 1995 yılında 8 Arap arkadaş ile birlikte Çeçenistan'a gidiyorduOnun söylediği bir başka sey ise
Bizi cihada gitmekten alıkoyan şey ailelerimiz Buraya gelen hiç kimse ailesinden izin alıp gelmiyor Eğer ailemizi dinleyip geri dönseydik bu cihadı kim üstlenecekti Bazen anneme telefon açarım hâla benim dönmem için adeta yalvarır fakat eğer biz annelerimizi ziyaret etmek için bile dönsek bu görevi kim devam ettirecekdiyordu Hattab
Baska bir gün de
Allah bize kafirlere karşı onların silahlarıyla savaşmamızı emrediyor bugün kafirlerin en büyük silahı ise medya ve propaganda Öyleyse biz de kendi medyamızı kendi propogandamız için kullanmalıyızdiyordu Hattab Çeçenistan'a ilk geldiğinde hemen kendi grubunu kurmuştu Özellikle 1996 yılının nisan ayında yaptığı ünlü Shatoi baskınından sonra adını duyurdu ve Rusya'nın en çok aranan isimleri arasında yerini aldı Bu baskında yaklaşık 50 mücahid bir Rus konvoyuna pusu kurarak köşeye sıkıştırmıstı ve 30 askeri kamyon ve 20 tanktan olusan dev konvoyu tamamen imha ederek 2 saat içinde çoğu subay 350 Rus askerini öldürdükten sonra neredeyse bir mucizeyi başarıyordu Çatışmanın sonunda mücahidler sadece 3 şehid vermişlerdi Savaş bittikten sonra Şamil Basayev'le beraber askeri bir kamp açan Hattab burada 600 mücahide askeri eğitim veriyordu
1997 yılı geldiğinde komsu cumhuriyet Dağıstan'daki Rus askeri karargahına saldıran mücahidler burada birkaç saat içinde yüzlerce Rus askerini öldürdükten sonra geri çekildiler Ruslar gerçekten büyük bir darbe yemişlerdi ve mücahidlerden de Hattab'ın yakın arkadaşlarından biri Ebu Bekir şehid düşüyordu Bu operasyon çok kısa sürede bir Rus karargahının büyük bir kısmının imha edilmesiyle sonuçlanıyordu fakat Hattab'ın yeni amacı da ortaya çıkıyordu Bağımsızlığını kazanan Çeçenistan'dan sonra sıra Dağıstan'a gelmışti ve simdi bir avuç mücahid bu işi üstlenecekti 1999 yılında ikinci defa Dağıstan'a giren Hattab ve arkadaşları bu kez birkaç saatte geri dönmemeye kararlıydılar Dağıstan'ın içlerine doğru ilerleyen mücahidler 14 tane köyü ele geçirmişlerdi Bir avuç mücahid gerçekten de büyük işler başarıyordu
Dagıstan'daki tüm Rus askerleri alarm durumuna geçmışti Yaklaşık 600 mücahidin karşısında 12000 Rus askeri vardı fakat mücahidler halkın desteğini arkalarına almayı umuyorlardı Ruslar'a beklemedikleri zamanda saldıran mücahidler Dağıstan içlerinde ilerlerken onları durdurmak isteyen Ruslar ise çaresizce bölgedeki dağları ve köyleri bombalıyordu Bunun üzerine Dağıstan halkı savaş korkusuyla köyleri boşaltmaya başlamıştı Çatışmalarda büyük kahramanlıklar gösteren mücahidler Hattab'ın en iyi arkadaşının şehadetiyle yıkılıyordu Hakeem Al Madani bir Arap komutandı ve Hattab'ın Çeçen savaşının başından beri çok yakın arkadası ve yardımcı komutanıydı Dagıstan'da bir başka önemli şehid daha verilmışti bu da Hattab'ın askeri kamplarında üst düzey görev alan mücahid komutan Musab'dı Ruslar Dağıstan'da yenilmeye başlamıstı Operasyonun 10 günü geride kalırken Ruslar geride 500'den fazla ceset 25 kadar tank hurdası onlarca askeri aracın yığıntıları bırakıyordu Savaşın ilk günleri sadece havadan saldırmayı tercih eden Ruslar bu esnada 1 savaş uçağı ile 8 helikopterlerini kaybediyorlardı
