Cehennemden Çıkışın Sırrı

Cehennemden Çıkışın Sırrı

Cehennem ateşinin kaynağı şuur altıdır Cennet selametinin (huzur ve mutluluğunun) kaynağı ise şuur üstünden, üstün akıldan gelir Her kim şuur altını üst benliğin denetimine teslim ettiği akılla (ki üst benliğe teslim olan akıl artık üstün akıldır) kontrol etmeyi öğrenirse cehenneminden kurtulur

Birim benlik hissedişi, buna bağlı olarak kendini madde beden sanış ve bu bedene dair kimlik bilgileri (statü, mevki, cinsiyet vs) ve kimyasal dürtülerinden kaynaklanan arzuları tatmin isteği, sahiplik duygusu, mesuliyet duygusu, aidiyet güdüsü, korkular, endişeler ve bu kimliğe uygun hareket etmediğinizde yaşadığınız vicdan azapları, hep şuur altından kaynaklanır Hattâ toplumun ve çevrenin kişiyi şartlandırması dediğimiz manevi baskı olayı da doğrudan şuur üstü dediğimiz akla yapılamaz, ancak şuur altına yapılabilir Çünkü şuur üstü dediğimiz akıl bu baskıyı kabul etmez ve dinlemez doğası gereği Şeytan dediğimiz cin yapılı (ışınsal yapılı) varlıkların negatif etkisi de şuur altını tahrik şeklindedir Başka türlü şuur üstü dediğimiz akla doğrudan etki yapamaz Çünkü akıl melekidir, ışınsal bir varlık meleki olan üzerinde doğrudan etkili olmaz Aklın üzerinde sadece şuur altı ve üstün benlikten kaynaklanan üstün akıl etkilidir Neden sadece bu ikisi etkilidir?

1 Üst beniğin gücüne karşı koymak zordur Aklı kökten, yani meleki alt boyuttan etkiler Bu sebeple O daima akıl üzerinde galiptir Ancak, bu etki doğrudan veya dolaylı olması sebebiyle akıl üzerindeki etkisi değişir Doğrudan olursa hiç bir şey O'na karşı koyamaz Dolaylı olursa, alt şuur aklı kandırabilir

2 Şuur altı beden ve gen kaynaklı olduğu için oldukça sinsi ve aldatıcıdır ve bir anlamda kişinin kişisel şeytanıdır Madde beden doğasına (kimyasına) bağlı güçlü dürtüler dolayısı ile şuur üstüne etkisini farkettirmeden yapar Ayrıca, madde beden yaşamını deneyimlediğimiz için, şartlar bu sinsi çıkışa oldukça müsaittir Kısaca şuur altı sinyaller gücünü gizliliğinden ve sinsiliğinden alır Yoksa akıl onu dinlemez ve denetimine girmezdi

Özetle, eğer şuur altının şuur üstüne yaptığı baskıyı denetleyemezseniz, şuur altı şuur üstünü sinsice ele geçirir ve cehennemin kuyularına yuvarlanırsınız Bu kuyular sayısız, sonsuzdur Sadece ve sadece üst benliğe teslim olan üstün aklın ipine sarılarak o kuyulardan çıkabilirsiniz Kur'ân da üst benliğe tam anlamıyla teslim olan üstün aklın saf uyarısıdır Bu sebeple Kur'ân Allah'ın ipidir, Allah'ın ipine sarılan kurtuluşa ererdenir Bu saf uyarıyı aldıktan sonra şuur üstü, yani aklınız üstün akıldır artık ve hemen harekete geçer Aldığı uyarı ve ilim doğrultusunda size gerçek kimliğinizi hatırlatmaya çalışır ve neleri yapıp yapmamanız gerektiğini ve neden yapıp neden yapmamanız gerektiği konusunda sizi uyarır ve şuur altının baskısından kaynaklanan illüzyona kapılmamanız için sizi ikna etmeye çalışır Eğer Allah'ın izniyle şuur üstü şuur altını kontrol etmeye başlarsa, selamete erer ve manen cennete girersiniz Yukarıda üst beniliğin doğrudan ve dolaylı etkisinden söz etmiştik Dolaylı etki, Kur'ân uyarısıdır Doğrudan etki ise, bu uyarıyı değerlendirebilecek kapasitenin ortaya çıkmasıdır Her ikisi de üst benliğin hidayetidir Kur'ân üst benliğin dolaylı etkisiyle açığa çıkan hidayettir, üst benliğin doğrudan etkisiyle ise, bu hidayeti değerlendirmek söz konusu olur, ki Allah'ın izniyle şuur üstü şuur altını kontrol etmeye başlarsaderken, hidayeti değerlendirebilmek için akla doğrudan ilâhi yardım yapılmasından söz ediyorduk

