nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
Cemrenin sözcük anlamı ‘kor halindeki ateş ’tir İlkbahar başlamadan önce birer hafta aralıklarla havaya, suya ve toprağa düştüğüne ve onları ısıttığına inanılır Eskiler 365 günlük yılı ‘kasım ’ ve ‘hızır ’ günleri olarak ikiye ayırmışlardı Kasım 179, hızır ise 186 gündü Yılın kasım kısmı yani kış devresi 8 kasımda başlar, 6 mayısa kadar sürerdi 6 mayısta da hıdırellez ile birlikte yaz devresi, hızır günleri başlardı Kasım ayına kasım dememiz epeyce yenidir 1945 yılında ilgili kanun yürürlüğe girene değin, kasım ayma ‘teşrinisani ’ denilirdi Kasım adı Arapça ‘bölen ’ anlamındadır Yılı böldüğü için bu isim verilmiş olabilir
Kasımın kırk altısında, kırk gün anlamına gelen ‘erbain ’, seksen altısında da elli gün anlamına gelen ‘hamsin ’ başlar, böylece kışın en soğuk zamanları olan doksan günlük vakit geçmiş olurdu Kasım günlerinin ortasını geçip yüz gün arkada kalınca halk müziği arasında zorlu kış günlerini arkada bırakmanın bir ifadesi olarak ‘geldik yüze, çıktık düze ’ denilirdi
Kasımın yüz beşinde (1920 şubat) birinci cemrenin havaya, yüz on ikisinde (2627 şubat) ikincisinin suya, yüz on dokuzunda da (56 mart) üçüncü cemrenin toprağa düştüğüne ve yedi günlük aralıklarla buraları ısıttıklarına inanılırdı Cemrelerin düşüş sıralamasında önce hava ısınıyormuş gibi görünse de hava aracısız güneş ışınları ile ısınmaz
Güneş ’deri gelen ışınlar önce yeri ısıtırlar, yerden yansıyan ışınlar havayı ısıtırlar Somurtkan olsaydı, yükseldikçe, dağların tepesine çıktıkça, Güneş ’e yaklaşıldığı için hava gittikçe ısınırdı Meteorolojik olarak ısınma sıralaması toprak – hava su şeklindedir Cemre her ne kadar folklorik bir inanış olsa da, cemreler arasındaki günlerde hava sıcaklığında az da olsa düşüşler yaşansa da, bilhassa Marmara bölgesine ait istatistiklere tarafından, cemre tarihlerinde yüzde 80 ’e varan oranda ısınma meydana gelmektedir Cemreler Türk dünyasının kültür ve edebiyatına da konu olmuşlardır Mesela, an şairlerinin cemre zamanlan, baharın yaklaşması dolayısıyla kayda değer kişiler için yazdıkları iltifat şiirlerine ‘Cemreviye ’ denilirdi *
Kasımın kırk altısında, kırk gün anlamına gelen ‘erbain ’, seksen altısında da elli gün anlamına gelen ‘hamsin ’ başlar, böylece kışın en soğuk zamanları olan doksan günlük vakit geçmiş olurdu Kasım günlerinin ortasını geçip yüz gün arkada kalınca halk müziği arasında zorlu kış günlerini arkada bırakmanın bir ifadesi olarak ‘geldik yüze, çıktık düze ’ denilirdi
Kasımın yüz beşinde (1920 şubat) birinci cemrenin havaya, yüz on ikisinde (2627 şubat) ikincisinin suya, yüz on dokuzunda da (56 mart) üçüncü cemrenin toprağa düştüğüne ve yedi günlük aralıklarla buraları ısıttıklarına inanılırdı Cemrelerin düşüş sıralamasında önce hava ısınıyormuş gibi görünse de hava aracısız güneş ışınları ile ısınmaz
Güneş ’deri gelen ışınlar önce yeri ısıtırlar, yerden yansıyan ışınlar havayı ısıtırlar Somurtkan olsaydı, yükseldikçe, dağların tepesine çıktıkça, Güneş ’e yaklaşıldığı için hava gittikçe ısınırdı Meteorolojik olarak ısınma sıralaması toprak – hava su şeklindedir Cemre her ne kadar folklorik bir inanış olsa da, cemreler arasındaki günlerde hava sıcaklığında az da olsa düşüşler yaşansa da, bilhassa Marmara bölgesine ait istatistiklere tarafından, cemre tarihlerinde yüzde 80 ’e varan oranda ısınma meydana gelmektedir Cemreler Türk dünyasının kültür ve edebiyatına da konu olmuşlardır Mesela, an şairlerinin cemre zamanlan, baharın yaklaşması dolayısıyla kayda değer kişiler için yazdıkları iltifat şiirlerine ‘Cemreviye ’ denilirdi *