Halktan beklediği desteği alamayan mücahidler geri çekilmişlerdi fakat 34 gün sonra bu kez 1000 kişi olarak dönmüşlerdi Dağıstan'a Mücahidlere birkaç yüz Çeçen ve Dağıstan'lı daha katılmıştı Bu kez çıkan çatışmalar çok daha ağırdı ve Ruslar 700 asker daha kaybediyorlardı Hemen ardından önce Dağıstan'da bir sivil yerleşim biriminde daha sonra da Moskova'da meydana gelen patlamalar 280 Rus sivilin canını alıyordu Ruslar bunun suçunu Hattab'a atarak kendisinin başına 1 milyon dolar koydular Mücahidler zaten Dağıstan'da aradıkları halk desteğini bulamamışlardı ve bu olaylar onları iyice sarsmıştı Bir de bu yetmezmış gibi Ruslar Çeçenıstan'ı yeniden kusatmıştı ve yeni savaş başlıyordu Böylece Ağustos 1999'da başlayan Dağıstan macerası mücahidler için 1 ay sonra sona ererken yeni bir savas da baslıyordu Hattab ise her zamanki gibi bu operasyonu da kameraya almıştı ve Dünya'ya dağıtmıştı Kendi evinde yüzlerce operasyonun çekilmiş video kasedi vardı ve medyanın çok önemli olduğuna inanırdı Dagıstan'dan döner dönmez komutanın başına geçerek Çeçenya savunmasına katıldı
Çeçenya'daki Arap ve yabancı mücahidlerın komutasını kendisi almıştı Çeçenya'da 19992002 yılları arasında birçok başarılı operasyona liderlık etti ve 19 mart 2002'de hain bir saldırı sonucu şehid oldu Mücahidlerın arasına karışıp güvenlerini kazanan bir Dağıstanlı hain Hattab'a başka bir komutandan mektup taşıyordu Mektubu Rus gizli servisinden aldığı zehirle zehirledi ve mektubu alan Hattab 5 dakıka içinde cennete kanatlandı Hattab'ın gerçek ismi bilinmiyor ve bu ismi kod adı olarak kullanıyordu İngilizce pestuca, Arapça ve Rusça bilen Hattab oldukça kültürlü bir mücahid olarak biliniyordu
Yıllar önce Afganistan'day ken eğer bir gün gelip bana Ruslar'la tekrar Rusya'nın içinde savaşacağımızı söyleseydiniz size asla inanmazdımdiyordu fakat Ruslar'la Dağıstan'da müthış bir mücadeleye giriyordu büyük mücahid Hattab Afganistan'a gittiği zaman daha çok genç olmasına rağmen hemen dikkat çekiyordu Bir mücahid, Hattabın ilk kez Celalabad daki eğitim kampına geldiğinde gördüğü zamanki izlenimlerini söyle anlatıyor
Celalabad daki eğitim kampı hemen hergün gelen ve gidenlerle dolup boşalıyordu Ruslara karşı büyük bir operasyon hazırlığı içindeydik, eğitimini tamamlayanlar esyalarını alıp cepheye gidiyorlardı Biz cepheye gitmek için yola çıkarken yeni bir grup geldi Hattabı ilk kez o zaman gördüm 1617 yaslarında henüz sakalları yeni yeni çıkan uzun saçlı bir genç? Henüz gelmişti, ilk yaptığı şey kamp komutanlarına gidip kendisini cepheye göndermesi için yalvarmak oldu Komutanlar gitmesine müsade etmediler Yanına gidip kendisini tebrik ettim ve adını sordum IbnulHattabla böylece tanışmıs oldum Başka bir mücahid, Hattab'ın Afganistan'da karnından 127 mm'lik ağır bir makinali mermisi ile yaralanmasını söyle anlatıyor (127 mm 'lik bu silah zirh delici olarak kullanılmaktadır ve insan vücuduna isabet etse onu kıyma haline getirir, bunu her askeri uzman tasdik edecektir)