Şuur altınızı tamamen temizlemeniz zor, fakat en azından denetleyebilirsiniz Şuur altından gelen sinyallerin kaynağı bu doğrultuda programlanmış genler de olduğu için, eğer bu genetik hafızanın baskısının şuur üstüne çıkışını denetleyerek ruh bilincinize (hafızanıza) nüfuz etmesini engellerseniz, bedenli yaşam (genlerin etkin olduğu yaşam) sona erdiğinde, otomatik olarak bilinciniz üzerinizdeki baskısı da sona ermiş olur ve ruh bedeninizle yaşayacağınız kabir hayatınızda ve sonrasında da cennet yaşamına kavuşursunuz Çünkü ruh bilincini şuur üstü faaliyetler oluşturur Eğer şuur altı şuur üstünü etkilerse, o da bunu aynen ruha yansıtır Bu konu son derece önemli bir konu! Yukarıdaki satırları dikkatle tekrar tekrar okuyun lütfen! Size sıkıntı veren olaylarda bu anlattıklarımın yerini araştırın Şuur altınıza kimlerin ne gibi baskılar uygulandığını bulmaya çalışın veya zaten varolanların şuur üstüne neden ve nasıl çıktığını farketmeye çalışın ve mutlaka bunu denetlemenin bir yolunu bulun İlmi konuları sık sık okuyarak üst şuuru ara vermeksizin üst benin hidayeti doğrultusunda programlayarak, aklı güçlendirici ve üstün akla dönüştürücü zikirler, ibadetler, koruyucu dular vs ile elinizden geleni yapıp, şuur atının şuur üstüne çıkışına engel olun! Gerekirse tıbbi yardım almaktan da çekinmeyin! Hayatımın en büyük cehennem azaplarını şuur altımdan kaynaklanan baskıların oluşturduğu sıkıntılar veya şuur altıma yapılan baskılarla oluşan evrensel gerçeğe dayanmayan sanal vicdan azaplarıyla yaşadım Bu sebeple aklım çelişkilere düşüp ne yapacağını bilmez halde, duygusal medcezirler ve dalgalanmaların etkisinde kaldı Bu esnada bin türlü gayya kuyusuna girip çıktım Hani neredeyse cehennemi dip köşe bucak tanıdım diyebilirim Asla copy paste fikirler beyan etmiyorum sizlere, tüm bu anlattıklarım yaşanmış bir hayatın ve güçlü idrakların hasılasıdır Ne zaman ki Allah'ın hidayeti doğrudan erişti, işte o zaman şuur altımdediğim beni cehenneme sürükleyen gizli şeytanımı keşfettim ve onu kontrol etmeyi öğrendim Bu kontrol ediş ölümle boyut değiştirene dek sürecektir, o vakte kadar asla sona ermez! Eğer onu denetlemeyi başarırsanız, bu yaptığınız kişisel şeytanınızı ölümle boyut değiştirene dek şuur altı mahseninize kapatıp zincirlemektir Bu halde ister istemez size teslim olup esir düşecek ve dini terminolojiye göre şeytanınız müslüman olacaktır

İşte cehennemden çıkışın sırrı! Umarım bu büyük sırrı ve konunun önemini anlatabilmişimdir

alıntıdır