Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Çekingen Çocuklarda İletişim Becerisi Geliştirmenin Altın Kuralları

Çekingen Çocuklarda İletişim Becerisi Geliştirmenin Altın Kuralları
0
117

makaleci

FD Üye
Katılım
Ocak 14, 2020
Mesajlar
87,772
Etkileşim
8
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
68


Çocuğun davranışına değil, altında yatan ihtiyaca odaklanın.

Psikanaliz bakış açısıyla bu konuyu ele alacak olursak; çekingenlik konusunda çocuğun gelişimsel
olarak hangi yaşta olduğu büyük önem arz etmektedir. Eğer çocuğunuz 2-3 yaşlarında ise aynı zamanda
tuvalet eğitimde sıkıntılar var ise bu durum dışkıyı içinde tutma etrafındakilerden çekinme olarak
kendisini gösterebilir. Dışkısını dışarıya bırakma korkusu güden bir çocuk, zamanla duygularını da tıpkı
dışkı gibi içinde saklayabilir. Bu yüzden öncelikle bu dönemde çocuğu rahat ve sıkıştırmadan eğitim
vermeye gayret etmeli ve bu dönemde bir sıkıntı olup olmadığını gözden geçirmelisiniz.
Ya da çocuğunuz henüz 3-4 yaşlarda ve çekingen olduğunu düşünüyorsanız, o yaşta kendisinin
yapmasını istediği şeylere karşı attığı adımlarda sizin ona karşı ''Hayır sen yapamazsın, senin boyun
yetmez, dur dökersin ben yedireyim'' gibi cümleler kuruyor olmanız muhtemel.

Genelde yetişkinler girişken olmamak durumu ile çekingen olmak durumunu karıştırırlar.
Çocuğun kişilik özellikleri değerlendirilirken bulunduğu gelişim dönemi ve yaşamış olduğu ekosistem de
oldukça önemlidir. Çocuklar kendilerini güvende hissettikleri ortamda oldukça rahat davranırlar. Hatta
Japonya 'da anaokulları sırf bu yüzden ses yalıtımı olmayan sınıflardan oluşmuştur. Çünkü sessiz
ortamlar çocuklarda kaygıyı artıran bir faktördür. Çocuklar sesli ortamlarda kendilerini daha güvende ve
rahat hissederler.
Çocuğun kendisini kaygılı hissetmesi, güvende hissetme ihtiyacından kaynaklı bir davranış olan
''çekingenlik'' sergileniyorsa ise kurduğumuz bağın ne türden bir bağ olduğunu inceleyip, gözden
geçirmeliyiz. Çocuğunuza karşı oldukça hassas ve çok üstüne düşen bir ebeveyn iseniz bu onun size
karşı bağlanmasını sağlayacak, sizin olmadığınız ortamlarda kaygılı ve kararsız bir bağlanma türü
sergileyecektir.Ona ev içi ufak sorumluluklar vermeli ve tek başına başarabildiğini hissettirmelisiniz.

Bu çekingenlik durumu aniden ortaya çıktı, ne yapmalıyım?
Farz edelim ki çocuğunuzla bir markette alışveriş yaparken aniden ortadan kayboldunuz ve çocuğunuz
dakikalarca sizi ağlayarak aradı. Size önemsenmeyecek kadar basit gelen ufak bir anı, bir detay bile
çocuğunuzun size karşı olan güveni‘’bağlanma yaralanması’’ ile yerini güvensizlik ve tedirginlik, kaygı
durumlarına bırakabilir. Ufak bir güven zedelenmesi aniden bir çekingenlik durumu yaratmış olabilir.
Böyle durumlarda çocuğunuz kaç yaşında olursa olsun ona bir kişi olarak açıklama yapmak
durumundasınız. Karşınıza alıp göz göze iletişim kurarak ona yaşattığınız duygunun farkında
olduğunuzu ve bu durumun sizde de aynı şekilde kötü hislere sebep olduğunu açıklayın. Gerekiyorsa
aynı anı yeniden yaşatarak ne yapmış olsa daha kısa sürede buluşabilirdiniz? Problem durumu nereden
kaynaklanıyor, eğlenceye dönüştürerek drama dahi yapıp kötü duyguların yerini güven duygusu ile
değiştirebilirsiniz.
Neler Yapmalıyım?
1-Çocuğunuza kendini ifade etmesi için fırsatlar verin.
2-Konuşmak istemediği zamanlarda ufak oyunlarla fikrini belli edebileceği drama ortamı yaratın.
3-Çocuğunuzun problemini asla ama asla sahiplenmeyin.
4-Problemini sizinle paylaştığında ise aşağıdaki sıralamayı izleyin;

Ne oldu?
Sen bu konu hakkında ne düşündün?
Ne hissettin?
Ne yaptın?

Başka ne yapabilirdin? şeklinde kendisinin olayları analiz ederek kontrol altına almasını sağlayın.
5-Kendisinden büyük ve küçük çocuklarla vakit geçirmesine izin verin.
6-Çocuk konuşurken mutlaka sözünü bitirmesini bekleyin.
7-Eğer dilimizi kullanmamış olsaydık neler olurdu?Hikayesini yazdırın, resimler anlatmasını isteyin.
8-Fikirlerini rahatça söyleyebileceği ortamlar yaratın, bir fikri olduğu için teşekkür edin.Fikrinin olumsuz ya
da olumlu olmasının önemli olmadığını düşünmesinin ve paylaşmasının önemli olduğunu hissettirin.
Ve son olarak asla yargılamayın, daima algılayıcı ve empatik bir ben dili kullanın.


 
858,461Konular
981,117Mesajlar
29,532Kullanıcılar
Üst Alt