Operasyon sırasında biz cephe gerisinde ufak bir evde idik Akşam olmuştu ve savaş çok çetin bir şekilde devam ediyordu Hattab birden odadan içeri girdi, yüzü solgundu, birşey olmamış gibi davranmaya çalışıyordu Yavasça yürüyerek bize doğru geldi ve yanımıza oturdu Herhangi bir acı ifadesi göstermiyordu ama birşeylerin ters gittiğini anlamıştık, genellikle suskun birisi olmayan Hattab, oldukça sessizdi Yaralanıp yaralanmadığını sorduk Ufak bir sıyrık, önemli birşey yok, dedi Bir kardeş yanına gidip yarasına bakmak istediğinde önemli birşeyin olmadığını tekrar ederek onu geri çevirmeye çalışti ama kardeş Hattabı zorlayarak yaraya baktı, elini karnına koydu Hattabın yarası şiddetli bir şekilde kanıyordu, elbisesi tamamen kana bulanmıştı Hemen bir araç çağırarak onu bir an önce en yakın hastaneye ulaştırmak için harekete geçtiğimizde halen bunun hafif bir yara olduğıunu önemli bir durumun olmadığını söylüyordu
Afganistanda el yapımı bir el bombasını atarken elinde patlaması sonucu sağ elinin iki parmağını kaybetti Mücahidler Pesavara gidip orada tedavi olması için ikna etmeye çalıştılar isede o, HzMuhammed (SAV) efendimizin sünneti üzere yarasını biraz bal ile sarmiş ve arkadaşlarının teklifini reddedmiş, bunun için Pesavar'a kadar gitmeye gerek yok demiştir Parmaklarını halen benzer bir şekilde bandajlıdır Hattab birçok müslüman tarafından zamanımızın Halid Bin Velidi olarak görülmektedir Ölümün Allahın önceden takdir ettiği bir zamanda, 'ne bir dakika önce nede bir dakika sonra' geleceğine inanmaktaydı Birçok kez ölüm tehlikesi atlatmış ve suikast girişimlerinden kurtulmuştu En yakını, 4 tonluk bir Rus kamyonunu kullanırken Ruslar tarafından kamyon bombalanmış, parça parça olan kamyondan Hattab, Allah'ın izniyle burnu bile kanamadan kurtulmuştu Zeki, cesur ve güçlü bir kişilige sahipti Dağıstan'lı bır bayanla evlı olan Hattab'ın 2 kız çocuğu bulunmaktadır Askerleri tarafından çok sevilen Hattab,kendisi ile oyun oynanmayacak birisi olarak tanınırdı Askerleri ile yakından ilgilenir, onların kişisel problemlerini çözmelerinde yardımcı olur, onlara kendileri için alişveriş yapmaları için para verirdi Herbiri ilerde kendisinin yerini alabilecek kadar iyi yetişmis bir kumandan kadrosu vardı Hattab, Ruslar Kafkasyadan Orta Asya'ya kadar bütün müslüman topraklarını tamamen terk edip gidinceye kadar onlarla savaşmaya azmetmiştir Rusları ve taktiklerini biliyoruz Zayıf yönlerini de bildiğimiz Rus Ordusuna karşı savaşmak bizim için başka bir orduyla savasmaktan daha kolaydemişti Hattab Ruslar her ne kadar onu terörist ilan etse de yüzyılın en büyük mücahidlerinden biriydi ve Ruslar onu öldüremediler sadece cennete kanatlanmasını ve hakettiği nimetlerden faydalanmasını sağladılar
Yazan: Akkus Basayev
hattab kardeşimizin cenazesi Allah şehadetini kabul etsinAmin
Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız